Aslında üzerine ne kadar düşünürseniz o kadar zorlaşacak bir durum bu; ama belli başlı küçük şeyler var yardımcı olabilecek. Örneğin Stephen King der ki "Ya... olsaydı..." cümlesi işe yarar.. Örneğin;
"Ya evimde her gün beslediğim kedim Mıncık aslında antik mısırdaki Sfenks'lerin bir reankarnasyonu olsaydı..."
"Ya sokaktan geçerken bir evin yandığını görseydim ve ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi sapasağlam yerinde dursaydı..."
"Ya yeni aldığım kalemimle bir şeyler yazarken yazdığım şeyler aynı anda bambaşka birinin kağıdında belirseydi..."
vs. vs.
Neil Gaiman'ın da konuyla ilgili benzer, küçük bir önerisi vardır. O da der ki birbirleriyle alakalı olmayan bir "şey" ve bir "durum"u birbirine bağlayın. Bakalım neler çıkacak.
Şey: Ağaç
Durum: Konuşmak
Konuşan bir ağaç. İlginçleştirelim. Arka bahçedeki ağaç bugün kulağıma dünyanın yok olmasına 6 gün kaldığını söyledi. üstüne kurgu oturtabileceğimiz bir ayrıntı ekleyelim. Dünyayı bu sondan bir tek ben kurtarabilirmişim. O yüzden benimle iletişime geçmiş.
Başka bir örnek;
Şey: Padesü
Durum: (bu sefer farklı yaklaşalım duruma, uçmak, görünmezlik vs. gibi şeyler olmasın) Üyelik
Yeni ölmüş dedesinin evinde bulduğu pardesüyü giyen bir çocuk. Ertesi gün yolda çevriliyor; çünkü o pardesü gizli bir örgüt tarafından giyiliyor. Sıkıcı. Heyecanlansın. Bu gizli örgüt devletlerden çok daha önceden beri var. Daha büyük bir heyecan gerekiyor. O pardesüyü giymemesi gerekiyordu çocuğun, şimdi o giyiyor diye onu öldürmek isteyen insanlar var. Sonra da o pardesü hakikaten başından beri onun olmalıymış, kaçtığı insanları alt eder, bu süper cool örgütümüz de meğersek kötüymüş, onları da alt eder, iyiler kazanır. Yaşasın!
gibi gibi..
Sonuç olarak çevrene bakıp "Acaba?" dedikten sonra pek çok fikrin aklınıza geleceğini farkedeceksinizdir. Herhalde.