Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Fırtınakıran

Sayfa: 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 374
61
Kapağa değil de çevirmene takıldım.

Çevirmen, daha önce sadece Artemis kitapları çevirmiş. Çevirdiği kitaplarsa tam bir "Artemis kitabı". Şimdi bu tarz kitapların oldukça basit anlatım tarzı ile Ben Efsaneyim'in türü ve terminolojisi düşünülünce çevirmen nasıl adapte olmuştur? Olmuş mudur?

Çok iyi çevirmenler farklı türlerde çeviri yaparken bile bocalayabiliyor, hata yapabiliyor. Bir de söz konusu Artemis ve dillere destan hataları olunca ben bir durup düşünüyorum.

Zamanında eseri Gecenin Konukları adıyla okumuştum. Tekrar basılmasına pek sevinemedim. Okuyup görmek gerek.

62
Evet diyor! Çoğunluk hangi gün gelecek peki arkadaşlar? Cumartesi mi pazar mı? Ona göre hep birlikte buluşabileceğimiz kesin bir tarih olursa süper olur. İki gün üst üste gelemeyebilirim ben. Deadline sıkıştırıyor :(

Cumartesi daha iyi olur sanki, daha uzun görüşebiliriz. Ne diyorsunuz?

Cumartesiye varım diyorum.

63
Güncel / Ynt: Bayram
« : 23 Nisan 2017, 20:00:38 »
Bugün 23 Nisan, neşe dolmuyor mu insan :)?

Kimse bayramı kutlamamış. İyi bayramlar herkese ^^

64
Ahaha, ben özet geçeyim :D

"Rıhtım buluşması harikaydı, ama fuar indirimleri yine kuş kadardı. Fuardan almayın, internetten alın. Paranız cebinizde kalsın."

Yıllardır bu değişmedi. Fuar, "nemrut olmayan" yayınevleri ile iki çift laf etme ve sevilen dostlarla bir araya gelme dışında bir işlev taşımaz oldu. Paneller bile eskisi kadar doyurucu değil (bence).

65
29 - 30 Nisan günleri oradayım :) Bir İstanbullu olarak fuar için yola çıkacağım. Biletilerim hazır. Ben de hazırım 8)

Şimdi, kimler geliyor? Kayıp Rıhtım İzmir buluşması kimlerle oluyor?

Gördüğüm kadarıyla liste aşağıdaki gibi bir hayli az :/

- yaprak.onur
- mit
- Ryld Agrith
- Lordmuti
- kasim444

Evet? Bu kadarcık mı :/?

66
Tartışma Platformu / Ynt: Giriş Bölümü?
« : 20 Nisan 2017, 08:44:37 »
Okuyarak. Gerilim türünde kitaplar okuyarak mesela. Çok okuyarak :) Başka bir yolu yok maalesef.

Siz okudukça beyniniz kendiliğinden öğrenmeye başlayacak. Zaten yazma amacında olduğunuz içni de okurken ister istemez daha çok dikkat edeceksiniz.

Bakın bakalım ustalar, türün sevilen kitapları girişi nasıl yapıyor. Daha iyi bir yol gösterici bulunmaz.

Yazmakta formül yoktur. Usta yazarlara genelde "nasıl başarıyorsun" diye sorulur ki bu onları deli eden bir sorudur. Formül aramayın siz de :)

Akıcı yazmak içinse bol okumanın yanı sıra hata yapmaktan korkmadan yazmak gerek. Kötü olsun, ne olacak? Kötüyü yaşamadan iyiye ulaşmak zaten mümkün değil. Siz okuyun, yazın, gerisi kendiliğinden gelecektir.

67
Mayıs diyeceğim ama vurmayın :D Hem İzmir Fuarı var. Orada gelenlerle önden görüşeceğiz. Sonra gelsin yayınlar :)

68
Bir de kitabı bitirmiş olarak yorum yapayım :)

Kitabı ilk olarak Locus, Hugo ve Nebula adaylıklarında görmüş, oldukça merak etmiştim. Açıkçası çevrilmesi için büyük merakla bekledim. Biraz daha çevrilmeseydi orijinal dilinden okuyacaktım :)

Goblin Kral, tam da beklediğim gibi bir kitap çıktı. Fantastik yanı az, politik oyunları çok, masalsı ve naif. Kitabın tek cümlelik özeti tam olarak bu.

Maia, yarı elf, yarı goblin bir kral. Tamamen siyasi bir evliliğin sonucu. Onu seven sürgün bir anne ve yüzüne bile bakmayan elf imparatoru baba. Sürgünde, babasının sürgün ettiği bir kuzeni tarafından ezilerek büyütülmüş, 8 yaşında annesini kaybetmiş ve istenmediğini hep bilerek fazlasıyla naif ve özgüvensiz olarak yetişmiş bir genç adam. Peki ne oluyor? İmparator ve oğulları bir zeplin kazasında ölünce tahtın tek yasal varisi olan yarı elf, yarı goblin Maia, bir anda bir ucubeyken kendini hiçbir şey bilmediği, bilgisiz bırakıldığı toprakların hakimi olarak buluyor. Ama Maia çok naif bir genç ve imparator olacak karakterden çok uzak. İşte böylece Maia'nın çağı başlıyor. Hükümdar olmak kadar kendi ayakları üzerinde durmak ve bir yandan büyüme sancılarıyla uğraşırken diğer yanda karakterini güçlendirmek için önünde uzun bir yol var. Biz de bu yola masalsı bir şekilde eşlik ediyoruz.

Yazar Katherine Addison fantastik edebiyatın stereotiplerini bir kenara bırakmış. Çok da iyi etmiş. Mesela elfler  elf deyince akla gelen o dillere desten güzellikte değiller. Yüz hatları gelinciği andıran, kulakları duygularına göre aşağı eğilen ya da yukarı kalkan, tıpkı insanlar gibi güzeli de çirkini de olan bir ırk. Güzeller güzeli elfler kitapta oldukça az. Ayrıca unutmamak gerek, kitapta zibilyon tane karakter var :D Bu bolluk içinde azlar. Çirkin bir ırk değil ama işte, insanlar gibi çeşit çeşitler.

Goblinler ise stereoptileri alt üst eden asıl ırk. Aptal, bücür ve çirkin değiller. Kendi kültürleri olan, kimisi kısa, kimisi boylu boslu (2 metre civarı) ve gayet zeki bir ırk. Kopkoyu tenleriyle elflerden ayrıldıkları gibi, Goblin Kral'ın evreninin siyahileri onlar. Hemen hemen her açıdan.

Goblin Kral için naif demiştim, onu da açayım. Maia'nın kendi naifliği etrafına da yansımış durumda. Onun kuyusunu kazanlardan çok ona destek olan, babacan, sert ama iyi yürekli, anlayışlı ve sevgi dolu karakterlerin sayısı da az değil. Kitap tam da bu yüzden masalsı aslında. Nasıl ki masallarda iyi olan illa ki destek bulur, kötüler cezalarını bulur, Goblin Kral'da da bu fazlasıyla oluyor. Hatta bence kitapta çok fazla iyi karakter var ve Maia yeterince tökezlemiyor, çünkü ona destek olanların sayısı oldukça fazla. Ama işte, bu da kitabı masalsı yapan şey. Yine de, keşke bu kadar destek ve iyi niyetli kişi olmasaydı diyorum.

Son olarak, çeviri ve editörlük gayet hoştu, fakat son okuma için bunu diyemeyeceğim. Okunanaklıkta büyük bir engel yok ama yine de bir son okuma görseymiş harika olurmuş. Yanlış ekler ya da harfler, veyahut atlanan "için" ile "kadar" gibi kelimeler mevcut. Tekrar ediyorum, çok değil ama neden sıfır olmasın?

Goblin Kral, Locus'u hak eden ama Nebula ve Hugo'da adaylıkta kalmasını yakıştırdığım tatlı mı tatlı bir kitaptı. Mükemmel değil, ama o çocuksu naifliğiyle elinizden düşmeyen, çabucak okunan ve gerçekten merak uyandıran bir yapısı var.

Ayrıca, Maia'nin yarı elf yarı goblin oluşunun da aslında yepyeni bir çağın başlangıcı oluşunun ta kendisi olması ve kitabın da yepyeni bir çağa adım olması fazlasıyla mantıklı. Sanırım en çok bu yanını sevdim.

İnsanı pozitif duygularla dolduran, fantastikte yerleşmiş kalıplara farklı bir bakış açısı getiren bu kitabı her kesimden okura tavsiye ederim. Yine de keşke herkes bu kadar iyi olmasaydı :) Tek eleştirim bu.

Not: Kitabın en arkasındaki isim telaffuzları ve kim kimdir rehberi iyi ki var <3

Not 2: Orçun, hala kitabın adının Goblin Kral olması konusunda hemfikir değilim :D Çevirmenin Çemberi'nde açıklamışsın ama adı Goblin Kral olup da kitap boyunca hiç "kral" sözünün geçmemesi beni düşündürüyor. Onun dışında, ellerine sağlık :)

Not 3: Üzerine biraz daha gevezelik edeceğim kitabın, ama onları incelemeye saklıyoruuuuum.

69
Diğer Bilimkurgu Eserleri / Ynt: WOOL Serisi - Hugh Howey
« : 07 Nisan 2017, 14:19:07 »
Birkaç gün önce İhsan Tatari'nin son kitap Toz'un editörlüğüne başladığını gördük (kaynak: Goodreads). Adım adım geliyor.

#TeamJules

70
Uprooted'ı ben de bekliyorum bu arada :) Öte yandan, çok eskilerden bir Peggy Sue sever olarak onun da devam etmesini çok isterim. Onlar ne karanlık kitaplardı öyle. Adını andıkça basık atmosferini ve rahatsız edici sahnelerini hatırlarım. Şu an olduğu gibi :D

Dün Pegasus'un twitter hesabında Sarah'nın Adulthood is a Myth kitabının çevrileceğini görünce önce evde halay çektim, sonra da içimi bir korku kapladı.

Kemal Bey, bu esprilerin kimilerinin Türkçeleştirilmesi bir hayli zor. Mesela dün kadro içinde konuştuğumuz ve benim en sevdiklerimden biri olan (özünde soğuk bir espri aslında :D ) aşağıdaki çizim gibileri için nasıl bir yol izleniyor?

Spoiler: Göster


Sarah'nın karikatürlerinin büyük bir hayranı olarak önce size teşekkür ediyor, sonrasındaysa büyük bir endişe içinde olduğumu belirtmek istiyorum :)

Son olarak, Sarah's Scribble nedir diyenler için gelsin:

Spoiler: Göster

71
Liman Kütüphanesi / Ynt: İndirimler
« : 06 Nisan 2017, 13:52:45 »
Alıntı
Beyler, buyrun o zaman.

Biz çıkalım o zaman :) Az da değiliz hani :)

:D :D Aaa eşeklik ettim, kusura bakmayın. Son sayfadaki kullanıcıların hepsinin cinsiyeti erkek göründüğünden öyle hitap ettim. :(

Ben de dayanamadım, takıldım size :)

Bu arada Sandman indirimi gerçekten iyiymiş ama Idefix son zamanlarda kullanıcılarını epey üzüyor -_-

Hepsiburada'nın müşteri şikayetlerini gözetip Aras Kargo'ya dönmesi gibi, Idefix de Yurtiçi Kargo'yu bırakmalı artık.

72
Liman Kütüphanesi / Ynt: İndirimler
« : 06 Nisan 2017, 13:49:53 »
Alıntı
Beyler, buyrun o zaman.

Biz çıkalım o zaman :) Az da değiliz hani :)

73
Tartışma Platformu / Ynt: Wattpad
« : 05 Nisan 2017, 09:27:41 »
Ne yaş sınırı, ne de sansür çözüm. Problemin kendisi muhakeme gücü elinden alınmış çocuklar ve buna hiç sahip olmamış yetişkinler.

Siz insanlara sadece iyiyi göstererek onlara çok büyük kötülük edersiniz ancak. Çünkü gün gelip kötü olan karşılarına çıktığında onu iyiden ayırt edemeyeceklerdir. Zararlıyı zararsızdan ayırt etme kabiliyetine sahip olmayacaklardır.

Tam da bu nedenlerle sansür ya da sınırlama daha çok sansür ya da sınırlama doğuracak ama problem hep orada kalacaktır. Düzelme olmayacak. Çocuklarımıza ve hatta toplumun çok büyük bir kısmına "muhakeme" yetisi kazandırılmalı. Güdük kalmış bu yönleri geliştirmeli.

Şimdi bizler burada yazılan kitaplara/öykülere baktığımızda neyin yanlış olduğunu biz görüyoruz, ama onlar görmüyor, değil mi? Bu yanlışı görebilmeleri sağlanmalı. Bunun yolu yasak değil.

Yetişkinler bu çocuklardan çok daha önce muhakeme gücüne geliştirilmeli ayrıca. Çünkü kaçı çocuklarının ne okuduğuna bakıyor? Kaçı kitap okuyor? Daha da vahimi (hadi gerçekçi olalım), kaçı çocukların bunu okuduğunu bilse bile umursuyor?

Arkadaşlar, aileler sizin kadar endişelenmiyor. Yukarıda Recep İvedik örneği verilmiş, aileler çocuklarını o filme göndermede hiçbir sorun görmüyor.

Türkiye'de çocuk sahibi olmak bir görev, toplumsal bir baskı. Gerçekten çocuk isteyerek sahip olan kişilerin sayısı ne kadardır? Dahası, çocuklarına tapan anne ve babaların da yukarıda saydığım konuda eksik olduğunu uzun zamandır gözlemliyorum.

Son olarak,

Özellikle ülkenin kadınları eğitimsiz kaldığı sürece biz bu çocuklar için endişe duymaya devam edeceğiz. Bu bir kısır döngü. Neden mi? Çok klişe olacak ama,

Alıntı
"Bir erkeği eğitirseniz bir adamı eğitirsiniz. Bir kadını eğitirseniz, bir kuşağı eğitirsiniz" - Brigham Young

Bugün bu konuları konuşuyor olmamızın en büyük nedeni tam olarak bu. Kısır döngüden çıkabilmenin yolu da yasaklar değil.

Bu çocukların maalesef anneleri de (ve babaları da) bu gibi yazılarda aslında çok ciddi bir sömürünün olduğunun farkında değil. Hatta yazarları da değil.

Muhakeme kabiliyetini kazandırmak. (Bence) İşte bütün mesele bu.

74
Kitabın yarısına gelmiş biri olarak bir ön yorum yapayım dedim.

Kitap (tam da beklediğim ve duyumlar aldığım gibi) saray entrikaları üzerine kurulu. Arka kapağında GRRM hani diyor ya, "benim kitaplarımdan keyif alanlar sevecek", işte tam da bu yüzden.

Elfler ve goblinler olmak üzere şimdilik 2 ırk var bu dünyada. Bir de mühürcüleri sayarsak 3. Ama elfler öyle aman aman, dünyalar güzeli, muhteşem yaratıklar değiller. Güzeli de var çirkini de. İnsanlar gibi. Goblinler de akılsız değiller. Kendi kültürlerine sahip bir halk. Daha geleneksel, ama sanki bir parça daha içten bir ırk. Ama kesinlikle goblin denince aklan gelen yapıda değiller.

Kitapta bunlar dışında fantastik denebilecek çok çok az şey var ve ben bundan gayet memnunum. Asıl olay istenmeyen bir velihatken (yarı elf, yarı goblin. Eh, siyasi ilişkiler için yapılan evlilikler) bir anda kendini tahtta bulan Maia'nın içine düştüğü entrikalar. Bu yüzden okuması oldukça keyifli.

Gayet akıcı ve merak uyandırıcı gidiyor. Elbette bir Buz ve Ateşin Şarkısı değil, ama oldukça eğlendiriyor.

Açıkça sevdiğimi söyleyebilirim :)

75
Duyurular / Ynt: Yeni Yazılar Duyurusu
« : 03 Nisan 2017, 20:00:36 »
Biri Bay Karamsar'ı durdursun! (Yalan)

Sayfa: 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 374