Kitabı bitirdim. Yer yer çocuksu, yer yer eğlendirici ve kahkaha attırıcı öykülerle doluydu. Kafa yormayan sözcükler, akıcı anlatım. Özellikle yaşlı şövalye ve geveze kılıç hoşuma gitti. Bir çizgi film bile yapılabilir bununla. Kafamda kılıcın konuşmasını canlandırdım da oldukça eğlendim. Onun daha sonra diğer bir hikayede ortaya çıkması da iyiydi. Kitap için çizimlerle falan bayağı uğraşılmış belli. Çizen arkadaşları da ayrıca tebrik ediyorum. Büyülü kulelerden bir anda cyborgların arasında buluyoruz kendimizi.
Yalnız biraz eleştirim olacak. Özellikle şu soyguncu öyküsünde, hani kedileri kafaya takmış olan var ya. Orada insanlar Türk, ama konuşmaları Amerikalı bir öyküden çevrilmiş gibi duruyor. Ahbap, Bay bilmem kim demeler. Biraz daha Türk gibi davransalardı hoşuma giderdi. Yalnız soyadları falan hoş seçilmişti.
Bir günde bitti öyküler. Bunlar dışında beğendiğimi söyleyebilirim.
Açıkçası ben kısa öykü meraklısı değilimdir. Okuduğumu doğru düzgün hatırladığım kısa öyküler King'in "Hayaletin Kötü Huyları" kitabındaydı. Yalnız o kitaptaki kısa öykülerin neredeyse hepsinin filmi yapılmıştı. Açıkçası ben kitabı elime aldığımda bunu bilmiyordum ama okuduğumda her seferinde, "Aaaa ben bunu da bir filmde izlemiştim," gibi oldu. Darısı sizin de başınıza. Yitik Öyküler için tebriklerimi sunarım.