Çevrede hiç kimse ona bakmıyordu. Dostunun, içinde kabaran bir hasetle Kahramanlık Madalyası'nı almasını izledi. Törenden sonra yanına geldiğinde, gülümseyip arkadaşının omzuna vurdu ve madalyayı şöyle bir eline aldı.
Baktı, elinde çevirdi. Alkışları gördü, övgüleri duydu, her yerde ona veirlecek rahatlığı hissetti. Bir de madalyonun güneş görmeyen yüzüne baktı. İhanetlerin ve insanların iki yüzlülüğünün acısını yaşadı. Ününe olan bağlılığı gördü.
Hayır, Madalya taşıyamayacağı kadar ağırdı. Onu dostuna geri verdi, ve bunu yaparken korkunç bir haz duymaktan kendini alı koyamadı.