Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - ülfet

Sayfa: 1 ... 5 6 [7] 8 9 ... 14
91
Genel Kültür / Ynt: Güzel Gözlü Adam - Charles Bukowski
« : 27 Ekim 2012, 22:43:29 »
Her şey dilinde güzel diyorum ben.

92
Genel Kültür / Ynt: Aysel Git Başımdan - Attila İlhan
« : 27 Ekim 2012, 22:40:52 »
Şiiri edebiyat öğretmenimin ağzından duymuştum, hepimizin tüyleri diken diken olmuş ve bazıları ağlamıştı. Şimdi burda okuyunca o güne döndüm.

93
Eğlence & Mizah / Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« : 27 Ekim 2012, 19:39:46 »
Öğreneli bir hafta oldu ama şunu öğrendim: Tarih sözlüsünde arkadaşınızdan kopya isteyince kopyayı veren arkadaşa 2 eksi size 1 eksi atılınca arkadaşınızla aranız bozuluyor denemeyin değmez...

94
Genel Kültür / Johnny Deep
« : 27 Ekim 2012, 14:16:09 »


Johnny Depp benim en sevdiğim oyuncudur. Genel kültür köşesinde bulunmadığını görünce , büyük bir heyecanla konu açtım.

Jonny Deep renkli kişiliğiyle katıldığı her film veya dizilere renk katan popüleritesini arttıran oyuncudur.
9 Haziran 1963 doğumlu olan 49 yaşındaki Amerikalı oyuncu aynı zamanda senarist, yönetmen, yapımcı ve müzisyendir.2003 yılında Karayip Korsanları: Siyah İnci'nin Laneti, 2004 yılında Düşler Ülkesi ve 2007 yılında Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytani Berberi filmlerindeki performansı ile En İyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülü'ne ( Oscar ) aday gösterilmiştir.

Filmlerde birbirinden zıt, görsel olarak renkli ve tipik karakterleri canlandırmasıyla tanınmaktadır.
Son 10 yılın en çok para kazanan oyuncusudur.Resmi Araştırmalara Göre dünya üzerinde en çok hayrana sahip oyuncudur.
Spoiler: Göster
En büyük hayranı benim.


Jhonny Deep`in fillerdeki karakterlerinden bazıları:

KARAYİP KORSANLARI KARA İNCİ`NİN LANETİ
Spoiler: Göster

ALİCE İN WONDERLAND
Spoiler: Göster

SOKAĞININ ŞEYTAN BERBERİ
CHARLİE AND THE CHOCOLATE FACTORY
Spoiler: Göster





95
Müzik / Ynt: Günün şarkısı
« : 27 Ekim 2012, 12:56:36 »
Barış Manço-Kol Düğmesi

http://www.youtube.com/watch?v=2D2jkKde8ZU


96
Şişedeki Mısralar / Boş ver
« : 27 Ekim 2012, 12:29:37 »
Boş ver

Boş ver be deli gönül
Sen neleri unutmadın ki?
Ne coşkun sular gördün
Ne hırçın rüzgarlar
Boyun eğmedin kara gözlü sevdalara
Şimdi mi yenik düşüyorsun
Yalan dolu aşk masallarına


Boş ver
Daha kimler çıkacak karşına
Daha çok sevecek çok sevileceksin
Bir masal okuyacak peri kızı
Uçuracak seni daldan dala
Sonra dur demeyi öğreneceksin
"Git..." demeyi öğrendiğin gibi


Bir yel esecek
Yağmur bekleyeceksin
Boran olup yağacak göz yaşların
Sen güneşi isteyeceksin
Sevdanı kazıyacaksın derinlerde bir yere
Unutmak zor olacak
Silemeyeceksin izlerini mazinin
Boş ver diyeceksin kendi kendine
Ama hislerin seni boş vermeyecek
Ve sen bir daha sevemeyeceksin


Kimi zaman bir goncaya kapıldın
Kimi zaman bir dağ gülüne
Ama hiç bir zaman koklamadın
Koklatmadılar kendilerini
Kolayları varken sen hep zorları seçtin
Yakınında dururken sen hep uzağa gittin
Hasret kaldın gülen sevdalara
Boş ver be deli gönül
Yine yenik düştün sen aşka


Hep koşan sen oldun arkalarından
Yakalayamadın dengine göre birisini
Hep sen sevdin sen acı çektin
Bilemediler senin kıymetini
Usandım artık be deli gönül
Usandım seni anlatmaktan
Peşine düşüp böyle yanmaktan
Hadi "Boş verdim..."de de unutalım
Vazgeçelim yalan sevdaları gerçek sanmaktan


Sök eski sevdalardan kalan izleri
Yerine başka filizler ek
Sen sulama bırak kendi büyüsün
Bak yine güneş doğdu umutlara
Aydınlattı bak tüm karanlıkları
Sevmeyi bildiğin gibi unutmayı da bil
Zaman yeni sevda zamanıdır
Hadi boş ver artık eskileri
Hadi boş ver...

Spoiler: Göster
Arkadaşlar bu benim kuzenimin şiiri sizlerle paylaşmak istedim... Umarım bana kızmazsın Sami abi  :)

97
Güncel / Ynt: Bayram
« : 26 Ekim 2012, 00:36:58 »
Herkesin Bayramı Mübarek Olsun...

Spoiler: Göster
Şehit çocukları ÜZÜLMESİN,
Bu bayram onların olsun.

98
Şişedeki Mısralar / Ynt: Birikinti
« : 26 Ekim 2012, 00:27:37 »
Suç bizde değil ki;
Ensest bir ilişki, kağıt ile kaleminki...
İşte hep bu yüzden sakat doğar, tüm aşk cümleleri...

Sonra yeniden düştüm.
ve Birden alev aldım, yandım.
Önce bir kuş doğdu külümden,
Kalan, toz ve duman...


Çok güzeller....Hepsini defalarca okurum, özellikle Birikinti adlı şiirin bambaşka...Bayıldım sen yaz biz okuyalım.





99
Şişedeki Mısralar / Ynt: Ayı Dolfy
« : 24 Ekim 2012, 18:38:15 »
Zaman ayırıpta okumanıza sevindim.
Yazmaya çalışacağım, ama doğruyu söylemek gerekirse o tarz şiirler benim tarzım değil ve emin ol kafamda dediğin tüm hayalleri kurup yazsamda, en fazla yine gülümseyeceğiniz şeyler yazabiliyorum...

Ama deneyeceğim.... Ve ben de çok isterim.


100
Şişedeki Mısralar / Ynt: Ayı Dolfy
« : 24 Ekim 2012, 15:31:29 »
Ya bayramdan sonra bizim sınavlar başlıyor, sanırım bu da şiirlerime yansıyor. :)

101
Şişedeki Mısralar / Ynt: Çilli
« : 24 Ekim 2012, 15:24:22 »
Son kıtayı sevemedim ama tarz meselesi tabii ki. Her zaman ki gibi güzel.

102
Şişedeki Mısralar / Ayı Dolfy
« : 23 Ekim 2012, 19:57:04 »
AYI DOLFY

Başucumdaki tatlı Dolfy,
Sarılıp uyurdum geceleri.
Karanlık mı korkutan seni?
Gece lambası icat edildi.

Astral`e zorlama beni.
Kabus olur, bulurum seni.
Gülümsedi bak, şuradaki,
Minik ayıcık, tatlı Dolfy.

Ülfet P.

103
Düşler Limanı / Ynt: Çığlık
« : 22 Ekim 2012, 22:16:10 »
İlk iki paragrafı 1 hafta önce yazmıştım. Bugün annem ``Ee ne oldu hikayenin devamı?`` diyince oturup yazdım... Teşekkür ederim, şimdi okuyunca ben de farkettim.

104
Düşler Limanı / Çığlık
« : 22 Ekim 2012, 21:54:02 »
 ÇIĞLIK
 
Sessizlik... Tek duyabildiği çılgınca bağıran sessizlikti. Etrafın karanlık veya aydınlık  olduğunun bir önemi yoktu onun için. Hiç tatmamıştı aydınlığı, hiç bakmamıştı kimsenin bakamadığı güneşe. Görmemişti hiç kendini. Aynaların nasıl olduğunu bilmeden yaşıyordu. Annesinin, babasının nasıl olduğunu hiç görmemişti.
Hep hayal etmişti onları. Aydınlık, onlar ve kendisi sadece hayal edebilirdi göremediklerini.
 
Sessizlik... Bir şeyler duymak istiyordu. Bağırdığını biliyordu, kendi sesini duyuyordu. Belkide kader yine bir oyun oynuyordu ona. Belki sadece bağırdığını hayal ediyordu.

Hiç tanımadığı bir yerdeydi, bunu hissediyordu. Kapıyı bulmak için ayağa kalktı. Kapıdan çıktığı anda, sessizliğin bitişini mutlulukla dinleyecekti. Elleriyle kapıyı aradı. Şuana kadar kaç şey devirdiğini saymadı. Onun hayatında devrilen şeyler kaldırılırdı. Ama görmeyen gözler göremezdi. Bu onun bildiği en acı gerçekti. Bir dolaba dokundu, hiç bilmediği bir nedenle dolabın kapağını açtı. Yere bir şey devrildi, sesini duymuştu. Demek ki hayat ona bu seferlik acımıştı.

Ayaklarının altına devrilen şeye doğru eğildi ve dokundu buz kesen soğukluğu avuçlarında hissetti. Hisleriyle hareket ediyordu. Parmakları ipek gibi yumuşak saçların içine girmişti. Bu yumuşaklığı bir yerden tanıyordu. Hemen kalkıp kaçmak istedi ve o an insan olduğuna küfretti. İçindeki vicdan denen pis yaratık defolup gitmesine izin vermedi. Anlamsız bir şekilde elleri ellerine gitti, bu eller onu karşılıksız seven ve büyüten meleğin elleriydi. Görmeyen gözlerinden pervasızca damlayan yaşları silme zahmetine bile  girmiyordu. Sadece sessizce ağlıyordu. Kader en büyük oyununu oynamıştı ona, ellinde ki tüm Asları göstermişti acımasızca. Ağızından çıkan iki hece tüm hücrelerini delip geçmişti...ANNE...






105
Şişedeki Mısralar / Ynt: Tüysüz Şeftali
« : 22 Ekim 2012, 21:01:54 »
Bu tür duyguları gerçek anlamda yaşamadığımdan kaynaklanıyor sanırım. :)

Sayfa: 1 ... 5 6 [7] 8 9 ... 14