Güne Kadıköy vapur iskelesinde başladık. Ben ve eşim 10dk öncesinden oraya gittik. Vapuru bekleyen ben gibi kara kuru birini görünce dedim bu kesin bizimle Fuara gelecek ama ses etmeyeyim. Sonra efendim üşümeyelim diye içeri adım attık. Birisi tereddütlü adımlarla yaklaşıp 'Malkavian?' dedi. O anda içime hücum eden 'Ne alaka, o ne demek? Sen benimle dalga mı geçiyorsun?' gibi lafları yuttum ve 'Evet' dedim. Daifunkaymış kendisi. Sonra bir iki cümle etmiştik ki Fırtınakıran,Koyubeyaz ve magicalbronze beraberlerinde Highlord (Demin bahsettiğim kara kuru olan ben gibi) ile geldiler. Darly Opus'un da aramıza gecikmeli olarak katılıp Özgür'ün uyuya kalması sonucu nihai kadro oluşmuş oldu.
İşin özüne biraz da 'HighLord' gözüyle bakalım :
Kadıköy'de vapur iskelesinde Rıhtım tayfasıyla buluşacaktım. Saat 10 civarında yanımdan tanıdık bir sima geçti. 'Bu Buğra abi olmasın ?' dedim kendi içimden fakat soru sormaya da bir türlü cesaret edemedim. 'Malkavian mı ? O da ne ? Küfür mü ettin yoksa !' gibi bir tepkiden korktuğum için bir şey söylemedim. Sonradan anladım ki kendisiymiş. Böyle de tuhaf bir yolla tanışmış olduk.
Cumartesi günün özetini de ben anlatayım. Kimse yanaşmıyor madem.
Yosun ablayla Söğütlüçeşme metrobüs istasyonunda buluşacaktık. Biraz gecikmeli de olsa sonunda gördüm yanında da Bahadırhan abiyi (mbd) getirmişti. Sağolsun, koyu ve keyifli muhabbet ile birlikte Cevizlibağ'a kadar geldik ve o bizden ayrıldı. Ben de Yosun ablayla birlikte fuar alanına gittim.
Sonrasında efendim, Galaxie bizi fuar girişinde bekliyormuş, onunla güzelce bir sohbet ile birlikte Ryld Argith'i bekledik. Ve o geldikten sonra işler rayına oturdu ve hep birlikte fuar alanını gezmeye başladık.
İlk durak tabii ki İhsan abinin yanıydı. İmza masasını genç yazarlar tahsis etmişti, kendisi ayakta durup muhabbet ediyordu. Bizi görünce çok sevindi tabii, kucaklaştık. Daha sonra da şekil imzasını direkt kitaplarının üstüne attırdım.
Sonrasında ise gezimiz İthaki ile devam etti. Oraki şeker, kıvırcık saçlı insanı görmemeniz imkansız. Evet, burada o kadar uzun bir konuşma geçti ki yazsam romana dönüşür diye düşünüyorum. İthaki’de harika indirimler vardı ve bundan en çok yararlanan Şahin oldu ! Bu beklendik bir şeydi zaten. Daha sonra Altın Kitaplar’ın 20 TL üstü alışverişte %40 indirim teklifini kullandı Şahin. (Bakın ben ne kadar pasif kalıyorum şu kitap almada. Utandım,evet.) Daha sonra Berk abi (Wyern) ve cemaziyel’i de gördük.
Grupta bir kopma oluştu ve Berk abi ve ben dinlenmek için yemeğe giderken Şahin ortadan kayboldu ! (Çocuğu o kadar bekledik, gelmedi. ’16 yaşında bir çocuk kayboldu.’ Şeklinde bir anons kafamdan geçmedi değil. ) Daha sonra bir şekilde bulduk onu. Ve panele geçtik. (Murat Menteş, Alper Canıgüz ve Emrah Serbes’in Afili Filintalar adlı paneli. Eğlenceliydi.)
Ve sonra en önemli an.. FABİSAD paneli. Fakat ne yalan söyleyeyim sanırım Aşkın Güngör’ün yokluğundan dolayı panel tek düze geçti. Yani ben sıkıldım. Ve daha sonra da ben fuardan herkesle vedalaşıp ayrıldım.
Pazar günü grup ayrılması sonrasında ‘HighLord Tayfası’nın yaşadıklarını anlatıyorum şimdi de (Tamam, vurmayın.
) ;
Emuk, Ryld, Denaro, Ejderfelaketi ve ben.. UD tayfası da diğer takma adımız. Efenim, biz ilk önce Laika’ya yollanıp indirimimizi (Şahin faktörüyle) sağladık. Bir sürü kitap alındıktan sonra İthaki, Metis, Versus, Altın Kitaplar ve diğer fantastik ve bilimkurguyla alakadar olan yayınevlerini gezdik.
Sonrasında ise ayaklarımız daha fazla eziyet çekmek istemedi ve biz de kafeteryada uzunca bir sohbet ettik. O kadar zevkliydi ki zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Sonrasında Şahin ve Emre’nin gitmesi gerekiyordu, vedalaşıp ayrıldılar. Güneş (Ejderfelaketi) panelde yanımızdan ayrıldı, Denaro ise kayboldu ! (Telefonum bozulmasaydı.. Ah..) Sonradan öğrendim ki ayrılmış.
Ve işte.. Daha sonrasında ise fuarda son kez İhsan abiyle vedalaşıp Mercan, Esra, Özgürcan, Onur ve Hakan abiyle yola koyulduk. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim metrobüs cidden harika ! Ne kadar da konforluydu. (O kalabalıkta hiçbir yere tutunmanıza gerek yok. O derece konforlu.)
Nogay’a da servisteki muhabbetinden dolayı teşekkür ediyorum. Zamanın akıp gitmesini sağladı…
Ve işte.. Bir fuar macerasının sonu daha. Hayatımın en güzel günlerini geçirmemi sağlayan Kayıp Rıhtım üyelerine sonsuz teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız !