Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Lordmuti

Sayfa: 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 55
61
Duyurular / Ynt: Kayıp Rıhtım Kitap Ayraçları
« : 29 Kasım 2016, 01:42:39 »
Helal olsun admin, büyük adamsın.

Ben de "bir sayfa daha" sözünü sevenlerdenim, civ oynayanlar bilir "one more turn" gibi olmuş hoş olmuş.

Ayrıca yeni sloganımı adminin verdiği resimden alıyorum: #fefefe

62
Oyunlar / Ynt: Steam ve Diğer Platformlar - Son Haberler!
« : 23 Kasım 2016, 21:43:36 »
Steam sonbahar indirimleri başladı. 23-29 Kasım arasında sürecekmiş. Bu sene bir tür anket de açmışlar, çeşitli kategoriler var istediğiniz oyunlara oy veriyorsunuz. Sonuçta ne olacak yazmamışlar ama en yüksek oy alan oyunları tekrar indirime sokabilirler gibi geliyor, bu nedenle almak istediğiniz oyunlar varsa onlara oy verebilirsiniz :D

63
Diğer Bilimkurgu Eserleri / Ynt: 2312 - Kim Stanley Robinson
« : 15 Kasım 2016, 14:37:12 »
Kitabı bitirdim. Genel olarak kitaba 7/10 veriyorum ama kitabı ikiye ayırmak lazım; bir kısım ana karakterlerin içine dahil olduğu öykü diğer kısım ise kitabın anlattığı evren hakkında bilgiler verilen bölümler. İlk kısma puanım 6/10, ikinci kısma ise 8/10.

Aşağıda yazdıklarım SPOILER içeriyor. Spoilersız yazmaya çalıştım ama bazı şeyleri anlatabilmek için spoiler vermek zorundayım, kitabı bitirmediyseniz okumanızı tavsiye etmem.

İlk olarak ana karakterlerin yaşadıklarının anlatıldığı kısımlardan bahsedeyim. Ana karakterlerin yaşadığı şeyleri açıkçası pek çok noktada gereksiz buldum. Bana "felsefi derinlik" olsun diye kasılmış kısımlar gibi geldi çoğu şey. Karakterlerin arasında geçen ilişkileri de pek ilgi çekici bulmadım, çünkü etrafta yaşananları çıkarınca geriye kalan şey "Zor şartlar altında beraber yaşamak zorunda kalmış zıt karakterli iki kişinin sonunda aşkı bulması" oluyor. Ve bence tema ve bunu anlatırken yapılan "felsefe" çoğu yerde kitabın bilimkurgu yönünün önüne geçip dikkat dağıtıcı oluyor.

Evrenin anlatıldığı "lore" kısımlarına gelirsek, buraları genel olarak daha çok sevdim. Bunu sadece kitap içindeki alıntılar, listeler, kuantum yürüyüşü vs. bölümleriyle sınırlamıyorum. Karakterlerin fular takıp goygoy yaptığı kısımlar haricinde güneş sisteminde dolaşırken gördüğü şeyler, geçmişle ilgili konuşmaları da buraya dahil. Kitabın bu kısmı bence çok daha başarılı olmuş, keşke daha fazla böyle şey olsaymış.

Kitabın işlediği temalar için arka kapakta "politika, cinsiyet ve insan doğası gibi kavramları uzay gemileri, yapay zekâ ve uzak gezegenler" gibi şeyler geçiyor. Bunları tek tek incelemek gerekirse;

Politik olarak bazı manevralar gördük ancak çok büyük etkisi olan aman yarabbim nasıl bir güç denecek şeyler görmedik. Bu konuda Enginlik Serisi(Leviathan Uyanıyor ile başlayan Expanse kitapları) daha başarılıydı bence. Oradaki politik oyunların yarısı bile yoktu bu kitapta, daha ufak çaplı şeyler yaşanıyordu. Ama kitabın asıl derdi bence bu değildi, çok derin işlenmemiş olması sıkıntı yaratmadı. Daha fazlası olsa güzel olurdu evet ancak şu andaki hali kitabın derdini anlatmasına yetecek kadar şey içerdiği için yeterliydi.

Cinsiyet konusuna gelince... Kitabın bence arkasını en çok boş bıraktığı yerlerden biri buydu. Tamam bir sürü cinsiyet var, alt cinsiyetler var, lgbti'yi geçtim artık daha da özelleşmiş erdişi, rahimli erkek vs. gibi şeyler var. Ama tüm bu cinsiyet farklılıkları her nasılsa cinsiyet konusunda hiçbir dini, kültürel, toplumsal, ahlaki kaos çıkarmadan ortaya çıkmış gibiydi. Kitapta tek bir yerde cinsiyet ve dinle alakalı şey geçti, o da çok sonda; neredeyse dini ve dinlerin cinsiyete bakışını yerer nitelikte, kitabın "kötü" karakterine ait bir özellik anlatılırken geçti. Çift cinsiyetliliğin sonradan hormonla, ilaçla vs. geçilebilen bir şey olduğu ya da ana rahmindeki fetusun bu hale getirilebileceği söyleniyor kitapta. Ayrıca deniyor ki ne kadar erken çift cinsiyetli, erdişi vs. artık ne olacaksa birey onu olursa, o kadar da uzun ömürlü oluyormuş. Bunlardan başka bir şey yok kitapta. Herkes birbirinin cinsiyetine saygılı, farklı cinsel rolleri üstlenmek konusunda kimsenin bir problemi yokmuş gibi görünüyor hatta ana karakterlerimiz bile bunu yaptıklarından bahsediyorlar. Tamam her şey iyi hoş da, e hani dinlerin bu konuya olan etkisi? Düşünsenize şu anda böyle bir şey ortaya çıksa nasıl bir kaos yaşanır? Dünyanın çivisi çıkar yahu. Kitapta 2000'lerden 2312'ye kadar 300 yıllık bir tarihten bahsedilip bir sürü şey anlatılırken "cinsiyet devrimi" konusundan işte oldu bitti çok da güzel oldu dışında hiç bahsedilmemesi bana kolaya kaçma gibi göründü. Böyle bir şeyin kabul edilip tüm insanlık tarafından benimsenmeden önce gerçek hayatta çok daha fazla karışıklık çıkarmasını beklerdim.

Gelelim uzay, gezegenler, kolonicilik, uzayda seyahat, terraforming gibi daha "hardcore" bilimsel konulara. Kitabın en güçlü ve en sevdiğim yönü burasıydı. Uzaya çıkan insanın yaşadıkları, uzaydaki teraryumların mantığı, çeşitli gezegenlerin ve buralara kurulan kolonilerin özellikleri, her gezegenin kendi karakteristik özelliğinden dolayı oraya kurulan kolonilerin farklı oluşu ve insanların da buna uygun olarak her gezegende kendine özgü alt-insan özellikleri kazanması vs. çok iyi kurgulanıp işlenmişti. Teraryumlar, Tanyeri, Uzay asansörleri, güneş ışığı satan vulkanoidler vs. hepsini çok başarılı buldum. Dünyanın düştüğü hal, hayvanların uzaydaki teraryumlarda saklanması, küresel ısınmayla denizlerin yükselmesi vs. de iyi işlenen konulardandı.

Yapay zekalardan bahsedeyim son olarak. Başlarda söylemiştim ama bu AI ile alakalı kısımlar yetersizdi. Kitapta o kadar çok şey anlatmak istemiş ki yazar bence ana senaryoda da önemli yer kaplaması gereken, karakterlerin başından geçen ana konunun en önemli sorusu olan AI hakkında daha fazla şey olması gerekiyordu.

Asıl olarak kubi-insan ilişkisini, onlar arasındaki iletişimi vs. görmek isterdim ki buna benim istediğimden çok daha az yer verilmiş maalesef. Sonlara doğru yapay zeka nedir, doğası nedir vs. konulara daha derin olarak girildi ancak dediğim gibi ana karakterler arasındaki ilişki hep daha öndeydi. Ana karakterimizin kubisi de öyle bir kodla programlanmış ki söylediği çoğu şey laf kalabalığıydı, Pauline ile Swan arasındaki konuşmalar bazı yerlerde sinirime dokundu, çok fazla atıştılar. Genelde AI-insan ilişkilerini severim ama belki kitapta Swan karakterini pek sevmediğim için bana itici gelmiştir. İki ana karakter dışındaki yardımcı karakterler de kitabın ortalarına kadar "daha sonra daha sonra, şimdi olmaz yarın" diyerek ana konuyu pek açıklamadılar, bu nedenle kitabın ilk yarısını biraz zor okuduğumu, sıkıldığımı itiraf etmem gerek.

Kitabın ortasına kadar bunlar hakkında pek fazla şey söylenmediği yetmezmiş gibi, kitabın sonunda da işte çeşitli sabotajları yapan, saldırılar düzenleyen "kötü" adamın bunu neden yaptığı, nasıl yaptığı, AI kubileri nasıl programladığı vs. konularından hiç bahsedilmeden kitap bitiyor. Araştırma yapıyorlar, bozuk yapay zekaları buluyorlar ve neredeyse hiç sorgulamadan sürgüne yolluyorlar. Dört yüz tane insandan ayırt edilemeyecek kadar gelişmiş yapay zekayı ve birkaç normal insanı bir asteroid gemisine kilitleyip evrenin diğer ucuna yolluyorlar ya, bir de merhametliyiz aa süperiz bakın diye kendi ahlakını övüyor polis şefi falan. Hey allahım, oralar o kadar hızlı geçildi ki bence tam bir saçmalıktı yani yaşananlar.

Kitap aslında burada bitmiyor, bir de Swan ve Wahran'ın evlenmesini falan görüyoruz ama benim sormak istediğim soruların hiçbiri cevaplanmıyor, şöyle olabilir böyle olabilir bu nedenle yapmışlardır belki de denip geçiyor. Yapay zekaları alıp incelemiyorlar, nasıl bu şekle gelmiş, bunları geliştirebilir miyiz kullanabilir miyiz vs. hiç tartışılmıyor. Benim için hiç tatmin edici bir son olmadı bu nedenle.

Genel olarak kitabın anlattığı hikayeyi "eh işte, daha detaylı olabilirdi"; karakterleri "üf yeter artık ana konuya geçin"; geçtiği dünyayı ve tarihi, coğrafyayı, uzayı vs. anlattığı kısımları ise "vay be süpermiş, daha çok istiyorum" olarak değerlendiriyorum.

Çeviri ve editörlük konusunda öncelikle İhsan abi başta olmak üzere kitapta çalışan herkese şapka çıkararak selam veriyorum. Kitap içindeki alıntılar, listeler ve kuantum yürüyüşü kısımlarını çevirebilmek her yiğidin harcı değil. Özellikle alıntılar kısımları ansiklopedilerden alınmış, başı-sonu olmayan cümleler halinde şeylerle dolu. Bunları anlamı kaybetmeden çevirmeyi başarmışlar. Kuantum yürüyüşü kısımları ise aman yarabbim nasıl bir şey, ben okurken yoruldum siz çevirirken neler çektiniz kim bilir. Helal olsun, okuduğum en temiz kitaplardan biriydi bu konuda.

64
Bence kapak olarak Triss'in playboy kapaklarını[*]google'da arayacaklara uyarı: nsfw[/*] koysunlar. Yüz bin satmazsa adam değilim :D

Witcher'ın çevrilmesini o kadar çok istiyorum ki yani öyle böyle değil. Kayıprıhtım olarak zaten bu serinin dilimize kazandırılması için yapılanlar ortada. Oyunların da çok büyük fanboyuyum ama bu habere ne yazık ki sevinmem gerektiği kadar sevinemiyorum. Çünkü çeviri konusunda BÜYÜK endişelerim var. Umarım yarım yamalak bir iş ortaya çıkmaz, terimleri iyi çevirmeyi başarabilirler. İhsan abinin söylediği gibi Last Wish'in ardından Sword Of Destiny'yi çevirmemek ve benzeri saçmalıklar yapmazlar.

Kesinlikle alacağım kitabı çıkar çıkmaz. Çevirisi: çöp, editörlüğü: yok olsa bile alacağım bir kitap bu yani o kadar okumak istiyorum ama maalesef endişelerim de yok değil. Geç olsun güç olmasın, Fırtınaışığı Arşivi gibi beklediğimize değecek bir şey olsun inşallah.

İhsan abiye çevirinin verilmemesini de ayrıca kınıyorum. Eğer bu kitabı ona verselerdi yukarıdaki endişelerimin hiçbiri olmadan hele ley lele lele ley diyerek dans etmeye başlamıştım şu anda.

65
Çizgi & Anime / Ynt: Ghost In The Shell
« : 13 Kasım 2016, 17:59:17 »
Niye bu kadar gömdünüz anlamadım. Johanoğlu Scarlet var yani ne kadar kötü olabilir ki :D Sırf bu yüzden gidip izleyeceğim. Benim gibi milyonlarca insanın da sırf bu yüzden izleyeceğini tahmin ediyorum. Belki filmden sonra insanlar gaza gelip ilk halini de izler, felsefesini kavrar, bir sinerji oluşur.

Yüzüklerin Efendisi vs. film oldu popi oldu allah kahretsin kafasına ise çok hayret ederim. Lotr film olup popi olmasa bugün dünyada fantastik edebiyatın ve filmlerin esamesi okunmazdı. Alt kültürün de altı olarak kalır, bir avuç insanın takip ettiği başka kimsenin ciddiye almadığı şeyler olurdu. Tam bir olmasaydın olmazdık durumu yani. Popi olmak kötü bir şey değildir. 100 kişiden 90 tanesi popi olduğu için sevse dahi 10 kişi işin özünü kavrasa kardır, film olmasa o 10 kişi yerine 2 kişi  olacaktı çünkü.

Animesini izlemedim, zaten sevmiyorum animeleri bu fırsatla kabuktaki hayalet neymiş bir görmüş olurum. Kötü film çıkarsa beraber gömeriz orası ayrı :D

66
Spoiler: Göster


Soldaki amca gibi tüm rozetlerimi bir cekete takıp öyle dolaşacağım.

Ayrıca ihsan abiyle benimle aynı anda buluşmaya gelirken yağmurluk giyip 2 tane şemsiye getirmeniz lazım, bundan azı kurtarmaz :D

67
Sinema / Ynt: Wonder Woman (2017)
« : 03 Kasım 2016, 20:54:04 »

68
Eğlence & Mizah / Ynt: İtiraflar
« : 02 Kasım 2016, 22:52:56 »
Forgive me father for i have sinned...

Önce konuşup anlaşıp sonra yan çizenlerin evlerine ateşler salınmasını diledim biraz önce.

69
Ya hep güzel şeyler neden İstanbul'da oluyor =(

Gidebilen arkadaşlara iyi eğlenceler. Rozetlerinizi takıp fotoğraf çektirmeyi unutmayın :D

Spoiler: Göster
Siz gelmeyin, biz geliriz olmadı. Belki İzmir fuarına gelirim ben. Bakalım.

Siz gelmeyin, biz geliriz olmadı. Belki İzmir fuarına gelirim ben. Bakalım.

Siz gelmeyin, biz geliriz olmadı. Belki İzmir fuarına gelirim ben. Bakalım.

Gel, ne olursan ol yine gel. İster kırbaçlı ol, ister gıybetli ol, ister rozetli ol; gel!

70
Yönetim istifa =(

Geçmiş olsun Hazal. Dün nöbetçiydim, telefondan falan dinlerim diyordum ama gece çok iş çıktı maalesef. Yayın olsa dinleyemezdim yani. Bu nedenle yayın olmadığına sevindim. Bir yandan da yayın olmamasına üzüldüm. Bu hafta beni ikilemde bıraktı radyo :D


71
KUDRET gelmezse GIYBET gelir bakın ona göre. EYYYY İthaki, duy sesimizi :D

72
Müzik / Ynt: Şu Anda Ne Dinliyorsunuz?
« : 26 Ekim 2016, 15:24:43 »
https://www.youtube.com/watch?v=Q0AdXAh-6gA

Kibariye - Hap Koydum

Çatlayın bakalım, çat çat çat! Patlayın bakalım, pat pat pat!

73
Duyurular / Ynt: Kayıp Rıhtım Rozetleri - Anket
« : 25 Ekim 2016, 18:24:55 »
Gökten üç oy düşmüş; biri Silverberg'e, biri Lovecraft'ın kutusuna biri de rıhtımdaki kitapseverlere.

74
Ben de aldım kitabı, yarın başlıyorum inşallah. Etrafa da hava atacağım okurken, bakın bu kitabın çevirmeniyle yağmur altında çok romantik bir yürüyüş yapmıştık diyeceğim :D

75
Spoiler: Göster
http://www.kayiprihtim.org/forum/kitaplydhynyzda-olup-umutla-okunmayy-bekleyen-kitaplar-t17913.0.html Bu başlığa yazacaktım aslında, ancak sadece Elric özelinde bir mesaj olduğu için buraya yolluyorum.


Elric'i sevmedim.[*]UFFF NASIL LAF[/*]

Elric için İthaki'den yeni çıkan bu kitaplara başlamıştım. İlk kitabı çıkar çıkmaz aldım, okumaya başladım. Kitaptaki ikinci hikayenin sonunda falan kitabı yarım bıraktım ki böyle bir şey çok çok çok ama çok nadir yaparım. Hayatım boyunca toplasanız iki üç kitapta böyle bir şey yapmışımdır. Neyse, arada başka kitaplar okudum ama sonunda geri dönüp aylar sonra ilk kitabı okumayı bitirdim. Bundan sonra tekrar uzun bir ara verdim, başka şeylere geçtim. İkinci kitabı almıştım, ama ona henüz başlamamıştım. Üçüncü kitap çıktı, onu satın aldım hemen ve bu vesileyle ikinci kitaba başlamak istedim; ancak başlayamadım. İkinci ve üçüncü kitaplar şu an öyle duruyor.

Peki neden böyle oldu? Vurmayacaksanız anlatayım. Çok yüksek bir beklenti oluşmuştu Hazal'ın radyo yayınlarından duyduklarımdan, forumda yazılanlardan, Drizzt[*]FIRTINA GİBİ DÖNEN PALALALALALAL[/*] ve Geralt'a ilham kaynağı olduğunun söylenmesinden vs. Hatta Elric gelsin diye forumda bu kitapları eskiden basan bir yayınevinin başlığına on yirmi mesaj atmıştık bir radyo yayınından sonra, "Heheh siz ne ayaksınız yeaa" tarzı bir cevap alınca üzülmüştük. Yıllar sonra İthaki Elric'i basıyor diye duyduğumuz zaman da bayağı bir galeyana gelmiştik.

Maalesef, ilk kitabı okumaya başlayınca yıllar boyunca duyduklarım nedeniyle yedi katlı ziggurat gibi yükselmiş beklentimi kırk beş metrelik tsunami dalgaları aldı götürdü. Elric karakterinden hiç hoşlanmadım[*]vurmayın =([/*]. Tam bir mızmız ergen, hiç sevmediğim tarzda "havalı kötü" bir karaktermiş Elric[*]VURMAYIN! pls =([/*]. İlk ortaya çıktığı zamanda böyle bir karakter devrim yaratmış olabilir ancak şu anda bir karakterde nefret ettiğim hemen her şeyi yansıtıyor. Üzgünüm, Elric'i sevebileceğimi asla sanmıyorum[*]vurmayın...[/*].

Bir de şu kaos vs düzen, çoklu evrenlerdeki seçilmiş kahramanlarla alakalı şeyler ilgimi çekiyor, d&d alignment sisteminin temelleri bu kitaplarla nasıl atılmış görmek de istiyorum. Ancak olmuyor, Elric karakteri beni kitaptan soğutuyor. Kitabı elime alıp birkaç sayfa okumaya çalıştığımda ergen tavırlı Elric'i görüp tiksiniyorum, kitabı bırakıyorum.

Moorcock'ın bir de sağa sola, özellikle Tolkien'e falan laf atmaları geliyor gözümün önüne, onları hatırladıkça ayrıca sinirlenip Elric gömesim geliyor. Yahu kendi sevgilisini, arkadaşını, karısını vs. gözü döndüğü için kesen biçen, sonra da depresyona giren bir adam bu Elric. Ağlağın teki, aynı şeyi yüzlerce kez yapıyor ama hiç akıllanmıyor, binlerce kez daha yapmaya devam ediyor. Havalı olsun diye kasılmış, resmen kayırılmış bir karakter. Yanındakilere kötü davranıyor, artistlik yapıyor bir de. Gerçek hayatta karşıma çıksa ağzının ortasına sümsüğü çakarım, öldürürse de öldürsün allah kahretsin ya derim.

İşte böyle. Elric'i sevemedim, sevmiyorum ve sevebileceğimi de sanmıyorum. Üzgünüm Moorcock, üzgünüm Ayhüznü. Serinin devam kitaplarını okumayı başarırsam ve fikrim değişirse tekrar yazarım, ancak hiç sanmıyorum kitapları okumaya kendimi ikna edip bunu başarabileceğimi.

Tavsiyeniz varsa söyleyin. Elric övenler de övsün, belki sizin sevginiz bana yansır ve seriye devam edebilirim :D

Sayfa: 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 55