Kitapları okuduktan sonra Triss'i de pek beğenmediğim gibi.
Bana da tam aksine ikinci ve üçüncü oyundaki Triss kitaptakilere daha yakın geliyor. Özellikle ilerleyen kitaplarda şunu fark ediyorsunuz. İlk oyundaki Triss, Yennefer gibi davranıp konuşuyor. İkinci oyundaki Triss ise kitaptakine sadık. Saçlarının kahverengi yerine kızıl olması hariç tabii.
Görsel anlamda kararkter tasarımını beğenmez olduğumu söylemek istedim aslında; ama derdimi tam olarak anlatacak kelimeleri kullanamamışım galiba.

O andaki heyecanıma ver artık İhsan abi.

Kitaplarda öyle bir anlatmışlar ki Triss'i ve saçlarını, oyundaki haline gıcık olmaya başladım niyeyse. Halbuki kızıl saçı da çok severim.
(Ha ben neden bu kadar sonra yazıyorum? Tatile girdikten sonra memlekete yeni yerleşebildim.)