Başlarken her hafta bir bölüm koyacağımı söylemiştim. Yarın başlamamın üzerinden tam 1 hafta geçmiş olacak ve ben 5 bölüm yazdım. Elimden geleni yapıyorum. Ama kurguladığın şeyi yazıya dökerken o kadar kolay olmuyor maalesef. Çünkü olayı ben biliyorum okuyanlar bilmiyor. Bir yandan bunu da düşünmeliyim. Olayları öyle bir şekilde vermeliyim ki insanlar anlayabilmeli. 'Bu da kim? Bu nerden çıktı' dememeli. Açıkcası bu bölümde bu şekilde eleştiriler alacağımdan korkmuştum. Çünkü biraz isim bombardımanı oldu. Ailelerin, isimleri kim olduklarını hızlı geçmek zorunda kaldım. Aralara ekleyebildiğim ayrıntılar dışında bilgi veremedim. Ama korktuğum gibi yorumlar gelmedi. Çok teşekkürler.
Bölüm uzunluklarına gelince. İlk bölümün çok kısa olduğunu biliyorum. 2. bölüm de biraz kısa fakat. 3. bölüm ve sonrasında hepsini 3 word sayfasının üzerine çıkardım. Hatta bi bölüm tam 4 word sayfası oldu. Bunun çok uzun sayılmasa da yeterli olduğunu düşünüyorum. Eğer bölümleri uzatırsam, daha fazla şey koymam gerekir. Bu da okuyucuyu sıkar. Yani mesela son yazdığım bölüm yine diyalog ağırlıklı oldu ama bu bölümde konuşmalardaki sırlar daha önemliydi. Mekanlar arka planda kalmalıydı. Aradaki dengeyi korumaya çalışıyorum. Umarım oluyordu.
Neyse, yorumlar için çok teşekkür ediyorum ve 6. bölümün fragmanını koyuyorum. :yup
6. Bölüm: Saklı Gerçekler (Flashback)
Tam 15 Yıl Önce Karanlık Konağı Ele Geçirdi
"Tamam, oğlum. Seni buradan kurtaracağım, merak etme. Ama önce kardeşini almalıyım."
Ve Bir Adam Çocuğunu Kaybetti
"Kahretsin. Onu bulamıyorum. Oğlum, duyuyor musun beni?"
Onunla Birlikte Her Şeyini De
"Bu çocuğa nasıl bakabileceğini sanıyorsun, Atilla.”
Hayatta Kalmak İçin Oğlunu Başkasına Vermeliydi
“İyi akşamlar. Siz Mert Soner misiniz?”
Hayatında Tertemiz Bir Sayfa Açıp Kendini Toparladığında
“Artık oğlumu geri alabilirim.”
Yalanları Onu Tek Varlığından Kopardı
“Bu evden hemen defol git. Yoksa asıl o zaman her şey kötüye gidecek.”
Kasaba’nın Karanlığı: Saklı Gerçekler (Flashback)
Çok Yakında: Buralarda Bir Yerlerde