Geçen yıl yayımlanan gotik türündeki öykü kitabı “Nebel Şatosu ve Diğer Öyküler” ile tanıdığımız akademisyen yazar Uğur Kılınç’tan fantastik bir roman: Oegtar’ın Felaketi
Oegtar’ın Felaketi, Hyleth Dünyası’ndaki insan, elf, cüce, kara elf, ejderha ve nymphet gibi ırkların çevresinde klasik bir iyi-kötü savaşını konu alan fantastik türde bir roman. Minimalist bir kapakla Gece Kitaplığı’ndan çıkan eserin tanıtım metni ise şöyle:
Uzunca süre karanlıkta kalanlar, onun derinliklerine dikkatlice baktıklarında, sıcak çöl seraplarının bile göstermekte eksik kaldıkları manzaraları görebilirler. Zihin gözüne düşen bu yansılar, Uyuyan Dağ’ın kara altınından daha yoğun bir kaynaktan gelmesine rağmen Yıldızgürültüsü Şelalesi’nin eteklerinde süzülen gökkuşağı halkası kadar parlak ve gerçektir. Bu gerçekliği görmeye en yakın olan ruhlar, sona yaklaşmış olan ruhlardır.
Yıllardır uyumakta olan kötülük Hyleth Dünyası’nda yeniden baş gösteriyor. Güney topraklarının küllerinden tohumlanan bu kötülüğe karşı koymak için Kuzey’deki bütün ırkların bir önlem alması gerekiyor. Peki, bu önlem karanlık elflerin yıkım planlarını önleyebilecek mi?
Ayrıca kitabın sonunda yer verilen bir cüce şarkısını da örnek olarak sunalım sizlere:
FAFNOR’UN ŞARKISI
Yıldırmaz cüceleri kayaların sertliği,
En güçlüsü de ötede, Yalnız Dağ’ınki.
Atalarımız onların da hakkından geldi,
Hobarey de hobarey, Fhrôrn’un elleri!
Cücelerin ihtişamlı salonları,
Dorgm’un haşmetiyle aydınlandı.
Kadim salonların efendileri!
Hobarey de hobarey, cücelerin evleri!
Neşeyi de biliriz, içmeyi de,
Bilgeliğimiz de vardır, tarihimiz de,
Baltalarımız ve çekicimizle,
Hobarey de hobarey, cüce halkıyız biz Kuzey’de!
Raflardaki yerini almaya başlayan kitabın bol okura ulaşmasını temenni ediyor, yerli fantastik edebiyata yeni bir katkı sağladığından dolayı yazarımızı da bir kez daha tebrik ediyoruz.