Kayıt Ol

Vakit Tamam

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Vakit Tamam
« : 23 Ağustos 2012, 18:04:59 »

Beyler, şöyle güzel bir veda yapacağımı söyleyemem. Bunun yerine bir teşekkür olarak da alabilirsiniz bunu. Yaşadığım güzel şeylerin anısına, teşekkür ediyorum.

Benim duygu ve düşüncelerim farklıdır. Hayatı insanlardan farklı görürüm. Herkesin düşündüğünü değil, herkesin düşünemediğini düşünmek hoşuma gider. O an ne düşünürsem onu yaparım ama her konuyu herkesten çabuk ve verimli düşünebilirim. Toplumun ya da benim doğrularımdan çok, hakiki doğruların peşinden giderim. Dobrayımdır. İnsanların arkasından değil önünden konuşacak kadar yürekliyim. Siz de öyle olunuz demiyorum. Herkes benim gibi olsa, Dünya kan ve vahşet çukuruna dönüşürdü.

Efendim, izninizle ben gidiyorum. Hatta saçma oldu izin istemek. Ne izni yahu, gidiyorum. ‘Sebep?’ diye sorarsanız, kırgınım bazı kişilere. Hatta dobrayım dedim, sözümün arkasında durayım, benim elimden özgürlüğümü alanlara kırgınım. Bu forumu bir aile olarak gören benim bu aileden dışarı itilmem nankörlük değil de nedir? Kabul görmeniz için iyi işler yapmanız gerekmiyor. Faydalı işler yapmanız gerekiyor. Gece gündüz canla başla hikaye okuyan, özel mesaj yoluyla yazarına görüşlerini bildiren, hikayeler paylaşıp aynısını bekleyen, ama aynı zamanda bunu sırf yorum beklediği için değil, sevdiği için de yapan ben, gidiyorum. Beğenmeye bile hakkımın olmadığı, benden daha az hakkı olanların hakkının olduğu düşünüldüğü, boşu boşuna iki yılımı yemiş bu siteden, gidiyorum böyle yavaş yavaş, sakin sakin. Duygu ve düşüncelere önem veriyormuş gibi görünüp hep kendi yanlışlarını doğru sanan üye ötesi üyelerden bıktığım için, gidiyorum. Purgatorio’yu da Madam Vio’ya bırakıyorum, ondan da özür dileyerek. Zaten daha önceden ayrılmamamın nedeni Puratorio’ydu ama canımın sıkkınlığı sorumluluklarımı reddedecek düzeye gelmiş bulunuyor.

Şimdi sanmayınız ki bireyler çok önemliydi. Bir de, bir insan veda ediyorsa ‘gitme’ denmesini bekliyordur diye veda ediyordur demiştim zamanında bir yazımda. Kendi tezimi çürüteyim. Gitme deseniz de, gideceğim. Bunu özellikle söylememin nedeni, benim ‘gitme’ demenizi beklediğimi sanıp siz bunu demediğinizde üzüldüğümü düşünmeniz memnuniyetini size yaşatmamak. O günler geçti dostlarım. Beni defterden sileni ben neden kafaya takayım ki?

Geriye kalan üyelere de şunu diyeyim, yönetimin her şeyin mükemmel işlediğine olan inançlarının ve benmerkezciliğinin, yobazlaşmış hastalıklı düşüncelerinin ve ahlaka uygunsuz davranışlarının, psikopatça harekette bulunup karmaşa yarattığının, sanki kendileri farklı bir ırktanmış gibi davranıp herkesi küçümseyişinin, en iyisini ben bilirim tavırlarının ve sayamadığım diğer pek çok anti hümanist davranışlarının farkına varmanız için şöyle bir etrafta gezininiz. ‘Şu olursa doğru olmaz ama şu da doğru değil’ dediğinizde kibar bir dille ‘Evet ama senin söylemen bir şeyi değiştirmez, bu bizim işimize geliyor, devam edeceğiz, insanları kandıracağız, kendi yarattığımız evrende kendimizi yücelteceğiz’ türünden iddialaşmalara giren bu kitlenin kelime oyunlarıyla sizi dizginlemesine izin vermeyiniz.

Kendilerinden binlerce kat daha akıllı ve binlerce kat daha mantıklı hümanist kişilere yaptıkları haksızlıklardan hiç bahsetmeyeyim zaten, zira bu yobazlaşmaya sizi de dahil ettikleri için anlamayacaksınız, ama mantıklı düşünüp doğruyu yapmak ve doğruyu düşünüp mantıklı olanı yapmak arasındaki farkı da öğrenip bu cehaletinizden kurtulmaya yaklaşmanızı diliyorum içtenlikle.

Hoş anlamayacaklar. İşlerine gelmeyecek. Bir şey değişmeyecek.

Herkese iyi forumlar.

Spoiler: Göster
Bir de neden Düşler Limanına atıyorum bunu, ben de bilmiyorum. Sanırım benimbütünleştiğim bir bölümdü burası :)
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı Kuzen

  • **
  • 123
  • Rom: 1
  • http://kaldirimfaresi.blog.com/
    • Profili Görüntüle
Ynt: Vakit Tamam
« Yanıtla #1 : 23 Ağustos 2012, 18:37:51 »
 Yazılarının hepsini okuyup da sadece okumakla yetinen insan benim sanırım. Diyeceğim şey gitme olacaktır, eller bükülmez de öpülmez de sadece senin elin var çünkü.
A. Umi

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Vakit Tamam
« Yanıtla #2 : 24 Ağustos 2012, 02:26:42 »
Yolun açık olsun Raisor. Kendi kararındır, saygı duyarım. Üniversite hayatında başarılar şimdiden.

Lakin, yönetimin her şeyin mükemmel işlediğine olan inancının ve benmerkezciliğinin, yobazlaşmış hastalıklı düşüncelerinin ve ahlaka uygunsuz davranışlarının, psikopatça harekette bulunup karmaşa yarattığının, sanki kendileri farklı bir ırktanmış gibi davranıp herkesi küçümseyişinin, en iyisini ben bilirim tavırlarının ve sayamadığın diğer pek çok anti hümanist davranışlarının farkına varmaları için üyelerin pek de etrafta gezmesine yok bence.

Çünkü neden biliyor musun? Genel bakmıyorsun, sığ yaklaşıyorsun. Spoiler kutusu içinde yazdığı gibi daha çok bu bölümle bütünleştiğin için, asıl olanın burası olduğunu düşünüyor, yönetimin de buraya sardırdığını zannediyorsun. Hayır, elbette bu şekilde düşünmeye devam edebilirsin, fakat olur ya millet okur yanlış anlar, bir açıklık getireyim dedim: Yok öyle bir şey. Bence birkaç ay sonra zaman bulup da döner mesajlarına bakarsan bu dediklerimi anlayacaksın.

Yanlış anlama bak, dalga filan geçmiyorum burada. Ciddi ciddi yazıyorum. Biliyorsun, kişisel olarak seninle ne çok fazla muhatap oldum ne de bir garezim var. O nedenle rahat rahat açıklayabiliyorum istediklerimi. Her şeyin mükemmel işlediğine olan bir inancımız katiyen yok, olsaydı bayağı ütopik bir alandan gönderiyor olurdum bu mesajı. Fantastik edebiyatı konuşuyor olabiliriz, da kendimizi farklı ırktan sanacak kadar uçmadık çok şükür. Zannediyorum bu tarz yerlerdeki üye - yetkili kaynaşmasının en rahat olduğu yerlerdendir burası. Dolayısıyla burnumuz havada bir durumda da değiliz görüldüğü üzere.

Bildiğim kadarıyla her türlü konuda Fırtınakıran'la iletişim içindesiniz. Şu dediklerinin olabilmesi açısından hiç yoktan bizim kimseye cevap vermememiz, kafamızın dikine göre gitmemiz gerekirdi. Böyle bir durum da yok yani.

Yaşadığın güzel şeylerin anısından, ettiğin vedanın, hemen sonraki paragrafında değindiğin boşa boşa geçen iki yıl da hiç olmamış bak. Hiç yoktan birçok insan tanımış, öykü okumuşsundur. Öyle ya da böyle bir yararı olmuştur elbet. O yüzden boşa geçen iki yıl diye sıkma canını, bugüne kadar kimse zorla tutmuyordu ki seni birden bugün bu tür boşa geçen iki yıl muamelesi yapıyorsun, herkesi geçtim, kendi emeklerine?

Şu sondaki sonuç paragrafına baktım da, baya baya korktum kendimizden yahu. Resmen kara dörtlemeye beşinci kitap eklemişiz gibi geldi bir an. Titredim.

İşin özü şu ki bizden binlerce kat daha akıllı ve hümanist arkadaşların zaten onca süredir burada ne işi vardı, sonra neden gitti bilmiyorum da, biz de elimizden geldiğince hümanist ve mantıklı davranmaya çalışıyoruz okurlara. Senin için yeterli değil demek ki bu, ama başta söylediğimi bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Arada sırada dönüp bir yandan kendi yazdıklarına da bakarsan, "ben"cil merkezli değil de tarafsız bir gözle bakmaya çalışırsan, aslında öyle büyük bir sorun olmadığını göreceksin. Tüm üyelerimizin önerilerini dikkate almaya, yolumuzu ona göre çizmeye çalışıyoruz.

Sorun çıkmaz da yolumuza devam edebilirsek, ilk gayemiz olan türü yaygınlaştırmakla beraber kendimizi bu konularda da iyileştirmeye elimizden geldiğince devam edeceğiz.

Sağlıcakla.
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Vakit Tamam
« Yanıtla #3 : 24 Ağustos 2012, 03:57:18 »
Dedim ya iyi işler yapmanız yetmez, faydalı işler yapmanız da gerekir. Bakınız, en çok Düşler Limanı’na yönelişimmiş asıl sorun. Ama Düşler Limanı kadar, Kurgu iskelesinde de yazılarım olmuştur, yeri gelmiştir öykü seçkisine de katılmışımdır, yeri gelmiştir saatlerce uğraşıp index hazırlamışımdır. (Bkz: Manga Bölümü.) Tabi şu da vardır, Malkavian bir index hazırlar üç rom gelir, ben bir index hazırlarım bir şey olmaz, unutulur gider. Kaldı ki sırf rom almak için de hazırlamamıştım indexi, haberiniz olsun. Sadece burada bir çeşit ayrımcılık var. Ha belki Malkavian’ın indexi daha güzeldir, daha doğrudur, ama benden daha az emek etmedi, merak etmeyiniz, farkında olunuz.

Diyeceğim o ki insanları ne kadar çok şey yaptığına göre değil, bir konuda ne kadar iyi olabildiğine ve kendini ne kadar geliştirebildiğine göre değerlendirmek gereklidir. Ne kadar emek gösterdiğine dikkat etmek gereklidir. Herkes her konuda iyi olmak zorunda da değildir. Ben de bir fantastik aşığıyım, Hakan abi de bilecektir, örneğin Eragon’un incelemesini ben yapmıştım, lakin Düşler Limanı’nda daha çok aktif olmama bir sıkılma, darılma göstermeniz pek mantıklı değildir. Herkes her dalda iyi olmak zorunda değildir.

Bir müzisyen müzikte iyidir, bir ressam resimde iyidir. Bir ressamı ‘sen müzik yapmıyorsun’ diyerek itelemek, ya da bir müzisyeni ‘sen çizemiyorsun’ diyerek arka planda tutmak biz hümanist insanlara yakışmaz. Bizden uçuk şeyler de beklemeniz gerekmez, her şey olduğu gibi güzeldir zaten. Bakın bu son cümlem çok değerlidir, anlayana. ‘Her şey olduğu gibi güzeldir zaten.’

Gelin gelelim güzel günlerim oldu bu forumda ve birçok şey kattı. Bunu yadırgayamam, hal ortadadır. Bu foruma ilk zamanlar gönderdiğim mesajlar ile şimdi gönderdiğim mesajlar arasındaki kalite farkı meydandadır. Bu yüzden de teşekkürü bir borç bildim zaten yazının başında. Kaldı ki Hakan abimi de çok severim, her ne kadar pek bir samimiyetimiz olmasa da. Radyoda benim şiirimi okuyup bu güzel jestle beni acayip sevindirmiştir kendisi. Bu seviyeli ilişkide ben bir hatasını görmüş değilim. Ama başka bazı şeylerin farkında olunuz lütfen ve birkaç şeyi sorgulayınız. Israrla, üstüne basa basa, yazarlık puanının etik olmadığını sebepleriyle izah etmiş bir adamım. Karşı çıkan çok kişi vardı, bu çok kişi de hep bu yetkiye sahip olanlardı.

Hep aynı insanların aynı insanlara yazarlık puanı verdiği, birbiri arasında güzellik açısından dağlar kadar fark olan iki yazı arasında daha az iyi olanının sırf yazarı yüzünden daha çok puan aldığı, bir de tüm bunların örtbas edilmek için ‘Bu yetkiye sahip olanların beğendiğine oy vermesi doğaldır’ dendiği bu günlerde, durum etik değildir. Şimdi diyeceksiniz ki ben daha az güzel olanın beğenildiğini söylüyorum, ama herkesin beğenme anlayışı farklıdır. Ama şunu da görünüz ki ‘Hüseyin Amca’ temalı, edebi dili ve kalitesi saçma sapan, gerzek bir konu ile ‘Kalemimden kuş sesleri yankılanırken dağlardan ceylanlar iniyordu, avcılara duydukları kinlerle’ temalı, üzerinde saatlerce uğraşıldığı belli, gerçek anlamda akıcı ve duyguyu yakalayan konu arasındaki fark da açıktır. Ya da bir Yüzüklerin Efendisi ile Alacakaranlık serisi arasındaki fark da barizdir. Ben zaten kendi yazılarını her zaman yetersiz bulan bir insanımdır, kendi yazılarımı kastetmiyorum bunu söylerken. O aldığım 12 puanın bile yettiğinden fazla olduğunu düşündüğüm olmuştur. Ama etik değildir. Sadece bazılarının ‘daha iyi’ olduğu düşüncesiyle bu yetkiye sahip olması, diğerlerinin ise ‘güvenilmediği’ ve ‘yeterli bulunmadığı’ sebebiyle bu yetkiye sahip olmaması, felsefedeki etik kurallarına uymaz, siz hümanist olduğunu iddia etmiş yönetime de uymaz. Bunu defalarca söyledim, bir o kadar defa daha da söylerim, çünkü hayatta ‘objektiflik’ ve ‘tepeden bakma’ ilkelerine uygun bir düzenin başyapıtlarından biri de budur. Aslında daha iyi olmayan bazı ‘daha iyiler’in üst bir ırkmış gibi beğenmeye hakkı varken, beğenmenin hakkını veren adamların itelenmesi doğru değil. Çözüm önerileri de sunmadık mı biz? Herkes bir şansa sahip olsun diye uğraşmadık mı? E nedir bu kin, bu garez peki?

Hakan abinin içten ve güzel mesajını da yanıtlama isteği doğdu içimde. Hemen ardından koşarak uzaklaşacağım yine. Ha bir şey değişecek mi? Bir anlam ifade edecek mi? Durup sorgulayacaklar mı? Hayır. Bir gün biri çıkar da benim söylemeye çalıştıklarımı daha etkili açıklayabilirse, ne mutlu bana. Arkadaşlık ilişkilerini gözetmeksizin objektif davranmasını istediğiniz üyelere verdiğiniz bu yetkinin, çoğu tarafından arkadaşlık ilişkisi gözetilerek kullanıldığı açık ve netken başkalarına güvenmemezlik etmek mantıksızdır.

Beyler kendimi düşünmüyorum merak etmeyiniz. Sanmayınız ki bunları size söylerken bir çıkar amacım vardır. Ama siz böyle düşünmeyeceksiniz. Ne kadar kıskanç, kin dolu, saçma düşüncelere sahip bir adam olduğumu düşüneceksiniz. Varsın, öyle düşününüz. Varsın kötü düşününüz beni.

Bir de bu iki yılda bilmeden etmişsem sürçü lisan ve kırmışsam herhangi birinizi farkında olmadan, affola. Eğer affedici karakterimden örnek alabilmiş birileriniz olmuşsa ya da affediciliği başka büyüklerinizden öğrenebilmişseniz, şimdi de beni affediniz.

Teşekkürler.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Ynt: Vakit Tamam
« Yanıtla #4 : 25 Ağustos 2012, 11:29:27 »
Hep aynı insanların aynı insanlara yazarlık puanı verdiği, birbiri arasında güzellik açısından dağlar kadar fark olan iki yazı arasında daha az iyi olanının sırf yazarı yüzünden daha çok puan aldığı, bir de tüm bunların örtbas edilmek için ‘Bu yetkiye sahip olanların beğendiğine oy vermesi doğaldır’ dendiği bu günlerde, durum etik değildir.

"Ben bu adamı sevmiyorum +rep vermeyeyim", "Yazısını bile okumuyorum o pis üye kaka üye" ve "Aramız bozuldu artık +rep vermem ben hıh" tripleri beni de baymıştı bu siteye yazı yazmaktan, anlıyorum ne demek istediğini.
#rekt

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Vakit Tamam
« Yanıtla #5 : 25 Ağustos 2012, 13:13:31 »
Raisor bu uzun mesajını okuyorum ve anlıyorum. Vurucu kelimeler kullanıp kendini rahatsız eden şeyleri anlatmışsın fakat konuşmanın temelinin bana yanlış geldiğini söylemem gerekiyor. Bu rom olayını ve yazar puanını çok fazla önemsiyorsunuz.

Forum bünyesi içinde 50 roma ulaşan üyelere Oscar ödülü vermiyoruz maalesef ve o ödülü alan üye sahte gözyaşları içinde 'Bu romları almamda bana yardımcı olan sevgili arkadaşım şu şu üyeye teşekkür ederim!' gibi bir konuşma da yapmıyor ulusal kanalda. Aynı şekilde 30 yazar puanı almış arkadaşların kitabını basıp onları meşhur da etmiyoruz.

Hal böyle olunca kimin kaç rom aldığı ve kimin kaç yazar puanı aldığını siteyi terk edecek kadar önemsemenizi gerçekten anlamıyorum. Ben açıkçası foruma mesaj atmış kişilere cevap verirken ne romuna bakıyorum (-3 lerde değilse, o da trollerle uğraşmamak için) ne de yazar puanına. Konuşurken de konuşmamı 30 rom alan üyeye göre ağdalamıyorum. Kısacası orada görünen bu rakamsal değerlerin hiçbir değeri yok neden bu kadar hayat memat meselesi yapıyorsunuz bu durumu anlamıyorum.

Böyle karşılaştırmalı konuşmalarda 'Malkavian' nickinin geçmesi bile hoşuma gitmiyor. Bu yüzden yöneticilerden rica edeceğim çok çok değerli olan yazar puanımı ve romumu sıfırlayınız lütfen. Onlarsız ne yapacağımı bilmiyorum ama bu acıya da katlanmayı öğrenirim sanırım bir şekilde...


Çevrimdışı Thomasward

  • **
  • 352
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Vakit Tamam
« Yanıtla #6 : 25 Temmuz 2013, 22:28:38 »
Bana bak mesela  sıfır rom  sıfır beklenti :) .

Çevrimdışı subrose

  • *
  • 14
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Vakit Tamam
« Yanıtla #7 : 26 Temmuz 2013, 09:22:43 »
'Benim duygu ve düşüncelerim farklıdır. Hayatı insanlardan farklı görürüm. Herkesin düşündüğünü değil, herkesin düşünemediğini düşünmek hoşuma gider. O an ne düşünürsem onu yaparım ama her konuyu herkesten çabuk ve verimli düşünebilirim. Toplumun ya da benim doğrularımdan çok, hakiki doğruların peşinden giderim. Dobrayımdır. İnsanların arkasından değil önünden konuşacak kadar yürekliyim. Siz de öyle olunuz demiyorum. Herkes benim gibi olsa, Dünya kan ve vahşet çukuruna dönüşürdü.'

Burada bir sıkıntı var sanırım, insanın devamını okuyası gelmiyor, yoldan geçen biri olarak söylüyorum bunu. Yoldan geçen birinin duygu ve düşüncelerinin çok da bir ederi yok, onu da bilerek söylüyorum bunu. Çünkü bu tarz tespitleri insanın kendi kendine yapmasının çok anlamı olmuyor, 'başkaları' yaparsa ne ala.

Rom meselesi de (ne olduğunu bilmiyorum ama bunu bir ödül sistemi gibi algılıyorum, değilse dikkate almayın bu kısmı) neden bana rom verilmiyor madem öyle o zaman böyle tavrı da pek doğru olmayabilir. Ama adına ne denirse denilsin, bir ödül sistemi koyup sonra da bunu bu kadar önemsemeyin demek de doğru değil. İster rom olsun, ister sinek olsun, adının önemi yok, ama insanların o şeyin adaletli dağılmadığına dair bir kanısı varsa bir sıkıntı var demektedir. Bu geri bildirimleri doğru okumak gerek. Haklıdır ya da değil bu konu ile ilgili yorum yapmam imkansız.

Ben yıllardır çalışma hayatının içindeyim (gerçek ve sıkıcı dünyadan bahsediyorum), ve burada da koca koca insanlar yok niye bana teşekkür etmedin, niye onun maaşı daha fazla, niye bana yan baktın diye birbirimize giriyoruz. Adalet önemli. Hakkaniyet önemli. Bir kaç gündür inceliyorum siteyi, henüz çok fikrim yok, ama hakkaten bu büyüsüz dünyada mavi mantarlar kadar başımı döndürmeye yetti. Emeği geçen, giden kalan herkesin emeğine sağlık. Yeri gelmişken söyleyeyim dedim. Dbg. (dışardan bir göz)