Kayıt Ol

Yog Kanunu

Çevrimdışı Fiddler

  • ***
  • 565
  • Rom: 32
  • Bazen Herkes Duysun Diye..
    • Profili Görüntüle
    • A. Orçun CAN
Yog Kanunu
« : 05 Mayıs 2013, 14:35:16 »
Uzun süredir bahsetmek istediğim bir şeydi, son zamanlarda burada da bazı başlıkları görünce daha iyi bir zaman bulamam diye düşündüm.

Yog Kanunu Nedir? (Yog's Law)

Bir gün kitap yazan bir hayranından kendisine gelen "Kitaplarınızı bastırmak için ne kadar para ödediniz?" sorusunun üzerine, yazar James D. Mcdonald'ın bulduğu bir slogandır. Yazarlık kariyerine yeni başlayan yazarlar için akılda kalması kolay olacak bir kural yaratma amaçlı olarak bulunmuştur. Yog Kanunu şudur:

"Para yazara doğru akar" (Money flows toward the writer)

Yog Kanunu'na göre herhangi bir zaman bir yayınevi kitaplarınızı basmak için sizden para istiyorsa ortada bir yanlışlık vardır. Eğer bir edebiyat ajansı telif ücretlerinizden bir yüzde üzerine çalışmak yerine her ay onlara para ödemenizi istiyorsa, ortada yine bir yanlışlık vardır.

Bu sayede geleneksel yayıncılık etiğine geri dönmeye yönelik de bir kampanya başlatılmış gibidir. John Scalzi, Neil Gaiman ve pek çok yazar kendilerine "kitap yayımlatmak için para vermek" konusunda gelen sorulara Yog Kanunu'yla cevap vermektedir ve kanun en basit bir şekilde "eğer kitabınızı yayımlatmanız için sizin cebinizden para çıkması gerekiyorsa, ortada bir yanlışlık var" düşüncesindedir.

İşte böyle şeyler.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü okuyalım..

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: Yog Kanunu
« Yanıtla #1 : 05 Mayıs 2013, 15:13:58 »
Evet, ismi gibi içeriği de çok güzelmiş lakin bu kanunun Türkiye'de ne derece etkili olabileceğini kestirmek çok da zor olmasa gerek.

Türkiye'de mi yaşıyorsun? Evet.
Kitap mı bastırmak istiyorsun? Evet.
O zaman para vereceksin.

Burada racon böyle işler. Açık ve net. Aksini iddia etmeye çalışanın başı yanar, aman ha!

Çevrimdışı Fiddler

  • ***
  • 565
  • Rom: 32
  • Bazen Herkes Duysun Diye..
    • Profili Görüntüle
    • A. Orçun CAN
Ynt: Yog Kanunu
« Yanıtla #2 : 05 Mayıs 2013, 15:17:42 »
Türkiye'de mi yaşıyorsun? Evet.
Kitap mı bastırmak istiyorsun? Evet.
O zaman para vereceksin.

Burada racon böyle işler. Açık ve net. Aksini iddia etmeye çalışanın başı yanar, aman ha!

Anlamadım şakayla karışık mı dediniz, gerçekten durum böyle mi dediniz. Şakayla karışık diyin.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü okuyalım..

Çevrimdışı Shinigami

  • **
  • 166
  • Rom: 2
  • There is nothing about me
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yog Kanunu
« Yanıtla #3 : 05 Mayıs 2013, 15:31:34 »
Türkiye'de çoğu iş gerçekten böyle ne yazık ki. Yog kanununda, olması gereken şey öne sürülmüş. Mantıklı da. Fakat her şey olması gerektiği gibi yürümüyor.

Çevrimdışı Fiddler

  • ***
  • 565
  • Rom: 32
  • Bazen Herkes Duysun Diye..
    • Profili Görüntüle
    • A. Orçun CAN
Ynt: Yog Kanunu
« Yanıtla #4 : 06 Mayıs 2013, 00:12:08 »
Genele vurmamamız gerekir bence. Elbette "kendin pişir kendin ye"ci yayınevleri Türkiye'de bir hayli fazla; ancak hala çoğu yayınevi yazardan para almadığı, onlara telif verdiği anlayışla çalışıyor. Asıl önemli olan şeyin yazmaya hevesli insanların "Bastırırız ama para isteriz" diyen yayınevlerine karşı bilinçlenmesini sağlamak bence. Bunun aslında olması gereken yolu olmadığını düşünmelerini, ve belki de kandırılıyor olduklarını farketmelerini sağlamak..
Saatleri Ayarlama Enstitüsü okuyalım..

Çevrimdışı strider

  • **
  • 141
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yog Kanunu
« Yanıtla #5 : 06 Mayıs 2013, 22:04:49 »
Evet, haklısınız. Bugün yaşadığım eğlenceli bir olayı anlatayım:

Kitapçının önünden geçiyordum -önceki gün içine girdiğimden bugün dışındaydım :)
Neyse, bir kitap dikkatimi çekti, aynen şu yazıyordu: Her Yönüyle YOG. Allah Allah dedim, kitabı da mı varmış? Kadın resimleri vardı kapakta. Biraz daha bakınca yog'dan sonra yapıştırılmış indirim kağıdını fark ettim. Meğerse 'Her Yönüyle YOGA' imiş. Gülüp geçtim..
O halde git... Bundan başka dünyalar da var.

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yog Kanunu
« Yanıtla #6 : 25 Aralık 2013, 20:05:34 »
yukarıdaki uyarıyı-120 gün uyarısını- aldım ve yazmak istiyorum yinede.
bir sorum olacak yalnızca: yazdıklarının basılmasını; kafasında var olan emeğinin elinde kağıdıyla, cilidyle kapağıyla var olmasını isteyenler ne yapacaklar o zaman ve ek soru; birilerinin gelip kendisini aramasını mı bekleyecekler...?
"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark

Çevrimdışı Erymnys

  • ***
  • 496
  • Rom: 8
  • PKBL
    • Profili Görüntüle
    • Erymnys
Ynt: Yog Kanunu
« Yanıtla #7 : 25 Aralık 2013, 20:53:03 »
Gider parasını verir bastırır, evinde hatıra olarak saklar.
Elleri kalem tutanlara bu kadar düşman varken biz çok acı çekeriz daha, çok ölürüz kan kaybından!..

Çocuk Yetiştirme Sanatı Üzerine Bir Deneme --->Erymnys

Beklerim efendim...

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Yog Kanunu
« Yanıtla #8 : 25 Aralık 2013, 21:02:10 »
Bazı yayınevleri parasını ödemeniz karşılığında kitaplarınızı basıyor, doğru. Hatta kitap fuarlarına sizi davet edip stantlarında 1-2 saat imza günü düzenlemenizi de sağlıyorlar. Ama (hep bir ama vardır) editörlük, reklam, son okuma vs gibi şeyler hak getire. Ne teslim edeseniz tüm hatalarıyla o basılıyor. Yayınevi ise kitabınız satılmış satılmamış, adınız duyulmuş duyulmamış önemsemiyor bile. O zaten parasını aldı, niye umursasın ki? O yüzden böyle umut tacirlerine sıcak bakmamakta fayda var.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı M.K.Immortal

  • **
  • 290
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yog Kanunu
« Yanıtla #9 : 25 Aralık 2013, 22:34:27 »
Yayınevlerine ateş salınmasıyla ilgili beddua edecem ama bedduaya karşı biriyim olmaz.

Keşke sadece para olsa bir de mesele. Yayınevlerine attığınız maillerin cevaplanmaması bir yana, bazı yayınevlerinin istediği dosyalara hala aklım ermiyor. Son okuduğunuz 3 kitap var mesela bazılarında. Kel Oğlan, Cin Ali, Ayşecik yazıp göndereceksin aslında ama olmuyor işte. Kitabın özetini istemelerine ayrı bir sinir oluyorum. İlkokul çocuğu gibi özet çıkartırıyorlar. Ulen oku işte göndermişim kitabı. Koca kitabı üç sayfada neyini özetleyeyim. Yüzüklerin Efendisi'ni üç sayfada anlatsanız ne kadarını anlatabileceksiniz ki mesela?

Hele CV isteyenler yok mu :@ Çöpçüyüm arkadaş yok CV'im. Yanlış anlaşılmasın burada çöpçüleri aşağılamıyorum ama adamlar sürekli bir kariyer geçmişi peşindeler. Profesörüm, bilmem kaç tane öykü yarışması kazandım, bilmem ne derneğine üyeyim... Sanki iyi bir yazar bunlardan oluşuyor.

İlk kitap deneyimi olan kişinin elbette bir sürü yazım hatası, cümle bozukluğu, olay gelişiminde eksiklik olacaktır. Fantastik, bilimkurgu, polisiye veya korku romanı yazarları için ön planda olması gereken olay kurgunun ta kendisi olmalı. Diğer hatalar editörün yardımı ile zaten kolayca düzeltilir. Ama editör denilen arkadaşlar yaya yaya iş yapıp bir de utanmadan kitabın ilk sayfasına adlarını yazmayı misyon edindikleri için böyle çabalara girmeyi hiç adet edinemiyorlar.

Sistemi tam bilmiyorum ama her alanda torpil olan ülkemde editör de bu şekilde işe alınıyordur tahminimce. Okumayı seviyor musun? İyi gel çalış o zaman ya da bilmem kimin yiğeni falan diye işe giren kişiye kitabınızı emanet ediyorsunuz. Düşünün mesela bu kişi vampir romanlarına bayılıyor ve siz bilimkurgu gönderiyorsunuz. Sonra yetersiz bulunup aynen geri gönderiliyor -_-

Neyse, ben çok doluyum bu konuda daha fazla konuşursam sitedeki demirbaşların nefretini körükleyeceğim bu gidişle. Kısacası bizim ülkenin adam olması için yog'dan fazlası, hatta "yogobogodogo" gibi bir şey lazım.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Yog Kanunu
« Yanıtla #10 : 26 Aralık 2013, 01:18:19 »
Öyle diyorsunuz ama özet istemeleri, hatta sizin özet göndermeniz doğru olanı. Düşünsenize... Kitabın bitmiş halini hiç düşünmeden gönderiveriyorsunuz. Karşınızdaki kötü niyetli biri olsa o metni alır, isimler dahilinde birkaç değişiklik yapar ve kendi adıyla bastırır. "Olur mu öyle şey?" demeyin boşuna, çünkü bu yaşanmış bir olaydır.

Ayrıca şu da acı ama gerçek: bizim yayınevlerinin çoğu bu konuda amatör. Tipik Türk kafasıyla işletiliyor çünkü. Bir editör alıyorlar, sonra da ön okumalar, son okumalar, düzeltmeler, yazışmalar, çeviriler, yeni kitap bulma çalışmaları ve (bizi en çok ilgilendiren kısmı) yeni yazarların örnek metinlerini okuma işleri hep bu kişilere kalıyor. 1 kişi 10 kişinin işini üstleniyor. Okuyamıyorlar haliyle, dosyalar birikiyor, mailler cevapsız kalıyor vs. Bu da tecrübeyle sabittir bu arada.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı M.K.Immortal

  • **
  • 290
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yog Kanunu
« Yanıtla #11 : 26 Aralık 2013, 12:49:11 »
Kitap çalınır, olmadı içinden fikirler çalınır paranoyası insanı bitiriyor. Ama işin kötü yanı, özetin yanında zaten kitabın bitmiş halini de istiyorlar. Yani kötü niyetli olan kişi o çalma işlemini isterse yine yapar.

Yayınevinin 10 kişilik işi 1 kişiye yıkma olayı doğrudur. Zaten sorunca 1 yıl boyunca kitap incelemeye almayanlar, veya gönderdiğiniz kitabı 5-6 ayda inceleyen yayınevlerinin yoğunluğunun ne derecede olduğu ortada. E insan ister istemez "madem o kadar iş var kadroyu genişletin" diye düşünüyor ama bu sefer de maddi sorunları göz önüne sereceklerdir :/ Olay yine para veya torpil ile kitap bastırmaya dayanıyor işin kötü yanı. Doğru değil, ama garantili ve hızlı hiç olmazsa :/

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yog Kanunu
« Yanıtla #12 : 27 Aralık 2013, 11:52:22 »
merhaba
Bu yazdıklarınız güzel şeyler. En acı tarafı tamamen gerçek olması. Çeşitli nedenleri var bunun. Örneğin yayınevleri hayır kurumu değil, para kazanacaklar ve kar yapacaklar. Gönderilenlerin sağlam olması ve onlar için risk alabileceği eserler olması gerekiyor. Siz bir işletmeci olarak kar getirmeyecek bir projeye bir kitaba yatırım yapar mısınız? Sanmıyorum. Yazar veya yazar olmak isteyen biri böyle bir yola girdiğinin bilincinde olmalı. O zaman ne yapmalı...Okuyucu sayısını arttırmalı, yeni okuyucular bulmalı vb. İşiniz çok zor arkadaşım. Geçenlerde yayınlanan istatistiği biliyorsunuzdur. Bir Japon yılda 25 kitap okurken bir türk 10 yılda (Yazıyla on) bir kitap okuyor. İşiniz -işimiz- çok zor arkadaşım...
"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark