Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - cemaziyel

Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6 7
46
Duyurular / Ynt: İzmir Buluşması!
« : 17 Şubat 2013, 18:37:43 »
ronin47, sanem75 ve tabiki mit'e teşekkür ediyorum. keyifli bir muhabbet oldu. fotoğrafları yayınlanır yakında.

47
Duyurular / Ynt: İzmir Buluşması!
« : 13 Şubat 2013, 18:56:57 »
şöyle oluyor. Mekana giriyoruz. Kulağında kulaklık olan bir arkadaş göreceğiz ilk başta. (Zaten önce o sizi görmüş olur.) "Buralarda sakallı bir arkadaşın masa ayırtmış olması lazım" diyoruz kendisine. O da "Pardon beyefendi/hanımefendi anlayamadım" diyor buradan içinizden "ah şakacı cemaziyel nasıl da kandırdı beni(en azından bu kadar hafif olmasını umuyorum)" diyorsunuz. sonra kayıprıhtımın masasını soruyorsunuz. Tabi mekan konusunda hala değiştirme şansımız var arkadaşlar.  Leman-Kültür'de garip hadiseler (15 dakikada bir garip bir şarkı eşliğinde doğum günü kutlanması, Birden kemancıların ortaya dalıp adamın birinin yüzükle diz çökmesi, vs.) olabiliyor. Ben herkesin rahat bulabileceği bir yer olsun diye burayı önerdim başlangıçta. Sahilde playbox cafe de olabilir. seçim çoğunluğun :)

48
Duyurular / Ynt: İzmir Buluşması!
« : 13 Şubat 2013, 13:58:09 »
17 Şubat Pazar Saat 14:00
Alsancak Leman-Kültür
Hatırlatayım da unutkanlık olmasın. :)

49
Duyurular / Ynt: İzmir Buluşması!
« : 09 Şubat 2013, 12:33:27 »
öyleyse 10 şubat değil 17 şubat olarak öneri sunuyorum arkadaşlar saat ve mekan değiştirmeden uygun mudur?

50
Duyurular / Ynt: İzmir Buluşması!
« : 06 Şubat 2013, 20:16:14 »
10 Şubat Pazar
Saat 14:00
Alsancak-Leman Kültür (Kıbrıs Şehitleri Caddesi sonunda)
Bir değişiklik olmazsa yer zaman budur arkadaşlar.

51
Duyurular / Ynt: İzmir Buluşması!
« : 06 Şubat 2013, 14:12:29 »
2 kişi olursak ömer ağaya gider tavla atarız. sayı artarsa Leman Kültür ayarlanabilir diyorum...

52
Duyurular / İzmir Buluşması!
« : 06 Şubat 2013, 12:20:51 »
Arkadaşlar İzmir buluşması yapıyoruz bu haftasonu. Yeri ve zamanı yakın zamanda yazılacak. Gelmek isteyen arkadaşlar bu başlığa yazsın. İstemeyen olursa ben kendi kendime de buluşurum :P

53
Kurgu İskelesi / Ynt: ALAMUT’UN GERÇEK HİKAYESİ
« : 05 Şubat 2013, 15:54:07 »
Diyaloglar biraz +18 kaçtı kusura bakmayın... bu kadar düşürebildik dozu :)

54
Evet. Yaratık 'Banker Mahmut' edasıyla 'yaptım ama bir sor niye yaptım?" diyerek anlatıyor hikayesini ama iki cinayet işledikten sonra açıklama yaptığını da unutmamak gerek. Bunların da Victor için alelade insanlar değil aile fertleri olduğunu düşünürsek "Yıkıl karşımdan!" mazur görülebilecek bir cümle.

Bencillikten ziyade karısını kaybettikten sonra onu hayatta tutan intikam duygusunu tatmine bu kadar yaklaşmışken başka sebepler yüzünden yolundan çevrilmek istenince ufak bir gaz veriyor mürettebata. :) Yaratıktan sadece arkadaşına bahsediyor ve eğer kendisi başarısız olursa öldürmesini istiyor. Hayallerinin peşinden koşmamak değil, sonucunu düşünmeden koşmamak. Şurda ne kalmış yürüyerek gitseler dokunacaklar kutuba, dönülür mü ordan estelturin sorarım sana :D

55
Öyle gözüküyor ki 'frankenstein' aldığı oy kadar tartışma yorumu alamamış :)

Herkesin yerdiği Victor'u biraz desteklemek istiyorum ben. Fakat bunu yaparken sadece kitapta yazılanlara değil kafamda oluşan karaktere göre yorum da katacağım.

Babası okuduğu kitaplara tepki gösterdikten sonra başlıyor aslında her şey. Yetişkinliğini ıspatlama evresindeki her insan gibi düşüncesini savunmaya geçiyor kahramanımız. Körü körüne bağlanıyor bu düşüncelere. Daha sonra okula gittiğinde sinir olduğu hocası da onunla bu sebepten dalga geçiyor. Bu onu iyice körüklüyor. Bir başka hocası ise şefkatle ona yol gösteriyor. İşte kötülük bu şekilde doğuyor aslında. Kendini ıspatlama hevesindeki genç adam kabuslarına giren bir karakter yaratıyor.

Son derece insancıl tepkiler bunlar. Peki neden daha narin, daha güzel bir yaratık çıkarmadı ortaya. Belki bunu isteyerek yaptığını söylemese estetik açıdan yetersiz bir arkadaş olarak görebilirdik. Ya da bu sadece bir eskiz çalışmasıydı asıl bomba sonra patlayacak derdik. Ama o kendisini işinden alıkoymak isteyenlerin görmezden gelemeyeceği kadar kocaman ve unutamayacakları kadar korkunç bir varlık yaratmak istedi bence.

Bunlar, evde top oynamasına izin verilmediği için, çini vazonun topsuz da kırılabileceğini göstermek isteyen bir çocuğun hareketlerinden çok da farklı değil aslında. Düşüncesizce, evet. Ama yine de burada yaratığı nasıl suçlayamıyorsak, Victor'u da çok fazla suçlayamayız diyorum. Eşyanın karakteri bu...

Topu bu şekilde eğitim sistemine attıktan sonra tartışmayı alevlendirmeyi umarak sözlerimi bitiriyorum arkadaşlar... :)

56
Öncelikle bu güne kadar bu kitaptan alıntılanarak yapılmış bütün edebi ve görsel eserlerde ne kadar saçma önyargılarla doldurulduğumu fark ettim. Bizim bildiğimiz Frankenstein psikopat bir bilim adamıydı. Buradaki Victor ise yalnızca etrafındakilere haksız olduklarını ıspatlayabilmek için sonucunu düşünmeden bir canavar yaratan küçük bir çocuk. Aslında hocalarının ve babasının haksız olup olmadığını kendi gözüyle görmek istedi belki de... bu kadar üstüne gitmeyin çocuğun yazıktır.

Bir başka önyargı Yaratığın iri, hantal ve aptal olmasıydı. Okuduğum yaratık oldukça çevik. Bir anda ortadan yok olabiliyor, nehirleri çölleri aşıyor. Sportmen bi de... Tabi bir aileyi gözlemleyerek konuşmayı, deneyimleyerek yaşamayı öğrenecek kadar da zeki. (Bu noktada yazarın 'Hay bin Yakzan' okuduğuna yemin edebilirim açıkçası)

Yukarıda Mary Shelly'nin özel hayatına kadar girilmiş, ben magazinel boyuta girmeyeceğim :D Fakat bu Safiye karakterinin aynısını Süreyya olarak Don Kişot'ta okumuştum ben. Babası Arap'tı annesi de Hristiyan, aynı şekilde annesinin dinini tercih edip bir Hristiyan mahkuma kaçıyordu.

Bir soru gördüm cevaplayayım... Osmanlı Devleti'ne ait resmi kaynaklarda devletin adı Devlet-i Ali Osman'dır. Fakat yabancı kaynaklarda her zaman Türkiye olarak geçer. Osmanlı daha çok hanedan ismidir. 1923 Türkiye Devleti'ni Türkiye Cumhuriyeti yapmıştır...

Türk gibi sessiz lafı da asker itaati dediğimiz şeyden ileri geliyor öyle sanıyorum.


57
Duyurular / Ynt: 31. İstanbul Kitap Fuarı 2012
« : 23 Kasım 2012, 21:39:30 »
cumartesi günü forum harici iki arkadaşımla birlikte fuarda olacağım. Görüşmek dileğiyle...

58
Kurgu İskelesi / Ynt: Dunganga
« : 23 Kasım 2012, 12:53:05 »
Elinize sağlık :)

En çok dikkatimi çeken şey maceraya atılan bunca karakter içinde hiç kötü karakter olmaması... Herkes iyi niyetli. Hatta Dunganga bile aslında gökyüzüne kavuşmak için çabalayıp duran bir canavarcağız çıkıyor ve ben sizin öykülerinizdeki bu bakışınızı seviyorum :)

Çikolata tadında bir masal olmuş diyebilirim :) Elinizden daha çok okumak dileğiyle...

59
Kurgu İskelesi / Ynt: Gemileri Yakmak
« : 22 Kasım 2012, 10:38:11 »
Okuduğunuz için teşekkürler... Tavsiyeleriniz okumayı bekliyorum :)

60
Kurgu İskelesi / Ynt: Mete Han // Bölüm VI
« : 20 Kasım 2012, 21:54:00 »
Tarihin akışında geçen öyküleri seven bir insan olarak oldukça keyif aldım diyebilirim okurken. Gerçekten kaynakların çok az olduğu bir dönemi anlatıyorsunuz cesaretinizden dolayı kutluyorum :) Oldukça başarılı bir hikaye devamını bekliyorum...

Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6 7