Raistlin üzerine onlarca kitap yazılsa da okunur, ama benim de rahatsız olduğum konu Mızrak Kahramanları'nın torunlarına kadar hey ceddini görmüş olmamız. Ve hepsinin de önemli kişiler olması. Osmanlı'da bile, nesilden nesile bozulmalar oluyordu. Bu biraz gerçekçiliğini katletmiş gibi. Raistlin'e gelirsek 'Raistlin Tarihçeleri''nin yazılmasını çok doğru buluyorum. Çünkü hikayeler arasında pek fazla şey öğrenememiştik geçmişine dair. Ve Kayıp Tarihçeler'in 3. kitabının Raistlin'e adanmasını da doğru buldum. Sonuçta Raistlin'in siyah cüppeye geçişi, üzerinde sayfalarca yazılabilecek oldukça önemli bir konu.
Majere Kardeşler ise, Başlangıçlar Serisi için içinde ikizlerin bulunduğu bir macera yazılmak istenmiş olabilir. O kadar da gerekli değildi belki, ama sonuçta Yol Arkadaşları'nın 5 yıl sonra buluşmak üzere verdikleri sözün ardından, bir şeyler yapmaları gerekiyordu. Tass'ın Kenderyurdu, Sturm ve Kitiara'nın Karanlık ve Işık hikayelerini nasıl garipsemiyorsak, ikizlerin Majere Kardeşler adlı macerası için de aynı şey geçerlidir diye düşünüyorum.
Ayrıca Tass konusuna gelirsek
(ne çok konuya geldim yahu, ama buldum konuşuyorum işte
), Krynn üzerinde birçok çağ var. Ve gelmiş geçmiş en harika kenderin sadece Tass olması beklenemez gibi. Elbette hiçbir kender Takhisis'e kafa tutmamıştır ama, onlar da Krynn üzerinde önemli bir rol oynama haklarına sahiplerdir. Hem zaten bütün kenderler bir yerlerden kuzen değil midir? Yol Arkadaşları'nın torunları süper güçlere sahip olabiliyorsa, Tass'ın kuzenleri de bir yerde önemli rol oynayabilir diye düşünüyorum.
