Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Galaxie

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 25
31
Duyurular / Ynt: 31. İstanbul Kitap Fuarı 2012
« : 17 Ekim 2012, 22:44:14 »
İlk Pazar olursa ben de gelebilirim :)

32
Merhabalar öncelikle hoşgeldiniz.

Henüz bir adı yok yazmışsınız peki olay örgüsünü kafanızda iyice şekillendirdiniz mi? Konunuz güzel işlenirse ortaya iyi ve başarılı şeyler çıkar ama benim size önerim "kitap" fikrini biraz ertelemeniz. Burada Aylık Öykü Seçkisi'ne, Kurgu İskelesine ve Düşler Limanına kısa şeyler yazarak hem tecrübenizi arttırabilir hem de eleştirilip hatalarınızı düzeltebilirsiniz. Kitap yazmak bence çok büyük bir olay ve sizin kısacık giriş bölümünüzde bile birçok hata var. Yanlış anlamayın bunu sizi kırmak veya gücendirmek için de söylemiyorum. Sadece biraz deneme yanılma ve çalışma ile bunlardan kısa zamanda kurtulabilirsiniz demeye çalışıyorum.

Yazıda kendimce eksik gördüğüm şeylere gelince, mesela bir kitap girişi için bence çok sade bir dile sahip. Bu bir tek beni mi rahatsız ediyor bilmiyorum ama bence bir kitabın dili biraz süslü olmalı. Yani "Kütüphaneye girdim, ışık gördüm, butona bastım, şöyle, böyle." gibi olmuş sizinki. Dil bir kitapta çok önemlidir, okutan şeydir bir nevi. Yoldur. Daha düzgün bir yolla okuyucuyu sona çok daha rahat taşırsınız. Bunun için site bünyesindeki öykülerden faydalanabilirsiniz. Ya da kitaplardan elbette. Siz bir kitap yazmak istiyorsunuz, o halde başarılı insanların, sevdiğiniz insanların romanlarına biraz daha dikkatli bakın. Dil konusunda eminim bir şeyler alırsınız.

İkinci nokta dilbilgisi... Ben Türkçe'ye hakim olmayan bir yazar düşünemiyorum oysa sizin giriş bölümünüzde bir sürü hata var. Cümle bitmeden satır atlama, alakasız bir yerde büyük harf ile başlama, fazla ya da gereksiz bağlaç kullanma, yanlış noktalama gibi. Gerçi en başında düzelteceğinizi yazmışsınız. Ama bence bu da yazdıkça, eleştirildikçe düzelir. Zaten kapı gibi TDK var elimizin altında. Sağolsun "İmdat" dediğimizde hemen yetişiyor.

En başında fikir istemişsiniz diye yazdım bunları. Umarım bana kızmamışsınızdır :) Benim fikrim kitap fikrini bir süre erteleyip çalışmanız. Erkenden vasat bir kitap bastıracağınıza neden birkaç yıl bekleyip çok daha iyi bir kitap bastırmayasınız ki?

33
Hoşgeldiniz öncelikle. İlk rica edeceğim şey yorum konusunda bu kadar ısrarcı olmamanız. Şimdi yorum gelmez bakarsınız bir ay sonra gelir. Forumun genelinde hiç yorum almayan yazı pek yok. Ama onlarca yorum alan yazılar da az. Zaten yorum almışsınız daha önce, yavaş yavaş devam eder yorumlar. Sadece biraz sabır :)

Bunu bir kitap olarak mı düşünüyorsunuz ben onu merak ediyorum. Çünkü ilk bölümde illüstrasyonumsu bir şey var. Anlayamadım. Eğer bu bölümler bir kitabın bölümleriyse bence kısa ve hızlı bölümler. Ama eğer bu bir öyküyse ideal buldum. Hem betimlemeleriniz hem diliniz hem de akış bana gayet iyi geldi.

Sadece noktalama işaretlerinde gerçekten sıkıntı var. Şimdi siz yorum istiyorsunuz ama noktalama işaretleriyle ilgili yorum gelmiş yeni bölümde aynı hatalar var. Siz yorumları dikkate almıyor musunuz yoksa :) (Şaka tabi) Ama yorumlara bakarak kişisel olmayan noktaları görüp düzeltirseniz insanların yorum yapma isteği de kaçmamış olur :) Hangi yerlerde hata var derseniz de üç nokta yerine iki nokta var mesela. Bir de noktalama işaretlerinden sonra bir boşluk bırakırsanız daha iyi olur. Çok ufak harf hataları da var ama onların dikkatten kaçmış olduğu zaten ortada.

Bir de "Orc" yazmışsınız. Bu bildiğimiz "ork" mu? Eğer oysa neden "c" harfi ile yazdığınızı merak ettim. Tabi değil de yeni bir şeyse affola.

Son olarak bölümlerinizi aynı konu altında paylaşmanız lazım. Süren bir sürü hikayenin her bölümü için yeni konu açılırsa karmaşa olur çünkü. Hem yeni bölümlerinizi mevcut konunuzun altına yazarsanız insanlar daha rahat takip edebilirler. :)

Lafı çok uzatmayayım, hikayeyi (her iki bölümü de) çok beğendim. Bence gayet güzel yazıyorsunuz. Ellerinize sağlık, başarılar.

Spoiler: Göster
İlk yazma deneyiminiz mi acaba?

34
Yazdıklarınızı beğeniyor, bilginizi ve birikiminizi kıskanıy... öhöm takdir ediyorum. Bu şiirin de özellikle sonu hoşuma gitti, kullandığınız kalıba bütünlüğü de bozmadan sonuna kadar sadık kalabilmeniz de cabası.

Blogunuzu da takipteyim. Başarılar.

Spoiler: Göster
Diğer iki şiiri de görebilecek miyiz?

35
Kurgu İskelesi / Ynt: Ay Kadın'ın Öyküsü
« : 11 Ekim 2012, 21:08:39 »
Ellerinize sağlık Serhan Bey, yine çok beğendim. Diliniz, betimlemeleriniz her zamanki gibi çok güzel. Yalnız üstte iki kelimenin anlamını vermiş olsanız bile kurgunun içinde geçtiği evrene yabancı biri için öykü biraz havada kalabilir gibi geldi. Bilmiyorum, benim fikrim bu en azından.

Bir de betimlemeleriniz çok güzel ama zorlayan cümleler var sanki. Bunlara uzun demek istiyorum ama bakıyorum uzun da değiller ama sanki çok uzun cümlelermiş gibi zorluyorlar. Bilmiyorum anlatabildim mi? Mesela:

Alıntı
Rüzgâr ona adlarını dahi dillendiremediği rayihaları taşırken ağaçlardaki o güne değin duyduğu en tatlı nağmeleri şakıyan lay kuşları yeni gelen yabancıyı izliyordu.

Belki bundan uzun cümleler de vardır hiç rahatsız etmeyen, ama eksik olan (ya da fazla olan) bir şey var bu cümlede tanımlayamadığım. "Ağaçlardaki" sözcüğünden kaynaklanıyor olabilir bu problem ama onu kaldırıp yerine ne koyulabilir onu da bilmiyorum. Belki "Rüzgâr ona adlarını dahi dillendiremediği rayihaları taşırken ağaçlarda o güne değin duyduğu en tatlı nağmeleri şakıyan lay kuşları izliyordu yeni gelen yabancıyı." olsa, hem o "-ki"nin yarattığı zorluk ortadan kalkabilir hem de fiil cümlenin başını unutacağımız kadar sonda kalmamış olur. Sizin takdiriniz tabii.

Son olarak da:

Alıntı
Kalabalığın arasında dostları marangoz ustası Selikas'ı ve demirci çırağı Uzez'i de görünce Ozan da henüz yarılanmamış kadehini alıp onların yanına vardı.

"Ozan da" derken ondan önce başka kim onların yanına varmıştı? Ben mi yanlış yorumluyorum acaba? Cümle de iki bağlaç -de olduğundan rahatsız edici gelmiş olabilir.

Belki de yalnızca bana rahatsız edici gelen bu ufak iki detay olsa da çok çok güzel bir öyküydü, aynısını bir an önce kitapta da okumayı umuyorum, kaleminize sağlık.

36
Kurgu İskelesi / Ynt: Ruh kapanı
« : 10 Ekim 2012, 20:31:10 »
Hikayenizi çok çok beğendim. Anlatışınız, diliniz çok güzel. Sadece fazla hızlı akıyor gibi geldi bana. Anladığım kadarıyla devam edecek ama çok kısa olan ilk bölüm biraz daha giriş gibi, biraz daha belki olaysız ya da daha az olaylı olsa daha mı iyi olurdu acaba? Ama bilemiyorum, bu benim kişisel fikrim. Tepkiler de hızlı gibiydi, mesela "Benden ne istiyorsan söyle artık" diyor Hasan Ali. Ama birincisi ne istediğini söylemişti Çeri Başı, ikincisi de "artık" diyecek kadar uzun süre tutmadılar, o kadar zorlamadılar ki henüz Hasan Ali'yi. Ama dediğim gibi kişisel biraz bu sanırım, daha yavaş olsa ben daha çok beğenirdim.

Bir de diyaloglar sürekli birbirlerini takip etmek yerine bir satır atlayarak olsa göze daha güzel gelebilirlerdi. Bu da tamamen şekille alakalı, öyküye gölge düşürmüyor bence.

Dediğim gibi çok beğendim, ellerinize emeğinize sağlık. (Devamını da okuyacağım muhakkak.)

37
Düşler Limanı / Ynt: Çaresiz ve öfkeli öldüm
« : 05 Ekim 2012, 11:36:14 »
Ellerinize sağlık öncelikle. Kafama takılan şeyler var onları sormak istiyorum. Bence kendi içinde çeliştiği yerler var yazının. Mesela sürekli "korkudan korkmak" durumundan bahsediyorsunuz ama bir yerde "(Tanrım) ben zaten cehennemin kendisiyim bana nasıl bir acı çektirebilirsin ki ben korkayım?" diyor karakterimiz... Zaten yaşadığı cehennemden sürekli korkuyor gibi geldi bana oysa. Belki de fazlasının olabileceğinden korkmuyordur, öyle olabilir. Ya da Tanrı'dan gelebilecek bir şeyden. Bilemedim.

Bu öfke neden? Çaresizlik tamam ama öfke? Yazının sonunda bunu bilmeyi dilerdim. Psikolojik bir hastalık mı? Bir olaydan sonra böyle oldu? Doğuştan mı? Okuduğum çoğu paragrafta bana doğuştan izlenimini verse de bir yerde "Herşey güzel giderken neden bunu yaşamıştım ki?" gibi bir cümle okudum. Emin olamadım o yüzden.

Yazıda bazen birçok cümle arka arkaya gelmiş. Cümleleri virgülle, bağlaçlarla veya noktalarla birbirlerinden biraz daha ayırsanız bence daha güzel olur.

Size bunu yazdıran nedir gerçekten çok merak ettim. :) Dil fazlasıyla sade, karanlık bir yazı da değil ama sürekli korku, şiddet, çaresizlik... Yani sanki yazılmıyormuş da o hisler yaşanıyormuş gibi. (mi acaba?) Günce gibi... Bir de öyle karamsar ki karakter, intihar biraz daha özenilerek yazılsa çok daha vurucu olabilirdi. Başlık seçimi de keşke daha iyi olsaydı (o konuda ben de çok beceriksizim maalesef).

Tekrar ellerinize sağlık :)

38
Kurgu İskelesi / Ynt: Yolların Katili
« : 04 Ekim 2012, 20:48:13 »
Merhabalar, öykünüzü okudum ve izninizle -haddim olmayarak- biraz eleştireceğim. Umarım alınmazsınız, burada paylaştığınıza göre eleştirilere açık olduğunuzu farz ediyorum.

Öncelikle bu bir aksiyonu anlatmak için bir çalışma, alıştırma gibi olmuş. Yani onun dışında bir olayı yok. Öncesi yok, sonrası yok. Süsü püsü yok. Sadece bir olay var ve onu okuyoruz. Yani keşke güzel bir kurguya yerleştirilseydi bu cümleler, bence çok daha iyi olabilirdi.

Sanki yazdıktan sonra tekrar okuyup düzeltmemişsiniz çünkü çok harf hatası var. Eksik virgüller var. Bence tekrar dönüp düzeltince çok daha okunaklı olacak. Düşük cümleler var bir de. Birkaç tane örnek vermek istiyorum:

Alıntı
Araba hızlı bir biçimde toprakta kontrolünü kaybederken.

Kaybederken ne? Ya önceki cümleyle ya da sonraki cümleyle bağlanması lazım bu cümlenin.

Alıntı
Sürüsü direksiyonun sağa sola oynatarak arabada ki dengeyi sağlamaya uğraşıyordu.

Ben bu cümleyi anlayamadım. Öznemiz sürücü direksiyonunu mu sağa sola çeviriyordu? Yoksa sürücü, direksiyonu mu sağa sola çeviriyordu? ("-ki"nin yazımında da yanlış var burada. "-ki" ve "-de"lere çalışmanız gerekiyor.)

Alıntı
Polisler daha yakınlaşmadan böyle bir mücadeleye gireceklerini tahmin etmemişlerdi.

Tahmin etmeyen kim burada? Yani anlatabiliyor muyum ufak düzeltmelerle bu düşüklüklerden kurtulabiliriz, örneğin:

"Polisler onların daha yakınlaşmadan böyle bir mücadeleye gireceklerini tahmin etmemişlerdi."

veya sadece bir virgül ekleyerek:

"Polisler, daha da yakınlaşmadan böyle bir mücadeleye gireceklerini tahmin etmemişlerdi."

Şekil olarak ise forumlarda paylaşırken satır araları bırakmanızı öneririm. Hem paragraflar hem diyaloglar arasına, öyle okuması daha kolay oluyor.

Son olarak aslında bir aksiyon çalışması olarak güzel olmuş, güzel anlatmışsınız. Sadece dilbilgisine biraz dikkat etseniz, tekrardan okuyup biraz düzeltseniz çok daha güzel olacak :) Başarılarınızın (ve yazılarınızın) devamını dilerim.

39
Dipsiz Konak / Ynt: Melekler ve Şeytanlar
« : 04 Ekim 2012, 10:20:51 »
Oyun bu Pazartesi oynanırsa şehir dışında olacağım için katılamayacağım, o yüzden kendimi yedek olarak değiştirmek istiyorum.

40
Duyurular / Ynt: Beyoğlu Sahaf Festivali
« : 01 Ekim 2012, 09:12:26 »
Benim için de kitap açısından fakir, tanıştığım güzel insanlar açısından zengin bir gün oldu. Beni zaman zaman ortalara çekmeye çalışan mit'e magicalbronza'a, eretrusilden'e, sonraki güzel muhabbetleri için Fiddler, Amras ve Darly'ye ve katılan diğer herkese çok teşekkür ediyorum. Çok gezemeyecek kadar yorgun olduğum için kitaplar arasında çok şey bulamasam da buluşma için gelmiş biri olarak çok güzel vakit geçirdim :)

41
Dipsiz Konak / Ynt: Melekler ve Şeytanlar
« : 28 Eylül 2012, 17:54:39 »
4 kişi alabildiğinize göre ben de şifacıya talibim ama hemen bu pazartesi mi başlıyor oyun?

42
Eğlence & Mizah / Ynt: İtiraflar
« : 24 Eylül 2012, 18:25:24 »
Ama sözü var ya!

Hem mesela Fırtınakıran var, o da oynatmıyor *-*

43
Eğlence & Mizah / Ynt: İtiraflar
« : 24 Eylül 2012, 18:19:49 »
En büyük korkum; forumda FRP oynayamadan ölüp gitmek.

Duy bunları KoyuBeyaz  duy  :hemk

44
Kurgu İskelesi / Ynt: Kan İçici
« : 22 Eylül 2012, 01:11:08 »
Yine bir sabah uyanışı ve yine bir Malkavian hikayesi. :)

Birkaç yazım hatası görüp şaşırdım ama gözünden kaçmış sanırım. Onun dışında çok güzel. Hep mi böyle kısa bir giriş bölümünün ardından kuruyordun öykülerini bilmiyorum (eskileri bilmiyorum çünkü) ama bence böyle çok daha güzel oluyor. Devamını bekliyorum...

45
Ravenloft / Ynt: Serideki en etkileyici kitap?
« : 22 Eylül 2012, 01:01:12 »
Yaz güneşinin tenimizi yakmaya başlamasından birkaç ay önce okumuştum ilk Ravenloft kitabımı, Şeytanla Uyumak. Ana seriyi, gerçek olayları okumadığım sebebiyle seriyi okumuş sayılmazdım. Ta ki bugün serinin ilk kitabı Sislerin Vampiri'ni bulabildim. Ankira yayınevi edisyonu üstelik.

Kapağı Laika ile karşılaştırıldığında biraz sönük kalsa da pek şikayetçi değilim durumdan. Okuyabildiğim yere kadar, şimdiden en iyisi budur derim. Kitabı eline alan her okuyucunun hayran kaldığı Jander Sunstar'a ben de hayran kaldım.

''Jander şiirlerden birinden bir dizeyi anımsadı. Senin aşkın tek bir renk değil, bir gökkuşağıdır; Çünkü sana inananların mutlulukları sonsuzdur.''

Olunmayacak gibi de değil ki.

Hatırlatman ne iyi oldu... Sislerin Vampiri harika bir kitaptır. Öyle güzel bir atmosferi var ki bence Jander'i bile gölgede bırakıyor. Sadece Jander değil diğer karakterler de çok iyi hem. Ben Strahd'ı bile sevdim. Devam edeyim ben bu seriye iyisi mi.

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 25