Kalemi eline aldı ve yazmaya başladı.
"Yıkılan ülkeler, parçalanan evrenler ve ölen kardeşler gördüm. Hayat, bir taş kadar sert ve harçsız bir duvar kadar kırılgan. Kılıçlar duvarı deler ve geçer; Ancak onları yıkmaz. Duvarı yıkan şey, sürekli yağan yağmurdur. Ya temeli çürüyecek ya da taşlar eriyecektir eninde sonunda. Duvarı yıkan sözlerdir.
Ve işte böylece bırakıyorum Taht'ı, çünkü sonsuza giden yol sonsuza dek Kral olmaktan geçmez. Böylece bırakıyorum Taht'ı, çünkü ölüm dinlemediğim yıllar boyunca beklediğim şeyler, nihayetine erdi. Böylece bırakıyorum Taht'ı, çünkü biliyorum ki ben onu bırakmazsam bir gün o bana ihanet edecek."
Adam ayağa kalktı ve kitabı kapattı. Siyah tüy kalemini üstüne bıraktı, ucundan akan mürekkep kitabın üstüne damlıyor, ancak sert kapakta pek bi etki yapmıyordu.
Adam odanın içinde bir süre sadece durdu. Gözlerini kapatıp gerindi ve pelerinine sarınıp, başlığını takarak yavaşça odasından çıktı. Tanrıları ona gizlenmesinde yardım edecekti Yeni Ayın gölgesi altında. O, artık uzun zamandır beklediği yolculuğa çıkacaktı.
Belki rahatlayacak, sonsuz huzuru bulacaktı.
Adam sarayın kapısına yürüdü ve kapıya doğru bir kaç söz fısıldadı. Görevlileri uyutmalıydı bu sözler. Yere yığılma seslerini duyunca uzun ve büyük kapıları aralayıp arasından geçti. Saraydan dışarıya son adımını atacakken, arkasından o sesi duydu. Kapının ardından geliyordu. İnce ancak huzur dolu bir sesti.
"Bensiz mi gidiyorsun?"
Adam arkasına dönmeden gülümsedi. "Öyle umuyordum."
"O halde ben de geliyorum, umutlarını boşa çıkardığım için kusuruma bakma." dedi kadın hafif sinir olmuş bir ses tonuyla.
Adam itiraz etmedi, yüzündeki gülümseme sönmedi. Kadının onu takip etmesine izin verdi.
Yıllarca gezdiler...
Yol'u bulana kadar...
Sonrasınra olanlar ise ne bize söylenir ne de duyulmuştur bir insan ağzından. Söylentiler vardır ancak, yükseldiklerine dair. Yükseldikleri gün, Babil'in yıkıldığı gündür. Kral'ın yükseldiği gün, dünyaya yeni bir bedende inip babasının Hükümdarlığını kurmasına uzun zamanların olduğu gündür.
Ve denir ki, adam, tanrıların önünde yemin etmiş.
Her şeyini vereceğine dair.
C.'ya