Geçen günlerde bir kitabevinin fantastik kurgu reyonunda gördüklerimle beraber bu olayın nasıl da çığırından çıktığını tekrar hatırlamış oldum. Reyonun büyük bir kısmı Twilight çakması olduğunu tahmin ettiğim kitaplarla doldurulmuştu. Reyonun üzerindeki yazıyı görmesem daha çok dolaşırdım etrafta aradıklarımı bulmak için.
Şu anda bahsettiğim türdeki çok satanlara aşırı derecede ön yargılı yaklaşıyorum ki duyduklarım kadarıyla iyi de yapıyorum. Parlayan vampirler ve kurt/adamları gördükten sonra ne yapabilirdim, açıkçası pek de bilmiyorum.

Neyse ki hala düzgün işler yapmaya çalışanların olması insanı sevindiriyor. Bizlerin de vermesi gereken desteklerle yaptıkları güzel işlerden vazgeçmezler umarım.
Oyun konusunda neyse ki bağımsız yapımlar can simidi olarak kurtarıcımız oluyor. Orijinal fikirlerin çoğu bağımsız yapımcıların ürettikleri olarak karşımıza çıkıyorlar. (Bu aralar Bastion ve Limbo favorim.) Arada hala güzel şeyler üretmeye çalışan az sayıda büyük firma varsa da, onlar da hızlı tüketim çılgınlığının yol açtığı selin önüne kapılmak üzereler gibi.
Genel olarak karşıma çıkan tabloya baktığımda gördüklerim, kafasını çalıştırmak istemeyen insan tipinin fazlalığı ve bunu değiştirebilecek güce sahip olanların yapması gerekeni yapmak yerine rüzgarın estiği yöne kendini bırakması önümüzdeki günlerin pek de umduğum gibi gitmeyeceğini düşündürüyor.