Kayıt Ol

Netheril ve Başbüyücülerİ

Çevrimdışı voyvoda

  • **
  • 202
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Netheril ve Başbüyücülerİ
« : 16 Eylül 2008, 19:09:33 »
İlk çağ

yaklaşık 5200 yıl önce, şimdi anauroch adıyla bilinen muazzam büyüklükteki çöl göllerle, nehirlerle, ormanlarla ve kırlarla kaplı verimli ve yeşil bir alandı. göllerin etrafındaki bazı balıkçı kasabaları ortak bir koruma birliği oluşturmak için müttefik oldular ve yeni oluşturdukları ülkelerine netheril adını verdiler. en sonunda bu genç ülke yakındaki düşmanları ya geri sürdü ya da yok etti ve sınırlarını genişleterek elflerle komşu olma durumuna getirdi. elfler, netheril insanına gizemli büyüleri öğrettiler, ve netherilliler bu öğretileri şaşırtıcı bir kabiliyetle aldılar. halktan her kişi büyü konusunda eğitim almaya başladı ve en azından büyü yapımının temellerini öğrenmiş oldular. büyüye kabiliyetleri olan ve ‘gizemliler’ (elflerin öğrettiği büyüler olan gizem ‘arcane’ büyülerini yapanlar anlamında) adıyla bilinen kişiler soyluların ardından ikinci sıraya geçerek ve hatta ruhban sınıfına bile üstünlük sağlayarak çok güçlü politik bir grup oldular. İlk büyülerin öğrenildiği bu dönemin netheril insanları dönemi netheril’im İlk çağı olarak nitelendirdi, ama insanların eğitimi sadece bir başlangıçtı.

nether çağı

netheril’in kuruluşundan üçyüz yıl sonra, sadece kaşif adıyla bilinen bir maceracı insan olmayan eski bir ırkın medeniyetinin harabelerini keşfetti. harabenin içinde ise her biri çok güçlü bir büyünün anahtarı olan, kullanımı ve öğrenimiyle ilgili bilgilerin bulunduğu altınla kaplı yüz tane büyü parşömeni buldu. daha sonra bu parşömenleri (anavatanı için bu parşömenleri ‘nether parşömenleri’ olarak adlandırmıştır) netheril’e getirdi ve ‘gizemliler’ grubuyla paylaştı. bu grup parşömenlerin içeriğini tüm halka dağıttı. bunun üzerine bir kez daha büyüsel araştırmalar tavana vurdu – fani yaratıkların olabileceğine inandığı herşey bir bir olmaya başladı. bu dönemde, yani nether çağı’nda, birçok yeni büyülü nesneler ve yenilikçi büyüler yaratıldı. bu zaman zarfı içinde, netherilliler cüce krallığı delzoun ile temas kurdular ve müzakerelerle geçen birkaç yılın ardından, aralarında kazançlı ve barışçıl bir ticari dostluk kurdular.

mythallar çağı

netheril’de ortaya çıkan en büyük icat belki de büyü imparatorluğu netheril’in tüm insanlarının hayatlarını sonsuza kadar değiştirecek bir büyülü alet olan ‘mythallar’dı. İlk olarak netheril’in kuruluşundan sekizyüz yıl önce yaratılmıştır. bir mythallar 150 ayak çapındaki tüm bölgeye büyülü batarya görevi gören ve şeffaf bir şekilde parlayan kristaldi, çok muazzam büyüklükteki bir gücü içine çeker ve bu gücü bir mil uzaklıktaki her yere yollardı. bu yerler içinde, diğer büyülü nesneler büyü kaynaklarıyla direk temas kurması gerekliliği yerine bu yollanan enerjiyi kendileri çekebilirlerdi. böylece bu büyülü nesneleri yaratan kişiler işlerini daha çabuk bitirirler, buna rağmen daha etkili ve daha ucuz büyülü nesneler yaratırlardı. bu sözde-büyülü nesneler (mythallardan uzakta çalışmayan nesneler) aniden bir mücevher kadar yaygınlaştı, hatta netheril halkının sıradan kesimi bile hayatlarını kolaylaştırmak için güçlü ve kompleks büyülere başvurmaya başladılar. artık yapılacak fazla işleri olmadığı için netheril halkı hayatlarına eğlence getirmek için büyünün katıksız gücüyle değerli madenlerden yapılma uçan heykeller ve garip şekilli güzel binalar yaparak sanata ve mimariye önem vermeye başladılar. 

mythalların yaratılmasının en önemli sonucu uçan şehirlerdi. netheril gizem büyücülerinin en güçlüleri toplanarak büyü yardımıyla bir dağın zirvesini keserek dağı ters çevirdiler ve mythalları ters çevrilmiş dağın düz kesimine dikerek mythalların devasa bir kaya yığınını havada tutabilme özelliğinden faydalanmış oldular. daha sonra bu büyücüler bu uçan ters dağların üzerine binalar kurdular, böylece uçan şehirler oluşmuş oldu. en sonunda bu olay birinin gökte bir düzine uçan şehri görebileceği duruma geldi, ve bu şehirleri ayakta tutan gücü yaratmış olan büyücüler bu uçan şehirlere yerleştiler. bu uçan şehirler netheril’in gücünü ve zaferini ortaya koyan en yüce unsurlardı.

gümüş çağ

göğü kaplayan muazzam şehirlerin oluşmasıyla, netheril’in ‘gizemli’ büyücüleri –baş büyücüleri- yaşamlarında oluşan kalabalığın sınırları bile aşmasından korkarak bu sınırları genişletme kararını aldılar. doğudaki bir zamanlar müttefikleri olan elfler ile daima savaştıkları güney ork kabilelerini göz ardı ederek topraklarını batıya yani henüz gizem büyülerini öğrenmemiş olan barbar insanların topraklarına doğru genişletmeyi seçtiler. netherilliler komşularına casusluk yapmalarına izin verecek ve onlar için ticaret kervanlarını koruyacak olan barbarlarla anlaşma yaparak sınırları dışına bol askerli ileri karakollar kurdular. bu karakollar çok iyi korunmak zorundaydı çünkü bir mythalların yakınlarında değillerdi, bu yüzden ‘gizem’ büyücüleri mythalların uzağında da çalışan birkaç büyülü alet yapmak zorunda hissettiler kendilerini ki bu aletler bazıları günümüze kadar gelmiştir. bu ileri karakollar netheril’in en yüksek çağının ilk temelleriydi.

altın çağ

netheril’in kuruluşundan 1600 yıl sonra, her yıl göğe kalkan yeni bir şehir için ileri düzey büyüleri geliştiren yeterince ‘gizem’ büyücüsü vardı. bu şehirlerde, sıradan insanların yönetim içinde çok az söz söyleme hakları vardı ama vergi vermeye ve şehrin kurucu başbüyücüsünün deneylerinde çalışmaya zorlanıyorlardı. bazı başbüyücüler kendi şehirlerini eski rakiplerine karşı bir oyun sahası gibi, hatta diğer düzlemlere (“varoluş düzlemi” gibi) akınlar düzenlemek için kullanıyorlardı. havada uçan hareketli şehirlerde başbüyücüsünün gücü ve bilgisi baabında yapılan her işin dışındaki şeyler ikinci planda sayılıyordu ve düzinelerce yabancı yerleşim mekanı netheril sınırlarının başıboş topraklarında kurulmaya başladı.

altın çağ sırasında netherilliler topraklarında ikamet eden komşularıyla ilgilenmeye başladılar. barbar kabilelerine gizem büyülerini öğrettiler, ork akınlarına karşı yardım ettiler ve ona benzer aktivitelerden bulundular. ama maalesef bu planların çoğu geri tepti, netheril’in gizem büyücüleri barbarların yanında ork akınlarına karşı savaşmaya başladılar ama bu savaşlarda gizem büyücüleri devasa ork kabilelerinin ellerinde can verdiler. diğer yandan,  başbüyücülerin arasındaki kişisel rekabetten doğan sürtüşmeler ile netheril halkının sıradan kesiminin asi davranışları bir çok gizem büyücüsünün varoluşlarını öldükten sonra da yaşayan ölü (undead) yaratıkları olarak devam ettirme istekleri büyünün nekromansi (ölümle ilgili) dalına yönelmelerini sağladı. ve işte tüm bu olaylar bu çağın sonunun ve son çağın başlangıcının işaretçisiydi.

karanlık çağ

netheril’in son çağının dönüm noktasi niteliğindeki olay şehrin kuruluşundan 3100 yıl sonra karsus’un (toril tarihindeki gelmiş geçmiş en güçlü fani) doğuşudur. büyülü bir şekilde vaktinden önce gelişmiş olan çocuk, ilk büyüsünü iki yaşında yapmış, 22 yaşında kendi uçan hareketli şehrini yapan en genç gizem büyücüsü ünvanını almıştır. büyüyle donatılmış olan ama araştırmaların ve zor işlerin getirdiği zorunlu disiplinden uzak olan karsus kendi yerleşim bölgesinde bir büyü okulu buldu ve radikal düşünürlerin yasak projelere katılımını hızlandırmak için cesaret verici rol oynadı. öğrencilerinden biri olan ve sadece gölge lordu olarak bilinen biri gölge alemi gibi diğer alemlerin keşfedilişi ve sömürülüşü ile ilgili bir tez hazırladı. ağır eleştiriler almasına rağmen ona göre gölge alemi istenmeyen çöplerin bırakılacağı bir çöp alanı ya da hizmetçi olarak kullanacağı gölge yaratıklarının sonsuz kaynağınının anahtarını elinde taşayan bir yerdi.

gizem büyücüsü olmayan biri bu döneme yaptığı yanlışla imzasını attı: netheril savaşlarının ve büyü deneylerinin değersiz bir parçası olan haksızlığa uğramış insandışı bir ırkın içinde yaşayan bir asi ve sempatizan olan olostin. yeraltında yaşayan ve büyülü bir ırk olan phaerimmleri ilk bulan olostin’di. bu garip, dişli ve dört kollu yaratıklarla olan ilk karşılaşmasında phaerimmlerden biri olostin’e yüzeydeki bir büyünün phaerimmleri gençken ve daha zamanları gelmeden güçsüz düşürerek öldürdüğünü söyledi. olostin onlara netheril’in bitmek bilmeyen büyüsünden bahsetti. bu bilginin memnuniyetiyle yaratık ona çok güçlü bir büyülü nesne verdi ve netheril’in nüfuzundan uzak bir kaleden bahsetti. olostin bunun ardından onu takip edenlerle birlikte kaçtı ve bu yaptığıyla 28000 insanın ölmesine sebebiyet vererek netheril katili ismiyle tarihte yerini aldı. güçlü bir gizem büyücüsü en sonunda olostin’i öldürdü ama olostin’in phaerimme verdiği bilgi netheril’in düşüşü için gereken tohumları çoktan ekmişti.

phaerimm ırkı yüzeydeki büyü gücünü emecek bir büyü geliştirdiler, amaçları netheril’in gücünün kaynağını kesmekti. maalesef, büyü yüzeydeki büyü gücüyle beraber hayatı da beraberinde emdi ve cennetvari topraklar yerini verimsiz çöllere bıraktı. netherilliler uçan şehirleri hareket ettirerek aniden verimsizleşen bu toprakları göz ardı ettiler ama bu hasar yerleşim bölgelerinde de sürünce doğal olmayan bir şeyin vuku bulduğunu anladılar. phaerimm ırkının büyüsü mythallarların işleyişini de bozdu, sözde-büyülü nesneler çalışmaz oldu ama (şükürler olsun ki) mythallarlar hala havadaki yerleşim yerlerini ayakta tutmayı becerdiler. gizem büyücüleri phaerimmlerle savaşmayı denediler ama onları büyüyle takip etmek çok zordu ve yeraltındaki mağaralarını göremiyorlardı. yerleşim yerlerinde daha bir çok büyü etkisinin kaybolması üzerine birçok başbüyücü dünyanın başka yerlerine kaçtılar, bazısı normal şehirler buldu, bir kısmı ise gizlenmeyi seçti. netheril halkı ise gün geçtikçe daha çok gizem büyücüsünün ve baş büyücünün şehirden ayrılması üzerine paniklemeye başladı, karsus ise halkını yokedecek bir iç savaşın çıkmasından korkuyordu.

medeniyetini koruma görevini üstlenen karsus yıllarca üstünde çalıştığı bir büyünün yapımını tamamladı. bu son seviye (level 12) dehşet büyü bir tanrı ya da tanrıçanın gücünü çalacak ve onu bu büyüyü yapan başbüyücüye aktaracaktı. karsus ilahi bir gücün kendi kontrolü altına geçmesiyle phaerimmleri yok edebileceğine ve halkını bir araya getirebileceğine inanıyordu. karsus, netheril’in 3250. yılında (yaklaşık 1700 sene önce) büyüyü yaptı ve hedef olarak en güçlü ilahi varlık olarak ve amacı için en iyi seçim olarak düşündüğü büyü tanrıçası mystryl’i seçti. büyüsü tam istediği gibi çalıştı ve karsus büyü üzerindeki tüm hakimiyeti kazanmış oldu.

ama maalesef tanrı seçimi çok korkunç bir hataydı. çünkü büyü tanrıçasının görevi büyü akımının düzenli şekilde devam etmesini sağlamak ve bu akımdan yararlanarak çalışan büyülerin, nesnelerin ve benzeri şeylerin çalışmasını sağlamaktı. fakat bu iş için gerekli olan tecrübeden yoksun olan karsus bu görevi yerine getiremedi ve tüm diyarlardaki büyü ağı sarsılmaya başladı. mystryl son kalan gücüyle kendini feda ederek karsus’un büyü ağına girişini engelledi, ve tüm büyü birden yok oluverdi. büyünün yok olmasıyla netheril’in büyüyle uçan şehirleri bir bir yere gömülmeye başladı. büyü ağının hasar görmesi karsus’un da ölümüne neden oldu ve onu taşa çevirdi. gördüğü son şey ise tüm medeniyetin kendi davranışları yüzünden yok oluşuydu.

mystryl’in fedakarlığı büyünün tamamiyle yok olmasını engelledi ve birkaç saniye sonra yeni bir tanrı olan mystra olarak dirildi. diriişi büyünün tekrar işlemesini sağladı ve netheril’in en yüksekte uçan üç şehri yere sağ salim bir iniş yaptı. mystra büyü kanunlarını değiştirdi ve bu tür korkunç güçte büyülerin bir daha işlemesini engelledi (level 9 büyüleri sınır olarak belirlendi, karsus’un yaptığı büyü level 12 ydi). netheril yok oldu, tüm toprakları çöle dönüştü ve geriye kalan netherillilerin büyü hafızası silinerek büyüyü en baştan tekrar öğrenmeye zorlandılar. ardından yükselen ve genişleyen muazzam anauroch çölü geri kalan üç şehri de yuttu ve netheril efsanesi tamamiyle sona erdi. ya da öyle sanılıyordu.


netheril'in uçan şehirlerinden biri

phaerimm

çeviri: ChAoS_LoRd & Voyvoda

Çevrimdışı FaLLeN

  • **
  • 119
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Netheril ve Başbüyücülerİ
« Yanıtla #1 : 17 Eylül 2008, 10:34:55 »
Ooooo Netheril!! Favori uygarlığım ve iki favori karakterim de oranın başbüyücülerinden. (Iolaum ve Karsus) Ama yıkıldı Karsus'un ve bir barbarın salak keşfi yüzünden, ama Return of the Archwizards üçlemesinde sanırım Netheril geri dönüyormuş ve bildiğim kadarıyla şu an Diyarlar'da böyle bir yer tekrar var, hatta Gümüşay ile ticari ilişki içerisindeler.