Bugün ben bir kardeşin ne kadar sinir bozucu olabileceğini öğrendim.
Bugün ben bir kardeşin ne kadar sinir bozucu olabileceğini öğrendim.
Bugün işe personel alımı için yapılan görüşmelerin ne kadar zor olduğunu öğrendim. Buna ek olarak deneme sürecinden geçen ve olumsuz yanıt vereceğimiz personele olumsuz yanıt veremediğimi de keşfettim. Bende bu yeti yok sanırım.
İki muhasebecinin gün içerisinde asla satranç oynayamayacağını öğrendim. :)
Örümceklerin su altında nefes alabildiğini öğrendim.Hepsi için geçerli değil bu galiba. Ayrıca, bir örümcek türü var, su altında yaşıyor. Suyun içinde ağdan yuva yapıyor. Yuvayı içi boş bir top gibi düşünün. Sonra suyun dışında ağzını havayla doldurup yuvasına gidiyor ve ağzındaki havayı bırakıyor. Hava kabarcığı ağdan geçemiyor, yuvanın içinde kalıyor. Bu şekilde bir kaç gel git yaparak yuvayı tamamen havayla dolduruyor. Böylece yuvanın içinde nefes alabiliyor. Eğer kastettiğiniz bu tür ise sudaki oksijenle nefes alamıyor, yine havadan alıyor oksijeni. Fakat örümcek suyun altında ve nefes alabiliyor diye bakarsak haklısınız ;).
Çoğu hayalin gerçekleşemeyecek kadar imkansız olduğunu öğrendim.Haklılık payın var ama yinede ben hiçbirşeyin imkansız olmayacağına inananlardanım. Yeterki sen iste :)
Ben bugün şunu bir kez daha öğrendim maalesef...Bu acı ama gerçek, iyi insanlar sadece hayal ürünlerinde kazanıyorlar. Gerçekte iyi olmak sadece size iyi biri denilmesini sağlıyor. O kadar da önemli bir nitelik değil.Spoiler: Göster
Maydanoz salatası çok güzelmiş. Annem önüme getirdiğinde "Tavşan mıyım ben?" şeklinde verdiğim tepkiyle, maydanozların tükenişi arasında kısa bir süre geçti. Malzemeler: Maydanoz, Zeytin Yağı, Tuz.
Edit: Malzemelerde limon da varmış.
Sırtım sınıf kapısına dönük olarak arkadaşlarımla ingilizce hocası hakkında dedikodu yapmak yanlış birşeymiş meğer.Arkadaşlarımın kapıya bakarak susmalarından ve kaş göz işaretleri yapmalarından da birşey anlamayıp konuşmaya devam eden ben daha sonra ingilizce dersinde türkçe konuşmanın yasak olduğu için hep ingilizce konuşan hoca sayesinde bazen yabancı dili az buçuk anlamanın kötü olduğunu öğrendim.Hala adamın dediklerini sindirmeye çalışıyorum.Benim başıma da bu tür olaylar çok geldi.Yine de bir insanın arkasından konuşmak kötü tabi ama insanın dili durmuyor ki :) Bu arada bu ingilizce derslerinde türkçe konuşmama olayı çok doğru bir olay diye düşünüyorum.En azından benim ingilizcem bu sayede gayet iyi ;)
Tüyap Kitap Fuarı'na gitmek için artık Bakırköy'den servis eziyetini çekmek zorunda olmadığımızı, metrobüs'ün son durağının Tüyap olduğunu öğrendim :)İlk kez bu başlıktan işe yarar bir bilgi öğrendim.
Ray Bradbury'nin Mars Yıllıkları kitabının Baskan Yayınları dizisinden çıkan Gümüş Çekirgeler kitabıyla aynı kitap olduğunu öğrendim. Üstelik Mars Yıllıkları kitabını bulmak çok zorken Gümüş Çekirgeler kitabını neredeyse her sahafta bulabileceğimi de öğrendim.
Ray Bradbury'nin Mars Yıllıkları kitabının Baskan Yayınları dizisinden çıkan Gümüş Çekirgeler kitabıyla aynı kitap olduğunu öğrendim.
Aman Allahım! Nasıl da mutlu olmuştum sahafta Mars Yıllıkları'nı bulunca, hepsi Hazal'ın suçu!
Takıntım vardır, yapmayın, 2 kitap da var bende, açıcam önüme satır satır karşılaştırıcam....
Ha bir de Mars Yıllıkları'nı bulabilirsem eğer Rıhtım'da açık artırmaya sunmayı planlıyorum. Her türlü karlı çıkarım.
Bugün ben şunu öğrendim:Vaoooov :D
Eğer derste kalemim düşerse eğilip onu almayacağım.Yoksa kalbimde beklenmedik ağrılar oluşabiliyor :)
Bugün ben şunu öğrendim:Vaoooov :D
Eğer derste kalemim düşerse eğilip onu almayacağım.Yoksa kalbimde beklenmedik ağrılar oluşabiliyor :)
Bu gün ben şunu öğrendim. Bir kız arkadaşınızın sevgilisi sizi facebooktan eklediğinde onu kabul etmemeli ve hatta direk engellemelimişsiniz. Çünkü sizi ekleme amacı tamamen başınıza bela açmaktan ibaret...
Bugün ben şunu öğrendim:Vaoooov :D
Eğer derste kalemim düşerse eğilip onu almayacağım.Yoksa kalbimde beklenmedik ağrılar oluşabiliyor :)
Bu gün ben şunu öğrendim. Bir kız arkadaşınızın sevgilisi sizi facebooktan eklediğinde onu kabul etmemeli ve hatta direk engellemelimişsiniz. Çünkü sizi ekleme amacı tamamen başınıza bela açmaktan ibaret...
Vooooov ;D
Bu hatayı bir daha yapma derim.Başına bela alabilirsin ;)Spoiler: Göster
Edit:Aslında fena olmadı rom kazanmış oldum.Yarında kalemliğimi düşürürüm :P
Yaz harbiden de gelmiş be Rıhtım... :DYaz her yere gelememis daha... Nisan sonu da olsa Kanada'da yasiyorsan gunese aldanip babetle sokaga cikmayacakmissin. Yazi umutla beklerken hastalanmak nedir onu ogrendim :(
Hazal abla şöyle ağlamalı falan şeyler yazma. Bir an gözüm doldu :/Ray Bradbury'nin Mars Yıllıkları kitabının Baskan Yayınları dizisinden çıkan Gümüş Çekirgeler kitabıyla aynı kitap olduğunu öğrendim. Üstelik Mars Yıllıkları kitabını bulmak çok zorken Gümüş Çekirgeler kitabını neredeyse her sahafta bulabileceğimi de öğrendim.
Şu an ağlamak istiyorum. Gümüş Çekirgeler'e sahip biri olarak gideyim mi kalayım mı bilemedim.
Bugün ben Misty Mountains Cold (Hobbit filminin müziği)' u ney ile çaldığımda çok ilahimsi bir hava olduğunu öğrendim.
Klip çalışmaları hala sürüyor :P Beklenti yükselmesin ha kaydedecek kamera bulamadık o kadar /:Bugün ben Misty Mountains Cold (Hobbit filminin müziği)' u ney ile çaldığımda çok ilaimsi bir hava olduğunu öğrendim.
Çok merak ettim şimdi :)
Ben bugün Dürbün'ü ne kadar sevdiğimi bir kere daha öğrendim. Eğlendim gece gece ya.Benle ilgili birşey yok değil mi ? :D
Şu Dürbün'den öğrendiklerimi bir gün konu halinde yazacağım, vallahi çok eğleneceğiz.
Geceyi ürkütücü kılan şey sessizlikmiş aslında, karanlık değil. İnsan, güvende hissetmek için gürültü bile olsa başka insanlardan gelecek seslere ihtiyaç duyuyor. Temelde bilmek istediğimiz bizden başka insanların da var olmayı sürdürdüğü, çünkü biz var olma tuhaflığını birbirimiz sayesinde normalleştiriyoruz.(http://media.tumblr.com/tumblr_mcklsgnD7w1rxs25y.gif)
Bugün kitaplara güven olmayacağını öğrendim. ( silmarillion okuyorum da :-\ )
Hobbit'i bitirdikten sonra koşa koşa gittim sordum soruşturdum amma da nadir bir kitapmış sonunda buldum. Beklentim de çok yüksekti zaten Lotr delisiyim. Sonra okumaya başladığımda sadece bilgilendirme metinlerinden oluştuğunu gördüm, yani dünyanın ve ırkların yaratılışı sonracığıma melkor'un hikayesi.Kitabın başındaki ''Güç Yüzüklerine Dair'' kısmını okuyorsunuz. Merak etmeyin, Silmarillion başlayınca neden met edildiğini anlarsınız.
Ben tıpkı Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit'teki gibi karakterlerin hikayelerinin anlatılacağını sanmıştım ama sadece eski çağları ve yaratılışı anlatıyor yani bir baş karakter yok demek istediğim. Orta dünya ansiklopedisi gibi olmuş. Amaan benimki de kuruntu bulmuş da bunuyorum. Şu an yüz otuzuncu sayfadayım bir an önce bitirmem lazım :)
Hobbit'i bitirdikten sonra koşa koşa gittim sordum soruşturdum amma da nadir bir kitapmış sonunda buldum. Beklentim de çok yüksekti zaten Lotr delisiyim. Sonra okumaya başladığımda sadece bilgilendirme metinlerinden oluştuğunu gördüm, yani dünyanın ve ırkların yaratılışı sonracığıma melkor'un hikayesi.
Ben tıpkı Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit'teki gibi karakterlerin hikayelerinin anlatılacağını sanmıştım ama sadece eski çağları ve yaratılışı anlatıyor yani bir baş karakter yok demek istediğim. Orta dünya ansiklopedisi gibi olmuş. Amaan benimki de kuruntu bulmuş da bunuyorum. Şu an yüz otuzuncu sayfadayım bir an önce bitirmem lazım :)
Hiç bir koşulda pişman olmam. Öyle bir dünya yok yahu . :) Tolkien amcamızdan bir satır bile fazla okumak bize bir şeyler katar. Ayrıca orta dünya ile ilgili bilmediğim şeyleri de böylece öğrenmiş oluyorum.
Ama yinede gönlümden kitapta yeni kahramanlar tanımak geçiyordu. Bu arada bu nasıl bir hayal gücüdür dedirtecek hikayeleri de okuduğumda iyi ki almışım bu kitabı diyorum. Ve bunu daha çok çok kez söyleyeceğe benziyorum :)
Şimdi linç edeceksiniz beni biliyorum ama şu forum sistemiyle ilgili yeni bir şey öğrendim.
Mesela en son gelen mesajlara baktığınızda ya da herhangi bir kategoriye girdiğinizde, daha önce okumuş olduğunuz bir konunun içine yeni bir yorum gelmişse bildiğiniz gibi konu ismi yanında şu ((http://www.kayiprihtim.org/forum/Themes/KayipRihtim_v3/images/turkish/new.gif)) ikon gözüküyor. Meğer ona bastığınız vakit sizin en son okuduğunuz yerden itibaren devam eden mesajları gösteriyormuş. Ben üzerine basabildiğimizi bile bilmiyordum. :fringa
İŞTE BUNU BUGÜN ÖĞRENDİM.
Birşeyi kınayınca gerçekten insanın başına geliyormuş. Çok büyük konuşmuşum ve ne yazık ki tüm geleceğimi etkileyecek bir durum başıma geldi :(
Benim durumum pek olacağı varmış da olmuş gibi birşey değil malesef. Ama artık kimsenin başına gelen birşey ile dalga geçmeyeceğim. Allah benim başıma vermezse canım kadar çok sevdiğim birinin başına veriyor ve yine beni etkiliyor.Birşeyi kınayınca gerçekten insanın başına geliyormuş. Çok büyük konuşmuşum ve ne yazık ki tüm geleceğimi etkileyecek bir durum başıma geldi :(
Benim de buna benzer yaşadığım durumlar var. Ama buna inanmıyorum, olacağı varmış olmuş derler ya aynen öyle. Kader de değil tam olarak.
Benim durumum pek olacağı varmış da olmuş gibi birşey değil malesef. Ama artık kimsenin başına gelen birşey ile dalga geçmeyeceğim. Allah benim başıma vermezse canım kadar çok sevdiğim birinin başına veriyor ve yine beni etkiliyor.Birşeyi kınayınca gerçekten insanın başına geliyormuş. Çok büyük konuşmuşum ve ne yazık ki tüm geleceğimi etkileyecek bir durum başıma geldi :(
Benim de buna benzer yaşadığım durumlar var. Ama buna inanmıyorum, olacağı varmış olmuş derler ya aynen öyle. Kader de değil tam olarak.
Benim durumum pek olacağı varmış da olmuş gibi birşey değil malesef. Ama artık kimsenin başına gelen birşey ile dalga geçmeyeceğim. Allah benim başıma vermezse canım kadar çok sevdiğim birinin başına veriyor ve yine beni etkiliyor.Birşeyi kınayınca gerçekten insanın başına geliyormuş. Çok büyük konuşmuşum ve ne yazık ki tüm geleceğimi etkileyecek bir durum başıma geldi :(
Benim de buna benzer yaşadığım durumlar var. Ama buna inanmıyorum, olacağı varmış olmuş derler ya aynen öyle. Kader de değil tam olarak.
Abi geçmiş olsun. :-\
"What goes around, comes around." diye bir söz vardı, Karma deniyordu sanırım. Allah'ın vereceğinden değil, hiçbir zaman empati kurup bu tür eylemler yapmamak gerekiyor görüşündeyim. Sonuçta nasıl olmak istiyorsak, etrafımıza vereceğimiz saygı-sevgi değerleri, tutumumuz bununla eşit olmalı, yoksa hayatımız ters düz oluyor ve dengeler değişiyor her zaman. Bir tek bunu bilirim, sanki değer değeri çekiyor; hep kalple alakalı.
Belki de yanılıyorum. Bana da zaman gösterecek artık. :)
Efendim bu günlerin isimleri nereden geliyor diye merak ederdim. Üşengeçliği bir kenara bırakıp bu sefer googleladım.
Sunday - Güneşin (sun) günü
Monday - Ayın (moon) günü
Tuesday - Tiw'ın (Iskandinav tanrısı)
Wednesday - Wodan'ın (Odin) günü
Thursday - Thor'un günü
Friday - Freya'nın günü
Saturday - Satürn'ün günü
Saturday, Sunday ve Monday dışındaki bütün günlerin isimleri İskandinav mitolojik tanrılarının isimleri. Saturday ise Roma döneminden miras. Nedense değişmemiş. Bizse olaya biraz düz yaklaşmışız.
Pazar - Farsça "bazar" kelimesinden geliyor. Pazar yapılan gün
Pazartes - pazardan sonraki gün
Salı - Farsça "salis" (3.) haftanın üçüncü günü
Çarşamba - farsça "çehar" dördüncü ve "şenbe" gün
Perşembe - "penç" beşinci
Cuma - Cem edilen, toplanılan gün
Cumartesi - Cumadan sonraki gün
Bu vesileyle hafta başının pazartesi değil pazar olduğunu farketim. İki dilde de böyle. Yanılgım, hafta içi/sonu ayrımımızdan dolayı sanırsam
Not: Ardı ardına iki mesaj da benim. Ama aradan 20 gün geçmiş. Flood sayılmaz herhalde.
Hocalarımdan birinin fantastik ve -özellikle- bilim kurgu hayranı olduğunu öğrendim. Laf arasında açılan muhabbette konuyla ilgili hayalinde yatan bir seçmeli ders projesinin olduğunu da öğrenmiş bulundum. Ortaya ilginç şeyler çıkacak gibi duruyor. Bakalım, ilerisi neyi gösterecek... :)
Hocalarımdan birinin fantastik ve -özellikle- bilim kurgu hayranı olduğunu öğrendim. Laf arasında açılan muhabbette konuyla ilgili hayalinde yatan bir seçmeli ders projesinin olduğunu da öğrenmiş bulundum. Ortaya ilginç şeyler çıkacak gibi duruyor. Bakalım, ilerisi neyi gösterecek... :)
Hocanı en kısa sürede sitemizde görmeyi bekleriz! Ayrıca umuyorum şu seçmeli ders olayından da bir sonuç çıkar. Hayırlısı!
Her üyenin normal kullanıcı adının yanında bir adet de -yanlış anlamadıysam- foruma kayıt olma sırasına göre verilen numarası varmış. Benim numaram 1453'müş. Bu yeni keşfin ardından Fatih'ten kalan yarım şarabı içmek de benim görevimdir.
http://www.kayiprihtim.org/forum/profiles/lordmuti-u1453.html u1453 denen yer. Mesela kahramanım admin Hakan bir numara değilmiş, iki numaraymış. http://www.kayiprihtim.org/forum/profiles/magicalbronze-u2.html Onun da üstünde İlluminati var herhalde.
Goodreads'in bir kitabı sayfa-zaman eksenlerine bölerek size bir okuma eğrisi çıkarttığını öğrendim. Adamlar neler yapmış...
Mesela son okuduğum Gök Cennetin Altında için şöyle bir eğri gösteriyor:Spoiler: Göster
Sadece sıkı çalışma ile aşılamayacak bazı duvarlar gerçekten varmış.Ne kadar denersen de sadece parmaklarının bir şıklaması ile yazabileceğin şeylerin çok üzerinde şeyleri yazabilen insanlar varmış.Her insanın aşamayacağı sınırlar varmış.Hayal kurmak bazen acı verici olabiliyormuş.Anlamadım... Yetenekten mi söz ediyoruz yoksa yazmanın veya yeteneğin üzerinde dış faktörlerden mi -şans, torpil vb.-söz ediyoruz?
(Üzgünüm zehrimi bir yere kusmam gerekiyordu)
"Onları [Tanrıları] çalışma zahmetinden kurtarmak için insanları yarattı." - Babil Yaradılış Destanı
Üniversitenin yan gelip yatılarak bitirilemeyeceğini öğrendim.
Sahte haberlere ne kadar çabuk inanıldığını bir kez daha öğrendim :-\:Şöyle bir derleme var; http://imgur.com/gallery/SFC3J
Kuzenimden, Sevimli Hırsız filmiyle ortaya çıkan minyonların Nazilerle alakası olduğuna dair bir saçmalık duydum. "Minyonların Gerçek Hikayesi" diye internette dolanan bir söylentiymiş.
Şu çizgifilmlerdeki gizli mesajlar gibi bir şeyle alakası olup olmadığını sordum, olmadığını söyledi.
Ardından ne mi yaptım? Sıcağı sıcağına, o da yanımdayken internetten araştırmaya koyuldum. Sözüm ona minyonların esin kaynağının, yahudi çocukları gaz odasına atmadan önce giydirildikleri giysiler olduğu iddiası vardı. Saçmalık! Birini gazla boğmak için onu giydirmekle mi uğraşılırmış? Kanıt olarak sunulan resme bakıyorum; gemi güvertesinde, eski tarz dalgıç kıyafeti giymiş yetişkin insanlar var. Ne alakası var bunların çocuklarla Nazilerle diye, kuzenime soruyorum.
Her şey sonra anlaşıldı. Meğersem 2016'da ortaya atılmış düzmece bir habermiş. Karşıma çıkan ilk site de, zaten haberin yalanlığından bahsediyormuş: Link (http://www.beyin7.com/minyonlarin-gercek-hikayesi/) İddianın içeriği mantıksız ve resimlerde aksini söylüyorken, bu gibi zırvalıklara inanıp yaymak niyedir?!
Neyse, kuzenimi bu konuda bilgilendirdikten sonra kendisine Maus - Hayatta Kalanın Öyküsü çizgi romanını verdim. Tarih kitabı değil, evet. Yine de, yalan olduğu hemen anlaşılan saçmalıkları doğru diye öğrenmesinden iyidir.
Şöyle bir derleme var; http://imgur.com/gallery/SFC3J
Mercimek çorbası sevmeyen biriyle ilk kez karşılaştım. Böylece, mercimek çorbası sevmeyen insanların varlığını ilk kez bugün öğrendim. Kalplerde hüzün :(
Nasıl mümkün olabilir böyle bir şey, nasıl?! Kabullenemiyorum.
Mercimek çorbası sevmeyenler mi varmış :ohm?y Şok :ohmy! @Rosemary'ye katılıyorum; bi' abartı kokusu alıyorum :D
Mercimek çorbası sevmeyen biriyle ilk kez karşılaştım. Böylece, mercimek çorbası sevmeyen insanların varlığını ilk kez bugün öğrendim. Kalplerde hüzün :(
Nasıl mümkün olabilir böyle bir şey, nasıl?! Kabullenemiyorum.
Mercimek çorbası diye aldığım ve güle oynaya kaşıklamaya giriştiğim mercimek çorbasının, brokoli çorbası çıkması. Ben şok. Ben iptal. :(
Teyzenize acil şifalar dilerim.Teşekkürler :) Bu arada belirteyim, ameliyat da başarılı geçti. Ailecek rahat bir nefes aldık :)
Bir insanın bir gecede 1 milyon tane rüya görebileceğini öğrendim bu gece...Gece boyunca sizi uykudan uyandıran ve onu öldürene kadar her uykuya dalışınızda sizi rahatsız eden canavarlı kabuslardan iyidir :D
Videoya sağ tıklayıp "Döngü"ye bastığımızda zaten video tekrar baştan başlıyormuş.