Kayıt Ol

Unutamadığınız Dialoglar

Çevrimdışı

  • ****
  • 1512
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Unutamadığınız Dialoglar
« Yanıtla #15 : 02 Ağustos 2008, 21:54:36 »
Evet tam onu yazıcaktım. Onların kavgaları ve de o kavgalarda Ron'un kızarması felam unutulmaz asla. :P Bir de 6. kitapta Dumbledore ölmeden önce Snape'e 'Lütfen' demişti, o kelimenin gerçek anlamını anlamadan önce bana en çok koyan o olmuştu, hatta haftalarca sen nasıl ölürken 'Lütfen' dersin diye kendimi parçalayıp Dumbledore'a acımıştım.-tabi sonra anlaşıldı neden 'Lütfen' dediği- Ama kitabım arkadaşımda yazamıcam tam olarak konuşmayı. /=

Ya ben o kavgada Hermonie'nin bağırışını ve Ron'un şaşkınca cevap vermeye çalışmasına bayılıyorum

- Ama Hermonie konuyla ne alakası var bunun falan ;D

Şirin havuç ya çok şirin ;D

Çevrimdışı SeD

  • ****
  • 877
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Unutamadığınız Dialoglar
« Yanıtla #16 : 22 Ağustos 2008, 12:14:28 »
Ya ben o kavgada Hermonie'nin bağırışını ve Ron'un şaşkınca cevap vermeye çalışmasına bayılıyorum

- Ama Hermonie konuyla ne alakası var bunun falan ;D

Şirin havuç ya çok şirin ;D
Evet ya süpaa :D Daha demin okudum yazık ama Ron uma yığaa. Hep eziliyo :P ... Baloda giydiği dantelli şey felam :D .. öhö öhö :hönk :P

Çevrimdışı

  • ****
  • 1512
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Unutamadığınız Dialoglar
« Yanıtla #17 : 23 Ağustos 2008, 20:13:46 »
Evet ya süpaa :D Daha demin okudum yazık ama Ron uma yığaa. Hep eziliyo :P ... Baloda giydiği dantelli şey felam :D .. öhö öhö :hönk :P

O dantelli resmi cüppe yerine Harry*nin ki gibi bişi giyebilseydi ya kuzum ah yavrum :P ;D

Çevrimdışı Khazidhea

  • ***
  • 515
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Unutamadığınız Dialoglar
« Yanıtla #18 : 23 Nisan 2009, 10:44:17 »
Benim unutamadığım harry'nin voldi ile dövüştüğünde konuştukları ,adamı yerin dibine geçirmişti :D(koskoca voldemortu yaaa...)
Bir de 7. kitapta ron ile hermoine'nin öpüşme sahnesinde konuştukları :D
You can win thousand fights, but you can only lose one!

Çevrimdışı elroy

  • **
  • 91
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Unutamadığınız Dialoglar
« Yanıtla #19 : 08 Haziran 2009, 13:54:49 »
çok fazla sevdiğim dialog var fred ve george başta olmak üzere ama özellikle beklediğim bir dialog var dı ki oda son kitaptaki harry in voldemortla son düellosunda düşünselinde gördüklerini çok iyi yansıtmasıydı
He's there in the dark
 He's there in my heart
 He waits in the wings
 He's gotta play a part
 Trouble is a friend yeah trouble is a friend of mine...

Çevrimdışı Elenor

  • **
  • 124
  • Rom: 0
  • Naber?
    • Profili Görüntüle
Ynt: Unutamadığınız Dialoglar
« Yanıtla #20 : 07 Temmuz 2009, 16:35:34 »
zümrüdüankada'ydı sanırım Harry Snape'e efendim demeden bişey söylüyodu Harry de bana efendim demenize gerek yok diyodu. tam şeyapamadım şimdi ama bu ;D
closing your eyes to dissappear
you pray your dreams will leave you here
but still you wake and know the truth
no ones there

Çevrimdışı BerkeB

  • ***
  • 494
  • Rom: 7
  • Onu bulan herşey'i bulur
    • Profili Görüntüle
Ynt: Unutamadığınız Dialoglar
« Yanıtla #21 : 02 Ağustos 2009, 18:32:50 »
..::: Ateş Kadehi; OTUZ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: Priori Incantatem; Sayfa: 774 - 775 - 776 :::..

...
     "Ve şimdi de - düelloya başlıyoruz."
     Voldemort asasını kaldırdı ve Harry daha kendini koruyacak bir şey yapamadan, hareket bile edemeden, Cruciatus laneti onu tekrar çarptı. Acı öyle yoğun, öyle yakıcıydı ki, nerede olduğunun bilefarkında değildi artık... Akkor kesilmiş bıçaklar teninin her santimini deliyordu, başı kesinlikle acıdan patlayacaktı; hayatında haykırmadığı kadar yüksek sesle haykırıyordu -
     Ve sonra durdu. Harry yana yuvarlandı ve güçlükle ayağa kalktı. Tıpkı eli kesildiği zaman Kılkuyruğun titrediği gibi,   kontrolsüzce titriyordu; sendeleyerek yan yan gidip, seyreden Ölüm Yiyen'lerin oluşturduğu duvara çarptı; onlar da onu  geriye, Voldemort'a doğru ittiler.
     "Küçük bir mola," dedi Voldemort, yaratıktan farksız burun delikleri heyecandan titriyordu, "küçük bir mola... Acıdı, değil mi, Harry? Sana bunu tekrar yapmamı istemezsin, değil mi?"
     Harry cevap vermedi. Cedric gibi ölecekti, o acımasız kırmızı gözler ona öyle diyordu... ölecekti ve bu konuda yapabileceği hiçbir şey yoktu... ama onun oyununa uymayacaktı. Voldemort'a boyun eğmeyecekti... yalvarmayacaktı...
     Voldemort usulca, "Sana bunu yapmamı ister misin diye sordum," dedi "Bana cevap ver! Imperio!"
     Ve Harry, hayatında üçüncü kez, aklından bütün düşünelerin silindiği hissini duydu... Ah, ne mutluluktu düşünmemek, yüzüyor gibiydi, rüya görüyordu... bana "hayır" de yeter... "hayır" de... bana "hayır" de yeter...
     Başının gerisindeki daha baskın bir ses, demeyeceğim, dedi, cevap vermeyeceğim...
     "Hayır" de yeter...
     Yapmayacağım, demeyeceğim...
     "Hayır" de yeter...
     "YAPMAYACAĞIM!"
     Ve Harry'nin ağzından bu söz çıktı; mezarlıkta yankılandı. Rüya hali, sanki üstüne soğuk su dökülmüş gibi bir anda ortadan kalktı - Cruciatus lanetinin bedeninin her yanında bıraktığı acılar bir anda geri döndü - nerede olduğunu ve neyle karşı karşıya olduğunu da bir anda fark etti...
     "Yapmayacak mısın?" dedi Voldemort yavaşça, Ölüm Yiyenler artık gülmüyorlardı. " 'Hayır' demeyecek misin? Harry, itaati sana ölmenden önce öğretmem gereken bir erdem... belki bir doz daha acı gerek, ha?
     Voldemort asasını kaldırdı, ama bu sefer Harry hazırdı; Quidditch eğitiminden gelen reflekslerle kendini yanlamasına yere attı; Voldemort'un babasının mermer mezar taşının arkasına yuvarlandı ve lanet kensini es geçerken, taşın çatladığını duydu.
     Ölüm Yiyen'ler gülerken, Voldemort'un gittikçe yaklaşan yumuşak, soğuk sesi, "Saklambaç oynamıyoruz, Harry," dedi. "Benden saklanamazsın. Yoksa bu, düellomuzdan bezdiğin anlamına mı geliyor? Benim artık işi bitirmemi tercih ettiğin anlamına mı geliyor? Çık oradan, Harry... çık oradan da oyna, öyleyse... çabuk olacak... hatta acısız bile olabilir... ben bilemem... ben hiç ölmedim..."
     Harry mezar taşının arkasına çömeldi, sonunun geldiğini anladı. Hiç umut yoktu... hiç yardım da yoktu. Voldemort'un daha da yakına geldiğini duyarken, sadece bir tek şey biliyordu, korku ya da mantığın ötesinde olan bir şey: Burada, saklambaç oyanayan bir çocuk gibi çömelmiş halde ölmeyecekti... babası gibi dimdik ölecekti ve kendini savunmaya çalışarak ölecekti, savunmak mümkün olmasa bile...
     Voldemort yılan yüzü gibi yüzünü mezar taşının yanından uzatmadan, Harry ayağa kalktı... asasını elinde sımsıkı kavradı, önünde tuttu ve kendini mezar taşının yanından öne doğru atıp Voldemort'la yüz yüze geldi.
     Voldemort hazırdı. Harry, "Expelliarmus!" diye bağırırken, Voldemort da, "Avada Kedavra!" diye feryat etti.
...

İşte karşınızda benim unutamadığım dialoglardan birisi bu bölümü her okudğumda tüylerim diken diken oluyor... :-\ :-\
 :-\

Filmdekinden kat kat daha güzel bi bölüm 7. filmi izlemiycem karar verdim bu ne ya filmler berbat :(
Bakmayın şiir yazdığıma romantik değilim :).

Çevrimdışı segraron

  • **
  • 152
  • Rom: -4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Unutamadığınız Dialoglar
« Yanıtla #22 : 02 Ağustos 2009, 23:53:02 »
haklısın hiç detay yok ve hayalgücünü bitiriyor kitapta kendin düşünüyorsun
En koyu beyaz

damn_girl

Ynt: Unutamadığınız Dialoglar
« Yanıtla #23 : 18 Kasım 2009, 18:58:41 »
7. kitaptan (Epilog kısmından);

   "Ya Slytherin'e düşersem?"
   Sadece babasının duyabileceği şekilde fısıldamıştı bunu. harry, Albus'un korkusunun büyüklüğünü ve içtenliğini ancak ayrılma anının zorlamasıyla açığa vurmuş olduğunu anladı.
   Albus'un yüzü onunkinin biraz yukarısında kalacak şekilde diz çöktü. Harry'nin üç çocuğu içinde sadece Albus Lily'nin gözlerini almıştı.
   "Albus Severus," dedi Harry usulca, Ginny'den başkasının duyamayacağı şekilde; Ginny de düşünceli davranarak şimdi trende olan Rose'a el sallıyormuş gibi yaptı. "Sana Hogwarts'ın iki müdürünün adı verildi. Bunlardan biri Slytherin'di ve büyük ihtimalle ömrümde tanıdığım en cesur adamdı."

Çevrimdışı Moonshield

  • **
  • 128
  • Rom: 4
  • flawless human being.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Unutamadığınız Dialoglar
« Yanıtla #24 : 26 Kasım 2009, 00:10:48 »
"Bana da bakın bir, aile tarihi yad ediyorum. Eh, duygusallaştım herhalde."      - Lord Voldemort, Ateş Kadehi.

Bunu hiç unutamıyorum, çünkü Voldemort'un "Eh, duygusallaştım herhalde." diye bir cümle kurması beni benden almıştı, dünyadaki en büyük ironi gibi gelmişti ve on üç yaşındaki ilk kez Harry Potter okuyan bir kızın yüzünde istemsiz bir gülümseme oluşturmuştu. :) Lord Voldemort bana hep çok ince düşünülerek yaratılmış bir karakter gibi geliyor, söylediği her cümle, tavırları, bilemiyorum alıntı yapacak olsam hep ondan örnekler verirdim herhalde. :D Karanlık Tarafın tarif edilemez çekiciliği! :D

Bunun dışında, Dumbledore'un da tüm diyalogları tekrar tekrar okunası, gerek duygulanılası gerek kahkaha atılasıdır.



Knowledge is a deadly friend, when no one sets the rules.
The fate of all mankind, I see, is in the hands of fools.


[spoiler]

Çevrimdışı Reginleif

  • *
  • 18
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Unutamadığınız Dialoglar
« Yanıtla #25 : 26 Kasım 2009, 18:00:59 »
Ateş Kadehi'ndeydi sanırım :

"Ron:Ah, Hermonie sen gerçekten bir kızsın!
.
.
Hermione: Sırf sen benim bir kız olduğumu 4 yıl sonra farkettin diye ,Ron, sanma ki herkes öyle! "

Çevrimdışı Daarlan Gardan

  • ***
  • 722
  • Rom: -1
  • to hell with gatech
    • Profili Görüntüle
Ynt: Unutamadığınız Dialoglar
« Yanıtla #26 : 09 Ağustos 2012, 20:01:53 »
Dedektif Kurukafa Ölüm Getiren
Dedektif Kurukafa:
Merhaba!Ben Dedekif Ben.Biliyorm adım çok komik ailem çok narsistmiş.
Dedektif belli sorular sorar sonra
Sorgu Altındaki kişi:
Bana çok değişik sorular sordunuz.Normalde olay yerine geldiğinizde  hiçbirşey gördünüzmü gibisinden sorular sormanız gerek miyormuydu?
Dedektif Kurukafa:
Olay yerine intikal ettiğinde hiçbir şey gördün mü?
Sorgu Altındaki Kişi:
Hayır görmedim.
Dedektif Kurukafa:
O zaman sormanında bir anlamı yok.
Aslında bu kitabın  diyaloglarını okurken gülmekten öldüm ama sadece bunları hatırlayabildim.
Melancholia:Tanrı olmanın ne demek olduğunu anlayabilmek için benim gibi tanrı olmalısın.dedi ve Valkyrie'nin üstüne gölgeleri fırlattı.

Harry Potter bölümü burası.

Pek diyalog sayılmaz ama Azkaban Tutsağının sonlarına doğru şu kısmı çok zevk alarak okuduğumu hatırlıyorum.

Beyaz sis onu körleştiriyordu. Mücadele etmesi gerekiyordu... expecto patronum... göremiyordu... ve uzakta, o aşina çığlığı duyuyordu... expecto patronum... siste el yordamıyla Sirius'u aradı ve kolunu buldu... onu alamayacaklardı.
''Civilizations have the morality and ethics they can afford.''

 — Larry Niven & Jerry Pournelle, ''Lucifer's Hammer''

''These colonies in nature can reach at least two million individuals at a time, last for decades, and occupy a hundred cubic meters of space. It was a wonderful achievement to see a fragment of this world captured all around you, so that you almost had the experience of being inside the ant colony when you were in that room.''

 — Robert Trivers, ''Natural Selection and Social Theory'', p. 162

''... Bu amaç doğrultusunda nükleer santraller hedeflenecekse, yapılması gereken şeyler vardır. Çünkü nükleer elektriğe geçiş bir hobi değil, bir akademik egzersiz hiç değil, temel bilimlerden yaygın endüstriyel alt yapıya açılacak bir uygulamadır.''

Ömer Faruk Ağa Yarman 1993

Çevrimdışı Damla

  • *
  • 6
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Unutamadığınız Dialoglar
« Yanıtla #27 : 30 Eylül 2012, 12:49:03 »
4. kitapta Quidditch (böyle yazılıyor sanırım :)) teki saldırıdan sonra  kovuğa geri döndüklerinde Mrs. Weasly 'nin Fre ve George'a dedikleri çok komikti ve hoşuma gitmişti.