Kayıt Ol

La Llorona

Çevrimdışı darrel standing

  • **
  • 51
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
La Llorona
« : 13 Şubat 2014, 14:37:12 »
 Nehir dökülürken okyanusa –karanlık ve sessiz-
Gözyaşların bir gece akıntısına karışıyor
Dağların ve ormanların üzerinde yükselen gece
Nehirde süzülen iki bedeni süslüyor
Bir cenaze alayı gibi gidiyor peşlerinden yansıyan gece
                                         Uğurlamak için onları –sonsuza kadar kaybolacakları-
Bütün nehirlerin döküldüğü yere

Hatırla ilk nefeslerini, bir şarkı dinler gibi dinlerdin
Gözlerine baktığın köleliğinde, özgürlüğü düşler gibi düşlerdin
Alıp götürdüğünde onları senden kirli yüzlü yabancı
Ağlarken ölmekten korkmayı keşfettin
…ve her baktığında Cortez’in merhametsiz gözlerine
                    Ruhunu sarıverdi
  –sevginden bile daha kuvvetli- onun sevgisine duyduğun nefretin

Nehir okyanusa dökülüyor karanlık ve sessiz
Kıyısında bir kadın rüzgar gibi ağlıyor
Ancak bir ölünün olabileceği kadar pişman
…ve pişmanlığından çok sevgisi azap veriyor

Hatırla o geceyi, bir yangın büyüyordu
Bir Anka kuşu büyüyormuş gibi kalbinde
Bir okyanus kusacakmış gibi ağlamak istedin
Dokunmana izin vermedikleri çocuklarını
Ölüm taşıyan gemilerin geldiği
                            O ülkeye götürmek istediklerinde
…ve gemiler geldiğinde bütün görkemi sönen tanrılar
Kulağına fısıldadılar o gece
Sefil olmuşluğun acısı vardı, beyninde duyduğun seslerinde
Kurbanların kesildiği ve ateşlerin yandığı o günleri özlercesine

Çocukların gittiğinde o ülkeye –dediler- nehirler kan akacak
Halkından çalınmış çocuklar hepinizin felâketi olacak
Geri döndüklerinde çocukların  
      –bize şeytan’ın ne olduğunu öğreten- İspanya’dan
Demir giyen adamların atları, Azteklerin üzerinde dolaşacak

Gözlerinde birer damla yaş vardı, sevginden kalan tek şey
Onları nehre bıraktığında, kıyameti getiremeyecek kadar masumlardı
Tanrılar sessizliğe büründü sen rüzgârın sesini dinlerken
-çocuklarını senden sonsuza dek götüren-
Doğdukları gün, gizlice yüzlerini okşadığın ellerin
Birer iz oldu boyunlarının etrafında
Yüzlerinde –hâlâ yaşıyorlarmış gibi- bir korku ve şaşkınlık
Çünkü masumlar ölüyken bile, öfkeli olamayacak kadar
…ve uğruna çocuklarını öldürdüğün tanrılar
Yokluklarıyla sana bir ızdırap bıraktılar

Nehir okyanusa dökülüyor –karanlık ve sessiz-
Bir yok oluşa şahit olmuş gökyüzü ve dağlar
Denize karışırken –kimsenin olamadığı kadar- iki masum beden
Bir kadın artık konuşulmayan bir dilde ağlar

****

La Llorona bir Latin Amerika masalıdır. La Malinchi adlı bir Aztek kızı, Herman Cortez adlı bir köle tüccarına satılmış ve ondan iki çocuğu olmuştur. Cortez, çocukları İspanya'ya götürmek ister, tanrılar da La Malinchi ile konuşup eğer çocuklar giderlerse döndüklerinde halkının felaketi olacaklarını söylerler. La Malinchi de çocukları nehre götürüp boğar, daha sonra ağlayarak nehir kıyısında çocuklarını aramaya başlar böylece La Llorona (ağlayan kadın) olur. Meksika'da gece yarıları çocukların dışarı çıkmasına, nehirlere yaklaşmasına izin vermezler çünkü La Llorona'nın onları kendi çocukları zannedip alıkoyacağına inanırlar.