Hasan Ali Toptaş FT/Oppenheimer Ödülleri’nde Finale Kaldı!

hasan-ali-toptas-heba

Hasan Ali Toptaş, İngilizceye çevirilen ilk romanı olan “Heba” ile, FT/Oppenheimer Ödülleri‘nde son 10’a kaldı!

Geçtiğimiz sene Amerika ve İngiltere’de Bloomsbury tarafından İngilizceye kazandırılan “Heba(Reckless) FT/Oppenheimer Ödülleri‘nde son 10’a kalarak büyük bir başarı gösterdi!

Maureen Freely ve John Angliss tarafından İngilizceye çevirilen “Heba“, ülkemizde ise 2013 yılında İletişim Yayınları‘ndan çıkmıştı.

Kurmaca, film ve sanat kategorilerinde verilen ve oldukça saygın bir ödül olarak kabul edilen FT/Oppenheimer’ın “kurmaca” kategorisine 800’e yakın başvuru yapılmıştı.

5 Ağustos’ta, üç kitaba indirilecek on eserlik listenin nihai kazananı ise 26 Eylül‘de New York’ta düzenlenen törenle belli olacak.

Vatan Kitap‘ın sorusu üzerine Toptaş ödüle olan şaşkınlığını şöyle dile getiriyor:

“Hiç bilemiyorum. Ben bu kadarına bile şaşırdım, ilk 3’e kalırsa daha da şaşırırım, ödül verilirse büsbütün şaşırırım.”

Heba“nın arka kapağına gelin hep birlikte bakalım:

İnceldiğinde, çeşitli sebeplerle delindiği de olur uykunun. Ne bileyim, bazen zihnimizdeki sivri uçlu bir hatıra deler onu; bazen heba-kapakhenüz hazmedemediğimiz bir sözün acısı, bazen kolu bacağı aklımızın dışında kalan bir düşünce yahut bir duygu, bazen de etrafımızda olup biten, bizim fark edemediğimiz meçhul bir şey deler.

İşte o vakit delinen yerden içerisi görünmez ama dışarısı görünür. Hakikat oradan gerçekte olduğu gibi görünmez tabii; uykunun sisi yüzünden, kendisinin biraz berisinde yahut gerisinde görünür.

Sise benzemeyen tuhaf bir sisin içindeydi şehir. On dokuzuncu katın hizasında ben gerçeğim diyen bir güvercin kanat çırpıyordu. Binnaz Hanım’ın tombul elleri vardı. Ucu bucağı görünmeyen bir boşluğa düştü Ziya. Hışır hışır öten naylon şeritler. Te ilerde Suriye! Kaldır başını! Huoop! Yüzü çilli bir çocukluk. Efil efil tüten bir pişmanlık.

Hiç işte, hiçbir şey olmadı. Şikâyetçi misin? Değilim Komutanım.

Kolonya, limontuzu ve su. Bakma öyle karanlıkta Mensur. Aynalı kahve. Güzel Nefise. Kim o uzaktaki adam? Tufana emanet bir dünya.

Her kötülük, bir iyiliğin içine akıyor işte…

Heba, göz gözü görmez insafsızlığın, doğruya benzemeye muvaffak olan yalanın, utanmazlığın, lincin, kıstırılmışlığın romanı.

Edebiyatın kirişlerini çatlatan büyük bir yazardan yalnızlığın, pişmanlığın, askerliğin, heder olmuş bir ömrün romanı. İpek kadar yumuşak ve ipek kadar sağlam.

Sadık okurları için yeni keşifler sunacak, yeni tanışanları sadık okurlara dönüştürecek bir Hasan Ali Toptaş romanı…

Şimdilerde kitapları Everest Yayınları‘ndan çıkan Hasan Ali Toptaş‘ı, bu büyük başarısından ötürü kutluyor; final için de bol şans diliyoruz!