Stephen King’in, Dedektif Hodges Üçlemesi’ne dair haberleri verirken duyurduğu yeni öykü kitabı The Bazaar of Bad Dreams (Kötü Rüyalar Pazarı) 3 Kasım’da yurt dışında raflara giriyor.
Neredeyse her türde kalem oynatan usta yazar Stephen King, öykü türüne her zaman önem vermiştir. King’e göre öykü, en az roman kadar harika olup romanın bilinirliği ve saygınlığının gerisinde kalan özel bir türdür. Bu yüzden onlarca romanının yanında muhteşem öykü kitapları da yayımlamıştır.
Türkiye’deki yayım politikaları yüzünden öykü kitapları eksik çevrilse de usta yazarın bu türdeki yeteneğine dünya ile birlikte biz de şahit olduk yıllarca. Rüyalar ve Karabasanlar, Hayaletin Garip Huyları, Kuşku Mevsimi, Gece Yarısını Dört Geçe gibi öykü kitapları birçok okurun baş tacı oldu. King’i tanımayanlar, önyargılı olanlar bu güzel kitaplar sayesinde onun dünyasıyla tanıştı.
Aklındaki hikâyeyi yüzlerce sayfa anlatmayı sevse de birkaç sayfada da büyük etki yaratabilen King, öykü dalında verilen en değerli ödüllerden biri olan O. Henry ödülünü de almıştır. Diğer öykü yazarlarından farklı olarak kitaplarına öyküleri nasıl, nerede ve niçin yazdığına dair notlar da ekleyerek okuma zevkimizi ikiye katlar. Bu yüzden, ne zaman yeni bir öykü kitabı yayımlansa heyecanlanır King hayranları.
Ve 3 Kasım’da yeni kitap geliyor. Şu an yurtdışında ön siparişte. Umuyoruz çok kısa zamanda Türkçeye “tam olarak” çevrilir.
(Bu arada size bir sürprizimiz var! Okumaya devam edin lütfen.)
Biraz da kitaptan bahsedelim:
“Bu öyküleri özellikle sizler için yarattım,” diyor King. “Onları dilediğiniz gibi inceleyebilirsiniz, ama dikkatli olun lütfen. En iyilerinin dişleri var.“
20 öyküden oluşan kitap; daha önce kitaplarda, gazetelerde, dergilerde veya internette yayımlanmış öykülerin yanı sıra hiçbir yerde yayımlanmamış ve son zamanlarda yazdığı yeni öyküleri de içeriyor. Ayrıca King yine, öykülerin nasıl yazıldığına dair kısa notlar da eklemiş. Her bir öykü bağımsız olsa da birbirleriyle ahlak, ölümden sonraki yaşam, suçluluk, geçmişteki hatalara dair pişmanlık konuları üzerinden ürkütücü bağlantılara sahip.
Öykülerin adları ve kısaca konuları şöyle:
[stextbox id=”black”]Mile 81 (81. Mil) ilk yayımlanış tarihi 2011:
Maine Paralı Yol’ın 81. milinde artık kullanılmayan bir dinlenme tesisi vardır. Bu tesis liseli gençler için içki içip vakit geçirdikleri ve arada bir birbirleriyle dalaştıkları bir yere dönüşmüştür.
10 yaşındaki Pete Simmons abisini aramak için dinlenme tesisine gider. O sırada bir votka şişesi bulur ve içer, ardından sızar.
Çok geçmeden tesise çamur içinde station bir araç gelir, kapılar açılır ama ne var ki arabadan hiç kimse çıkmaz.
Sigortacı Doug Clayton, Toyota Prius’uyla Portland’da bir konferansa giderken 81. mildeki aracı görür ve bozulduğunu sandığı aracın sahibine yardım etmek ister ama aracın plakasının olmadığını fark eder.
On dakika sonra Julianne Vernon, arabasına bağladığı römorkuyla dinlenme tesisinde durur. Römorkta bir at götürmektedir. Tesisteki boş station araca ve Prius’a yaklaşır ama Doug Clayton’ın kırık cep telefonundan başka bir şey bulamaz.
Pete Simmons uykusundan uyanır ve tesiste durmuş altı arabayı fark eder. Araçlarda iki çocuktan ve bir attan başka kimse yoktur.
[stextbox id=”black”]Premium Harmony (Ayrıcalıklı Uyum) ilk yayımlanış tarihi 2009:
Sürekli didişen Ray ve Mary Burkett’ın kötüye giden bir evlilikleri vardır. Bir yolculuk sırasında Mary, yeğenine hediye almak için bir dükkâna girer. Bu sırada Ray ve köpekleri arabada beklemektedir. Biraz sonra dükkandan birileri telaşla çıkarak Ray’i çağırır, eşi kalp krizi geçirmektedir. Mary krizden kurtulamaz ve oracıkta ölür. Ray, arabaya döndüğünde köpeklerinin de öldüğünü fark eder.
Öykü ilerledikçe okuyucu Ray’in gerçek karakterini görmeye başlar.
Not: The New Yorker’da yayımlanan öyküyü buradan okuyabilirsiniz.
[stextbox id=”black”]Batman and Robin Have An Altercation (Batman ve Robin Kavga Ediyor) ilk yayımlanış tarihi 2012:
Sanderson adında orta yaşlı bir adam, Alzheimer hastası babasını öğle yemekleri için Applebee’s adlı yere götürür. Baba – oğul, üç yıl boyunca hep aynı yemeği sipariş edip hep aynı muhabbeti yaparlar.
Sanderson onu büyüten adamın hafızasının yavaş yavaş eridiğini izlerken çaresizlik içinde çırpınmaktadır. Bu tekdüze günlerden birinde Sanderson iri yarı bir adamla kavgaya tutuşur. O kavga sırasında yaşlı babasının zihninde bir ışık yanar.
[stextbox id=”black”]The Dune (Kum Tepesi), ilk yayımlanış tarihi 2011:
Emekli Florida Yüksek Mahkemesi Yargıcı Harvey Beecher, avukatına gizemli bir kum tepesinden bahseder. Bu kumul, ailesinin sahip olduğu kıyı şeridine yakın isimsiz bir adada bulunmaktadır. Harvey adayı ilk kez 1932 yılında 10 yaşındayken ziyaret etmiştir. Çünkü düzenbaz bir arsa vurguncusu olan dedesi o adada Kara Sakal’ın hazinesinin gömülü olabileceğini söylemiştir. Oraya gittiğinde kumulun üzerinde bazı isimler görür, bu kişiler daha sonra feci şekillerde ölür. Harvey için zamanla, o adaya her gün gitmek bir bağımlılığa dönüşmüştür. Ve Harvey’nin avukatı bunun dehşet verici sebebini öğrenmek üzeredir.
[stextbox id=”black”]Bad Little Kid (Küçük Kötü Çocuk), ilk kez bu kitapta yer alıyor:
Öykü, George Hallas adında hayatı altüst olan bir adamla ilgili. George, sevdiği insanların teker teker, gizemli bir oğlan çocuğu yüzünden öldüğünü fark ettiğinde artık çok geç olmuştur. Çünkü tüm bu olanları hapiste, avukatı Leonard Bradley’e anlatmaktadır.
[stextbox id=”black”]A Death (Bir Ölüm), ilk yayımlanış tarihi Mart 2015:
İşte sürprizimiz! Kayıp Rıhtım, bu güzel öyküyü sizin için çoktan çevirdi, zevkle okumanız için. Buradan buyurun.
[stextbox id=”black”]The Bone Church (Kemik Kilise), ilk yayımlanış tarihi 2009:
Playboy’un Kasım 2009 sayısında yayımlanan bu manzum öykü Phil Hale tarafından resimlendirilmiştir. Şiir, talihsiz bir orman yolculuğu hakkındadır.
[stextbox id=”black”]Morality (Ahlak), ilk yayımlanış tarihi 2009:
Chad, hevesli bir yazardır ve bir yayınevi ile anlaşma imzalayana kadar öğretmen olarak çalışmaktadır. Karısı ise emekli bir bakana hasta bakıcılık yapmaktadır. Ellerinden geleni yapmalarına rağmen hâlâ para sıkıntısı çekmektedirler. İvereni, Nora’yla yakınlaşmak için bir teklifte bulunur. Eğer Nora, adamın isteklerini kabul ederse Vermont’ta bir ev sahibi olma hayalleri gerçek olacaktır. Peki Nora’nın elde ettikleri, yaptıklarının ahlaki sonuçlarına değecek mi?
[stextbox id=”black”]Afterlife (Ölümden Sonra), ilk yayımlanış tarihi 2013:
William Andrews, Goldman Sachs’ta çalışan bir yatırım bankacısıdır, 23 Eylül 2012 tarihinde beklenen bir ölümle hayata veda eder ve öldükten sonra kendisini bir koridorda bulur. Duvardaki bir panoda şirketçe gidilen bir pikniğin fotoğrafları vardır. Koridorun ucundaki ofisin kapısında Isaac Harris yazmaktadır. Acaba ona yeni bir şans mı verilecektir?
[stextbox id=”black”]UR, ilk yayımlanış tarihi 2009:
Wesley Smith, Kentucky’de bir üniversitede İngilizce öğretmeni olarak çalışmaktadır. Bir gün, artık kitaplarını ve gazeteleri dijital olarak okuma kararı alır ve bir Kindle siparişi verir. Kredi kartından kaynaklanan ufak bir hata sonucu beyaz değil pembe bir Kindle gelir. Wesley zamanla, bu Kindle’ın paralel dünyadaki başka bir Wesley’e gönderilmek yerine kendisine yollandığını anlar.
Bu Kindle’ın UR adında özel bir işlevi vardır ve bu işlev sayesinde çoklu evrenler içinde her türlü bilgi araması yapılabilmektedir. Smith bu aramalar sırasında Ernest Hemingway’in üç yıl fazla yaşadığı alternatif bir boyutta yazılmış dört “yeni” Hemingway kitabı bulur.
Wesley daha sonra, alternatif bir evrende yayımlanan gazeteleri okuyabildiği bir işlev daha keşfeder. Bu işlev sayesinde kendi evreninde gerçekleşecek birçok felaketi durdurmaya çalışır. Ta ki Sarı Giysili Adamlar ortaya çıkana dek.
[stextbox id=”black”]Herman Wouk is Still Alive (Herman Wouk Hala Yaşıyor) ilk yayımlanış tarihi 2011:
Uzun süredir arkadaş olan Brenda ve Jasmine, bir piyango biletinden 2700 dolar kazanınca, memleketlerine gitmek için bir Chevy Express kiralarlar. Yedi çocuğuyla birlikte iki kadın yola çıkarlar. Yol boyu hayatlarının bir değerlendirmesini yapıp boşa geçen ömürlerini düşünürler. Bu sırada eskiden birbirlerine âşık olan iki geçkin şair, diğer yönden gelmektedir. Maine Üniversitesi’nde bir konferans vermek için yola çıkmışlardır. Şairler, yaşamın acıtıcı gerçeğini tecrübe eden iki kadınla karşılaştıklarında, o şiirsel hayatları ebediyen değişecektir.
Not: The Atlantic’te yayımlanan öyküyü buradan okuyabilirsiniz.
[stextbox id=”black”]Under the Weather (Kötü Bir His) ilk yayımlanış tarihi 2011:
Brad Franklin bir kâbustan uyanır. Eşini rahatsız etmeden çıkar yataktan. Eşi Ellen biraz hasta olduğu için hala uyumaktadır. Brad, köpekleri Lady’yi alıp dolaştırmaya götürür. Köpeği dolaştırıp geri gelir, Ellen hala uyumaktadır. Brad bir not bırakıp işe gider. İşten döndüğünde Ellen’ın hâlâ uyumakta olduğunu fark eder.
[stextbox id=”black”]Blockade Billy (Blokaj Billy) ilk yayımlanış tarihi 2010:
“Blokaj Billy” lakaplı beysbol oyuncusu William Blakely, beysbol tarihinin en iyi oyuncusu olabilirdi ama bugün kimse onu hatırlamıyor. O, varlığını kayıtlardan sildiren ilk ve tek oyuncuydu. Takımı çoktan unutulmuş ve beysbol tarihinde önemsiz bir isme dönüşmüş olsa da Billy kendisini bu tarihten silmek istiyordu. Bunun için elinden ne gelirse yaptı, çünkü iyi bir sebebi vardı.
Onun sırrı, herhangi bir oyuncu için skandala dönüşebilecek bir haptan ya da bir iğneden daha karanlıktı. Çok daha karanlık…
[stextbox id=”black”]Mister Yummy (Bay Yummy) ilk kez bu kitapta yer alıyor:
Maalesef bu öykü hakkında hiçbir ön bilgi yok. Çok gizemli, değil mi?
[stextbox id=”black”]Tommy, ilk yayımlanış tarihi 2010:
Playboy’un Mart 2010 sayısında yayımlanan bu şiir, anlatıcının Tommy adındaki sınıf arkadaşına yazdığı bir ağıt ve aynı zamanda 60’lı yılları konu ediniyor.
[stextbox id=”black”]The Little Green God of Agony (Izdırabın Küçük Yeşil Tanrısı) ilk yayımlanış tarihi 2011:
Katherine MacDonald, acılar içinde kıvranan ve varlıklı bir adam olan Andrew Newsome’a bakan bir hemşiredir. Newsome bu acıları çabucak dindirecek bir ilaç bulmak için doktor doktor dolaşmaktadır ama bu çabaları sonuçsuz kalır.
Hemşire, Newsome’ın bir uçak kazası yüzünden meydana gelen bu yaraların üstesinden geleceğini düşünmektedir ama adam fizik tedavinin acısına katlanmak istememektedir. Çaresizlik içinde kıvranan Newsome, Rahip Rideout adında bir şifacı getirtir. Şifacı bu acıyı, Newsome’ın bedeninden “kovacağına” söz verir.
Not: Öykünün çizgi roman halini buradan okuyabilirsiniz.
[stextbox id=”black”]That Bus is Another World (Başka Bir Dünyadır O Otobüs) ilk yayımlanış tarihi 2014:
Muhtemel bir kariyer değişikliği için önemli bir görüşmeye gitmekte olan Wilson, kendisini ahlaki bir ikileme düşüren bir olaya tanık olur. Gördüğü şeyi bildirmek uğruna o çok önemli iş görüşmesini kaçırmalı mıdır, yoksa boş verip yoluna devam mı etmelidir?
Not: Esquire dergisinin Ağustos 2014 sayısında yayımlanan öyküyü buradan okuyabilirsiniz.
[stextbox id=”black”]Obits (Ölüm İlanları) ilk kez bu kitapta yer alıyor:
Bu öykü, ölüm ilanlarını yazarak insanların ölmelerine sebep olan bir köşe yazarıyla ilgili.
[stextbox id=”black”]Drunken Fireworks (Sarhoş Havai Fişekler) ilk yayımlanış tarihi Haziran 2015:
Alden McCausland ve annesi kendilerine “kazara zengin” diyorlar. Çünkü, beklenmeyen bir hayat sigortası poliçesi ödemesi ve Büyük Maine Milyonları adlı kazı kazan kartı sayesinde çok zengin oldular. Alden ve anneciği artık yazlarını Abenaki Gölü yakınlarda geçirebiliyor, gölün küçük sahiline nazır üç odalı kulübelerinde gönüllerince keyif çatabiliyorlardı.
Gölün karşısında “gerçek zenginler” vardı. Massimo ailesinin Büyük beyaz bir malikanesi ve malikanenin yanında bir misafir evleri ve tenis kortu vardı. Alden’ın annesine göre bu zenginlik “haksız kazanç”la elde edilmişti.
Her 4 Temmuz yaklaştığında kutlama yapmak için hava fişek atmak, zamanla, gölün iki yakasındaki aileler arasında bir yarışa dönüşür. 4 Temmuz Silahlanma Yarışı diye bilinen bu yarış, en sonunda Alden’ın hapse düşmesine neden olur.
Not: Bu öykü Haziran 2015’te sadece sesli öykü biçiminde yayımlanmıştır. İlk kez bu öykü kitabında basılı halini okuyabileceğiz.
[stextbox id=”black”]Summer Thunder (Yaz Gök Gürültüsü) ilk yayımlanış tarihi Haziran 2013:
Büyük bir felaketin sonrasını anlatan bu öykü, yeryüzünde kalan son iki adamın yaşadıklarına odaklanıyor.