Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Kuzen

Sayfa: 1 ... 6 7 [8]
106
Kurgu İskelesi / Ynt: Elf Destanı
« : 27 Ağustos 2012, 16:10:32 »
 Doğru yer mi sence yazmak için yani daha çok bana kurgu iskelesi gibi geldi , yeniyim aslında ama bana öyle geldi. Yazdığının içeriğine bakarsak tarzım değil, ikincisi de sanki elf ırkçılığı yapıyorsun :D

107
Şişedeki Mısralar / Ynt: Vampir
« : 25 Ağustos 2012, 19:44:54 »
 Yani kendini bu karanlığa itme isteğin neydi ?

108
Düşler Limanı / Ynt: O’ na ∞ Var
« : 25 Ağustos 2012, 15:18:31 »
 Giderek sıraya dizdin bizi zaman. :D

109
Düşler Limanı / Ynt: Ayak Dediğin Bacakta Olmalı
« : 25 Ağustos 2012, 15:14:54 »
 Bazı yazılar vardır insan sesi gibidir hani. Bir insanın sesini onun yüzüne bakarak duyunca yabancılık hissetmezsiniz. Sanki o sesi tanıyormuş gibi. İşte bu yazı da böyle bir yazı oldu benim için.

110
Şişedeki Mısralar / Ynt: Düşler Limanı
« : 25 Ağustos 2012, 15:08:38 »
 Cem Karaca' nın sözleri yakışmış. Güzel tespitler diyemem çünkü henüz bilmiyorum ama hoş bir şiiir.

111
Düşler Limanı / Ynt: Evet Ümraniye
« : 25 Ağustos 2012, 15:06:14 »
 İster istemez güldüm kusura bakma :D 10 defa okul değiştirmiş biri olarak tek tek o okulları saymaktan dolayı bu klişe sorular beni de bıktırmıştı ama artık profesyonelim yine okul değiştiriyorum çünkü:D Neyse hoş olmuş anılarım canlandı bir an.

112
Düşler Limanı / Ynt: Zifirî
« : 25 Ağustos 2012, 14:52:50 »
 Vuruculuk konusunda bir sorun olmadığını düşünüyorum. Ama sanki bir hikaye değildi önsöz gibi olmuş bu yazı. Devamı gelecek ya da bu konu hakkında birçok şey yazılabilecekmiş gibi. Ama hoşuma gittiğini inkar edemem.

113
Düşler Limanı / Ynt: Veda
« : 25 Ağustos 2012, 14:49:44 »
 İster istemez gidip de gittiğim yerlerden koptuğum yerleri zamanları hatırladım, kısa ve hoş olmuş. İçimi buruklaştıran az yazılardan biri diyebilirim. Eline sağlık.

114
Müzik / Ynt: Amon Amarth
« : 24 Ağustos 2012, 21:20:23 »
 9 yaşından beri dinlerim bu grubu ve favori parçam runes to my memory dir.

115
Düşler Limanı / "People Are Strange" demiş Jim Baba
« : 24 Ağustos 2012, 21:12:26 »
 

  Gerçekten beni üzebilecek kadar garip misiniz? Kendimi olmak istediğim insanın kollarında huzur aramaya zorlayacak kadar (!) Sadece kendi yarattığım kişiliğin gücünde. Belki çok siyah değilim, belki çok beyaz da değilim. Diyeceksiniz O bizim grilerden misin ? Hayır o da değilim. O kadar kararsızım ki kararsızlığım kendi içinde de kararsızlaşmış. Benim huzurum nerede ? Siz kendinizi beğenmiş maymunlar beni bu hüzüne ittiniz. Ve evet sizin yüzünüzden kötü dediğiniz şeylerde iyilik buldum. Geçici sarhoşluklar sadece beni daha ağır bir hüzüne boğdu. Bunu bile bir kanıtlama çabası ile yazıyorum. Bana sadece sıkı sıkı sarılıp boş gözlerle geçecek diyen , bir dost olsaydınız aynalarda yeni bir insan oluşmazdı.


  Ben olmak istediğim siyah , yaşadığım saf beyaz ya da değersiz bir gri değilim. Ben o kadar sıkılmış, kendi bunalımında ezilmiş ve benden benterlerini görüp utanmışım ki  bir gri bile olamamışım. Ben sıfatsız insan... Ben "sıfatsız" olduğumdan değersiz insan. Ve düşünelim maymunlar, değer verdiklerinizi  kabul eder, var edersiniz, sizin varlığınız olurlar yokluklarını çekersiniz. Hepiniz bilirsiniz ölen çocukarı, ölen insanları ve son olarak doğmamış ama yaşayan piçleri. Ama değer biçmediğiniz için yok sayarsınız. Hani şu çok sevdiğiniz sosyal ağdan engellemek için yaparsınız o varlıkları. Peki sorun kendinize siz kimsiniz ki neyi engelliyorsunuz? Sizler engelleyesiniz görmezden gelesiniz diye mi oluyor bunca olay. EVET ! kesinlikle bu yüzden oluyor. Dünyadaki pisliklere gözümüz o kadar alışmış ki bırakın görmemeyi red bile ediyoruz onları. Peki sorun kendinize maymunlar; onları "engelleyebiliyor musunuz" ?

 
 Sizler beni yok ettiniz. Sizler beni üzdünüz ve gözlerinizdeki ikinci yüzünüzü görmemi sağladınız. Size minnettarım dostlarım minnettar! Bakmayın öfkeli olduğuma, seviyorum sizi. Ben de sizin gibiyim aslında ama reddedemeyenlerdenim biraz. Sizlerin çektiği acının, hüznün ve öfkenin bana verdiği haz anlatılamaz belki ama şöyle söyleyeyim sizler olmasaydınız ne tatmin olurdum ne de " var " olurdum ne kadar kabul etmeseniz de. Sadece istedim güvenli kollar ağlamak için. Kendinize iyi bakın dostlarım ve diğer yüzleri.


116
Şişedeki Mısralar / Ynt: Vampir
« : 23 Ağustos 2012, 20:07:54 »
İstediğin neydi ?

117
Şişedeki Mısralar / Görmek İstiyorum
« : 23 Ağustos 2012, 19:48:29 »
 Gözlerine bakıyorum, sadece onlara
 İçine alan gözler boğuyor beni, isteyerek...
 Bir bakış atıyorsun gözyaşlarıma!
 Sadece akmaya devam ediyorlar.

 Bana bakan sen misin yoksa ben mi?
 Sen kimsin peki güzel gözlüm?
 Benimle ağlayan bir çift göz
 Bir de benim gözlerim

 Bana benden başka bakamaz kimse
 Yapmacık gözleriniz,
 Zoraki gülüşleriniz,
 Sadece seksleriniz...

 Sevgi, aşk, tutku
 İçgüdüleri kaybetmiş
 Et parçaları, parçalanan
 Sadece anlatmak için sevişen.

118
Kurgu İskelesi / Ynt: Sakalından Evren Yaratan Adam
« : 23 Ağustos 2012, 19:30:00 »
 Bir kısır döngünün içindeyiz sanırım. Pek tepki verecek bir şey yok aslında saçmalamak güzeldir, çünkü farklılığı hissedersin hem mizahidir. Hoşuma gitti yani, kolay gelsin.

119
Düşler Limanı / Ynt: Vakit Tamam
« : 23 Ağustos 2012, 18:37:51 »
 Yazılarının hepsini okuyup da sadece okumakla yetinen insan benim sanırım. Diyeceğim şey gitme olacaktır, eller bükülmez de öpülmez de sadece senin elin var çünkü.

120
Düşler Limanı / Yeşil Gözler
« : 23 Ağustos 2012, 18:32:09 »
Duvardaki girintili çıkıntılı izlere bakıyorum ne zamandır. Uyanık mıyım ya da burada mıyım bilmiyorum. Bazı anlar vardır
sadece düzdür. Bakarsınız ya da bakmazsınız bu önemli değildir. Çünkü gördüğünüz ile görmediğiniz eşittir o sırada. Hafif bir ürperme ve soğukluk var içimde. Bu his sadece bu saatlere özgüdür benim için. Bir an gördüğüm gözler ağlamaklı ve unutmuş gördüklerini. Hava soğuk, belki de değil ama sessiz bir ormandayım ve sadece kuşlar var. Hissettiğimi yaşıyorum ilk defa bu mavimsi uzun ağaçları olan ormanda. Yerlerde çıtırdayan gri çam yaprakları...

İrkilmiş bir kuş sürüsü kalkıyor yaprakların arasından. Arkadan belirdi siyah yeşil gözlü kedi. Sadece baktı bir süre, bakmaya devam etti sessizce. Gerçekten bana bakıyordu sadece bana, niyeti yoktu, bir şey düşünmüyordu ama gördüğü bendim. Ne benim yansımam, ne benim karakterim ne de benim bedenim. Sadece ufuk çizgisine giden kör ben. Kedinin parlak gözleri vardı çok parlak yeşil gözleri. Bakışı mavi ormanda yırtıyordu manzarayı. Sanki oraya ait değilmiş gibiydi. Bir süre daha baktı ve yanıma geldi.Tam önümde durdu siyah kedi. Kedi miydi o, yoksa sadece bir çift göz mü ? Beni benden alan yeşil derin gözler. Sadece bu bakışı istemiştim tüm ömrümce. Sadece gerçek birer bakış.

Gri bulutlu havanın altında dalgalarla yıkanan bir kumsal. sadece dalga değil, hatta dalga hiç değil bir tek köpükleriyle yıkanıyor sessiz simetrik kumsal. Kızıl saçlı bir kadın var taşları dizen. Siyah ve mükemmel taşlar bunlar sadece bir dokunuşu bile ürperten ve hissettiren benliğini. Kızıl saçlı kadının saçlarından da kızıl dudakları var vahşi. Tek bir öpücük geldi dudaklarıma tutukulu ama an içinde değil. Sadece geldi ve gitti bir ömür gibi. Hissedemediğim bir ömür gibi. Yuvarlandık tüm kumsalda ve güzel kargalar izledi bizi. Sonra tek tek gittiler biri hariç. Yeşil gözlü simsiyah karga. Bir kere bağırdı bana. Baktım merak ve korkuyla. Kadın yeşil gözleriyle baktı sonra, "Gitme" dedi korkuyla. Kollarından kurtulduğum gibi koştum kargaya. Karga bir kere bağırdı , sonra bir daha.. Kanatlarını bir kez açtı hava karardı, bir kez çırptı ve sonsuz luktayım zamanın olmadığı çizgide.

Uzun çamlara bakıyorum ne zamandır. Biraz farklı ötekilerinden, sadece gri bir mekan gri bir orman, hissizlikle yok olmuş bir nehir ve bir ceset. İrice siyah bir kedi kemiriyor cesedi, dönüp bana bakıyor sonra. Biraz daha bakıyor ve tıslıyor. Bu bir kedi mi yok sa sadece öfke mi? Önümde bir kadın yatıyor kızıl saçlı. Bembeyaz teni ölümü tatmış. Ama Kanı hala akıyor. Soluk mavi ormanda akan kan içimi ısıtıyor içtikçe. Kadını vahşice yemeye başlıyorum sadece vahşet istiyorum kendiliğinden ve doğal. Sadece içgüdü ve ölüm. Kendimi tekrar bıraktığımda gri ezilmiş çam iğnelerine...

Nehirden su içiyorum sessizce akan nehirden. Bana bakıyor bir çift yeşil parlak göz, sadece bakıyor. Ağlıyorum, benimle ağlıyor yeşiller. Ölüyorum kırmızı bir kokuyla. Sadece ölüyorum..

Sayfa: 1 ... 6 7 [8]