Kayıt Ol

Ucube Bilgiler Kenti

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ucube Bilgiler Kenti
« : 27 Ocak 2011, 18:26:17 »

UCUBE BİLGİLER KENTİ’NE HOŞGELDİNİZ!

Şimdilik SoulSucker, black_helen ve Borealis113 üyelerinden oluşan bir kadroyla yürütülecek olan birbirinden zevkli projelerin yer alacağı bu kulüp, araştırmacı ve meraklı gençlerimizin zevkle katılımda bulunacağını umduğumuz yegane yer; Ucube Bilgiler Kenti’dir!

Ayrıca grubumuz özverili çalışmalar sunabileceğine inanan ve en önemlisi “İstediğin o olsun, ucube bilgi ben de bol!” diyen herkese açıktır!

Aşağıda belirtilen kurallara mümkün mertebede uyulduğu sürece kulübümüzün uzun ömürlü olacağına inanmaktayız. Bu süreç içerisinde, katılımın bol olması dileğiyle...

Şimdiden iyi eğlenceler!

--KURALLAR--

1) Bölüm içerisinde bulunulacak yorumlarda düzgün Türkçe kullanımı zorunludur.
2) Üyelerin bilgi paylaşımı yapmadan önce yazılarını görevli kadrosunda bulunan herhangi birine göndermesi zorunludur. Her paylaşımın teftiş edilmesi ve ihtiyaç olunursa düzeltilmesi gerekmektedir.
3) Araştırma ve haber içeren paylaşımlarda yazıların ancak bir kısmı alıntı olabilir. Bu alıntılar için kaynak belirtilmesi rica olunur.
4) Herkes belli konularda belli sınırlar içerisinde istediğini söyleyip, istediği yorumu yapabilir; ancak her mesajın altında art niyet aranmaması, tartışmalı konularda iğneleyici, saldırgan ya da ateşleyici sözler edilmemesi ve direk olarak şahıslara yönelik hakaretlerde bulunulmaması önemle rica olunur.

------------------------------------------------------------------------------------------------------

--ETİKETLER--

Genel Kültür Dükkanı: Günümüzün popüler kültürünü barındıran ve bilim&teknoloji alanlarındaki alışılagelmedik, ilginç bilgi ya da haberlerin paylaşıldığı konular etiketi.

Eğlence Sokağı: Eğlence ve mizah ağırlıklı öğeler içeren konular etiketi.

Soru Durağı: Muzip sorular ve bilimsel cevaplarının yer aldığı bölümler.
[Bu etiketi taşıyan bölümlerde -soruluyorsa- kısa cevaplar vermeniz uygundur.]

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ucube Bilgiler Kenti
« Yanıtla #1 : 27 Ocak 2011, 18:52:53 »
Etiket: Genel Kültür Dükkanı


PARALEL EVREN TEORİSİ

[PARALLEL UNIVERSE THEORY]

Not: Uzay boşluğu bilinenin aksine maddeden yoksun değildir.

Hayat bir tercihler birikimidir. İster çocuk olalım ister yetişkin, içinde bulunduğumuz pek çok durum beraberinde bir tercihler dizisi getirir önümüze ve ne kadar zorlu da olsa bu kararlar olmadan hayatımıza yön vermemiz mümkün değildir...
 
Ya da biz öyle sanırız.

'Keşke'lerle dolu geçmişlerimize oldukça farklı bir açıyla yaklaşan Paralel Evren Teorisi, hergün daha çok mistik kitaba konu olmakla beraber, en az günümüz gençliği kadar araştırmacı-felsefeci pek çok bilim insanın da ilgisini çekmeyi başarmış ve kendine özellikle fizik kanunları çerçevesinde açıklanabilen bir tanım bulmayı başarmıştır. Teorik olarak insan zihninin algılayamayacağı türden yaşam boyutlarını kapsayan ve ileri bir kuantum fiziği bilgisi gerektiren bu teori basitçe; kişinin bir tercih yapması gereken karar anlarında sahip olduğu seçenekleri gerçekleştirebildiği paralel yaşamlara sahip olmasıdır. Örneğin sıkıcı gördüğünüz bu yazıyı okurken daha fazla zaman kaybetmemek adına tarayıcınızın geri tuşuna basan yansımanız kaldığınız yerden, ancak farklı bir evrende devam eder yoluna. Asıl evrende kalan siz, bu yazıyı okumaya devam edersiniz ve sürekli çoğalan evrenler bu şekilde sürdürülür.

İşin karmaşaya sürüklendiği nokta, paralel evrenlerin birbirleriyle iletişime geçtiği ya da birbirleri üzerine çökebildiği savıdır. Kimi fizikçiye göre maksimum biri zaman, dokuzu uzaya ait olmakla birlikte onbir boyut, yani onbir paralel evren mevcut olabilir. Yine de çoğu bilim insanı için ortak kanı sayıları kaç tane olursa olsun bu boyutların çakışabileceği iken sonuç pek de değişmiyor.'De ja vu'lar bu evrenlerin birbiriyle olan ilintisinin kişi ve yansımalarını etkilemesi, kıyamet günü teorilerinde yer alan dünyanın sonu ile ilgili yanmalar ise bu evrenlerin çöküşüne dayatılabiliyor.

Peki ya bu evrenler arası geçiş ya da çökmeler nasıl oluyor? İşte bu sorgulamayı yapabilmek için kara delik ve solucan delikleri birer dayanak noktası niteliği taşır.


Kara Delikler ve Solucandelikleriyle Açıklanan Paralel Evren Seyahatı


Einstein’in yerçekimi yani genel izafiyet teorisine göre madde ve enerji ‘warp’larının varlığı uzay ve zamanın geometrik tanımlamasını oluşturur. Yerçekiminden anladığımız normal (pozitif enerji) ile veya kütleyle uzay ve zamanın saptırılması mümkündür. Uzay veya zamanın eğrilmesiyle tüp geçitler gibi fenomenlerin gerçekleşmesi de mümkündür; çünkü enerjiyi proton ve elektron gibi elle tutulur maddeler halinde yargıladığımızda zaman da düşündüğümüzün aksine somutlaşmış bir kavram şeklini alıyor. Zaten kara delik ve solucan deliklerinden bahsetmek için önce zaman ve madde yapısını uzay boyutunda incelemek gerektiğini bilmelisiniz.

Kara delik, astrofizikte, çekim alanı her türlü maddi oluşumun ve ışınımın kendisinden kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, kütlesi büyük bir kozmik cisimdir. Kara delik, uzayda belirli nicelikteki maddenin bir noktaya toplanması ile meydana gelen bir nesnedir de denilebilir. Küçük bir örnekle, nasıl bir yatak üzerine küçük hacimli ama ağır toplar yerleştirildiğinde içeri doğru göçer, işte büyük kütleli bir hacmin yok olmasıyla da uzay bu şekilde içe göçer. Bu tür kara delikler ışık yaymadıklarından kara olarak nitelenirler. Kara deliklerin, "tekillik"leri dolayısıyla, üç boyutlu olmadıkları, sıfır hacimli oldukları kabul edilir. Kara deliklerin içinde zamanın ise yavaş aktığı ya da akmadığı tahmin edilmektedir. Kara delikler genel görelilik kuramıyla tanımlanmışlardır. Doğrudan gözlemlenememekle birlikte, çeşitli dalga boylarını kullanan dolaylı gözlem teknikleri sayesinde keşfedilmişlerdir. Bu teknikler aynı zamanda çevrelerinde sürüklenen oluşumların da incelenme olanağını sağlamıştır. Örneğin bir kara deliğin çekim alanına kapılmış maddenin kara delikçe yutulmadan önce müthiş bir ısı derecesine ulaştığı ve bu yüzden önemli miktarda x ışınları yaydığı saptanmıştır. Böylece bir kara delik kendisi ışık yaymasa da, çevresinde bu tür bir icraat yarattığı için varlığı saptanabilmektedir. Günümüzde, kara deliklerin varlığı, ilgili (astrofizikçiler ve kuramsal fizikçilerden oluşan) bilimsel topluluğun hemen hemen tüm bireyleri tarafından onaylanarak kesinlik kazanmış durumdadır.

Kara deliklerin var olma olasılığı yalnızca genel görelilik kuramına ait bir sonuç değildir; kütle çekimi konu alan hemen hemen tüm diğer gerçekçi fizik kuramları da onların varlığını muhtemel görmektedir. Diğer kütle çekim kuramları gibi genel görelilik kuramı da kara deliklerin varlığını öngörmekle kalmayıp, onların uzayın bir bölgesinde sıkışmış maddeden oluşmuş olacağını öngörmektedir. Örneğin Güneş’imiz yarıçapı yaklaşık üç kilometre olan bir küre içine (yani ebatlarının dört milyonda biri kadar bir hacme) sıkıştırılmış olsaydı, bir kara delik haline gelirdi. Hatta Güneş’imizi 1cm³(santimetreküp) hacmine sıkıştırabilseydik, bu kez 1cm³'lük bir karadelik yapmış olurduk. Fakat bu durumda sistemimizdeki gezegenlerin yörünge hareketlerinde bir değişiklik olmayacaktı; yani Güneş Sistemi’mizdeki gezegenler bu 1cm³'lük kara deliğin Güneş'inkine eş çekim kuvvetinde, yörüngelerinde dönmeye devam edeceklerdi. Bir başka örnekle, Dünya’mız birkaç santimetre küplük bir hacim içine sıkıştırılmış olsaydı, o da bir kara delik haline gelecekti. Aynı şekilde ölmekte olan bir yıldızın kalıntısının (artık maddesinin) çekimsel içe çökmesinin ardından yıldızsal kara delikler de oluşabilir.

Ayrıca genel görelilik evrendeki kara deliklerin birbirleriyle bir şekilde irtibat halinde olduklarını göstermektedir. Bu yapıda kara delikleri birbirlerine bağlayan koridorlar alışılmış adıyla “kurt delikleri” (meyve kurdu), solucan delikleri ya da nadir kullanımıyla Einstein-Rosen delikleri olarak belirtilmektedir. Bu konudaki düşünceye göre, kara delikler bir başka evrene açılmaktadır ya da bu ikinci evrene geçiş kapılarıdır. Kara delikleri birbirine bağlayan söz konusu koridorlar bir elmanın içindeki kurdun yolunu andırır biçimde düşünüldüğünden, söz konusu koridorlara “kurt deliği” adı verilmiştir. Evrende pek çok kara deliğin var olduğu göz önünde bulundurulduğunda, uzayın birbiri içine geçmiş sayısız tünellerden oluştuğu sonucuna varılır. Zaman ve ışık-yılı uzaklıkları hiçe sayarak kozmozda “zıplama”lara olanak veren bu kurt deliklerinin bir boğaza bağlı en az iki ağzı vardır. Eğer solucan deliği geçilebilir ise madde solucan deliğinde bir ağızdan diğerine boğazdan geçerek ulaşabilir.

Bunun bilimsel açıklaması ise kara deliklerin en dip noktası kabul edilen yerde hacmin sıfır olmasıdır ve yoğunluk ise; "M/V" formülünden dolayı sonsuzdur ve bilimadamları hacmin "0" olmasından yola çıkarak, kara deliğin dibinin inanılmaz güçlü bir vakum etkisi ile herşeyi yok ettiğini düşünürler, yani kara deliklerin dibinde zaman ve mekan parametreleri bildiğimiz ve kabul ettiğimiz sistemin oldukça dışındadır.
"Bütün bu verilerden yola çıkarak, iki kara deliğin dibinin birbirine bağlanması ile solucan delikleri oluşabilir, bu vakum etkisinden yararlanılarak bir uzay gemisi bir kara deliğin içine girebilir ve öbür kara delikten çok kısa bir zamanda dışarıya çıkarak başka bir alt uzaya seyahat edebilir.


Yani; eğer solucan bir elmanın üzerinde seyahat ediyorsa, tüm elmanın etrafını dolaşmak yerine içinden geçerek bir kestirme yol bulmuş olur. Ve solucan deliğinin merkezi (ortası) durak noktadır, yani oraya geçerken spagettileşme denen bir olaydan sonra takılırsınız ve yıldızların bir ömrü bitirmesini 10 saniye içinde görebilirsiniz. Oradan çıkmak için ışıktan hızlı yani düşünce dalgaları hızında olmalısınız. Çıkamazsanız kara delik yok olurken enerji veya gaz kütlesine dönüşürsünüz.

İşte bu solucan deliklerinin (ve dolayısıyla kara deliklerin) bir ağzı bir evrene aitken, diğeri de bir başka evrene ait oluyor. Bunu açıklamak için verilebilecek en iyi örnek kum saati örneğidir. Eğer kum saatinin inceldiği yer solucan deliği ise, kumların bulunduğu alt ve üst bölümler ise birer evren sayılabilir. Ya da belki de tamamen aynı evrenin farklı mekanları... Çünkü evrenler olarak ayırt ettiğimiz şeylerin aslında uzayın farklı boyutları olduğu konusunda tartışma ve araştırmalar devam etmektedir. En azından bu solucan deliklerinin çok küçük boyutlarda var olduğunu farz ettiğimizde paralel evrenler arası yolculuğun daha mantıklı geldiğini görmüşsünüzdür.

Yararlanılan Kaynak Siteler:

http://science-fiction-science.blogspot.com/2010/12/negatif-enerjisolucandelikleri-ve-warp.html
http://www.zamandayolculuk.com
http://tr.wikipedia.org/wiki/Kara_delik [Detaylı bilgi için tavsiye edilen]
http://www.dikeygecis.org/forum/1379-paralel-evrenler.html [daha kısa ve açık bilgi için tavsiye edilen]

Konuyla ilgili ek:

http://www.youtube.com/watch?v=xE7xRgfPjAI&feature=fvw


Çevrimdışı Borealis113

  • *
  • 46
  • Rom: 1
  • ...Not with a bang but with a whimper...
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ucube Bilgiler Kenti
« Yanıtla #2 : 27 Ocak 2011, 23:59:26 »
Öncelikle bu paylaşımın için teşekkürler Gökçe. Başlayabileceğimiz en iyi konuyla açılışı yaptın. Paralel evrenler teorisi ve bununla aynı kategoride bulunan alternatif gerçeklik ve siber uzay(sanal gerçeklik bağlamında) bu siteyle doğrudan alakalı konular olduğu için tartışmak için harika olacaktır. Sitede bir çok yazar(biz de dahil) fantastik hayallerimizi yazarken, alternatif gerçeklik genelde dayanak noktamızı oluşturmuştur. Bu fantastik dünyalarımızda genelde blimkurgu veya mistik öğeler(büyü, sihir...) genel türler arasında yer almıştır. Bu türlerin temelinde yatan paralel evrenler teorisini benimsemiş olan ben ve benim gibilere oldukça yararllı bir paylaşım olmuş eline sağlık diyorum çok güzel olmuş :)...(çok mu ciddi yazdım? =/)
Hep denedin, hep yenildin, olsun, gene dene, gene yenil, daha iyi yenil!  ~SAMUEL BECKETT~

Çevrimdışı Borealis113

  • *
  • 46
  • Rom: 1
  • ...Not with a bang but with a whimper...
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ucube Bilgiler Kenti
« Yanıtla #3 : 28 Ocak 2011, 02:07:40 »
Etiket: Genel Kültür Dükkanı                                      


                                           PHILADELPHIA DENEYİ

  Philadelphia Deneyi, 28 Ekim 1943 yılında Amerikan donanmasının Pensilvanya eyaletine bağlı Philadelphia şehri limanında yaptığı iddia edilen deneydir. İddiaya göre donanmaya ait bir koruma destroyeri olan DE 173 sınıfı 1240 tonluk USS Eldridge birkaç dakika içerisinde 600 km.'den fazla bir uzaklığa gidip tekrar gelmiştir. Deneyin varlığı konusunda hiçbir delil bulunmamaktadır. Amerikan donanması da böyle bir deneyin kayıtlarda varolmadığını belirtmiştir. Al Bielek hariç deneye katıldığı iddia edilen tüm askerler bunu yalanlamış, hikâyenin bir aldatmaca olduğunu söylemişlerdir. Bielek'in hikâyesi de daha sonra yalanlanmıştır.

  Gökkuşağı Projesi (Rainbow Project) adıyla da bilinen bu deney, 1984 yılında beyaz perdeye aktarılana kadar ciddiye alınmamıştı. Ancak o tarihden bu güne kadar resmi makamlarca defalarca yalanlanmasına rağmen en çok merak edilen konulardan biri olmuştur. Birçok çevre tarafından inkar edilse de, gerçekleği daha doğrusu ne kadar gerçek olduğu tartışılsa da, bilimkurgu severleri için oldukça ilgi çekici olan bir deneydir. Söylenenlere göre bu deneyin yapıldığını iddia eden ilk kişi Morris K. Jessup’tır.  Jessup amatör bir gökbilimciydi ve UFOlar üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyordu. Deney ile olan ilgisi ise 1955 yılında eline geçen bir mektupla başlar. Mektup, Carlos Miguel Allende adında birinden geliyordu ve deneyden detaylı olarak bahsediyordu. İddiasına göre Allende, deneye gözlem gemisi olarak katılan SS Andrew Furuseth adlı şilepte görevli bir denizciydi. Deneye baştan sona şahit olmuştu.

  Deneyin temelini Einstein’in Birleşik Alan Teorisi oluşturur. Bu teori ise bilimsel olarak şöyle açıklanabilir: Aynı kuantum alanın kuantumları olan iki özdeş parçacığın ayırt edilmesi mümkün değildir. Çünkü Heisenberg’in belirsizlik ilkesine göre, bu özdeş iki parçacığın uzaydaki yerlerini bir ölçüde bulanık hale getirir ve ikisi birbirine biraz yaklaşıp sonra ayrılırlarsa hangisinin hangisi olduğuna karar verebilmek ilkesel olarak imkânsızlaşır. Bu yüzden de kütle, spin, elektrik yükü, momentum gibi tüm ölçülebilecek özellikleri aynı olan iki özdeş fermion, aynı kuantum durumunda bulunamazlar (bunlar fermi-dirac istatistiğine uyarlar). Bu yüzden bir atomun aynı enerji durumunda, biri yukarı diğeri aşağı spinli, sadece iki elektron bulunur ve bu durum diğerlerini de başka bir enerji durumunda (yani yörüngede) bulundurmak zorunda bırakır.

  Basitçe nesneler arası çekim esası ve elektromanyetizma üzerine kurulu olduğunu söyleyebileceğimiz bu teori, Philadelphia Deneyi’nde "çok güçlü bir elektromanyetik alan oluşturup gemi üzerine gelen ışığı (ve radar sinyallerini) kırarak ya da bükerek optik görünmezlik sağlamak" şeklinde düşünülmüştü. Esas amacın görünmezlik olduğu bu deneyde gemi tüm gözlemcilerin önünde jeneratörlerin çalışmasıyla yok olmuş ve tekrar gücün kapatılmasıyla geri gelmiştir. İki gün sonra bu deney tekrarlanmış ancak bu kez gemi Philadelphia limanında kaybolup Norfolk’ta belirmiş ve ardından tekrar Philadelphia limanında geri belirmiştir. Bu olay sonrası mürettebat’ın başına korkunç şeyler geldiği söylenmektedir(Miguel Allende’in kendi gözleriyle gördüğünü iddia ettiği bu olayı aşağıda vereceğimiz kaynakçaların Vikipedi sitesine ait olanından bulabilirsiniz). Bu olaydan 2 yıl kadar sonra Jessup intihar etmiş, Miguel Allende’den ise birdaha haber alınamamıştır.

  Bu kanıtların yanı sıra bu deneyde şöyle bir de tutarsızlık bulunmaktadır: USS Eldridge gemisi 27 Ağustos 1943'e kadar hizmete girmedi, Eylül ayına kadar da New York limanından ayrılmadı. Ekimde gemi Bahamalar'a doğru ilk deneme seferine çıkmıştı. Eldridge gemisinde görev yapanların da üyesi olduğu bir savaş gazileri birliği, Nisan 1999'da yayımladığı bildiride geminin asla Philadelphia limanına uğramadığını belirtmişlerdir.

Kaynakça:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Philadelphia_Deneyi
http://www.elektrotekno.com/about21341.html
Hep denedin, hep yenildin, olsun, gene dene, gene yenil, daha iyi yenil!  ~SAMUEL BECKETT~

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ucube Bilgiler Kenti
« Yanıtla #4 : 28 Ocak 2011, 02:39:17 »
Etiket: Soru Durağı

1) Eşekarısı bal yapar mı?
Hayır. Eşekarıları yalnızca çiçek özlerini emer ve bu özden hem kendi yararlanır hem de yavrularını beslemek için kullanır.

2) Bitkiler yaşlılık nedeniyle ölür mü?
Bazı bitkiler iyi bakıldığında sonsuza kadar yaşayabilir ancak pek çoğunun aksine mevsimlik bitkilerin ömrü oldukça kısadır.

3) İngilizce’deki “OK” kelimesi neyin kısaltılmasıdır?
Bununla ilgili en popüler teori “All Correct”in* kasıtlı olarak ’Oll Korreckt’ biçiminde yanlış yazılması ve buradan yapılan kısaltma olduğu yönündedir. OK, gülünç olması için sözcüklerin yanlış yazılmasının moda olduğu 1840’larda Boston gazetelerinde popüler olmuştur.
(Türkçe kelime anlamı: herşey yolunda)

4) Neden tek yumurta ikizlerinin parmak izleri birbirini tutmuyor?
Tek yumurta ikizleri aynı DNA’ya sahip olsalar da hücre hücre benzerlik taşımazlar. Meseka dış görünüşü genler belirlemez. Parmak izi ise vücutta maruz kalınan hormonlara bağlıdır. İki hücrenin hormon seviyesi farklı olduğu için, parmak izleri de aynı olmaz.

5) Evrenin en soğuk yeri nerededir?
Dünyanın 5 bin ışık yılı uzağında yer alan ve büyük bir toz/gaz bulutu olan Boomerang Nebula’da sıcaklık eksi 272 derece olarak tahmin ediliyor.

Çevrimdışı Arlinon

  • ***
  • 456
  • Rom: 14
  • Savaş ve Ateş
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ucube Bilgiler Kenti
« Yanıtla #5 : 28 Ocak 2011, 14:07:03 »
OK bildiğimiz okay'in kisaltması değilmiydi ya ben öyle sanıyordum. :hıö

Edit: Heh tamam tamam senin yazdığın teoriler zaten direk okay kelimesininmiş.

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ucube Bilgiler Kenti
« Yanıtla #6 : 28 Ocak 2011, 23:48:19 »
Etiket: Soru Durağı

1) Herkes evinde kalsa yaygın bir grip salgını biter miydi?
Evet, küresel bir karantina grip salgınının sonu olabilir ancak tek bir kişinin bile dışarı çıkması virüsün yeniden yayılmasına neden olur.

2) Neden ozon tabakasını, ozon gazıyla doldurup deliği kapatmıyoruz?
Antartika üzerindeki ozon deliğinin kapladığı alan, ABD’nin yüzölçümünden daha büyüktür ve buranın tekrar doldurulması için on milyonlarca ton ozon gerekir. Bu miktarda ozonun nakliyesinin maliyeti bile astronomik olur.

3) Neden soğan doğrarken göz yaşı döküyoruz?
Soğan doğrandığında havaya lachrymatoryfactor isimli bir enzim yayılıyor ve bu da göz kaşıntısı yapıyor. Göz ise kendini savunmak için gözyaşlarını kullanıyor.

4) Kusursuz görüşün ölçüsü nedir?
Göz doktorlarında bulunan harfli çizelgenin tamamını 6 metrelik bir uzaklıktan görmek kusursuz görüşün işaretidir.

5) Mikroplara da mikrop bulaşır mı?
Evet. Mikroplara da bulaşan daha küçük mikroplar bulunmaktadır.

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ucube Bilgiler Kenti
« Yanıtla #7 : 31 Ocak 2011, 21:54:25 »
Etiket: Soru Durağı


Bunları Biliyor Muydunuz?

[x] Dünyadaki fotokopi makinelerindeki arızaların yüzde yirmi üçü, makinenin üstüne oturup kendi popolarının fotokopisini çekmek isteyen insanlar tarafından meydana gelmiştir.

[x] İnsan saçı üç kilogram ağırlık kaldırabilecek esnekliktedir.

[x] Çok şiddetli hapşırıldığında, kaburgalardan herhangi biri kırılabilir.

[x] Bir kimsenin yataktan düşerek ölme olasılığı iki-milyonda birdir.

[x] Sallanan sandalyede hiç durmadan sallanma rekoru dört-yüz-kırk saatdır.

[x] Parmak izleri gibi dil izleri de her insan için benzersizdir.

[x] Bir okyanusun en derin yerinde, demir bir topun dibe çökmesi bir saatten uzun sürer.

[x] Bugüne kadar ölçülmüş en büyük buz dağı, iki-yüz mil uzunluğunda ve altmış mil genişliğindedir ve Belçika'dan daha büyük bir yüzölçümüne sahiptir.

[x] Bugüne kadar kaydedilmiş en büyük dalga, 1971 yılında Japonya'nın İshigaki Adası'nda seksen-beş metre yüksekliğine ulaşmıştır.

[x] Ünlü çizgi film kahramanı Temel Reis, 1919 yılında Elzie Crisler Segar tarafından yaratılmıştır.

[x] Eskimolar buzdolaplarını yiyeceklerinin donmaması için kullanmışlardır.

[x] İkinci Dünya Savaşı'nda Amerikalılar, yarasaları bomba ikmali için kullanmayı denemişlerdir.

[x] Hindistan’da sokakta tuvaletini yapmak yasaldır.

[x] Çin'de yere tükürmek, serbest ancak balgam üzerine basmak yasaktır.

[x] Rusya’da erkek erkeğe dudaktan öpüşmek sevgi ve saygı ifade eder.

[x] Polonya Kralı August’un üç-yüz-elli tane çocuğu vardı.

[x] Yeryüzünde günde bir metre boy atan sarmaşıklar vardır.

[x] Tavuğun ne renk yumurtlayacağını kulak memelerinin rengine bakarak anlamak mümkündür.

[x] Pirhanaların üç ısırışta insan elini bileğinden koparabilmesi mümkündür.


Soru Durağında Beklerken Dürter Yanındaki Yaşlı Adam Seni:

Şu durağın kenarında gerinen hayvanları gördüm de geldi aklıma oğul, "Kediler için yedinci kattan düşmek, otuz-ikinci kattan düşmekten daha tehlikelidir." derdi benim cahil anam. Nedendir acaba?

Çevrimdışı Vega

  • ****
  • 1023
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ucube Bilgiler Kenti
« Yanıtla #8 : 31 Ocak 2011, 22:38:41 »
 Eğer bir cevap gerekiyorsa;

 Kediler genelde dört ayak üstüne düşer. Çünkü boşluktayken önce bacaklarını; sonra da vücudunu aşağıya döndürür ve dengesini sağlar. Üst kollarını arkasındaki deri fazlalıklarını kullanarak vücudunu azıcık da olsa yavaşlatır. Bunu yapmaları ancak yedinci ve üstündeki katlarda olanaklı olabilir. Yoksa zamanları yetmez.

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ucube Bilgiler Kenti
« Yanıtla #9 : 01 Şubat 2011, 00:56:36 »
Bravo Vega! Kediler ancak yedinci ya da üstündeki katlardaki yüksekliklerden düştüklerinde terminal hıza ulaşabilirler ve bu sayede dört ayak üstüne gelirler. Seni tebrik ediyorum!

Bir dahaki durakda görüşmek üzere!

Çevrimdışı KoyuBeyaz

  • ********
  • 2753
  • Rom: 59
  • Rasyonalist dominant.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ucube Bilgiler Kenti
« Yanıtla #10 : 01 Şubat 2011, 01:05:49 »
Muhalefet etmek gibi olmasın, beşinci kattan aşağıya düşmüş ve dört ayak üzerine düştüğü için bir bacağını kaybetmiş olan bir kedi beslemekteyim.

Ayrıca kediler çok kısa bir vakit içerisinde dengelerini sağlayarak dört ayak üzerine düşecek pozisyona gelebilirler fakat havada hızlarını yavaşlatmak gibi bir yetenekleri varsa bunu bilemem.
Uzay elbisemle kavgaya hazırım.

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ucube Bilgiler Kenti
« Yanıtla #11 : 01 Şubat 2011, 01:14:25 »
Zaten burada bahsettiğimiz kediler yedinci kattan alçak bir yükseklikten düşerse mutlaka yaralanır değil, ancak yedinci kattan düşmektense otuz-ikinci kattan düşmek onların dört ayak üzerine düşme şansını çoğaltır. Yoksa kediyi bir metre havaya da atsan yine dört ayak üstüne düşecektir. Zaten bu sadece fiziki kanunlara göre yapılan bir hesaplama, ölçülmüşüğü yok. Kanıtı yok. Sadece kediler için yapılan kilo ve yükseklikle orantılı olarak gelişen ivme kıyaslaması var.

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ucube Bilgiler Kenti
« Yanıtla #12 : 01 Şubat 2011, 01:16:07 »
Zaten burada bahsettiğimiz kediler yedinci kattan alçak bir yükseklikten düşerse mutlaka yaralanır değil, ancak yedinci kattan düşmektense otuz-ikinci kattan düşmek onların dört ayak üzerine düşme şansını çoğaltır. Yoksa kediyi bir metre havaya da atsan yine dört ayak üstüne düşecektir. Zaten bu sadece fiziki kanunlara göre yapılan bir hesaplama, ölçülmüşüğü yok. Kanıtı yok. Sadece kediler için yapılan kilo ve yükseklikle orantılı olarak gelişen ivme kıyaslaması var.

  Bu olayı Halide hocaya sormak lazım (fizikçimiz) ama bize bunu teknik olarak ispat etse bile; zavallı beynimin o hesaplamaları kaldırabileceğini sanmıyorum...
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ucube Bilgiler Kenti
« Yanıtla #13 : 02 Şubat 2011, 19:22:36 »
Etiket: Eğlence Sokağı

KİŞİLİK DEŞEN ANKET
*Lakabın:
*Kısa vadeli hedefin:
*Uzun vadeli hedefin:
*En sevdiğin söz:
*En sık kullandığın çarpıtılmış atasözü:
*En sık kullandığın çarpıtılmış şarkı sözü:
*Senden bir tane daha olsaydı ona koyacağın ad:
*Sana en çok zevk veren kötü karakteristiğin/huyun:
*Kendine bir hakaret edecek olsan… :
*'Ölmeden önce yapılacaklar' listendeki ilk:
*En çok korktuğun üç ölüm şekli:
*En az korktuğun üç ölüm şekli:
*Tek cümlelik hayat felsefen:
*En sevdiğin bilimsel teori:
*Her soru için uygun bir cevap seç:

   1) Kendini en yakın hissettiğin tarz nedir?
Green Lover Stili - Steampunk Sitili - Hippie Stili - Victorian Stili - HipHop Stili - HeavyMetal Stili - Ortaçağ Gothic - Modern Gothic - Romanesk - Klasik Avrupa - İskandinav Stili - Ortadoğu Stili

   2) En korktuğun klişe figür nedir?
Tahta Kukla - Palyaço - Tavşan - Oyuncak/Bez Bebek - Kız Çocuğu

   3) Kendinde en fazla bulunan erdem ve günah nedir?
Erdemler: Saflık - Abartısızlık - Yardım - Çalışkanlık - Sabır - İyilik - Tevazu
Günahlar: Şehvet - Doymazlık - Hırs - Serbestlik - Nefret - Kıskançlık - Kibir

   4) En belirgin ruh hastalığın/kişilik bozukluğun nedir?
Grup A(Tuhaf, Garip): Paranoya - Şizoid - Şizotipal
Grup B(Dramatik): Antisosyal - Sınırda - Histerik - Narsisist
Grup C(Endişeli, Tedirgin): Kaçınmacı - Bağımlı - Obsesif
Belirsiz: Depresif - Pasifagresif - Sadist - Mazoşist

Çevrimdışı Maleficum

  • **
  • 193
  • Rom: 11
  • I have the wisdom to see the dark as a light...
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ucube Bilgiler Kenti
« Yanıtla #14 : 02 Şubat 2011, 19:31:37 »
Etiket: Eğlence Sokağı
*Lakabın: Maleficum
*Kısa vadeli hedefin: Kendime ait ev
*Uzun vadeli hedefin: Mimarlık
*En sevdiğin söz: All the best...
*En sık kullandığın çarpıtılmış atasözü: Sarhoştan deli bile korkar.
*En sık kullandığın çarpıtılmış şarkı sözü: I have the wisdom to see the dark as a light...
*Senden bir tane daha olsaydı ona koyacağın ad: Arlinon
*Sana en çok zevk veren kötü karakteristiğin/huyun: Sadistlik
*Kendine bir hakaret edecek olsan… : Depresif
*'Ölmeden önce yapılacaklar' listendeki ilk: İşkence
*En çok korktuğun üç ölüm şekli: Cinayet
*En az korktuğun üç ölüm şekli: Donmak
*Tek cümlelik hayat felsefen: Savaş! / Hep yada hiç...
*En sevdiğin bilimsel teori: Astroloji Teorisi
*Her soru için uygun bir cevap seç:
1) Kendini en yakın hissettiğin tarz nedir? Ortaçağ Gothic
2) En korktuğun klişe figür nedir? Palyaço
3) Kendinizde en fazla bulunan erdem ve günahı seçin: Sabır, Hırs
4) En belirgin ruh hastalığın/kişilik bozukluğun nedir? Paranoya
...weak pleasures, lost feelings, faded dreams, doubtful hopes...