Bu yazıyı okuyunca Rıhtım'da böyle makaleleri görmekten ne kadar mutlu olduğumu bir kez daha anladım. Yoruma geçelim:
Aşkın Güngör bu eleştirisini bile ne kadar akıcı bir dille yazmış, tebrik etmeden yoruma geçmem büyük saygısızlık olur.
Yazar çevrelerince takdir edilen bir insanın basın tarafından görülmemesini tamamen paparazi mantığından kurtulamamış basın dünyamıza bağlıyorum. Bir yabancı yorumlayan olan Giovanni Scognamillo'nun dediği şey çok doğru. Gerçekten başka bir ülkede paraya para demeyebilirdi.
Bir yazar para için olmasa bile okunmak için yazar, doğru. Yine katıldığım bir nokta, okuyanların eseri yorumlaması kadar büyük bir haz yoktur. Fakat tepkiler de olumluyken, yazar çevreleri takdirle yaklaşıyorken bu ilgisizliği ben popülerist mantığa bağlıyorum. Şahsen, Çok Satan damgasından tiksinmiş biri olarak bırakalım tanınmasın yahu. (bunu şahsi düşüncem olarak diyorum, Aşkın Güngör'ün böyle bir şikayeti kesinlikle yok) Çarçur edilmesin bu şekilde. "Doğru" okuyucuya ulaşması bence böyle daha kolay.
Buradan Rıhtım'a dönecek olursak, işte doğru okuyucuya ulaşması için gazete-tv yerine bu gibi sitelere çok iş düşüyor. Artık bilgilendiricilikten çok kafasına göre yönlendirici olan bir basın yerine, böyle sitelerden takip etmek benim için çok daha anlamlı ve verilen bilgiler çok daha değerli. Gazete veya TV'de övülen bir kitap yerine, bherhangi birinin kişisel blogunda övmesi benim daha çok ilgimi çekiyor.
Ayrıca, konu için seçilen başlığın zekası beni kendine hayran bıraktı.