Konu: Bitmeyen Şiir

Efendim bu konuyu Kurgu İskelesi'ndeki Bitmeyen Öykü başlığından esinlenerek açıyorum. Burada tüm yaratıcılığımızı kullanarak şiirin devam etmesini sağlayacağız. Şiirin belli bir türü olmak zorunda değil, bizler yaratıcılığımızı kullanarak onu fantastik bir şiire bile çevirebiliriz. Hayal gücünüzün bol olması ve edebi kişiliğizle aranızda olan kapıyı ardına kadar açmanız dileğiyle.

Bitmeyen Öykü'deki bazı kurallar burada da geçerlidir. Bunlar;

I - Bu başlığa yorum eklemek hikayenin okunuş düzeninde okuyucuya sorun çıkaracağı için istenmeyen bir durumdur.

II - Yazılanların editlenmesi, yazım kurallarının düzenlenmesi haricinde istenmeyen bir durumdur çünkü sonradan yazanların, yazdıklarını anlamsız kılabilir.

III - Burada amaç tüm yaratıcılığımızı kullanarak şiirin devamlılığını sağlamaktır.
 
Ben bir örnekle başlatıyorum;

Gözlerinin leylası mıydı yüreğine vuran,
Yoksa viran olmuş zihinler miydi medeniyeti yok sayan?
Tanrı bizi kalan tek dişin çürümüşlüğüne mi terk etti,
Yoksa cehalet hep içimizde miydi...

[Acmert]

Not:

Spoiler: Göster

 Bir dörtlükle devamlılığın sağlanmasına destek vereyim ben de.

Vurulmuştu hepsi alnından öpülmüş gibi,
Bu memlekette hiçbir Leyla yalnız ölmemeli...
Bakıldığında kalbine cenneti vaat edenlerin,
Görülen yalnızca kırmızı bir et idi.

Spoiler: Göster

Efendim güzel bir devam olmuş ellerinize sağlık. Duramadım akşam akşam, bu da benden yine.

Gözlerime cam kırıkları doldurdum ve çiğnedim göz kapaklarımla.
Tuzla buz oldu bakışlarım!
Ben görmemeye çalıştıkça, gözüme soktular kesik ellerinin parmaklarıyla.
Yaktı gözlerimi yangınının ateşleri, katıp alevleri ardına.
Yok etti gençliğini fütursuzca!
O vakit gördüm, alevlerin arasından gülümsemesini.
Damlayıp nurundan saçtı, o diyara.
Ben de camı buğulandırdım az buçuk, erken solan papatya.
Leylanın içinde bir leyla...

Spoiler: Göster

Benden sonra konuya mesaj gelmediği için konuyu güncelleyebilirim sanırım

Aslı olmayan leylalar, korkunç çehreleri de gördü.
İşittiler en sağır sesleri yavaşça.
Mahşer gibi!
Yirmisinde dürttü yavrum şeytanların.
Vurdu soğuğu, vurdu soğuğu.
Acımasızca...
Duyan olmadı sesini, duyamazlardı!
Cehalet ve lanet perdesinin ardından, göremezlerdi de vahşiliğin dibini.
O vurdu soğuğu, vurdu soğuğu...

Leyla belkide sadece bir rüyadaydı.
Çatladı cam küre ve içindeki kış baskın geldi tüm alevlere.
Işıdı gülümsemesi ve sesi bir aslanınkiyle aynıydı.
Melodisini düttürdü bir süre.
Kışın soğuk kasvetiyle içini ısıtırken, gölgesi oradaydı...
Arkasında silik bir mum ateşinin yansıması gibi izledi bir süre onu.
Leylayı korkutmadı bu, zaten onun istediği de sadece göz yaşlarıydı...

[Quid Rides]

Spoiler: Göster

Maalesef ben Hatunkız ve Acmert kadar yetenekli değilim şiir yazmaya. Ancak böyle bir başlığın ölmesine de içim elvermedi. Şimdiden şiir zevkinizi baltaladığım için özürvdilerim.

Adı gibi gecelerden bir geceydi, Leyla!
Ah, o gün eş toprağı, şems onun yüzünü gizledi
Dört başı mamur bir tabuttu, göğüs kafesimi çevreleyen
Gözlerime batan, cam kırıklarının kokusu
Tenin, gözlerin, kokun yandığımın haberi, Leyla
Ağız konuşur der olmayana leyla, oysa sedam kafi arşa
İnlete inlete gökleri: Leyyylaaa!!!!
Yeter ki bilmesin kimse ne adının Leyla
Nede saçlarının sarı olmadığını
Nede cehennemin gençliğimde vuku bulduğunu

Spoiler: Göster

Yahu olur mu hiç sevgili Quid Rides, çok güzel bir devam bölümü olmuş. Yüreğinize sağlık.

Saçlarından öpüyorum kadın.
Seni seviyorum sevgilim.
Uğur böcüğüm, gecem, mısırcığım benim...

Leylam...

Sabahlar senden uzak, nefesin yüzümden ırak.
Gözlerin başka gözlerle buluşursa,
Bırak beni, zincirlerim soğuk kalsın.
Gülme sen hiç.
Gülünce ısınıyor içim...

[Quid Rides]

Spoiler: Göster

Yukarıdaki yorumun ile şımardım azıcık. Bir kez daha yazıyorum.

İçim ısınıyor ve
Yeryüzünde yürüyen bir cehennem oluyorum adeta
Adın artık tüm isimlerden uzak
Kör bir renk damarlarımdan boşanan
Bana beş başkasını bilmem: Bordo
Bundan sonra dünyam.
Gökyüzümün bordolaşması değil haşa güneşten
Hepsinin sebebi hakiki güneşten
Çünkü yaşıyorum artık bakışlarında
Sema o yüzden karardı kararacak
And olsun sana ve geceye, Leylam.

Spoiler: Göster

Aklıma Neşet Ertaş'ın "Leylam"ı geldi. Dur bi dinleyeyim ve durup bir dinleyin.
http://youtu.be/9rpF_fYCB00

Spoiler: Göster

Ben Neşet Ertaş'ın Leylam'ını düşünmeden tek bir dize yazamıyorum. Üstat söylemiş... Bende anlamı farklı.

Alacakaranlığın dibine de vursam.
Gün ortası güneşinde örtüm senin karanlığın.
Sen benim prenses aynam,
Masallarımda ilham perim,
Şiirlerimde çay kadehim...

Gözlerimden akan sebebim.
Sen benim Leyla'm.
Ellerin benim mabedim,
Dudakların benim sarayım,
Gözlerin...
En derin zindanlarım...

[Quid Rides]

Spoiler: Göster

@Hatunkız o vakit sana "Mihriban'ı da öneririm. Abdürrahim Karakoçtan. Hem büyük bir sevdadır hemde herkesin sevdasıdır. "Ne adı Mihribandı, ne de saçları sarıydı." diyor sonrasında.

Senin aşkın şekersiz
Dilde saklanan şeker bile tatsız
O kadar derin ve demli
Zannersin kanamışım akmışım bardağa
Bir yılan gelip zehrini boşaltmış
Ama eğerki sendendense o kadeh
İçinde zehr olsa dokunmaz bize
Sen zehri bile bizden esirgiyorsun, etme!*

Ey aşk, demlemeyi bilmeyenlerden sebep
Haşlanmışsın!
Lakin bırak, gönlüm yarin yağmurlarında
Sere serpe, anadan üryan yıkansın
Ben sana demlik olayım
Yar suyunu versin, sevda yüreğimi yaksın
Öylece demlen, taki o kalkıp
Seni bana, beni sana hazırlasın
Varım ve yoğum yanında bir dilim limon,
Unutmayasın!

Spoiler: Göster

*Mevlana'nın "Etme" adlı şiirinden hafifçe çarpıtarak.

[kargasiz]

Spoiler: Göster

Fantastik öğeler katarak devam edelim dedim,hızlı yazınca bu kadar olabildi

Sen varsan varsın olsun ölümsüzlük laneti
Yüzlerce yıl sonra, Narnia'da buldum seni

Gel benimle dünyama cevaplansın bu soru
Gerekirse buluruz bir Lazarus Çukuru

Seni burada bırakamam birkaç saniye
Bak açılıyor geçit kalmayalım diye

Unut artık Aslan'ı, eşin kabul et beni
Getireceğim sana Yüzüklerin Efendisini

Spoiler: Göster

Mihriban . Ve kargasız,  o nasıl bir devam öyle .

Kalkanımın demiri,
Kış gelirse kemirir.
Etme bulma dünyası,
Bu kılıç amcanın değil mi?

Spoiler: Göster

Yok Sauron'un .

[Quid Rides]

He babam de babam
Velev ki Sauron amcam
Dağdan taştan Frodoya gaz verip
Dayımın yüzüğünü lavlara mı attıracan?

[kargasiz]

Spoiler: Göster

Baktım siz hiç fantastik dünya'ya dönmeyeceksiniz, burada aşık oranı artmaması için biraz değişiklik katayım dedim. Fena mı oldu yani Beğenmediyseniz normal dünya'ya döndürmek çok da zor olmaz, bir uykudan uyandırmaya bakar Şimdilik devam.

Yanardağ eritemez sarı olmayan saçlarını
Yakında tanırsın dayımı amcamı akrabalarımı

Geçmişini geride bırak kılıç bakışlım
Aklından çıkmasın sarılışım

Benzemez burası senin dünyana
7 cüce yatırır kuş tüyü yatağına

Buradasın hala inanmıyor musun bana
Rand Al Thor gibi kararsızsın hala

Şimdi uyu Pamuk Prensesim kulende
Yüzüğü getireceğim benzemeden Rapunzel'e

Spoiler: Göster

Bana uyar, devam .

O yüzük dayının değil ebenin.
Gün gelir gül çiçek yeşerir.
Zor getirirsin sen o yüzüğü,
Elinde değil ki kaderin kör düğümü.

Bir bakmışsın akşamın gün olmuş,
Yıldızın sönmüş, kor olmuş,
Ger yayını  tereddüt etme,
Burası trollerle dolmuş. .

[kargasiz]

Zaman Çarkı döner, kuyruğunu yutar yılan
İnanma efsanelere hepsi bir yalan

Arkadaşım Frodo beni gaza getirdi bir kere
Onunla yangın yakarım(!), okumu gere gere

Trol, ork dinlemez burası Londra
Frodo selamımı iletti Dumbledore'a

Siz çayınızı yudumlarken benim yolum değişir
Hortkuluklar ebedi aşkımıza tek çare gibidir

Spoiler: Göster

Komediden çıkarmaya çalışıyorum ama fantastik alemleri iyi bildiğiniz için iş komik geliyor bazen. Fantastik bir aşk hikayesi anlatacağız şurada

Spoiler: Göster

Güzel devam . Ben bilmem, komediye saptı yol bir kere. Düzeltebilene aşk olsun .

Vay okların da ateşliymiş.
Yine yangını yaktın,
Beni benden aldın.

Burası delta 04,
Menzildeyiz üstünü ört.
Kamuflajın bozulmasın,
Tarlalar kargasız kalmaz .