Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - HighLord

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 16
16
Duyurular / Ynt: Kayıp Rıhtım 5. Yıl Buluşması
« : 11 Aralık 2012, 22:10:34 »
Bu buluşmayı kaçırmayacağım. Ben de geliyorum. :)

17
Duyurular / Ynt: 31. İstanbul Kitap Fuarı 2012
« : 26 Kasım 2012, 21:24:55 »
Güne Kadıköy vapur iskelesinde başladık. Ben ve eşim 10dk öncesinden oraya gittik. Vapuru bekleyen ben gibi kara kuru birini görünce dedim bu kesin bizimle Fuara gelecek ama ses etmeyeyim. Sonra efendim üşümeyelim diye içeri adım attık. Birisi tereddütlü adımlarla yaklaşıp 'Malkavian?' dedi. O anda içime hücum eden 'Ne alaka, o ne demek? Sen benimle dalga mı geçiyorsun?' gibi lafları yuttum ve 'Evet' dedim. Daifunkaymış kendisi. Sonra bir iki cümle etmiştik ki Fırtınakıran,Koyubeyaz ve magicalbronze beraberlerinde Highlord (Demin bahsettiğim kara kuru olan ben gibi) ile geldiler. Darly Opus'un da aramıza gecikmeli olarak katılıp Özgür'ün uyuya kalması sonucu nihai kadro oluşmuş oldu.

İşin özüne biraz da 'HighLord' gözüyle bakalım :

Kadıköy'de vapur iskelesinde Rıhtım tayfasıyla buluşacaktım. Saat 10 civarında yanımdan tanıdık bir sima geçti. 'Bu Buğra abi olmasın ?' dedim kendi içimden fakat soru sormaya da bir türlü cesaret edemedim. 'Malkavian mı ? O da ne ? Küfür mü ettin yoksa !' gibi bir tepkiden korktuğum için bir şey söylemedim. Sonradan anladım ki kendisiymiş. Böyle de tuhaf bir yolla tanışmış olduk. :)

Cumartesi günün özetini de ben anlatayım. Kimse yanaşmıyor madem. :)

Yosun ablayla Söğütlüçeşme metrobüs istasyonunda buluşacaktık. Biraz gecikmeli de olsa sonunda gördüm yanında da Bahadırhan abiyi (mbd) getirmişti. Sağolsun, koyu ve keyifli muhabbet ile birlikte Cevizlibağ'a kadar geldik ve o bizden ayrıldı. Ben de Yosun ablayla birlikte fuar alanına gittim.

Sonrasında efendim, Galaxie bizi fuar girişinde bekliyormuş, onunla güzelce bir sohbet ile birlikte Ryld Argith'i bekledik. Ve o geldikten sonra işler rayına oturdu ve hep birlikte fuar alanını gezmeye başladık.

İlk durak tabii ki İhsan abinin yanıydı. İmza masasını genç yazarlar tahsis etmişti, kendisi ayakta durup muhabbet ediyordu. Bizi görünce çok sevindi tabii, kucaklaştık. Daha sonra da şekil imzasını direkt kitaplarının üstüne attırdım.

Spoiler: Göster


Sonrasında ise gezimiz İthaki ile devam etti. Oraki şeker, kıvırcık saçlı insanı görmemeniz imkansız.  Evet, burada o kadar uzun bir konuşma geçti ki yazsam romana dönüşür diye düşünüyorum. İthaki’de harika indirimler vardı ve bundan en çok yararlanan Şahin oldu ! Bu beklendik bir şeydi zaten. Daha sonra Altın Kitaplar’ın 20 TL üstü alışverişte %40 indirim teklifini kullandı Şahin. (Bakın ben ne kadar pasif kalıyorum şu kitap almada. Utandım,evet.) Daha sonra Berk abi (Wyern) ve cemaziyel’i de gördük.

Grupta bir kopma oluştu ve Berk abi ve ben dinlenmek için yemeğe giderken Şahin ortadan kayboldu ! (Çocuğu o kadar bekledik, gelmedi. ’16 yaşında bir çocuk kayboldu.’ Şeklinde bir anons kafamdan geçmedi değil. ) Daha sonra bir şekilde bulduk onu. Ve panele geçtik. (Murat Menteş, Alper Canıgüz ve Emrah Serbes’in Afili Filintalar adlı paneli. Eğlenceliydi.)

Ve sonra en önemli an.. FABİSAD paneli. Fakat ne yalan söyleyeyim sanırım Aşkın Güngör’ün yokluğundan dolayı panel tek düze geçti. Yani ben sıkıldım. Ve daha sonra da ben fuardan herkesle vedalaşıp ayrıldım.

Pazar günü grup ayrılması sonrasında ‘HighLord Tayfası’nın yaşadıklarını anlatıyorum şimdi de (Tamam, vurmayın. :D) ;

Emuk, Ryld, Denaro, Ejderfelaketi ve ben.. UD tayfası da diğer takma adımız. Efenim, biz ilk önce Laika’ya yollanıp indirimimizi (Şahin faktörüyle) sağladık. Bir sürü kitap alındıktan sonra İthaki, Metis, Versus, Altın Kitaplar ve diğer fantastik ve bilimkurguyla alakadar olan yayınevlerini gezdik.

Sonrasında ise ayaklarımız daha fazla eziyet çekmek istemedi ve biz de kafeteryada uzunca bir sohbet ettik. O kadar zevkliydi ki zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Sonrasında Şahin ve Emre’nin gitmesi gerekiyordu, vedalaşıp ayrıldılar. Güneş (Ejderfelaketi) panelde yanımızdan ayrıldı, Denaro ise kayboldu ! (Telefonum bozulmasaydı.. Ah..) Sonradan öğrendim ki ayrılmış.

Ve işte.. Daha sonrasında ise fuarda son kez İhsan abiyle vedalaşıp Mercan, Esra, Özgürcan, Onur ve Hakan abiyle yola koyulduk. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim metrobüs cidden harika ! Ne kadar da konforluydu. (O kalabalıkta hiçbir yere tutunmanıza gerek yok. O derece konforlu.)

Nogay’a da servisteki muhabbetinden dolayı teşekkür ediyorum. Zamanın akıp gitmesini sağladı…

Ve işte.. Bir fuar macerasının sonu daha. Hayatımın en güzel günlerini geçirmemi sağlayan Kayıp Rıhtım üyelerine sonsuz teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız ! :)

18
Duyurular / Ynt: 31. İstanbul Kitap Fuarı 2012
« : 11 Kasım 2012, 22:04:36 »
Ben de geliş tarihlerimi 24 ve 25 Kasım olarak değiştirdim. :)

19
Rıhtım Okuma Etkinliği / Ynt: Rıhtım Okuma Etkinliği
« : 10 Kasım 2012, 21:34:05 »
Yea Frankenstein kasıp kavuruyor ortalığı. Yürü be ! :)

20
Duyurular / Ynt: 31. İstanbul Kitap Fuarı 2012
« : 03 Kasım 2012, 14:23:59 »
Test kitabı bakmak için fuara giden var mıdır ki? Umarım yoktur. Eğer varsa da onun faniliğinden şüphe ederim ben.

Deme öyle deme. SBS şeysi yüzünden ben bu yıl orada geçireceğim zamanımı. Yani zamanımın yüzde onunu ama bu bile çok yüksek bir sayı benim için :D

YGS-LYS sınavları için uygun fiyata soru bankası satın alacağım ben de. :D

22
Duyurular / Ynt: 31. İstanbul Kitap Fuarı 2012
« : 27 Ekim 2012, 23:50:19 »
Her iki Pazar günü de geleceğim sanırım. :)

23
Kurgu İskelesi / Ynt: Elalia 1 - Grifon Prens
« : 26 Ekim 2012, 23:36:28 »
Öncelikle herkesin dem vurduğu bir şeyi ben de belirtmek istiyorum : Yapay diyalog. Yani diyaloglar hikayenin kurgusu karşısında biraz zayıf kalmış diye düşünüyorum. Bu diyalogları biraz düşünerek, kafa yorarak ve tutarlı olarak yazarsan hikayenin lezzetinin fazlasıyla artacağını düşünüyorum. Bir de hikayedeki kişilerin isimlerine ve konuşan kişinin kim olduğunu daha fazla anlayabilmek için (Şahsen okurken biraz kafam karıştı.) diyalogların sonuna mesela ' ''Argith !'' dedi insanlar kralı Kedoes.' gibi cümleler kurmalısın. Ve Galaxie'nin de belirttiği gibi diyalogların başlangıcında '—' işareti yerine tırnak işareti koyarsan daha okunaklı olur.

Betimlemelere fazla yer vermemişsin. Fakat ileriki bölümlerde yaratılan dünyayı daha iyi tanımamız amacıyla betimlemlemeleri arttıracağını umuyorum.

Kurgun hakkında bir şey sormak istiyorum. Zevki baltalamaması adına spoiler kutusuna alıyorum :

Spoiler: Göster
Tanrılar üç ırkı yaklaşık 900 yıl önce lanetlemişlerdi değil mi ? Buna göre bu dünyadaki iklimler vs. değişime uğrayıp üç ırkın çoğu mensubu da ölebilirdi. Peki bu sıkıntı zamanında nasıl oluyor da insanlar çok daha fazla çoğalabiliyor ? Ve ya bunlar nasıl hayatta kalabiliyorlar ?


Bu söylediklerimin dışında kurgun oldukça hoşuma gitti. Devamını okumayı isterim açıkçası.

Kalemine sağlık Şahin. :)




 

24
Düşler Limanı / Ynt: Tetik
« : 25 Ekim 2012, 18:11:50 »
Merhaba HighLord.

Tekdüze bir anlatım mevcut öykünde. Bazı bölümleri iki kez okumak zorunda kaldım. Adamla kadının derdi neymiş onu da anlamadım, belki de sen anlatmak istemeyerek bir soru işareti bırakmak istedin akıllarımızda, olabilir. Betimlemeler güzel yanlız. Genel olarak iyi yani, kötü diyemem.

Aynen öyle. Bu kısa hikayede sadece anlık bir durum anlatılıyor. Adamın kadınla olan derdinin tahminini tamamiyle size bırakmak istedim. Ayrıca sonu da size bağlı. :)

Yorumun için teşekkürler Bahri Doğukan. :)

Bende betimlemeleri beğendim HighLord :) . Devamı gelecek mi?

Teşekkürler Şahin. Devamı gelmeyecek. Yukarıda belirttiğim gibi sadece anlık bir durum yazdım. Bu hikayeyi istediğiniz gibi düşünüp uzatabilirsiniz ve ya bitirebilirsiniz. :)

25
Düşler Limanı / Tetik
« : 25 Ekim 2012, 17:39:16 »

TETİK

Yağmur sanki gökten boşanırcasına şiddetle yağıyordu. Gecenin karanlığında yağmurun damlaları çok az görülse de damlaları adamın yüzünden ve deri ceketinden aşağıya doğru akıyorken hissediliyordu. Soğuk, dondurucu bir yağmurdu yağan.

Adam elindeki zifiri siyahlığındaki tabancasını bir kadının kafasına doğru doğrultmuştu. Adam iki bina arasına sıkıştırmıştı kadını. Ve şimdi kadının kahverengi gözlerinden aşağıya doğru ince bir yaş süzülüyordu. Fakat yüz ifadesinden ağlamasının üzüntüden değil sinirden olduğu anlaşılıyordu. Nefret dolu bir bakış.

Kadın sağa doğru hareket etmeye yeltendi fakat adam tam oraya yöneleceğini tahmin etmiş olmalıydı ki tabancasını tam da ayağının uç kısmının biraz önüne ateşledi. Kadın donakaldı. Ve anladı. Kaçış yoktu. Sonu burada olacaktı.

‘ ‘Yanlış bir harekette bulunma.’ demiştim sana. Dinlemedin. Şimdi tüm bu yaptıklarına değdi mi ? ‘ dedi adam hafif soğuk ve kinci bir sesle.

‘ Sana uyacağıma cehenneme bile giderim ! ‘ dedi kadın bağırarak. Ama yüzüne baktığınızda hafif bir korku görebilirdiniz. Ölüm korkusu onu da sarmıştı.

Kadını daha fazla konuşturmamalıydı çünkü tehlike arz ediyordu. Tabancasını kadının kafasına doğrulttu. Ve kurşun silahtan çıktı..

***

Yoluna çıkan herkesi temizlemişti peki bu eline ne kazancı getirmişti ? Hiçbir şey. Sadece bataklığın derinliklerine daha da fazla saplanmıştı.

Adam kadının kafasından akan koyu kırmızı kanı seyretti. Kan, yağan yağmurun sularıyla birlikte süzülüyor ve kanalizasyon deliğinden aşağıya doğru akıyordu. Yolunu kesen herkesin sonu işte bu kadın gibiydi. Ölümle.

Fakat artık yaşamanın anlamı yoktu. Yaşasa bile hep suçlu olarak yaşamına devam edecek ve eziyet görecekti. Dört duvar arasında ömrünü bitirmektense burada, kesin bir şekilde son verirdi yaşamına.

Silahına son kez baktı adam. Ve yavaş yavaş şakağına götürüp doğrulttu silahını. Gözlerini sımsıkı kapattı.

Ve..

26
Duyurular / Ynt: 31. İstanbul Kitap Fuarı 2012
« : 18 Ekim 2012, 20:05:49 »
Kaçırır mıyım hiç ? Ben de geliyorum !

27
Çizgi Roman & Manga / Bleach'in Türkçe Mangası Geliyor !
« : 13 Ekim 2012, 23:07:37 »

Kubo Tite'nin yazıp çizdiği, Dünya'da bir fenomen haline gelen Bleach mangasının Türkçe yayın haklarını Gerekli Şeyler yayıncılık satın aldı ! Buna göre Bleach mangasının Türkiye'de ilk olarak görüleceği yer İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı. Fuar sonrası ise tüm Türkiye'ye dağıtımı gerçeklecek.

Umarım sürekli yeni ciltlerini basmaya devam ederler ve biz okurlar manga okuma zevkinden mahrum kalmayız. :)

Bu güzel haberi Facebook'ta görmek için buyrunuz..

28
Duyurular / Ynt: 31. İstanbul Kitap Fuarı 2012
« : 12 Ekim 2012, 19:47:32 »
Pazar olsa daha iyi olur. Herkesin uygun olduğu gündür Pazar. Gerçi o gün de kalabalık olur ama.. Neyse bu kararı yönetime bırakıp çekileyim en iyisi. :)

29
Çizgi & Anime / Ao No Exorcist
« : 08 Ekim 2012, 22:07:08 »

Anime Adı :Ao No Exorcist
Bölüm Sayısı :25
Tür :Aksiyon, Fantastik, Doğaüstü
Yayınlandığı Tarih :17 Nisan 2011 - 2 Ekim 2011
Yapımcılar :  Aniplex, Dentsu, A-1 Pictures, Mainichi Broadcasting, Movic, Aniplex of America, Sakura Create

Tanıtım :

Bu dünya iki parçaya ayrılmıştır. Biri insanların yaşadığı Assiah, ötekisi ise iblislerin dünyası Gehenna.Bu iki boyut arasında bırakın ziyaret etmeyi en ufak temas bile sağlanamamaktadır. Fakat bir şekilde bu temas sağlanır ve iblisler Assaih'a doluşmaya başlar.

Şeytan iblislerin lordudur. Bir şey dışında her istediği vardır : Assaih'taki bir beden onun kendisinin tamamlaması için yeterli olacaktır.  Bunun için insan bir kadından olan Rin Okumura adlı çocuğu doğurttu.

Peki oğlu babasının planlarını kabul edecek mi ?

Ekran Görüntüleri :





Başlıca Karakterler

Spoiler: Göster
Rin Okumura


Yukio Okumura


İzumo Kamiki


Miwa Konekamaru


Shiemi Moriyama


Ryuuji Suguro


Yorumum :

Konusu itibariyle oldukça iyi bir anime. Hikayenin akışı araya filler bölümlerinin girmesiyle biraz duralasa da sonraki bölümlerde animenin hakkı veriliyor.

Çizimleri ise harika bence. Karakter çizimleri olsun mekan çizimleri olsun hepsinde başarılıydı.

Karakterlere pek bağlanamadım açıkçası. Rin bildiğimiz hayta çocuk işte. Arkadaşlık bağı falan bunların hepsi çok klasik. Buna göre favori karakterim Memphisto olurdu.

İşte böyle. Eğer boş vaktiniz varsa çerez niyetine 25 bölüm izleyebilirsiniz. Ve böylece de epey eğleniş olursunuz. Benden size tavsiye. :)

30
Tartışma Platformu / Kitap Okuma İsteğini Kaybetmek
« : 03 Ekim 2012, 16:23:58 »
Son 1,5 aydır kitap okuma isteğimi kaybettim. Normalde her kitabın çıkışına heyecanla bakan ben şu anda ilgisiz oldum. Nedense kitap okuma isteğim yok.

Sizce nasıl kazanabilirim bu isteğimi ?

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 16