Konu: Ilgana

[eretrusilden]

Valla, ben Türkçe yazılmış fantastik kitaplara biraz önyargılı yaklaşırım. Neden, Türkler yazamaz diye değil, kıskandığım için!
Aklımın bir yanı hep olmamış olmamış der!
Bütün bu önyargıma rağmen ben Ilgana'yı çok beğendim. Öncelikle karakterler sağlam, öykü de güzel kurulmuş. Mekanlar gözünüzde canlanıyor.
Ama kusursuz da değil hani. İnanılmaz özgün, hiç bir yerde görülmemiş gibi lanse edilmesine rağmen, orta asya türkleriyle orta avrupa dönemi büyücülerini savaştırmış en nihayetinde.
Hele bir de modern dede korkut iddiası tamamen asılsız, çünkü dedekorkut hikayelerinde o düşündürücü zekayı göremiyorsunuz. Yani sanki bir avrupalının ağzından dinliyormuşsunuz gibi. Ya da ben öyle hissettim.
Uzunluğu beni yormadı ve keyifle okudum ama belli ki yazar yazmaya doyamamış ve finalden sonra sözü biraz uzatmış.
Bir frpcinin elinden çıktığı belli.

[Fırtınakıran]

Valla, ben Türkçe yazılmış fantastik kitaplara biraz önyargılı yaklaşırım. Neden, Türkler yazamaz diye değil, kıskandığım için!

O zaman sizi kıskançlıktan çatlacak bir baş yapıt (müsadenizle) önermek istiyorum: Puslu Kıtalar Atlası - İhsan Oktay Anar.

Okudunuz mu bilmiyorum ama eğer okumadıysanız çok ama çok şey kaybediyorsunuz demektir . Türk kültürünü, adetlerini bu derece güzel şekilde tespit edip, yansıtmak herkesin harcı değil. Kullandığı felsefik göndermeler ve sembolizme girmiyorum bile. Bence bu önerdiğim eseri, Ilgana'dan çok daha fazla beğeneceksiniz.

Hatta hemen forum içerisndeki tanıtımı ve yorumları da göstereyim: buradan buyrun.

[eretrusilden]

kesinlikle okuyacağım ama belirtmek isterim ki Ilgana'yı türk kültürünü tanıttığı için beğenmedim. Hatta ille türklükle ilgili fazla takıntılı bulduğumu söyleyebilirim. Ben kurguyu beğendim.

Puslu kıyalar atlasının tanıtımını görünce kitabı hatırladım. Ben Osmanlı deyince Türkleri hatırlamıyorum, ve dünya da anadoluda yaşayan türkler haricinde de Osmanlı deyince kimse türkleri hatırlamıyor.
Tabi bu benim görüşüm. okumadan kitaba yorum yapmak istemem.
Ama tılsımı kudret gibi farsi olup türk kültürü de densin istemem.

[Fırtınakıran]

kesinlikle okuyacağım ama belirtmek isterim ki Ilgana'yı türk kültürünü tanıttığı için beğenmedim. Hatta ille türklükle ilgili fazla takıntılı bulduğumu söyleyebilirim. Ben kurguyu beğendim.

Puslu kıyalar atlasının tanıtımını görünce kitabı hatırladım. Ben Osmanlı deyince Türkleri hatırlamıyorum, ve dünya da anadoluda yaşayan türkler haricinde de Osmanlı deyince kimse türkleri hatırlamıyor.
Tabi bu benim görüşüm. okumadan kitaba yorum yapmak istemem.
Ama tılsımı kudret gibi farsi olup türk kültürü de densin istemem.

Aslında Puslu Kıtalar Atlası'nda yurdum insanını çok rahat görüyorsunuz. Zaman Osmanlı zamanı olsa da, size halkı anlatıyor. Saraylara hiç girmiyor. Bu yüzden, Galata meyhanelerinde nargile ve rakılarını içen insanları, Venediklilerle savaşa giden deniz korsanlarını, sokaklarda bağırarak mallarını satmaya çalışan esnafı görüyorsunuz. Davranış, konuşma ve bu gibi açılardan Türk kültürünü yansıtır. Ama amacı Türk kültürünü yansıtmak değildir. Devir ve mekan itibari ile bu böyledir Puslu Kıtalar Atlası'nda. Yoksa amacı tamamen bambaşka bir şeyi anlatmaktır.

[eretrusilden]

Okuyacağım, söz:)

Ben yine de Ilgana'yı beğendiğimi söylemek isterim. Etrafta bu kadar ortadünya çakması kitap dolanırken, bizim gözümüzden orta dünya nasıl olurdu bunu görmek beni mutlu etti.
Dahası, mantığı oturmamış, havalı olacağım diye kasan, kurgusu bile olmayan onca kitaptan sonra su gibi geldi. Bence keyifli bir haftasonu için ideal bir kitap. Klasik olmayacak, hele hele modern dede korkut felan hiç hiç hiç olmayacak (zaten mitolojiyi birebir alıp sonra da kitap moderndir nasıl der yazar buna da şaşıyorum) ama keyifli bir haftasonu için tavsiye edeceğim bir kitap.

Kimse bunu okuyup hayatı sorgulamaz, ya da "vay be hiç bu açıdan düşünmemiştim" demez, ama keyif alır.