1
Mitolojiler / İlham Perileri
« : 14 Mayıs 2010, 15:53:51 »
Apollon’un arkadaşları olan Hatıranın kızları Musa’lar bütün olayların bilgili perileriydi. Onlar yeryüzüne indikleri zaman güzel sesler çıkararak akan kaynakların, derelerin başlarını kendilerine konak yeri olarak seçiyorlar, Helicon’un serin ormanlarını, girintili, çıkıntılı vadilerini beğeniyorlardı. Hiçbir şarkı, hiçbir bilgi onlar için yabancı değildi. Onlar, geçmiş zamanın hadiselerini, halin olaylarını, gelecek zamanın sırlarını biliyorlardı. Bu sevimli kızlar dokuz taneydi.
Tarih Musa’sı olan Clio, eski zamanlarda gelmiş, şanlar ve şerefler kazanmış büyük adamların zaferlerini, başardığı işleri terennüm ederdi. Euterpe, flüt çalar ve gönüllere lirik şiirler ilham ederdi. Thalia,insanlara neşe ve kahkaha ilham ederdi. Ziyafet sofralarında hazır bulunan ve fanilerin kalbinden kederleri, sıkıntıları kovarak oraya sevincin tohumlarını atan oydu.
Melpomene, en büyük kahramanların ızdıraplarını, kederlerinin trajik sahnelerini canlandırır. Terpsikhore, dans edenlerin adımlarını düzenler, ahengi tertiplerdi. Srato, sevmek zevkini ve aile yuvalarının tatlılıklarını kutlarlardı. Polymnie; Tanrıların büyüklüğünü anlatan, en eski, en güzel kasideleri okurdu. Uranie, yıldızların, göklerin sırlarını fanilere açardı. Halliope’ye gelince, güzel ve yerinde söz söyleyenlere ilham veren ve şairlere kahramanlık destanları yazdıran bu periydi.
İlham Tanrıçaları olan Musa’lar tevazuu çok severler, fazilet ve insanlığa, iffet ve temizliğe son derece riayet ederlerdi. Derler ki, Phorkide kralı Pyreneos yukarda adları geçen ve birbirinden güzel olan bu dokuz periyi, bir gün sarayına davet etti. İlham perileri saray kapısından içeri girer girmez, sarayın kapılarını kapattı. Fena duygulara, kirli arzulara boyun eğen kral, zorla bu temiz bakireleri, bu lekesiz kızları elde edeceğini sanıyordu. Fakat her şeyi gören Apollon bunların yardımına koştu. Şehvetle kuduran, kralın önünden kızlar kanatlanarak uçtular. Kral kendi kirli vücudunun kabiliyetini unutarak, bunları taklit etmek, arkalarından uçmak istedi. Fakat sarayının pencerelerinden kendini havaya atar atmaz, yere düştü, paramparça oldu.
Tarih Musa’sı olan Clio, eski zamanlarda gelmiş, şanlar ve şerefler kazanmış büyük adamların zaferlerini, başardığı işleri terennüm ederdi. Euterpe, flüt çalar ve gönüllere lirik şiirler ilham ederdi. Thalia,insanlara neşe ve kahkaha ilham ederdi. Ziyafet sofralarında hazır bulunan ve fanilerin kalbinden kederleri, sıkıntıları kovarak oraya sevincin tohumlarını atan oydu.
Melpomene, en büyük kahramanların ızdıraplarını, kederlerinin trajik sahnelerini canlandırır. Terpsikhore, dans edenlerin adımlarını düzenler, ahengi tertiplerdi. Srato, sevmek zevkini ve aile yuvalarının tatlılıklarını kutlarlardı. Polymnie; Tanrıların büyüklüğünü anlatan, en eski, en güzel kasideleri okurdu. Uranie, yıldızların, göklerin sırlarını fanilere açardı. Halliope’ye gelince, güzel ve yerinde söz söyleyenlere ilham veren ve şairlere kahramanlık destanları yazdıran bu periydi.
İlham Tanrıçaları olan Musa’lar tevazuu çok severler, fazilet ve insanlığa, iffet ve temizliğe son derece riayet ederlerdi. Derler ki, Phorkide kralı Pyreneos yukarda adları geçen ve birbirinden güzel olan bu dokuz periyi, bir gün sarayına davet etti. İlham perileri saray kapısından içeri girer girmez, sarayın kapılarını kapattı. Fena duygulara, kirli arzulara boyun eğen kral, zorla bu temiz bakireleri, bu lekesiz kızları elde edeceğini sanıyordu. Fakat her şeyi gören Apollon bunların yardımına koştu. Şehvetle kuduran, kralın önünden kızlar kanatlanarak uçtular. Kral kendi kirli vücudunun kabiliyetini unutarak, bunları taklit etmek, arkalarından uçmak istedi. Fakat sarayının pencerelerinden kendini havaya atar atmaz, yere düştü, paramparça oldu.