G. Willow Wilson’dan Çalışan Kadınların Yaşadığı Zorluklara Dair İç Sızlatan İtiraflar

willow-wilson-ust

Neil Gaiman’ın eşi Amanda Palmer ile Elif’in yazarı G. Willow Wilson arasında geçen bir konuşma, çalışan kadınların çektiği acımasız zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi.

Daha önce çocuk yapmaya sıcak bakmadığını ve bunun kariyerini olumsuz yönde etkileyeceğini düşündüğünü pek çok kez dile getiren Amanda Palmer, geçtiğimiz günlerde eşi Neil Gaiman’dan hamile kaldığını açıkladı. Bu beyan çoğu kişi tarafından mutlulukla karşılansa da kimileri aynı şekilde düşünmüyordu. Bunlardan biri de Amanda Palmer’a endişelerini mektupla dile getiren isimsiz bir hayranıydı.

Giderek büyüyen, hatırı sayılır bir hayran kitleniz var. Eserlerinizi, albümlerinizi ve konser biletlerinizi satın alan birileri her zaman olacaktır. Patreon’a* katılmak zorunda değildiniz, ama yine de yaptınız. Ardından, anne olmak istemediğinizi yıllardır söylemenize rağmen, hamile olduğunuzu açıkladınız. Bu, daha sonra olacaklar hakkında endişelenmeme neden oluyor.

Çocuk bakmak benim mesleğim. İki yeğenimi de ben büyüttüm. Küçük çocukların ÇOK FAZLA ilgiye ihtiyaç duyduklarını iyi bilirim. Özellikle de sizin ya da benim gibi hiper-duygusallarsa. Muhtemelen bu yanınızı çocuğunuza da aktaracaksınız. Bebeğiniz doğduktan sonra ya o ızdırap çekecek ya da kariyeriniz. Hamileliğiniz bazı arkadaşlarımda olduğu gibi sizi fiziksel ve duygusal anlamda tüketirse kariyeriniz düşündüğünüzden bile daha çabuk zarar görecek.

Amanda Palmer bu mektubu sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı ve kendisine açık bir cevap yazdı. Çocuk doğurmanın kariyerini etkileyebileceğinden endişelendiğini itiraf eden sanatçı, bunun yanı sıra anneliğin kadınların üretkenliğini engelleyebileceğini düşünen bu “endişeli hayranın” yalnız olmadığı konusunda da endişeli olduğunu belirtti.

Palmer’ın bu cevabını okuyan G. Willow Wilson (Elif, Ms. Marvel) ise Marvel Comics’le çalışırken yaşadığı zorlukları anlatarak herkesi şaşkına çevirdi:

https://twitter.com/GWillowWilson/status/636983609174298624

Vay be. Bana aynı soru sorulsaydı Amanda Palmer kadar kibar davranmazdım.

https://twitter.com/GWillowWilson/status/636984062394044416

Ms Marvel mi? İlk senaryo taslağını ikinci çocuğumu doğurduktan 48 saat sonra teslim ettim. İlk taslağın büyük bir kısmını bebeğime bakarken yazdım.

https://twitter.com/GWillowWilson/status/636984340522532864

“Çocuk sahibi olmak sizi aptallaştırır” inanışı Viktorya döneminden kalma, yok olması gereken bir saçmalık.

https://twitter.com/GWillowWilson/status/636984546051817473

Yaratıcılık isteyen sektörlerde anne olmanın bedelini ödüyorsunuz, buna hiç şüphe yok. Ama bu bedeli size ödetenler çocuklar değil. Bunu ödeten sektörün kendisi.

https://twitter.com/GWillowWilson/status/636984655791583232

İki hamileliğimi de yayıcılarımdan sakladım, çünkü iş bulmama engel olacağını biliyordum.

https://twitter.com/GWillowWilson/status/636984756794605568

Ne hamileliğin ne de doğum yapmanın verdiği yorgunluktan psikolojik ya da fiziksel anlamda toparlanacak zamanı bulabildim. Çünkü birkaç gün içerisinde yetiştirmem gereken işler vardı.

https://twitter.com/GWillowWilson/status/636985301160693760

Ama lütfen, hadi hep birlikte kadınların, sanatın ve çocukların kötü bir karışım olduğuna dair o Freudsal saçmalığı tekrar canlandıralım. Allah bizi eşitsizliğe değinmekten korusun.

Hamileliğini saklamak zorunda kalmak, doğum yaptıktan iki gün sonra iş teslim etmek… Bunlar gerçekten de insanın içini sızlatan… hayır, hayır… içini dağlayan şeyler. G. Willow Wilson’ın yaşadıklarına üzülmemek, ama aynı zamanda da kendisine (bir kez daha) hayran kalmamak elde değil gerçekten.

Ve tabii ki kadınlara yaşatılan bu eziyete kızmak… Çünkü sadece bu sektörde değil, kadınların iş imkânı bulduğu her alanda bunun böyle olduğunu iyi biliyoruz. Ülkemizde de bu durum çok farklı değil ne yazık ki.

Dileriz Wilson ile Palmer gibi göz önünde olan bu iki kadının endişeleri ve haklı isyanları şapkamızı önümüze koymamıza, annelik gibi kutsal bir değere gereken önemi vermemize ve çalışan kadınların yaşadıklarını daha iyi anlamamıza neden olur.

* Patreon: Kickstarter’la benzerlik gösteren, sanatçıların çalışmalarını sergileyebildiği ve satabildiği bir platform