Kayıt Ol

Beğendiğiniz Alıntılar

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #225 : 06 Eylül 2013, 12:32:53 »
Changelpetler kadar kavga eden son kardeşler Habil ve Kabil'di. Üstelik onlardan biri en azından işi fazla uzatmayıp bir sonuca bağlamıştı.

- Son Koloni / John Scalzi
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı

  • *
  • 4
  • Rom: 0
  • Karanlığın olduğu yerde adalet susar.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #226 : 14 Eylül 2013, 18:03:17 »
Saygı olan yerde korku olur ama;korku olan her yerde saygı olmaz.
-  ???

Taprak bir gün yağmurun değerini anlayacak fakat o gü yağmur yağmayacak
- nıcanor parra  ;) :D

Çevrimdışı

  • ***
  • 403
  • Rom: 7
  • ☆★
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #227 : 18 Eylül 2013, 17:41:06 »
Arayın onları. Ama bir şey ummayın. Umut bu topraklardan gitti.

Yüzüklerin Efendisi - Eomer
İt was one of those March days.
When the sun shines hot,
And the wind blows cold.
When the summer in the light,
And winter in the shade.

Çevrimdışı TheSpell

  • ***
  • 826
  • Rom: 16
  • Dovie'andi se tovya sagain.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #228 : 20 Eylül 2013, 22:16:58 »
Seni şu dünya gözlerimle
Ne de seyrek görüyorum

-Gidiyorum Bu, Ah Muhsin Ünlü.

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #229 : 21 Eylül 2013, 02:12:45 »
"Aşk aynı yazıldığı gibi; sesli başlıyor, sessiz bitiyor."

"Herkes her şeye hazır, herkes ne istediğinin farkında, herkesin adımları sağlam ve herkes kendi hayatının en büyük doğrusu..."

"Aşk benden çok biliyormuş hayatı."

"Herkesin kendi sözcükleri var anlatmaya yetmeyen ve herkesin kendi öyküsü var anlatmakla bitmeyen... Ya seninki hangisi? Aynı başlayan hikayenin sendeki sonu hangisi? Bendeki ...derin, ...yırtılmış su sesi..."

"Tamam ama biz daha büyük seviyoruz!"

"İçinden sen geçen şiire, bir hece bile değilim bu gece... Beni anlamıyorsun, canın yanmadan ya da can yakmadan aşkı öğrenemezsin, sen bunu da anlamıyorsun."

"Tren aynı yere gidiyor sevgilim, ön vagondan arka vagona geçmek neyi değiştirir ki artık..."

"Hayatta aşık olmaktan daha büyük intihar var mı?"

"Hiçbir işaret kalmadı artık, sadece kırık bir şiiri aklımda tutmaya çalışıyorum, sorarlarsa anlatayım diye..."

"Biraz daha fazla hayal, biraz daha fazla düşlemek... Ne dersin?"

"Patlayan balona değil, nefesime kızmayı öğrendim..."

"Hikayelerle kendi silahımı yarattım; kendi suratımı, kendi kalbimi dağıttım..."

"Beni kimse oyunlarına almıyor artık çünkü hepsinin saklandığı yeri ezberledim... Artık iki elim var ve tek büyük oyunum..."

"Ben sadece kişisel aşk tarihlerimizde gün gelip 'onlar ayrıldılar' yazacak olsa bile, 'onlar birbirlerini çok sevdiler' de yazsın istedim..."

"Yaptığım en doğru şey, en büyük yanlışımdı benim; yanlış insanları hep doğru aşkla sevdim..."

"Ve ateşin üzerinden atlarken, ayağım kendi düşüme takıldı."

"Dudağın kederidir söz ve sözün kaderidir susmak."

"Hikayemi büyük yapan şey benim olmasıymış...  Kimse seni umursamıyormuş sevgilim, benden başka kimse senden yüzyılın en güzel aşığı olmanı beklemiyormuş..."

"Bazen bir aşkta koca bir hayatı öğreniyor insan."

"Ben burada iyiyim ve seni hiç özlemedim. İmza, senin yalancı sevgilin... Nokta."

"Gözyaşımı silmedim, telefon kartım bitene kadar sustum..."

"Bende hala işe yarayan tek şey, insanların olur olmaz her yere çizdikleri ve içine de baş harflerini koymayı ihmal etmedikleri o malum şekilden ibaret... Hepsi bu, öyküm de bu..."

Alçı - Emre Kalcı

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #230 : 24 Eylül 2013, 03:27:07 »
"Kim, "Tanrı yok!" diyebilir ki aşk varsa!
Kim, "Aşk yok!" diyebilir ki en az bir kez doğmuşsa!
Kim, "Ben bir kez doğdum!" diyebilir ki aşık olmuşsa!"

"Sevmekten başka mucizesi, kendini yaralamaktan başka kötülüğü olmayan aşıkların ayrılıkları acı değil, özlemdir."

"Bir kelebek sayılı günlerinde uçmayı öğrenemiyorsa pes etmeli..."

"Onların silahları aşktır ve kendi silahlarıyla birini öldüreceklerse bu onlara cenneti vaat ettiklerinden olacaktır."

"Artık hayatınızda olmayan eski bir dost, yaşarken gömdüğünüz bir parça geçmişinizdir."

"Hayalet, hayal ettiğin sürece ete kemiğe bürünmez, sen onu unutmadıkça hatıralar daha derine gömülmez..."

"Gerçeğe hayalle ihanet eden suçlu bir şairin son sözüne dokunmaktır aşk... Anladım, senin şiirin eksik..."

"Gerçeğe masalla ihanet eden güçlü bir çocuğun rüyasına inanmaktır aşk... Anladım, senin düşlerin eksik..."

"Sevmek bazen hep vermektir, karşılık alamamaktır çoğu zaman, hiç vazgeçememektir asıl..."

"Kelebeklerin ömrü kısa olur diyen kitapların, sayfalarını yırtmıştım."

"Aşk hep hatırlamaktır, dönüp gelmektir bazı zaman, hiç gidememektir asıl."

"İstiyorum ki hatırlamak, unutmaktan daha uzun sürsün."

"Özlemek en büyük adalet, en büyük intikamdır."

"Gidenler için gitmenin en iyisi bile, kalanlar için kalmanın en kötüsüdür."

"'Seni seviyorum' demek için geç kalmayan, sihri sadece kendi yüreğine geçen küçük bir büyücüyüm ben!"

"Ben güzel bir hayalim, sen duru bir düş; beni yok say ve kendi hayatından düş..."

Sessiz Düet, Silahsız Düello - Emre Kalcı

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #231 : 25 Eylül 2013, 19:01:26 »
Orhan Duru'nun Bırakılmış Biri adlı öykü kitabından:

Spoiler: Göster
"Bir köpek gelmişti geçen hafta, biraz oyalandım onunla. Dostça yaşadık. Birdenbire çok bağlandığımı, vazgeçemeyeceğimi anladım. Ah, bu ne kadar korkunç bir şeydir. Ona alışıvermiştim. İşte beni kışkırtan bu oldu. Öldürdüm bu hayvanı. O köpeğin bana hükmetmesine artık dayanamazdım. Buna dayanamazdım. Öldürdüm gitti. Leşini avluya attım. Daha kokmaya başlamadı." - Ölük

"Şu genel budalalığın, sıkıntının sebebini biliyor musun? Biliyorsan söyle, bak şu geçen adamların yüzlerine bak. Ne kadar donuk, ne kadar silik. Sanki kıyamet günü mezarlarından fırlamış ölüler. Ben de şişman yağlı bir ölüyüm aslına bakarsan. Bu yüzden kadınlara saldırıyorum galiba. He, he, he.. Unutmak için, unutmak için. Ama neyi unutmak için değil mi? Sen hemen böyle soracaksın. Şu geçen adamların yüzlerini unutmak için. Şu yüzlere bak. Dünyanın neresinde bulunuyor böyleleri? Sanki doğum yapacak bir kadının yüzünü taşıyorlar hepsi. Sanki aşağı tarafları tıkanmış da dışkılarını ağızlarından çıkaracaklar. Off, Tanrım. Nedir başımıza gelen ya da bu zavallıcıkların başına gelen? Luna Park'a gidiyorum çocukların yüzlerine bakıyorum. Öyle ya orada sevinçli yüzler, gülen yüzler görmem gerekmez mi? Denemem tam tersi bir sonuç veriyor. Hastalık çocuklara da bulaşmış. Hepsi büyüklerine benzemiş; aynı tasalı yüzler, aynı çatık kaşlar..." - Kadınlar Ölüsü

"Babamdan da hiç para gelmiyordu aksi gibi. Hem babam ölmüştü." - Madam Frankenstein

"Şimdi çok yalnızım ve etrafım düşmanla çevrili." - Yukarıdaki Adam

"Sizi daha yeni tanıdım. Bu eve gelmeseydiniz belki hiç tanımayacaktım. Ölünceye kadar. O zaman benim için olmayan bir insan olacaktınız. Ne tuhaf değil mi? Dünyada milyonlarca insan olduğunu biliyorum. Bunların yaşadıklarını, seviştiklerini, yediklerini biliyorum. Ama gene de benim için var olan yüz elli kişiyi geçmez." - Dörtte Bir

"Belki bana âşık oldunuz (ama yaşarken değil). Sonra ne oldu?" - Yarı Yarıya

"Artık kendimi iyi bulmuyorum. Çevremdekiler kötü. Beni istemiyorlar. Yahut bana öyle geliyor. Hastalıklar niye hep beni buluyor biliyor musun? Düşünüyorum da ondan. Düşündükçe, birçok şeyleri daha yakından görünce işkence altında gibi kıvranıyorum. Hiçbir şeyden zevk duymaz oldum. Seninle şirkette çalışırken iyi idim. O zamanlar çalışırken unutuyordum. Aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Şimdi başıboş dolaşıyorum. Sonra başım ağrıyor, dişlerim dökülüyor. İyice anlaman için söylüyorum. Mutlu değilim, çıldıracağımı hissediyorum. Bu başımdaki ağrı, bu midemdeki bulantı beni öldürecek." - Bırakılmış Biri



Çevrimdışı emuk

  • **
  • 226
  • Rom: 3
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #232 : 30 Eylül 2013, 03:26:24 »
  Angela, "Saf kanatları olan bir melekle eşit halde mücadele edebileceğini mi sandın? Siz iblisler yere bağlısınız."

  Sebastian, "Eğer bu doğruysa siz de gökyüzüne sıkışmışsınız demektir."

  Kuroshitsuji.
"A.Ö. 352 yılında, Mishamont ayının yirmi altıncı günü, Neraka şehrindeki Takhisis tapınağı yıkıldı. Ejderha kraliçe dünyadan sürüldü, orduları yenilgiye uğratıldı.

Bu zaferin onurunun büyük bir kısmı, ışığın güçleri için cesurca savaşmış olan mızrak kahramanlarına verildi. Ancak tarih kaydetmelidir ki; karanlıkta yürümeyi seçmiş bir adam olmasaydı, ışık kaybetmeye mahkum olurdu."

Çevrimdışı Bengü

  • **
  • 305
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #233 : 08 Ekim 2013, 16:41:29 »
Ahmet Batman - Soğuk Kahve

"Ve bir kalbin içini 'kendine iyi bak' lafı boşaltabilir mi? Biraz düşün, sonra beni yeniden sev. Olmadı yeniden gidersin, alıştım ben."

"Bir kızın hayatından gitmek, onu hayatından uzaklaştırmak olmuyor. Özlüyor biliyorsun, hatta üzülüyorsun o özlüyor diye... Hala severken hala susuyorsun ve unutmak 'unutmak' yazmak kadar kolay değil."

"Ve gitmem demişti. Saflıktan değil sevmekten inanıyorsun ve gideceğini bile bile seviyorsun."

"'Uyuma konuşalım diyen biri olmalı' derler ya... Bazen çok öyle bir hayatı arıyoruz. Biz çok uykusuz kaldık, sabahlara kadar konuştuğumuz zamanlar oldu. Bu bizi farklı yapmaz, herkesin olmuştur. Geçmişe baktığında o konuşmaların çok gerekli olmadığını anlıyorsun. Hatta hiç gerekli değil hep boş muhabbet. Keşke o gecelerde kitap okusaydım demiyorum. İnsan o an mutlu olduğu şeyi yapmalı..."

"İnsanların çoğu sizi hiçbir zaman anlamayacak. Hayatta bizi anlayacak birkaç insan var belki de... Onlar da çok uzakta."

"Gereksiz tartışmalar bazen ilişkinin ömrünü kısaltır. Kıskançlık bazen güzel görünebilir ama çoğu zaman yıpratıcıdır. Farkında olmadan yıpranıyoruz ve sonra bir bakıyoruz ayrılık gelmiş."

"İnsan ne istediğini iyi bilmeli. Ben yalnızlığı seviyorum mesela. Yalnızlık iyidir, bir kere trip atmıyor. Mesaj atıp cevap beklemiyor. Bugün ne yaptın diye sormuyor. Eksikleri de var tabii. Kimse yalnızlığa sarılamaz."

"Birinden gitmek, gitmelerin en güzelidir aslında. Kolay bir şey değildir ve cesaret ister, öyle ki herkes cesaretli insanları sever."

 "Çok sevmen lazım, böyle sarıldıkça sarılmak istediğin biri olmalı hayatında...  Seninle ilgilenmeli ama bazen arayıp sormamalı, özletmeli kendini. Onu kıskanmana gerek yok, güvenmelisin."

"Tamam, gökyüzü hala mavi ama beraber bakmadıktan sonra... Gör işte cümlelerin sonu bile gelmezken, sen nasıl getirdin benim sonumu. Sen gidemezdin ki benden, ne zaman öğrendin gitmeyi?"

"Bazı insanlar var, çok sevdiklerimiz işte. Onlardan uzaklaşmayı deniyoruz zaman zaman. Nedeni önemli değil ama büyük ihtimalle kırılmışızdır. Uzaklaşırız belli bir mesafeye kadar, sonra öyle kalırız. Yaşarken ölmek gibi bir şey bu. Uçan balonun patlaması gibi..."

"Hayat bir bakıma hayatımıza girenlerden ibaret değil mi? Dışımızdaki insanları içimize davet etme şekli."

"Akıl olmazdı, eğer kalp her zaman doğruyu söyleseydi."

"İnsan uzun süre sevince alışıyor ve kopmak artık zorlaşıyor. Her insan böyle olmasa da çoğumuz böyleyiz. Sevgilerimizin devamı alışkanlıktan. İlişki öyle bir sahip oluyor ki bize, kaçamıyoruz. Israrla sesini duymak, onunla bir şeyler yapmak ya da her zaman yanında olmak falan istiyoruz."

"Sen gitmek nedir bilir misin çocuk? Yok, yok bilmezsin ama senin yerine de düşünmek istemiyorum.
Belki de bilirsin. Hiç gittin mi sen? Hiç gittiler mi senden? Ve içinden geldiği gibi yazabildin mi?
Offfff diyerek her neyse boş ver diyebildin mi?
Hayatında binlercesi varken, o birine takılıp kaldın mı sen hiç?
Gitmekmiş...
Sen ne bilirsin gitmeyi çocuk.
Oyun mu sandın sevilmeyi.
İnsanları kırmayı bardak kırmakla bir mi tuttun!"

"Sizler topuklu ayakkabısı ayağına vuran kadınlarsınız. Topuklarınızın altında kağıt mendiller var. Bazılarınızın gözyaşlarını silen mendiller işte, yabancı değiller. O mendiller hep canınızın yandığı yerlerde..."

"Bir giden daha ekledim yalnızlığıma, hepsi bu. Hiç görmesen artık seni, ömür boyu görmesem gülüşünü sırf bu yüzden bile kendimi affedemem. İnsanın kendine yaptığını hiç kimse yapamıyor işte."

"Öyle herkese sarılamazsın ama bazıları sarılırken kaburgalarını kırsa sesin çıkmaz."

"Ayrılık alışkanlık dediler, sen olmasan bile ben olabiliyormuşum, en kötüsü bu belki de... Gitme demem çünkü insan kafasına koyduğunu yapar."

"Bir şeyin asıl değerini kaybettiğinde anlarsın. Dünyanın en salak insanı olsan yine anlarsın. Kaybetmek de öyle bir şey."

"Boş vakin olursa kitap okuma, müzik de dinleme. Az biraz beni özle, sonra da ne halin varsa gör."

"Her ilişki bir şekilde yarım kalıyor zaten. Sonsuza kadar sarılmak istediğin birini buluyorsun ve ortak bir şarkınız oluyor. Sonrası yok, sevmişsin artık, bir süre düşünme onu olduğu gibi kabul et. Ya oluruna bırak ya onu bırak. Onu bırakma, yeniden sevmek çok yorucu... Vaktin olursa kendine iyi bak."

"İnsanın kalbi söz dinlemez ve karşısındaki acı verse de sever. Zaman zaman vazgeçmek istersin ama yapamazsın. Alışmışsındır bir kere acı çekmelere... Bazen umut verir karşındaki, hani bir bakışı yeter işte, bir şey olduğu yok aslında, bir şey olmaz işte, sadece baktığı yere denk gelmişsindir belki de..."

"Hayat, hayatımızda olan insanlara rağmen yalnız olduğumuzu anladığımız anda başlar."

"Bazen ağlıyor senin için, kıyamıyorsun, ait değilsin ona ama seviyorsun, sevmek bir bakıma aitlik oluyor işte, kendine bile ait değilken."

"Biter mutlaka sözler. Gidişin en zoru ama belli etmek yakışmaz sana. Rahat bir tavırla en kolayından bir hoşça kal. O an susuyorum ama lütfen, hoşça kalma da yanımda kal."

"Biraz elinde olan biraz olmayan, belki çoğu zaman dayatılanı yaşayan ve hiçbir zaman istediğine sahip olamayan insanlar olarak ayrılacağız bu hayattan."

"Bir kızı çok severek mutlu edemezsiniz. Ona diğerlerinden farklı olduğunu hissettirin."

"İyi olmak gökyüzüne dilediğin an bakabilmektir bence. Kafanı kaldır ve her şeyi bir daha düşün şimdi. Özgürsen sorun yok. Gökyüzü hala senin..."

"Hangi şarkının çalığı önemli değil, senden bana gelsin yeter."

"İnsanların hayatta korkuları vardır. Biri ölmekten, biri kaybetmekten, biri sevmekten korkar. Ben en çok bir kızın bana alışmasından korkarım, çünkü karşılıksız alışkanlık çok acı verir."

"En korktuğum şey yokluğuna alışmaktı ya; o da oldu. Şimdi böyle bitermiş diye soruyorum. Bitmez denilen şeyler ve tam olarak bittiğini hissettiğin anlar...
Ve nasıl olsun bir başkası senin gibi...
Bir döner misin?
En azından ben olmadan yürü aynı yolları."

"Hiçbir ortak noktanızın olmadığı, hiçbir konuda anlaşamadığınız insana gider aşık olursunuz. Bu hayatın 'Al sana aşk' deme şeklidir."

"Herkes aynı dünyaya başka yerlerden bakar, mesele bu cümbüşü anlayabilmek."

"Sonra yok efendim ben unutamıyorum. Eee sen unutmak istemiyorsun ki... Önce bir düşünmek lazım: Bir ilişkinin içine bizim şarkımız diyerek 10+ şarkı katan insanın onu hatırlamamak gibi bir lüksü kalır mı? Sen unutsan radyolar hatırlatır."

"Dünyanın en büyük evinde en büyük odaya sahip olsan da; senin sıkıştığın yer beyninin içidir ve bütün kazalar orada gerçekleşir."

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #234 : 14 Ekim 2013, 01:34:40 »
"Robotlar insan yüz ifadelerini ve duygularını okumada insanlardan daha becerikliydiler."

"Dünyanın gerçekliğine inanıyorsan hiçbir şey delilik değildir." -Jessica.

"Ne kadar az korkarsan sonunda o kadar çok merhamet görürsün, değil mi?" -Brian Walker.

"Espri kavramsal bir yeniden düzenlemenin anlık sonucudur." -Kelle2

"Başkasının acısını hissedemezdiniz. Buydu işte. Duygudaşlık, evet, mümkündü; beyninizdeki ayna-nöronlarınız anlayışla ışıldayabilirdi ama işin özünde kimse başkasının acısını hissedemezdi."
Gece Oturumları - Ken Macleod


"Evrende her şeyin bir karşıtı vardır. Yani güzel varsa çirkin de var. Aşk varsa nefret de var. Büyük varsa küçük de var. İyi varsa kötü de var. Uzun ve kısa, cömert ve cimri, yaşam ve ölüm… Yeryüzü… Gökyüzü… Her şey."

"Yıldızlı bir gecede gökyüzüne yeterince dikkatli bakarsanız, yıldızların uzaklardan göz kırpan insanlara nasıl da benzediğini görebilirsiniz."
Gökyüzüne Düşen Kız - A. Orçun Can


"Ahlaki yargılar bilimin yolunu engelleyemez." -Foster.

"Geçmiş, çok kişi için dehşet vericidir." -Potterley

"Ölü geçmiş, yaşayan şimdiki zamanın bir başka adıdır." -Araman.
Dünya Hepimizde Yeter - Isaac Asimov


"Kimi zaman kitap rafları arasında yürüyor ve arada bir durarak sevdiği bir kitaba sevgi sözcükleri fısıldıyordu."
Unutulan Düşman adlı öyküden, Arthur C. Clarke


"Zaten yitireceğin birine bağlanmanın yararı ne?"

"Asırlar geçtikçe bazı şeyler eskir ve yok olur. Değerini koruyabilen kıymetli şeyler veya anlatılmaya devam eden öyküler çok azdır." -Thar.

"İyi ama gücü nasıl ele geçiriyorlar?" diye sordu Arha. "Nereden geliyor?"
"Yalanlardan," dedi Kossil.
"Sözcüklerden," dedi, Thar.

"Ahmakları aldatmak kolaydır." -Kossil.

"Hiç kimse tek başına özgürlüğünü kazanamaz." -Ged.

"Özgürlük ağır bir yüktür, ruhun yüklenmesi gereken büyük ve garip bir sorumluluk. Kolay değildir. Verilen bir armağan değil, yapılan bir seçimdir; bu seçim de zor bir seçim olabilir. Yol, yukarıya, ışığa doğru çıkar; ama yüklü oraya hiçbir zaman varamayabilir." -Ursula Kroeber Le Guin.
Atuan Mezarları - Ursula K. Le Guin


"Ne ki, yaşamak zorunda bırakıldıkları yapayalnızlıkta bu kadarı bile unutulmaz bir olaydı."

"İnsan, ardında tek bir iz bile, bir kağıt parçasına karalanmış tek bir adsız sözcük bile bırakamadıktan sonra, geleceğe nasıl seslenebilirdi?"

"Düşüncesuçu, ölümü gerektirmez: Düşüncesuçunun KENDİSİ ölümdür."

"Geçmişi denetim altında tutan, geleceği de denetim altında tutar; şimdiyi denetim altında tutan geçmişi de denetim altında tutar."

"Bilinçleninceye kadar asla başkaldıramayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler."

"Özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir. Buna izin verilirse, arkası gelir."

"Aklı olan hem kuralları çiğner hem de hayatta kalırdı."

"Savaş savaştır, kan dökülür, üstelik verdikleri haberlerin hepsinin yalan olduğunu biliyoruz." -Julia.

"Sen yalnızca belden aşağısıyla ilgilenen bir asisin," demişti Winston

"En iyi kitaplar insana zaten bildiklerini söyleyen kitaplardır." -Winston

"Dünyanın ele geçirilmesi gerektiğine en çok bunun olanaksız olduğunu bilenler inanırlar."

"Akıllılık çoğunluğa bakılarak ölçülmez."

"Biz iktidarın sahipleriyiz," dedi. "Tanrı, iktidardır."

"Gerçek güç, uğruna gece gündüz savaşmamız gereken güç, nesnelere değil, insanlara hükmeden güçtür."

"Geleceğin resmini görmek istiyorsan, bir insan yüzüne basmış bir postal getir gözlerinin önüne, sonsuza dek."

"Bazı şeyler olmuştu, bazı şeyler olmamıştı."

"İnsan insana nasıl hükmeder, Winston?" Winston, biraz düşünüp, "Acı çektirerek," dedi.
Bin Dokuz Yüz Seksen Dört - George Orwell


"Sen kanatlarını inkar eden sonsuz düş, neden kendi kalbine güvenmiyorsun?"

"Görmek inanmak değildir, inanmak görmektir derler..."

"Seni unutmak için, senin değil artık kalbinin ihanetini bekleyen bir yalnızım işte..."

"Hasta ve hassas, ikisi de değiliz... Sadece, zekayla soykırıma uğrayan hissedenleriz."

"Yeryüzünde bir kalbe yaklaşmanın, gökyüzünde bir yıldıza ulaşmaktan daha sahici olduğunu düşündüm hep,
elimdekine hep bu yüzden sıkı sıkı tutundum..."

"Sonsuza dek sevdikleriniz sonsuza dek sizindir." -Shakespeare.

"Aşk mektupları elbette yakılmalı, geçmiş en soylu yakacaktır..." -Nobokov.

"Artık koca bir yıl geride kalmışken, artan bir günde hiçbir ihanet affedilmez..."

"İyi geceler sevgilim, iyi geceler gece..."

"Ama birine alışmak, zamanla onu sevmekten daha güçlü bir hisse dönüşüyor."

"Birini bekleyebilmek, verilmiş sözlerin sağlaması değil olamaz mı?"

"İnsanlar gibi, cümlelerin de bir kaderi vardır..."

"Bir mektup öldüğünde, içinde yazanlar da ölür mü?"

"Bir başkasını yarım bırakan bir kalp, hala bir bütün olmaktan umutlu mu?"

"Şiir en büyük adaletti yeryüzünde, bugün bile hiç değişmemiş bir gerçektir kalbimde..."
Her Mektubu Görülmüştür - Emre Kalcı

Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #235 : 26 Ekim 2013, 18:56:00 »
Kolcuyu bir kenara bırak olmak için doğduğun kişi ol

Lord Elrond Aragorn'a Anduril'i verirken

Çevrimdışı Marius

  • ****
  • 1109
  • Rom: 31
  • poor misguided fool
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #236 : 07 Mayıs 2014, 22:56:23 »
— Neden öldürdün Hidayet?
— Seviyordum be abi!
— Nasıl seviyordun Hidayet?
— Deli gibi be abi! Gün onunla ağarıyordu. Ben susam helvası satarım abi gündüzleri. Cebin de mis gibi simit kokuyor abi. Gün onunla ağarır; onunla kararırdı. Bir dakkam yoktu onu düşünmediğim. Abi, rüyada gibi yaşardım. Her laf gelir gider ona dayanırdı. İnsanlar bana bir laf söylerdi. O ne cevap verebilir, diye düşünürdüm. Bir şey alacak olsam o alır mıydı acaba? derdim. Bir şey yesem içime sinmezdi. Biri yol sorsa o gösterir miydi diye kafama sormayınca ve içimde o, yol göstermeyince aptal aptal bakardım. Bir güzel şey görsem ona göstermezsem, gösteremediğim için zevk alamazdım güzel şeyden.

Sait Faik Abasıyanık - Alemdağ'da Var Bir Yılan



"Bu oda karanlık" diyordum, bu oda yalnız bugün değil, her zaman böyle karanlık... burada kitaplarımla ben yaşarız ve bize aydınlık getirecek kimsemiz yok. Ben burada yalnızlığı bardak bardak içiyorum. Ve ihtiyar kanepelerle konuşmak istediğim zaman, onlar artık bana anlatacak yeni bir şey bulamıyorlar. Sen bu odaya hiç görülmemiş bir şey gibi geldin. Bu sarı duvarlar, bu yıllanmış eşya seni bir daha unutmazlar. Bana her gün senden bahsedeceklerdir. Onlar da benimle beraber seni arayacaklar, buraya her girişimde sorucu gözlerle bakarak: 'nerede o?' diyeceklerdir. Tahmin etmiyorum ki senin bulunduğun yerler buradan daha aydınlık olsun. Buraya gelmek, tekrar başını göğsüme koymak, ellerini böyle yumruk yaparak avucuma vermek istediğin zamanlar olacaktır. O zaman hiç düşünmeden gel; beni kitaplarımın temiz arkadaşlığından ayıracağından korkma. Ve bu eve girerken içinden hiçbir tereddüt geçmesin: "Bu odanın eşiğine bilmem şimdiye kadar senden daha temiz biri ayak bastı mı?" sonra elimi yanağında gezdirerek sordum; "Geleceksin değil mi?"

Sabahattin Ali - Bir Delikanlının Hikayesi, Değirmen
After I count down, three rounds, in hell I'll be in good company.

Çevrimdışı Bengü

  • **
  • 305
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #237 : 21 Mayıs 2014, 15:27:38 »
Biz - Yevgeni Zamyatin

"Yazmanın bana tüm insanlık tarihi boyunca hiçbir yazara gelmediği kadar zor geldiğini anlayacağınıza inanıyorum."

"İnsanı suçtan arındırmanın tek yolu onu özgürlükten arındırmaktır."

"Törensel aydınlık bir gün. Bu gibi günlerde insan zayıflıklarını, tereddütlerini, hastalıklarını unutuyor ve her şey aynen yeni camımız gibi kristal, sarsılmaz ve sonsuz oluyor."

"Hatasız olduğuna kesinlikle inanılan bilgi, inançtır."

"Dün tam da bu vakitler her şeyin artık aydınlandığını, tüm X'lerin  değerlerinin bulunduğunu düşündüğümde, denklemimde yeni bilinmeyenler ortaya çıktı."

"Hem matematik hem de ölüm hiç yanılmazlar."

"Şu tuhaf durumu bilir misiniz? Geceleyin uyanmışsınız, gözlerinizi karanlığa açmışsınız ve birden kendinizi kaybolmuş ve hızla, daha hızla çevrenizi hissetmeye tanıdık duvar, lamba, iskemle gibi sert bir şey aramaya başlarsınız."

"Çocuklar biricik cesur filozoflardır. Cesur filozoflar da mutlaka çocuktur."

"Soruyorum size: insanoğlu kundaktan çıktığından bu yana neye dua etmiştir, neyin hayalini kurmuştur, neden eziyet çekmiştir? Birisi çıkıp da bir kerede tümüyle mutluluğun ne olduğunu söylese ve sonra da onları o mutluluğa zincirlese."

Çevrimdışı Quid Rides

  • **
  • 399
  • Rom: 17
  • #800000
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #238 : 21 Mayıs 2014, 17:34:48 »
Cehennem acı çektiğimiz yer değildir. Cehennem acı çektiğimizi kimsenin duymadığı yerdir.

Hallacı Mansur (diyor Hz.Google ama ben bunu başka bir kitapta okuyul not almışım kitabın ismi aklıma gelmiyor şimdi)
http://turanmemre.wordpress.com/
Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele

Çevrimdışı

  • ***
  • 403
  • Rom: 7
  • ☆★
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #239 : 14 Ağustos 2014, 20:02:14 »
Üç gündür yollardayız ne yemek ne dinlenmek, çıplak kayaların gösterdiğinden gayrı bir iz bile yok.

Yüzüklerin Efendisi - İki Kule filminden Gimli'nin repliği.
İt was one of those March days.
When the sun shines hot,
And the wind blows cold.
When the summer in the light,
And winter in the shade.