Üzerinden uzun zaman geçti okumamın ama ben de iki kelam etmek isterim.
Yukarıda yazılanların çoğuna katılıyorum. Kitabın özgün bir konusu var bence. Konu bitti, yazacak şey yok fantastik eserler için; elf, cüce, büyü(cülük) kullanıldı diyenler için gayet güzel, farklı bir eser. İlk 150 sayfa civarı yavaş aksa da ortalara doğru olaylar öyle hızlanıyor ki...
Sanırım hepimizin ortak noktası Sarene'nin politik anlamda kendini çok kurnaz zannetmesi (ki yazar da karakteri öyle tanımlıyor) fakat hiç de bu konuda yetkin olamaması. Birine kırk kere deli dersen deli olur sözünü anımsattı bu durum bana (tabii ki deli olmadan). Yazar sivri zekalı, olay çözücü, entrikacı olarak ne kadar hissettirmeye çalışsa da, sürekli vurgu yapsa da ne yazık ki o hissiyatı bize yaşatamamış. Özellikle değişik, çok farklı bir havası var diyebileceğim karakterler yoktu. Genelde karşımıza çıkabilecek türde, tahmin edilebilirlerdi. Raoden için de Sarene hakkında düşündüklerimin aynısını düşünüyorum hemen hemen. Keşke biz de hayal ettiğimiz şekillerde olabilmek için hiç bu kadar uğraşmak zorunda kalmasak.
Olayın çözümü de biraz basit geldi bana. Ne bileyim daha vurucu, hiç beklemedik bir yerden sonuç beklerdim. "Açılmış bir kitap sayfası gibi okunmayı bekliyordu" sorun.
Kitaptaki betimlemeler gayet hoştu, akıcılık yerindeydi; hiç sıkılmadım desem yeridir. Yeni dinler yaratması yazarın gayet hoşuma gitti; bazı anlamlar çıkarabileceğimiz güzel noktalar vardı. Bildiğim kadarıyla ilk eseri yazarın. Bu nedenle bazı aksaklıklar olabilir; ama okunması gerektiğini düşünüyorum bunca niteliksiz eserler arasında. Diğer eserlerini de okumak için etki bıraktı bende; okuyacağım da.