Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - magicalbronze

Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6 ... 37
46
Aylık Öykü Seçkisi / Seçkide Altmış Üçüncü Ay
« : 21 Eylül 2014, 23:10:05 »

Güzün başlangıcı bir kokuyla gelir önce. Sıcak rüzgarlar ılıklaşır, yağmur çoğalır, güneş daha uzak durur bizlere. Fakat en çok da yapraklar fark ettirir bu gerçeği. Yeşilden turuncuya döner renkleri. Can buldukları dallardan bırakırlar kendilerini ve kurumak üzere yüzeye doğru ahenkli şekilde geçerler inişe.

Yaprak, hayat getirir. Tutundukları dallardan başlayarak bir canlıya yaşam verir. Tek başına değil ama. Yüzlercesi, binlercesi beraber üstlenir bu görevi. O yüzden önemlidir. Değerlidir. Yaprak, boş bir kağıt sayfası da olabilir. Üzerine yazılacak yeni öykülerin, hayallerin yüzeyi.

Bu ay biraz geç ulaştık sizlere. Sitemizde yaşanan hosting alakalı sıkıntılar nedeniyle yaşandı bu gecikme. Ama bu gecikmeyi telafi ettirecek birbirinden güzel öyküler bekliyor sizleri yine.

Bu ayki temayı resimleyen isim Cihan Oğuz Demirci oldu. Kendisine hazırladığı bu çalışma için bir kez daha sonsuz teşekkürlerimizi sunuyor ve öykülere geçiyoruz:

     - Olmirya adlı öyküsü ile Ceyhun Özçelik

     - Özgür Karınca adlı öyküsü ile Didem Sayat

     - Öç adlı öyküsü ile Emre Ecer

     - Nuna adlı öyküsü ile gebbu

     - Sevgili adlı öyküsü ile Hacı İmrağ

     - Son Yaprak adlı öyküsü ile Nihal Derya Özgüner

     - Son Yapraktan Önce adlı öyküsü ile Nursena Ataseven

     - Karanlık Günler 4 – Bozulan Denge adlı öyküsü ile Sefa Tursun

     - Ağacın Umudu adlı öyküsü ile Servet Tursun

     - Günbatımı adlı öyküsü ile Suat Vural

     - Yapraklar Düşerken adlı öyküsü ile Ufuk Ali Kaftanlı

Seçkimizin ekim ayı teması ise kaybettiğimiz işçiler anısına "ASANSÖR" olarak belirlendi. Öykülerinizi her zaman olduğu gibi oykuseckisi@gmail.com mail adresine gönderebilirsiniz.

Yaşamların ecelle son bulacağı günlere...

İyi okumalar,
Hakan "magicalbronze" Tunç

47
Aylık Öykü Seçkisi / Seçkide Altmış İkinci Ay
« : 24 Ağustos 2014, 23:11:16 »

Küçük bir çocuk. Etrafında anlamlandıramadığı bir koşuşturmaca, üzgün yüzler, gözü yaşlı anası ve daha bir sürü tanımadığı kimseler. Televizyonda siyah kurdeleler. Babasının “yetkili amcalar” olarak tanıttığı kişilerin onların evlerine yakın bir yere doğru geldiği haberi. Okumayı yeni yeni öğreniyor olmasına rağmen yine televizyonda gördüğü ve sürekli artan bir sayı. Spikerlerin “ölü sayısı” olarak verdiği rakamlar… Ve sonra, acı gerçek. O çok sevdiği, taptığı babasının o artan sayılar arasına karışması. Babasının bir daha eve dönmeyeceği gerçeğini idrak etmesi ile yüzünde oluşan bakışlar…

Bundan birkaç ay önce, yüzlerce ailenin evinde benzer bakışlar oluştu. “301″ hayat, göz göre göre ölüme gönderildi. Birileri daha çok kazansın diye. Üç yüz bir hayat. Her biri ayrı bir yaşama, ayrı bir hayat hikayesine sahipti. Fakat iş sadece rakamlara vurulduğunda ne yazık ki bazı gerçekler göz ardı ediliyor. Fakat unutmamalıyız. Bu ülkede bazı hayatların diğerlerine nazaran daha önemsiz sayıldığı gerçeğini hiçbir zaman unutmamalıyız.

Bu ayki seçkimizde, ölen canları bir kez daha hatırlatmak istedik ve temamızı “Maden” olarak belirledik. Tema görseli de Okan Bülbül’ün ellerinde hayat buldu. Kendisine bu anlamlı çizimi için bir kez daha teşekkür ediyoruz.

Gelin bu ayki öykülere göz atalım:

     - Kabus adlı öyküsü ile Cevdet Denizaltı

     - Tünel adlı öyküsü ile Hacı İmrağ

     - Bandosuz Kulak Gezegeni adlı öyküsü ile Onur Selamet

     - Saatler adlı öyküsü ile Polat Özlüoğlu

     - Kâğıt Adam adlı öyküsü ile Sefa Tursun

     - Sarhoş Vardiyası adlı öyküsü ile Sun

Bir sonraki ayın temasını da sonbahara giriş nedeniyle “YAPRAK” olarak belirledik. Öykülerinizi her zaman olduğu gibi oykuseckisi@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.

Daha mutlu yarınlar ve gülen çocuklar için, iyi okumalar.

Sevgiler,
Hakan “magicalbronze” Tunç

48
Aylık Öykü Seçkisi / Seçkide Beşinci Yıl
« : 25 Haziran 2014, 00:08:30 »

Merhaba,

Yılları eritip giderken bu noktaya varacağımızı hiç kestiremediğimizi itiraf etmek gurur verici. Çok zaman önce bir haziran günü seçkinin ilk sayısı çıktığında, sadece biz bize olduğumuzun farkında ve endişesindeydik. Fakat şimdi, onca yıl sonra seçki öyle bir düzene girdi ki çarkların dönmesi için ufak birer dokunuş yeterli olabiliyor. Değirmenin hiç aksamadan dönüp durmasında sizin de payınız çok büyük sevgili okur, teşekkürler!

Bildiğiniz gibi her yıldönümümüzde farklı bir konsept yaratmaya çalışıyoruz. 5. yılda ise işleri biraz daha karıştırdık! Önce çizerlerimizden, tema dahilinde çizimler aldık. Daha sonra bu çizimleri öykücü dostlarımıza pay ettik. Onlar da bu görsellerden yola çıkarak öykülerini dile getirdiler. Bunları yaparken tema alışkanlığımızdan da vazgeçmedik!

Temamız “Kaptan Buzdağı” idi. Kendisi neydi, kimdi, inanın biz de bilmiyoruz! O bir süper kahramandı. Her görselde farklı bir diyarda can bulan ve dolayısıyla her öyküde farklı farklı kişiliklere bürünen bir süper kahraman!

Hangimiz bir süper kahraman olmayı düşlemedik ki? İşte o çocukluk düşlerimiz, “Kaptan Buzdağı” için yeniden harekete geçti ve ortaya seçkinin altmışıncı sayısı çıktı!

Ve buyursunlar, görsellerden yola çıkılarak kaleme alınmış birbirinden farklı on bir süper kahraman öyküsü:

    - Klora’nın Kehaneti adlı öyküsüyle Alper Kaya ve bu öyküye ilham veren çizimiyle Volkan Korkmaz

     - Karanlığın Sade Gerçekliği adlı öyküsüyle Beyza Taşdelen ve bu öyküye ilham veren çizimiyle Mustafa Ahmet Kara

     - Kaptan Buzdağı: Bir Europa Macerası adlı öyküsüyle Gökcan Şahin ve bu öyküye ilham veren çizimiyle Eren Ersoy

     - Ve sonunda… adlı öyküsüyle M. İhsan Tatari ve bu öyküye ilham veren çizimiyle Ömer Tunç

     - Güney Denizlerinde adlı öyküsüyle Mehmet Berk Yaltırık ve bu öyküye ilham veren çizimiyle Devrim Kunter

     - Kaptan Buzdağı adlı öyküsüyle Mehmet Kayhan ve bu öyküye ilham veren çizimiyle Erdal Gencer

     - Muhat adlı öyküsüyle Melahat Yılmaz ve bu öyküye ilham veren çizimiyle Banu Taylan

     - Emekli Bir Süper Kahraman adlı öyküsüyle Mümin Can ve bu öyküye ilham veren çizimiyle Mustafa Yaşar

     - Kaptan Orta Kapı! adlı öyküsüyle Onur Selamet ve bu öyküye ilham veren çizimiyle Ethem Onur Bilgiç

     - Bir Penguenin Piknik Sepeti adlı öyküsüyle Özgürcan Uzunyaşa ve bu öyküye ilham veren çizimiyle Mercan Aytuna

     - Halkın Kahramanı Kim? adlı öyküsüyle Ruhşen Doğan Nar ve bu öyküye ilham veren çizimiyle Mehmet Özen

Çizimleri ve öyküleriyle “Kaptan Buzdağı”na can veren tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Gelecek ayın temasının “FIRTINA” olduğunu tekrar hatırlatalım. Öykülerinizi oykuseckisi@gmail.com mail adresine gönderebilirsiniz.

Gelecek sayı görüşmek üzere,
Hakan “magicalbronze” Tunç, Onur “DarLy OpuS” Selamet

49
Güncel / Twitter
« : 21 Mart 2014, 00:17:25 »
Şaka gibi ama kapattılar sonunda.

Bari seçimi al, ondan sonra yap bu işi, değil mi? Yazık günah şimdi bilmem kaç kişi belki sırf bu sebepten sana oy vermeyecek. Milletin eğlencesi bu çünkü.

Eğlenceyi geçtim, senin cumhurbaşkanın bile etkin olarak kullanıyordu bu mereti. Bakanlarından, en yakınındaki adamlardan bahsetmiyorum bile.

Onları geç, bu mecra ile ekmeğini kazanan ya da en azından gelir elde eden onlarca kurum ve kuruluş vardı. Yazık değil mi onlara?

Eee, ama ne diyor reklamlarda?

Spoiler: Göster
SAĞLAM İRADE


Hakkaten sağlam, artık nasıl güveniyor ise kendi seçmenine, seçimi beklemeye gerek görmeden kapadı.

Bir saat, bir gün, bir hafta sonra geri gelmesi bir şey değiştirmeyecek bu arada. Bir sıkıntı vardı, o yüzden gitti, ama hallettik geldi gibi daha sonrası için uyduracağı bahaneler de kabul görmeyecek.

Hayırlı olsun ona ve onu savunmaya devam edenlere.

50
6. Yıl / Doğu Yücel Röportajı Yayında!
« : 01 Şubat 2014, 22:18:14 »

Varolmayanlar, Hayalet Kitap ve Düşler, Kabuslar ve Gelecek Masalları)’nın yazarı Doğu Yücel ile sitemizin 6. yıl şenlikleri dolayısıyla sizler için uzun mu uzun, keyifli mi keyifli bir röportaj gerçekleştirdik!

Özellikle Blue Jean dergisi ve yazmış olduğu Okul ile Küçük Kıyamet senaryolarıyla adından söz ettiren yazar Doğu Yücel ile Rıhtım’ın 6. yaş şenlikleri kapsamında bir röportaj yaptık. Teklifimizi kabul etmekle kalmayıp, sormuş olduğumuz onca soruya içtenlikle yanıt verdi. Ayrıca yine şenliklere özel hazırladığımız “Usta İlhamşörlerden Tavsiyeler” projesinde Doğu Yücel ismi geçmiyordu hatırlarsanız. İşte bu röportajda kendisi oldukça bilgilendirici ve yazar olmak için çalışan arkadaşlarımıza önemli bilgiler verdi!

Dilerseniz sözü daha fazla uzatmayalım ve sizleri Bengü Akagül ile Bahri Doğukan Şahin’in beraber hazırladıkları röportaja ulaşmanız için BURAYA alalım!

Kendisine sonsuz teşekkürler ve sizlere de iyi okumalar!

51
6. Yıl / John Scalzi Öyküsü Türkçede!
« : 22 Ocak 2014, 21:05:06 »

Yaşlı Adamın Savaşı serisiyle tanıdığımız yazar John Scalzi’nin ilk kez 2007 yılının şubat ayında Subterranean Magazine Online’da yayınlanan ve En İyi Alternatif Tarih hikâyesi dalında Sidewise Ödülleri’ne aday gösterilen Muhtemel Geleceklerden Mektuplar #1: Alternatif Tarih Araştırmaları Sonuçları öyküsü Türkçe olarak Kayıp Rıhtım’da!

Hatırlayacağınız üzere geçen yıl Scalzi ile yine yaş kutlaması sebebiyle bir röportaj gerçekleştirmiştik. Bu yıl da kendisiyle ilgili bir şeyler yapmak istedik ve bir öyküsünü çevirmeye karar verdik, kendisine ulaştık. Sizler için ilk kez 2007 yılının şubat ayında Subterranean Magazine Online’da yayınlanan ve En İyi Alternatif Tarih hikâyesi dalında Sidewise Ödülleri’ne aday gösterilen Muhtemel Geleceklerden Mektuplar #1: Alternatif Tarih Araştırmaları Sonuçları öyküsünde karar kıldık!

Umuyoruz bu güzide öyküyü sizler de seversiniz. Scalzi’ye yardımı ve izni için bir kez daha teşekkür edelim. Dilerseniz sözü daha fazla uzatmayalım ve öyküyü okumanız için sizleri BURAYA alalım!

İyi okumalar.

52
6. Yıl / Usta İlhamşörlerin Tavsiyeleri Sizlerle!
« : 11 Ocak 2014, 23:12:36 »

Yazar olmak zor, bu dalda ustalaşmak ise çok daha zor. Yine de hemen hemen her kitap kurdunun kalbinde kendi kaleminden dökülen satırları günün birinde basılı olarak görmek yatar. Küçük bir çoğunluk öyle veya böyle bunu başarır, geri kalanlarıysa o kadar şanslı değildir. Bunun pek çok sebebi olabilir: imkânsızlıklar, tembellik, korku… Ama en büyük nedenlerinden biri yol gösteren kimsenin olmamasıdır kuşkusuz. Çünkü, her ne kadar bazı kesimler aksini iddia etse de, bu iş mektepte ya da eğitici bir kitap okuyarak öğrenilmez.

Peki nedir bu işin sırrı? Mavi yerine kırmızı hapı yutmak mı? Havlunuzu yanınızdan ayırmamak mı? Yoksa saatte 88 mile çıkan DeLorean’ınızla geleceğe gidip ünlü yazarların bizim zamanımızda henüz basılmamış kitaplarını alıp onlardan önce basmak mı? (Hmm, bu fikir fena değilmiş) Tabii ki hayır. Ama kalkıp da burada sizlere ahkâm kesecek değiliz. Her işte de olması gerektiği gibi bu konuyu da ustalarına soralım dedik ve sizler için bu makaleyi derledik.

Kayıp Rıhtım 6. Yıl Projeleri kapsamında gerçekleştirdiğimiz bu dosyamızda, bakın yazarlar ne tavsiye etmişler. Özellikle bizleri kırmayıp görüşlerini sunan yerli yazarlarımıza sonsuz teşekkürler! Projemize ulaşmak için BURAYA tıklayabilirsiniz.

İyi okumalar!

53

2013 geride kalır ve bizler Rıhtım olarak altıncı yılımızı kutlamaya hazırlanırken sizlerin de fikirlerini almak istedik ve bu yıl içinde çıkmış -türüne göre- eserleri beğeniniz için oylamaya sunduk. Yabancı Fantastik, Yerli Fantastik, Yabancı Gençlik Fantastik, Yerli Gençlik Fantastik, Yabancı Bilimkurgu, Yerli Bilimkurgu, Yabancı Korku/Gerilim ve Yerli Korku/Gerilim olarak ayırdığımız toplamda sekiz adet ankete katılımlarınızı bekliyoruz. Her anket için toplamda 3 seçenek işaretleyip oyunuzu kullanabilirsiniz.

Ayrıca ola ki aradığınız kitap anket şıklarımızda yer almıyorsa, anketlerin sonlarında bulunan Diğer (Belirtiniz) kısmından 2013 yılında çıkan kitabın adını yazabilirsiniz.

15 Ocak gecesi sonlanacak anketlerimizde bakalım Rıhtım okurunun seçimi ne olacak?

Anket sayfasına ulaşmak için BURAYA tıklayabilirsiniz. Katılımlarınızı bekliyoruz!

--

Forum üyelerine özel not:

Arkadaşlar, sizlerin de gördüğü üzere anketin ilk halini foruma açmıştık. Orada da oy kullanmıştınız. Fakat kategorilendirme ve detaylandırma işini biraz daha ileriyle götürüp projeyi portal bünyesine taşıdık. Dolayısıyla oradaki ankete de ayrıca katılımlarınızı bekliyoruz :)

Oy veren elleriniz dert görmesin!

54

Merhabalar,

Uzun süredir sizlerle ortaklaşa bir proje yapmadığımızı fark ettik ve hemen olaya el atalım istedik! Forumu yakından takip edenleriniz, Bülent Bey'in başlattığı Hayran Kitap Kapakları konusunu görmüştür mutlaka. Biz de buradan yola çıkarak, üyelerimizle beraber "Kitabına Yakışır Kapaklar" projesi yapalım istedik.

Peki tam olarak nedir bu proje? "Yakışır" ifadesi ile neyi kast ediyoruz?

Evet, bir kapak gerçekten iyi bir çizerin kaleminden ya da uygulamacının parmaklarından çıkmış olabilir fakat bu görsel ya da uygulama, o kitabı ne kadar anlatır? Kendi içinde şahane olması bir yana, o kitap için ne kadar doğru? Ne kadar yakışır?

Sizlerden isteğimiz, kitabına yakıştığını düşündüğünüz kapağın bir adet görseliyle birlikte, görselin o kitaba neden yakıştığını belirten şahsınıza ait bir açıklama metni.

Bu bilgileri hazır ettikten sonra bizlere "Kitabına Yakışır Kapak" başlığı ile ad ve soyadınızı da ekleyerek kayiprihtim@gmail.com adresine mail atmanız ya da yönetim kadrosundan herhangi birine PM[*]Özel Mesaj[/*] göndermeniz yeterli olacaktır.

Son gönderim tarihini 30 Kasım 2013 olarak belirledik. Bu vakte kadar bir veya birden fazla öneri sunabilirsiniz. Bizler de bunları toparlayıp, şık ve yine çoğu kişinin seveceği bir proje olarak yayınlayacağız.

Ayrıca bu başlık altında aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz. Bu fikrin çıkış noktasını oluşturduğu için de Bülent Bey'e sonsuz teşekkürler!

Haydi bakalım, Rıhtım tayfası için iş başı! Şimdiden kolay gelsin :)

55
Başka Kurgular / Aile Çay Bahçesi - Yekta Kopan
« : 16 Ekim 2013, 02:51:51 »

Yekta Kopan'ın bu ay çıkan yeni kitabı. Taze taze, bir koşu gidip aldım ve okudum.

Tanıtım yazısı şu şekilde:
Alıntı
Müzeyyen. Annesinin kuzusu. Babaannesinin biriciği. Babasının… Sa-hi ben babamın neyiydim? Bütün bu hikâyenin içinde benim rolüm neydi, diye düşündüm hep. Benim repliklerimi kim yazmıştı, mizansenlerimi kim belirlemişti? Sahneye hangi taraftan gireceğime, uslu kızı oynarken neler giyeceğime, içimdeki kötülüğü kusmaya başladığımda nelerden soyunacağıma kim karar vermişti? Okuduğum bütün kitaplarda beni bana anlatacak bir karakter arardım. Dinlediğim radyo oyunlarından, izlediğim filmlerden bir cümlecik çalmaya çalışırdım. Saatçi Nejat Bey ile ev hanımı Meral Hanım’ın kızı Müzeyyen’i bana anlatabilecek bir cümle.

Yekta Kopan’ın yeni romanı Aile Çay Bahçesi’nin, çoğu kadının kendinden izler bulacağı unutulmaz bir kahramanı var: Müzeyyen… Aile yaşamının gizli şiddetine başkaldıran, kardeşinin doğumuyla kendi varlığının silinmeye başladığını hisseden bir kadın… Kopan’ın romanı, güçlü, okuru kıskaca alan bir anlatımla sarsıcı bir finale uzanıyor.

Aile yaşamını, daha doğrusu doğumundan itibaren Müzeyyen adlı başkarakterimizin aklından geçenleri okuyoruz kitapta. Çoğumuzun hep aklından geçirdiği ama sadece bizim bildiğimizi düşündüğümüz detaylarla bezeli. Kısa kısa bölümlerden oluşan bir roman bu. Ki benim aldığım tat bir romandan çok, aynı kadını anlatan öykülerin toplandığı bir kitap şeklinde. Her bölüme ait başlık, o başlığa uygun yazım, metinlerin su gibi akıp geçmesi bu hissi verdi bana.

Bir de şöyle bir paragraf var. Ben yazayım, siz anlarsınız zaten:
Alıntı
Sandalyeye oturup televizyonu açtım. Sesini iyice kıstım. Boynuz antenini sağa sola oynatsam da ancak bir-iki kanal yakalayabildim. Görevi yalan söylemek olan haber kanallarının birinde üç adamla bir kadın konuşuyorlardı. El kol hareketlerinden, yüzlerindeki gerilimden saçmaladıklarını anladım. Altyazıda “Ortadoğu yeni düzeni” yazıyordu.

Okuyun efenim, bir çırpıda bitiyor zaten. Bazılarınızın bildiği üzere NTV'de sunduğu Gece Gündüz adlı kültür sanat programından ayrıldı. Büyük ihtimalle ayırdılar. Umarım yazmaya daha çok vakit ayırır, yine de kültür sanatla alakalı bir programda sesini duymak, izlemek güzel olurdu.

Şimdilik Sevin Okyay ile beraber sunduğu Köşe Bucak radyo programını dinlemeye devam o zaman. Selam olsun.

56
Aylık Öykü Seçkisi / Seçkide Elli Birinci Ay
« : 17 Eylül 2013, 10:37:16 »

Uçan bir halının üstündesiniz ve Kayıp Rıhtım’a doğru süzülüyorsunuz, uçuyorsunuz havalarda... Sihirli bir rüzgârla dalıyorsunuz fantastik öykülerin içine. Peri masallarının, türlü türlü serüvenlerin, hayallerin taa dibine dalıp dalıp çıkıyorsunuz. Sihirli bir araçla uçuyorsunuz uçsuz bucaksız yerlere doğru, binbir gece anlatılan masalların büyüsünü bilerek uçuyorsunuz…

En çok hoşuma giden de; bu ayın temasını ‘Uçan Halı’ olarak seçen Kayıp Rıhtım ekibinin “İsmi bile fantastik,” diye düşünmesi oldu. Seçkinin büyülü görselini M. Emre Soyak hazırladı. Kendisi FABİSAD üyesi ve derneğin logosunu da tasarlayan çizerdir. Bolca teşekkür ve selam ederiz.

Ve işte elli birinci seçkinin büyüsü; 19 uçuşan öykü...

     - Uçan Halı adlı öyküsü ile Adil Öztürk

     - Kuş Bakışı adlı öyküsü ile Aslı Sena Karanfil

     - Hayalsi Gerçekler adlı öyküsü ile Bahri Doğukan Şahin

     - İç Gıcıklayıcı Bir Büyü adlı öyküsü ile Banu Taylan

     - Ejder Savaşçısı Hiçkimse adlı öyküsü ile Cevdet Denizaltı

     - Beyaz Martı adlı öyküsü ile Ömer Can Saroğlu

     - Bodrumdaki Halı adlı öyküsü ile Cemil Karakullukçu

     - Özel Irk – 3: İndigo adlı öyküsü ile Elif Beyza Sam

     - Parodiyak adlı öyküsü ile Gökten Çağrı Aktan

     - Çeyrek Asırlık Sır adlı öyküsü ile Gözde Çelik

     - Masal adlı öyküsü ile Hacı İmrağ

     - İnfilak adlı öyküsü ile Metin Çalışkan

     - Ütopya Projesi 2 – NPC Testi adlı öyküsü ile Mehmet Kayhan

     - Polis Katili adlı öyküsü ile Metin Tatari

     - Yenişah adlı öyküsü ile Nazmi Akın Tezcan

     - Keramet Halıda adlı öyküsü ile Pınar Kumsal Başdağ
   
     - O Yaşlı Adam adlı öyküsü ile Sun

     - Uçan Halı Beni de Alacak adlı öyküsü ile Ufuk Ali Kaftanlı

     - Zamir adlı öyküsü ile Uğur Can Özçelik

Uçarak geldiğimiz elli birinci seçkideki öyküleri keyifle okumanız dileğiyle, bir sonraki temanın “Mağara” olduğunu da belirterek öykülerinizi her zaman olduğu gibi ekim ayının ilk haftasına kadar oykuseckisi@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.

Hayal gücüyle uçan öyküleri hep okumanız dileğiyle,

Banu Taylan

57
Aylık Öykü Seçkisi / Seçkide Ellinci Ay
« : 18 Ağustos 2013, 21:16:16 »

Ben bir duvarım hiç güneş görmedim
Sen hiç güneş görmemiş bir başka duvar


Attila İlhan “Duvar” adlı ilk şiir kitabında, kitaba adını veren şiirine böyle başlar. Tüm dünyada zulüm görmüş, zulmü gözleriyle görmüş duvarlardan bahseder. Çin’de devasa duvarlar sıralanır. Dünyanın bir başka yerinde, Kudüs’te insanlar bir duvarın önünde ağlar. Berlin’de bir başka duvarı insanlar yapar, yine insanlar yıkar. Bir sınıfın köşesinde bir çocuk cezalıdır. Arkasını döner. Duvara bakar. Bizler yürürüz, ilerleriz ve duvarlar insanlığımıza şahit olur. Büyüklerimizin sözü gelir aklımıza: “Ah şu duvarların dili olsa da konuşsa...”

Duvarlar neler anlatır bilinmez; ama bu ay seçkide 19 arkadaşımız duvarları anlattı. Birbirinden farklı 19 öyküyü aşağıda görebilirsiniz:

     - Başka Dünyalar adlı öyküsü ile Alperen Akbaba

     - Islak Kelebek adlı öyküsü ile Bahri Doğukan Şahin

     - İçimdeki Ses adlı öyküsü ile Banu Taylan

     - Geceyarısı Direnişi adlı öyküsü ile Barış Erdoğan

     - Duvarın Öte Yanı Buradan Daha İyi Değil adlı öyküsü ile Berk Göbekcioğlu

     - Sesimi Duyan Var mı? adlı öyküsü ile Cevdet Denizaltı

     - Özel Irk – 2 adlı öyküsü ile Elif Beyza Sam

     - Beyaz Duvar adlı öyküsü ile Emre Sümer

     - Yol Hikayesi adlı öyküsü ile Gözde Çelik

     - J-32 adlı öyküsü ile Hacı İmrağ

     - CARDON adlı öyküsü ile Harun Çimen

     - Taşın Arkasında adlı öyküsü ile Mehmet Berk Yaltırık

     - Ütopya Projesi – Yasak Cisim adlı öyküsü ile Mehmet Kayhan

     - İlka – 2: Çöp Poşeti adlı öyküsü ile Melahat Yılmaz

     - Sadece Duvardaki Başka Bir Tuğla adlı öyküsü ile Metin Çalışkan

     - Duvarların Arasında adlı öyküsü ile Nazmi Akın Tezcan

     - Parmak Uçları adlı öyküsü ile Onur Selamet

     - Tekdüze Kırınımı adlı öyküsü ile Taha Sancar Çalışkan

     - Murus adlı öyküsü ile Uğurcan Yücedağ

Bu ayki temamızın görselini ise Marşandiz Fanzin’den de tanıdığımız Onur Sekmen hazırladı. Kendisine bu harika görsel için çok teşekkür ediyoruz. Eylül ayı teması “Uçan Halı” olarak belirlendi. Öykülerinizi her zamanki gibi eylülün ilk haftasına kadar oykuseckisi@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.

Keyifli okumalar,
A. Orçun “Fiddler” Can

58
Aylık Öykü Seçkisi / Seçkide Kırk Dokuzuncu Ay
« : 20 Temmuz 2013, 21:59:27 »

Bazı insanlar, kibrine yenik düştü. Kendini üstün gördü. Hayalleri duman etmesini iyi bildi. Anlamamakta ısrar etti. İnsanların birbirleriyle anlaşma yolu olan konuşma ve yazmaya gözlerini kapadı.

Kendi bildiğini okudu.

İnsan, nankördür. Dünyadaki en zeki varlıktır belki. Fakat en çok zararı dokunan varlık yine odur. Kendi amaçları doğrultusunda yılların büyüttüğü ağaçları, köklerinin toprağı sıkıca kavradığı bu canları yurdundan eder.

Onlar, ağaç kesmesini de, gelen tepki sonrasında ağaçları kesmeyip taşıdıklarını söylemesini de iyi bilirler.

Heyhat. Unutulan bir şey vardır. Gün gelir. İnsanlar toplanır. Özgürlüğünün ayırdına varır. Onların dile getirdiği yalanları bir kenara bırakır ve kendi özgürlükleri için savaşır. Direnir. Direniş, toplumsal faal yaratır. Ve o egosuna yenik düşenler, yalpalamanın tadına varır.

İşte son bir buçuk aydır yaşadığımız da buydu. Bu sebeple seçki temamızda bir aylık değişikliğe gitmiş, bu ayın temasını DİRENİŞ olarak belirlemiştik. Yazarlarımız gerek direnişi ana tema alarak, gerek isminden yararlanarak birçok öykü kaleme aldılar ve seçkinin kırk dokuzuncu sayısında bir araya geldiler.

Bu ayın görselini, Gezi Parkı eylemlerinde de gördüğümüz ve önceki çalışmaları ile çoğumuzun tanıdığı Ethem Onur Bilgiç üstlendi. Kendisine olayları en yalın haliyle anlatan bu güzel görseli hazırladığı için sonsuz teşekkürlerimizi iletiyoruz.

Dilerseniz gelin, direnişle yoğrulmuş YİRMİ İKİ adet öykü ve yazarlarına göz atalım.

     - Rüzgâra Karşı adlı öyküsü ile Alperen Akbaba

     - Eksik Hatıralar Durağı adlı öyküsü ile Bahri Doğukan Şahin

     - Ateş Çağı adlı öyküsü ile Berk Göbekcioğlu

     - Barboros Doğru adlı öyküsü ile Cevher Veli Karakoç

     - Dehşet Duvarı adlı öyküsü ile Ceyhun Özçelik

     - Fidan Koruyucuları ve Kötülükler Kralı adlı öyküsü ile Çevrem Yersu

     - Özel Irk adlı öyküsü ile Elif Beyza Sam

     - Fantastik Türden Yakın İlişkiler adlı öyküsü ile Emre Sümer

     - Diren(işçi) Rüyalara Tekrar Gebe Kalacağız adlı öyküsü ile Fatih Onaydın

     - Direnişin Yedi Günü adlı öyküsü ile Funda Özlem Şeran

     - D-Ren’n adlı öyküsü ile Gökcan Şahin

     - Suçlular Beldesi adlı öyküsü ile Kayahan Demir

     - Mesnée d’Hellequin adlı manzum öyküsü ile M. Bahadırhan Dinçaslan

     - Tarih Efsaneyle Karışır adlı öyküsü ile Mehmet Berk Yaltırık

     - Devrim Döngüsü adlı öyküsü ile Nafican Güner

     - Monna Rosa ve Mara Despina adlı öyküsü ile Onur Altan

     - Sakın adlı öyküsü ile Sevil Bayrak

     - Kasap ve Sair İnsanlar adlı öyküsü ile Taha Sancar Çalışkan

     - Çürük Duygular adlı öyküsü ile Ufuk Cem Çakır

     - Ankarada Bir Gözaltı Hikayesi adlı öyküsü ile Uğurcan Yücedağ

     - Mücadele adlı öyküsü ile Ümit Kanaat

     - Bölüm 2 adlı öyküsü ile Yağız Duzluoğlu

Ağustos ayı teması “DUVAR” olarak belirlenmişti hatırlayacağınız üzere. Bu temamız için önceden gönderilen öyküler de geçerliliğini korumaktadır. Öykülerinizi her zaman olduğu gibi oykuseckisi@gmail.com mail adresine yollayabilirsiniz.

Direnen insanları anlayacak yöneticilere, duvarlara konuşmadığımız güzel günlere kavuşmak umuduyla.

İyi okumalar.

Sevgiler,
Hakan “magicalbronze” Tunç

59

Özellikle seçkimizi ve forumlarımızı takip edenlerin Fiddler ismiyle tanıdığı A. Orçun Can, ilk kitabı “Gökyüzüne Düşen Kız” ile yazarlar kervanına katılıyor! Fantastik çocuk türündeki kitap Nil adlı başkarakterimizin gökyüzüne düşmesiyle başlayan maceraları konu alıyor.

Nil koşmayı, zıplamayı çok seven ve tabii ister istemez, kendini özgür hissettiği bu eylemlerin sonucu bazen de düşmeyi göze alan bir çocuktur. Ama bir gün, anneannesinin aldığı trambolinde zıplarken öyle bir düşer ki, bu, hiçbir düşmesine benzemez. Nil, gökyüzüne düşmüştür. Kendi yaşadığı dünyaya hem benzeyen hem de çok farklı Gökyüzü Krallığı’na…

“Nil, Prenses senden korkuyor; çünkü sen onun zıddısın. Korkuyor; çünkü bir araya gelirseniz ne olacağını bilmiyor. Belki o kısa çubuk olacak, belki yok olacak, belki sadece seni güçlendirecek. Belki de bambaşka bir şeye dönüşecek. Bir düşünsene, sen buraya geldiğinden beri dikkatleri nasıl üzerine çekiyorsun. Korkuyor; çünkü onun karşıtı, onun yerini alabilir, onu devirebilir, onu ortadan kaldırabilir… Eğer seni zindana atarsa bunu düşünmesi gerekmeyecek.”

Alıntı
   Bir gün zıplarken, gökyüzüne düşerseniz neler olur, hiç düşündünüz mü? Gökyüzüne Düşen Kız, genç bir yazardan, A. Orçun Can’dan “genç işi” bir çocuk romanı…

Kitap önümüzdeki haftalarda raflardaki yerini alacak. Bizlere de hemen bir tane edinip okumak düşecek. Sevgili Orçun’u bu ilk kitabı için bir kez daha kutluyor, nicelerinin başlangıcı olmasını umut ediyoruz.

Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkacak kitabın editörlüğünü Filiz Özdem, resimlemesini ve kapak görselini ise Buket Topakoğlu üstleniyor. Künye bilgileri ve tanıtım yazısı için buraya tıklayabilirsiniz.

60
 


Değerler Eğitimi Etkinlikleri ile ilgili başvuru niteliğindeki kitap Değirmen Yayınları'ndan çıktı. Veysel Parlak'ın hazırladığı bu iki kitaplık diziye göz atma fırsatı buldum. Oldukça bilgilendirici ve hazırlanan örneklendirmelerle değerli bir kaynak niteliğinde. İlk kitap 7-9, ikinci kitap 10-11 yaş arası çocuklar için hazırlanmış.

İlk kitabın tanıtım yazısı:
Alıntı
İnsan değerleriyle insandır. İnsan kendi hayatını çocukluk döneminde elde ettiği, gözlemlediği, etkilendiği, sevdiği ve ihtiyaç duyduğu değerler üzerine bina eder.
 
Bu kitapta 7–9 yaş çocuklar için değerlerin yaşamı kuşatabilmesini sağlayacak dramalar, hikâyeler, metinler, üst düzey öğrenmeyi gerçekleştirecek faaliyetler ve etkinlik çalışmaları bulacaksınız.
 
Öğretmenlerin sınıfta, anne- babaların evde kolaylıkla uygulayabileceği etkili değerler eğitimi etkinlikleri, çocukların bu değerleri hayat pratikleri içinde kavramalarını kolaylaştıracaktır.
 
Okullarda 1. 2. ve 3. sınıflarda uygulanmış pratik etkinlikleri içeren bu çalışma Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşımaktadır.

Şu anda kitapyurdu sitesinde satışta. Oradan veya kitapçılardan temin edebilirsiniz. Tavsiye ederim.

Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6 ... 37