Kayıt Ol

Yazdığınız ya da Yazmayı Planladığınız Kitaplar ve Haklarında Bilgiler?

Çevrimdışı boromir

  • **
  • 374
  • Rom: -4
    • Profili Görüntüle
çok basit...
yazdığınız ya da yazmayı planladığınız kitaplar ve hakkında bilgiler vermenizi istiyorum.

ana kahramanları
konusu
sayfası
falan
filan...

Çevrimdışı Canina

  • ****
  • 1460
  • Rom: 39
  • There ought to be a law against you
    • Profili Görüntüle
    • Canina's
Bir tımarhanede geçer. Her hastanın psikolojisi ve sağlık durumu ince ince anlatılıp geçmişleri karıştırılır. En sonunda neden Akıl hastahanesine geldikleri anlatılır. Her bölümde ayrı bir hastanın anlatılacağı aşırı karamsar ve depresif bir kitap olur.

Aklımda aklımda... Yapacağım ben bu işi :D

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Tam Canina'ya göre bi iş =D
May the force, be with you.

Çevrimdışı kusad

  • ***
  • 487
  • Rom: 5
  • Kendimi Kaybettim!Hükümsüzdür!
    • Profili Görüntüle
Hayal edebilir miyiz?Çünkü ben hep bir kitap çıkarmak istemişimdir.
Aklımda yüzlerce kurgu var ama nedense Mombasi'nin Kılıcı beni kendine bağlamayı başaran nadir hikayelerimden.
Ana kahramanlarımız,Mombasi ve yeşil gözlü adam [okuyanlar varsa isminin daha açıklanmadığını bilecektir (açıkcası tek bir ismi yok)].Mombasi onurlu ve yetenekli bir komutan hatta sadece bir komutan değil bir bilim adamı ve iyi bir mimardır.Çok zorlu bir geçmişi olmakla beraber yaşamı ilerledikçe hayat ona yeni sürprizler hazırlayacak ve hikayenin her yerinden sürprizler fırlayacak.Yeşil gözlü adama gelirsek,Mombasi'ye özel bir ilgisi var.Bölgenin en güçlü adamlarından biri.Aslında hikaye ilerlerse ayrıntılı bilgi verebilirim.Mombasi'nin yaşamak için bir sebebi kalmadığı her an ona yeni sebebler kuruyor ve onu hep yaşatıyor.
Daha devam edersem hikayeyi yazmama gerek kalmayacak sanırım.

Çevrimdışı

  • **
  • 114
  • Rom: 0
  • Gölgede yürümeyi sevenler için...
    • Profili Görüntüle
Ana kahramanları: Ölüm ve yaşam
konusu : iki tanrı ve tanrı olabilmek için öğrenmeleri gereken özleri. yaşam için ölüm, ölüm için yaşam.
sayfası : Kısa olmayacağını biliyorum.
diğer:
-*içinde bir yerden bir yere ulaşma gibi standart kurgular olmayacak.
-*kahramanlar yaşamak için değil, ölmek için savaşacak
-*aşk, olmazsa olmazdır lakin bu aşk mutlu etmekten çok can yakacak.
-*mizah, en son noktasına kadar mizah yüklü olacak
-*felsefe, içinde yaşam ve ölüm varken felsefenin olmaması mümkün mü?


***

Bir gün bu kitabı yazacağım...
Her yeni kopuş düşüş gibi gözükse de, toprağa düşen yeni bir umuttur aslında . Yeter ki siz, onu sulayıp filizlenmesine izin verin...

Çevrimdışı Elijah

  • ***
  • 627
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Kitap değil de "Kurgu İskelesi"nde yazmakta olduğum bi hikaye var:

İsim:Yıldırım Yürek

Konusu:Geçmişi kölelikten ibaret olan Severus,sahibinin onu evden kovmasıyla birlikte kendini tanrıların ve titanların arasındaki savaşta bulur.Yılların eğitmeni ve bir sentor(yarı insan,yarı at) olan Kheiron bu zorlu macerasında Severusa hep yardımcı olur.Fakat Severus,tanrıların ve dünyanın kaderini belirleyecek bu savaşı kaldırabileceğinden emin değildir.Daha geçmişini ve annesini tanımamakla beraber,onu çok ilgilendiren ama kehanette bile adı geçmeyen önemli bir bilgiyi bilmemektedir.Dünyanın ve kendisinin kaderi onun elindedir;Kardeşleri Heracles,Perseus gibi bir kahraman mı olacaktır?Yoksa tarihte hiç adı anılmayıp,dünyayı titanların eline mi bırakacaktı?

Kahramanlar:Severus,Kheiron,Pobeme,Zoé,Tanrılar(Zeus,Poseidon,Hades,Apollon...),Titanlar.(Bi dahaki bölümlerde kahraman sayısı artacak)

Kahraman Özellikleri:
Severus:O bir melezdir,yani yarı insan,yarı tanrı.Yersiz zamanda güzel espriler yapar,biraz kibirlidir.Silahları;İlahi bronzdan yapılmış şimşek biçimindeki"Gökyaran" ve Apollonun ona hediye ettiği ok ve yay.
Kheiron:Yılların eğitmeni,zamanında Heraclesi,Perseusu,Akilleusu eğitmiştir.Sentordur,oldukça bilgin ve ileri görüşlüdür.Severusun eğitmenidir.
Pobeme:Artemisin avcısıdır.Durum böyle olduğu için asla yaşlanmaz.Dik kafalı ve çabuk sinirlenen bir tiptir.Yüzü orman perileri gibidir(Nemf).
Zoé:O da Artemisin avcısıdır.Atlasın kızı ve Artemsin sağ koludur,hikayede büyük bir yeri vardır.
Planemo Syndrome

Çevrimdışı ülfet

  • **
  • 184
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
yazıyorum konusu cadılar ilk kitabımın ortalarındayım
Azrail yorulma kanka intihar edicem...

Çevrimdışı Bars Elsa

  • **
  • 318
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
     Benim yazmayı planladığım kitap aslında bir roman değil, öykü kitabı. 10-13 öyküden oluşmasını planlıyorum. Yazmak istediğim öykülerden bir tanesini anlatayım.
     Henüz kahramanların isimlerini belirlemedim. Doğudan -henüz o kenti de belirlemedim- İstanbul'a gelen üç kız ve iki erkek çocuğu olan bir ailemiz var. Anne, çocuklarının babası ölünce eniştesiyle evlendiriliyor -kocasının abisi- ve memleketlerinden İstanbul'a göçmek zorunda kalıyorlar. Buraya kadar olan kısmı öykünün içerisinde bölüm olarak anlatmayacağım, çünkü öykü ortanca kız kardeşin dilinden anlatılıyor. Kız hayatını anlatırken bunları da anlatacak. Küçük kız kardeşin öyküyü dillendirdiği mekan, yerin iki metre altına gömülmüş bir konteyner. Kızı büyük abi ve amca töre gereği öldürme kararı alıyorlar ve bu ceza canlı canlı gömülmek. Çünkü kız İstanbul'daki zamanda tecavüze uğruyor ve bu bir süre sonra karnının şişmesiyle belli oluyor. Annesinin fark ettiği durum, ailenin diğer fertlerine de haber verildikten sonra aile meclisi toplanarak kız çocuğunun ölümüne karar verilir. Ancak kızın küçük abisi bu duruma karşıdır. Çünkü memleketten İstanbul'a ilk gelen aile bireyi odur ve fakülte mezunudur, dünya görüşü diğerlerinden farklıdır ancak ne kadar uğraşsa da aileyi kararından vazgeçiremez. Ve sonuçta büyük erkek kardeş ve amca kızı, şehir dışında bir ormanlık alanda açtıkları büyük bir çukurun içine konteynerin içinde gömerler.
     Öykü boyunca bir yandan kızın yaşadıkları anlatılırken bir yandan da içinde bulunduğu durum ve ortamın ürkütücülüğü, -çarpıcı olmasını dilediğim- bir dille anlatılır. Bu bakımdan herhangi bir töre öyküsü olmasından çok korku-gerilim diliyle harmanlayacağım bir öykü olacak. -umarım-

Çevrimdışı Rainclaw

  • *
  • 8
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Benin yazmayı planladığım kitap kineziler ile ilgili.-Telekinezi, aerokinezi gibi- Bunları henüz ismini vermediğim kahraman buluyor ve kendini buna adıyor. Bir süre sonra bu kinezileri kullanabilenlerin sadece özel 'kinetik' adı verilen kişilerin yapabildiğini öğreniyor. Bununlar beraber kinetiklerin ürettiği farklı bir enerji dalgası sayesinde hortlaklar peşine düşüyor. O da kinetikleri bulup onları bilinçlendirmek için Dünya'yı gezmeye başlıyor.
Herkes öğrenebilir ama ihtiyacın olanı öğrenebilmek zeka ister.
-Kendimden

Yazmayı planladığım kitap dünya içinde dünyayı barındırıyor diyebilirim. İç içe geçmiş farklı diyarlar. Kaderleri bir şekilde kesişecek olan kahramanlar. Yaşamak için özünü öldürmek zorunda kalmak ya da farklı tercihler yapıp istemeyeceğin ve kurtulmanın tek yolunun ölüm olduğunu bildiğin bir karanlık...
"Geçmişini doldur ki geleceğini inşa edebilesin."

Çevrimdışı Erymnys

  • ***
  • 496
  • Rom: 8
  • PKBL
    • Profili Görüntüle
    • Erymnys
"Aklımda olsa zaten yazarım ki. :("
Bir fikir bulamayan insanın serzenişi...
Elleri kalem tutanlara bu kadar düşman varken biz çok acı çekeriz daha, çok ölürüz kan kaybından!..

Çocuk Yetiştirme Sanatı Üzerine Bir Deneme --->Erymnys

Beklerim efendim...

Çevrimdışı grikunduz

  • **
  • 368
  • Rom: 6
  • Est solarus oth mithas
    • Profili Görüntüle
    • HayalGezer
Yazmayı planladığım kurgusu hazır belki 4 kitabım var ama tembellik işte.

1- Ceytun İstilası
Hikâyenin ilham kaynağı bir ara okuduğum bir haberdi. Her ne kadar doğru bilmesem de şöyle diyordu, Ayın taş yapısı dünyadan  daha eski. Bu da ayın yüzeyinin dünyadan çok daha önceden oluştuğu anlamına geliyor. Buradan düşünmeye başlayınca bu düşünceyi tasavvuftaki evrende 6 kere kıyamet koptuğu 7. sinin de kopmak üzere olduğu inancıyla birleştirip bir kurgu oluşturdum.

Evrenimizden önceki evrende aşırı derecede gelişmiş bir Ceytun ırkı yaşamakta. Ceytun ırkı kendi cihazlarıyla evrenlerinin sonunun geldiğini anlayınca bütün vatandaşlarını bir gemiye doldurup kıyametin kopmasına hazırlanıyor ve evrende gidebilecekleri merkezden en uzak yere gidiyorlar. Bütün kadro uyuyor tabi bu patlamalar sırasında. Geçen milyonlarca yılda uyumaya devam ediyorlar. Evren yıkılıyor Big Bang’imiz gerçekleşiyor. Evrenimiz kuruluyor ve Ceytun gemisi gelip dünya yörüngesine oturuyor. Tabi patlamalar sırasında kalkanlarını kaybetmiş durumda gemi. Yapısal bütünlüğünü koruyan tek şey kabuk kısmı. Bu yüzden yüzeye çarpan taşlar yeni bir dış kabuk oluşturuyor bir nevi.

Tabi burada iki olası durum var. Ya Ceytun gemisi gelip dünya yörüngesine oturdu ve dünyayı yaşanabilir bir gezegen haline getirdi bazı oynamalarla. Ya da dünya yaşamın tomurcuklanması için en uygun koşullara sahip gezegen olduğu için gelip yörüngemize oturdu. Herhangi bir nedenden dolayı bilgisayar Gemiyi dünyanın yörüngesine oturtuyor ve beklemeye başlıyor. Artık yaşamın oturduğundan emin olduğu bir ana geldiğinde gemi nüfusu uyandırılıyor ve Ceytunlar Dünyaya yerleşmeye geliyorlar.

Tabi Ceytunların dünyayı istila etmek, bizleri öldürmek hâkim olmak gibi bir tutkuları yok. Ceytunlar hayatın en değerli şey olduğu kanısındalar ve gezegenimize gelmelerindeki tek amaçları yaşamlarına devam edebilecekleri doğal bir alana sahip olmak. Bu yüzden gemileri ayı dünyanın doğal düzenini korumak için yörüngeye bıraksalar da inşa ettikleri yüzer bir yaşam platformunu Pasifik Okyanusunun ortasına indiriyorlar. İlk gelişleri aşırı derecede barışçıl olsa da dünyaya yerleşmek için herhangi bir izin talebinde bulunmuyorlar. Zira hayatta kalmak canlıların en büyük hakkı olduğu inancındalar. Ve böyle bir şey için izin almayı çok saçma buluyorlar. Tabi bu durum ilk başta dünyayı rahatsız etse de Teknolojilerini insanlarla paylaşmaları bu sorunu çözüyor.

Sorunda burada başlıyor. Ceytunlar platformlarında bütün malzemelerin ham hallerine ihtiyaç duymaktalar. Bu yüzden dünyaya bağımlılar. Kısacası hammadde ile teknoloji değişmeye başlıyorlar. Tabi bu dünyanın kaderini tamamıyla değiştiriyor. Zira Çin Gibi Amerika gibi ülkeler hammadde açısından çok geniş kaynaklara sahip olsalar da Dünyanın lideri konumundaki Avrupa ülkeleri bu konuda çok büyük sorun yaşıyorlar. Tabi bu atmosferi kızıştırıyor. Özellikle Afrika ülkelerinin aşırı güçlenmesi sonucu yenidünya düzeni oluşturma arayışı başlıyor. Kıvılcım noktası Amerika’nın Nükleer tehdidi oluyor. Bunun üzerine ortalık iyice karışıyor ancak bu kısımda Ceytunlar araya girerek herhangi bir nükleer saldırının kendilerine yöneleceklerini iddia ediyorlar. Zira saldırının etkileri dünyanın doğal dengesine zarar verecek sonuç olarak Ceytunlara da zarar verecek. Bunun üzerine Dünya ülkeleri savaşmaktan vazgeçiyorlar. Ceytunların gücü hakkındaki korku bunu durdurmaya yetse de asıl sorun Ceytunların gelişmiş ülkeleri sera gazlarından ötürü uyarması sonucu ortaya çıkıyor. Ceytunlar bu gazların Ozona zarar verdiğini bunun da doğal olarak kendilerine zarar verdiğini söylüyor. Tabi bu restleşmelere sebep oluyor. Bazı ülkeler Ceytunlara saldırmaya çalışsa da Ceytunlar bu saldırılardan etkilenmiyor bile. Bunun üzerine bir ülke(daha karar vermedim Rusya olabilir.) Nükleer bir sürpriz saldırıya kalkınca Ceytunlar bombaları uzaya yönlendirip mümkün olduğunca en az zarar oluşturarak yok ediyor. Ve hızlı bir şekilde Rusya’nın askeri güçlerini elimine ediyor.

Aradan geçen uzun yıllar boyunca Ceytunlar işi iyice azıtıp Ateş yakmayı bile yasaklıyorlar. Ozona zarar verdiği için dolaylı olarak kendilerine yöneltilmiş bir saldırı addediyorlar. Tabi bu şekillerde hayatta kalamayacaklarını söyleyen devletlere her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirtiyor ve veriyorlar da. Kısacası 15 yıl kadar bir sürede Dünyanın her yerinde Ceytunlar hâkimiyetlerini sağlıyorlar. Geçen zamanla hızla artan Ceytun nüfusu tüm dünyaya ister istemez yayılmalarına sebep oluyor. Tabi sorun dünyanın her yerinin Ceytun dolması değil. Ceytun hükümetleri yiyecek bulmakta hiç sıkıntı yaşamıyorlar hatta teknik olarak insanlar eskisine göre çok daha iyi durumdalar. Aç ya da hastalıklı insan kalmıyor dünyada. Herkese yardım götürüyorlar ve sosyal devletçilikte çok iyiler. İnsanların bütün ihtiyaçları neredeyse devlet tarafından karşılanmakta ve adamakıllı bir vergi bile toplanmıyor

Ama Ceytunların kötü yönleri aşırı kontrolcü olmaları. İnsanların hayatlarındaki herşeyi kontrol etme ihtiyacı hissediyorlar. Mesela Ceytunlara karşı eylem yapmak yasak değil. Ancak eylem yapmak için öncelikle izin almak gerekiyor. Ardından kaç kişinin katılacağını hangi sloganların atılacağını falan filan derken tamamıyla insanları kontrol altında tutuyorlar. Ne kadar çalışılacağı ne eğlencelerine gidileceği tamamıyla kontrol altında. Özgürlüklerde herhangi bir kısıtlama olmasa da yapacağınız her şeyi belirtmeniz gereken bir ortam oluşuyor.

Tabi bütün bunlar hikayenin arka metni. Hikaye bu olaylar oturduktan sonra başlıyor. Yani ana karakterimiz bütün bunları yaşamış ve Ceytunların yaptıklarının yanlış olduğu kanısında. Hikaye kısaca bir devrim çabası üzerine kurulmuş.

Ana karakterimiz hem Ceytunlarla savaşıyor hem de sürekli olarak devrimi sorguluyor. Örgüt arkadaşlarının odaklandığı tek şey Ceytunları yok etmek karakter ise isyanın bir grup canlıya karşı ypaılmadığına inanıyor. Ceytunların kötü varlıklar olmadıkları kanısında. Zira kimseye bir kötülük yapmıyorlar. Ceytunlar başa geçtiğinden beri insan ölümleri %95 oranında azalmış durumda. Kimse cinayete kurban gitmiyor savaş yok açlık yok hastalık yok. Dünya çok daha güzel bir yer sorun ise Ceytunların insanları anlayamayıp onları kısıtlayan bir yaşam oluşturmaları. Bu onların suçu değil doğaları böyle onların anlayamıyorlar sadece. O yüzden savaşmaları gerekenin zihniyet olduğu kanısında. Tabi hem arkadaşlarıyla kavram çatışması yaşarken hem de Ceytunlara karşı aksiyon dolu anlar yaşıyor.

Şimdi diyeceksiniz bunu niye böyle uzun uzun yazdın. Sorun şu ki efendim tek başıma yazamıyorum ya çok sıkılıyorum. Biri bana el atsın da beraber yazalım şu hikayeyi. Kısacası ortak arıyorum.

Çevrimdışı M.K.Immortal

  • **
  • 290
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
grikunduz; Kitabın alt yapısı sağlam olmuş gerçekten. Açıkçası biraz sinirlendim buraya yazdığınız için. Fikir hırsızlığının fazlasıyla yaşandığı bir dönemde böyle güzel fikirleri her yere koymamak gerektiğine inanıyorum. Ayrıca kitabın büyük kısmını açıklamışsınız gibi olmuş. Keşke yazmaya başlasaydınız üşenmeyip.

Madem konuya girdim, ben de kendi yazmayı planladığım kitapları söyleyeyim en iyisi. Öncelikle "Jack Efsanesi" adlı seriyi bitirmeyi istiyorum. İlk kitabı yayımlatabilmek için uğraşıyorum gerçi ama eğer basılırsa üç kitaplık bir seri olacak. Daha sonrasında Jack Efsanesi evreninde geçen iki-üç kitap daha var yazmayı planladığım, fakat onlardan önce yazmayı düşündüğüm başka kitaplar var. Merak edenler varsa Jack Efsanesi'nin ilk üç bölümünü kurgu iskelesine koymuştum. Kitap için fazla bir fikir vermiyor aslında ama temelinde neler olduğunu az çok anlamak için yeterli :)

İlk 50 sayfasını yazdığım bir fantazya var bir de. Seri olarak bir kurgu yapmadım ama alt yapısı buna müsait. Alt yapısı veya evreni hakkında bilgi vermek istemiyorum ne yazık ki :) Ama özetle ana karakterin zamanla kahraman olduğu bir kitap olacağını söyleyebilirim. Her ne kadar kabak tadı veren bir temel olsa da, evrenin alt yapısı, ırklar, ırkların yaşayışları ve bir çok diğer detay ile bu açığı kapatacağına inandığım bir kitap olacak umarım.

Onun ardından ise bir başka şehir fantazyası-bilimkurgu karışımı bir kitap var aklımda. Vampir fikrini bilimkurgu şekinde yansıtmayı planladığım bir kitap olacak o da :) Yine detaylarını veremiyorum kusura bakmayın :D

Yine ilk 50 sayfasını yazdığım bir şehir fantazyası var. Aslında onu bitirip bitirmemek konusunda biraz kararsızım. İki ülke arasında geçen savaşa, masum sivilleri korumak için gönderilen askerlerden birisi kitabın ana karakteri. Kitabın en başında olaylar gelişmeye başlıyor ve aslında insanlığın birbirlerinden çok daha tehlikeli bir düşmanları olduğunu öğreniyorlar. Kitapta Elf, Cüce gibi ırkları kullanmayı düşünüyorum ama bir o kadar da onları kullanmak istemiyorum. Neyse, gün gelip yazmaya devam edersem o zaman karar veririm.

Ondan da sonra henüz detaylı kurgusunu düşünmediğim ama yazmayı istediğim birkaç kitap daha var ancak onları zamanla kurgu iskelesinde veya öykü seçkisinde bölüm bölüm yazarak da ekleyebilirim. Hatta şu sıralar "Ütopya Projesi" adı altında öykü seçkisinde bu kurgulardan birini yayınlıyorum.

Yazmak istenilen çok kitap var ama asıl sorun yine yazdıktan sonrası ne yazık ki :/

Son olarak grikunduz; gerçekten yazmanı isterim o kitabı. Tembellik yapma bitir, bize de okumak düşsün :)