Kayıt Ol

Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood

Çevrimdışı TheWalkingIdeas

  • **
  • 348
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood
« : 13 Nisan 2015, 14:20:29 »

       Margaret Atwood, “Damızlık Kızın Öyküsü”nü 1980’lerin başında kaleme almaya başladı. Kitabın bir kısmını Batı Berlin’de bir kısmını ise Alabama’da yazdı. 1985’te basılan kitap kadın haklarının üstüne durması ile önem kazandı. Başkalarının değişi ile “Feminist yönü güçlü roman” veyahut “feminist distopya”.

       Kitap için ilk söylemek istediğim çok rahatsız edici olması. Eser için söylenebilecek en kısa ve en anlamlı ifade “rahatsız edici”.  İnsani duygularını kaybetmemiş, birazcık vicdana sahip her erkek rahatsız olacak. Hatta erkeklerin okurken kadınlardan daha fazla rahatsız hissedeceğini düşünüyorum. Kurgu bir eser okurken hepimiz kendimizi ana karakter yerine koyarız. Hele ki bu karakter anlatıcıysa daha da içine gireriz. Le Guin’in de sıkça şikayet ettiği gibi edebiyat erkek karakterlerle dolu. Özellikle bilimkurgu ve distopya/ütopya türünde yazılmış eserleri düşünürsek kadın bir baş karakter bulmayı bir yana bırakın kadın karakter göremediğimiz bile oluyor.

     Karakterimiz her şeyin değiştiği o güne normal bir günmüş gibi başlıyor. Sigara almak için büfeye gittiğinde çalışan kişinin değiştiği eskisinin yerine genç bir erkeğin geldiğini görüyor. Para kullanımı yok, kredi kartı benzeri kartlar kullanılıyor. Kartını verdiğinde geçersiz olduğunu söylüyor genç çocuk, tekrar denemesini isterken parmaklarını kontrol ediyor. Fakat numara doğru, kartı iptal olmuş.

     Malum günden sonra kadınların tüm özlük hakları alınır. Kartları iptal olur, paraları kocaları ya da en yakın erkek akrabalarının hesaplarına yatırılır. Paraya, mülke sahip olma hakları ellerinden alındığı gibi aklınıza gelecek her özgürlükten mahrumdurlar. Yalnızca bir çocuk yapma aracı haline getirilirler, “Damızlık Kız” ismi verilir onlara. Kırmızı elbiseleri vardır. Sigara ve alkol yasaktır. Makyaj malzemeleri yasaktır. Kollarının görünür olması , açıkta kalması bile yasaktır. “Komutan” ismi verilen üniformalı yöneticilere ihtiyaçlarına göre verilirler. Verildikleri komutana göre isim alırlar “Fredinki, Gleninki, Warreninki..” gibi. Komutanın ismine “ki” eki getirilerek isimlendirilirler, eski isimlerini kullanamazlar. Kendi aralarında arkadaş olmaları, diyalog kurmaları çok kısıtlıdır. Dışarı yanlarında başka bir damızlık kız olmadan çıkamazlar. Damızlık kızları sözde eğiten ve kontrol altında tutulan yaşlı insanlara “Teyzeler” ismi verilmiştir. Teyze olmak isteyen onlarca insan vardır. Bu kadar kısıtlı bir dünyada ufacık bile bir yetki sahibi olmak önemli görülür. Her yer dinlenir, konuşmak fazlaca tehlikelidir. Kurallara karşı gelenler öldürülüp “Duvar” ismi verilen yere asılırlar, insanları korkutmak amacıyla.

     Atwood, George Orwell’dan ölesiye etkilenmiş, bu çok açıkça ortada. İyiki de etkilenmiş. 1984’ü okuduysanız Komutan, Fredinki ve Nick arasındaki ilişki size O’Brien, Julia ve Winston arasındaki ilişkiyi hatırlatacak. Olay örgüsü ve atmosfer 1984 ile çok benzer. Göz ismi verilen polisler vardır fakat kimin göz olup olmadığı anlaşılamaz. Göz’ler aynı 1984’teki “Düşünce Polisleri” gibidir. Polislere “Göz” isminin verilmesinin bile Orwell’in ev içindeki gözlerine ithaf olduğu düşüncesindeyim.

     Atwood eseri yazarken henüz Berlin Duvarı(1989’da yıkıldı) yıkılmamıştı. Ben toplum içindeki bu bölünmeden de etkilendiğini düşünüyorum. Kitabı okurken çok kötü hissettim ki zaten hissettirilmek istenen de buydu. Eser için her ne kadar “feminist distopya” dense de ben Atwood’un insan haklarını savunduğunu düşünüyorum. Her ne kadar erkek egemen bir toplum oluşmuş olsa da bu yalnızca yönetim kısmındaki erkeklerin ayrıcalığı halinde. Bu toplumu hiçbir erkek istemez. En bencil düşüncelerle bile istemez. Erkekler için de iyi bir dünya yok ortada.

     Kadını bir madde olarak görmek hiçbir insani değer ile bağdaştırılamaz. Oturup bir düşünmeliyiz, ben kadınlara karşı nasılım acaba, diye. Her ne kadar 1984’ten çok etkilenilmiş dediysem de kendi içinde özgün bir eser. Sadece kadını ele alışı bile özgün bir eser olmasını sağlıyor. Kitap bilinmezlik ile sonlanıyor. Bunu distopik eserlerde çok severim. Eser bitince sonunu tamamlamamız için bir fırsat sunuyor. Ben beğendim. Zor da olsa bulup okumanızı tavsiye ederim.
"Sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu dönemlerde, gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir."

Çevrimdışı zehir

  • **
  • 83
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
    • Goodreads
Ynt: Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood
« Yanıtla #1 : 19 Aralık 2016, 23:04:17 »
Nisanda dizi uyarlaması başlıyor bu kitabın ama hala bir yayınevi çıkıp da biz yayınlamayı düşünüyoruz falan demedi. Hayır diziyi geçtim kitap zaten başlı başına oldukça ünlü. Nadir Kitap'ta 1992 Afa baskısını 300 lira civarında satıyorlar. Dizi haberinden sonra kontrol ettim de elimde Türkçe e-kitap olarak varmış. En azından yeniden yayınlanana kadar burada paylaşıyorum, okumak isteyen olursa faydalanır. Eğer yayınlanacağını öğrenirsek de linki imha ederim.

Düzenleme: Anlaşılan Doğan Kitap yeniden basıyor. Dolayısıyla linkin de bir gereği kalmadı. Keşke böyle kült eserler için dizi-film uyarlamalarının gelmesini beklemesek ama ne yapalım, hiç basılmamasından iyidir yine de.
“...Why should I be made to feel I have to apologize for my existence? Maybe it's my brain chemistry. Maybe that's what's wrong with me. Bad chemistry. All my problems and anxiety can be reduced to a chemical imbalance or some kind of misfiring synapses. I need to get help for that. But I'll still be ugly though. Nothing's gonna change that.”

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood
« Yanıtla #2 : 19 Ocak 2017, 20:28:32 »
Kitapta en dikkatimi çeken mesaj: Yaşadığınız çevre ve toplumsal yapı değişirse, geçmişiniz doğruluğundan emin olmadığınız bir düş gibi algılanabilir.

Şimdi diyeceğim tuhaf gelebilir ama ana karakterin bu durumunu hissiyat açısından askerde yaşamış gibiydim. Her gün tekrarlanan günlük rutinler, hep askerdeymişim de sivil hayatım sadece bir düşten ibaretmiş gibi hissettirmeye başlatmıştı.

Sanırım bu serbest çağrışım vesilesiyle aklımın köşesinde özel olarak yer edecek.

Birazda kitaptaki otoriteye değineyim:

"Kadınlar farklı giysiler içinde erkekler için farklı kişilere dönüşürlerdi. Şimdi hepsi aynı giysiyi giydiği için bir erkeğin etrafından birden fazla kadına ihtiyacı var." ya da "Arzuyu arttırmak için kısıtlama getirme." gibi durumlar, ana karakterin içine düştüğü sistemin, özsel olarak pekte yüce amaçlarla ortaya çıkmadığı ima ediliyor. Sistemdeki başka çarpıklıklara da yeri geldiğince gayet doğal bir biçimde değiniliyor.

Çevrimdışı garajj

  • *
  • 21
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood
« Yanıtla #3 : 10 Şubat 2017, 16:54:12 »
 Damızlık Kızın Öyküsü,Hürriyet sanat kitapta çıkan bir habere göre ,Doğan kitap etiketiyle raflardaki yerini alacak.
DAMIZLIK KIZIN ÖYKÜSÜ
Margaret Atwood
Çeviren:
Canan Sılay
Doğan Kitap, 2017
384 sayfa.
Şöyle bir kapak hazırlamışlar.

http://i.hizliresim.com/m4Qj22.jpg

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood
« Yanıtla #4 : 10 Şubat 2017, 22:08:43 »
Dizi uyarlaması yaklaşıyorken kitabın tekrar basılmasını bekliyordum. Dizi ve sinema uyarlamalarının olumlu yan etkileri :)

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Damızlık Kızın Öyküsü Sonunda Yeniden Bizlerle!
« Yanıtla #5 : 21 Şubat 2017, 17:04:48 »

Bilimkurgu ve distopya edebiyatının yaşayan ustalarından Kanadalı Margaret Atwood’un 1985 yılında kaleme aldığı ve bugün hâlâ yazılmış en önemli distopik eserlerden biri sayılan Damızlık Kızın Öyküsü, 25 yıl aradan sonra yeniden bizlerle!

Dilimize ilk kez 1992 yılında Afa Yayınları tarafından çevrilen eser ikinci baskıyı hiçbir zaman görememişti maalesef ve o günden beri “modern” sahafların eşek yüküyle para istediği kitaplar arasında bulunuyordu. Neyse ki kitap yakın zamanda Hulu tarafından dizileştirilmeye başlandı da biz de bu sayede kendisini bir kez daha okuma şansına eriştik… (Bay Karamsar'ın dileği gerçek olmuş, yaşasın optimist karamsarlık!)

Atwood’a tarihteki ilk Arthur C. Clarke Ödülü’nü kazandıran, bunun yanı sıra Governor General Ödülü’ne de layık görülen kitap yakın gelecekte, totaliter bir düzende geçiyor. Offred adlı bir kadının gözünden okuduğumuz romanda kadınların sadece hükümetin kontrolü altında doğum yapabildiği ve en temel haklarının ellerinden alındığı distopik bir geleceği konu alıyor.

Kitabın arka kapak yazısına, Denaro Forbin tarafından yazılan incelemesine ve diğer detaylara haberimizden ulaşabilirsiniz.

Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Bozhermes

  • **
  • 94
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood
« Yanıtla #6 : 21 Şubat 2017, 18:13:56 »
Sipariş listeme ekledim bile. :)

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood
« Yanıtla #7 : 21 Şubat 2017, 22:15:52 »
Alıntı
Bay Karamsar'ın dileği gerçek olmuş, yaşasın optimist karamsarlık!

Benimkisine dilek diyemem. Dizisi veya film uyarlaması ufukta gözükünce, kitabının da buralara uğramasını beklemek refleks haline geldi :D

Ayrıca, @zehir'in bu konudaki görüşüne de katılıyorum. Bazı kitapların basılması için film, dizi veya oyun uyarlamasıma bel bağlanır olundu :(

Çevrimdışı Oliver_

  • **
  • 216
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood
« Yanıtla #8 : 17 Mart 2017, 18:36:24 »
Doğan Kitap'tan çıkan baskısını okuyorum ve bir şey dikkatimi çekti. Bazı konuşmalar tırnak işareti içerisine alınırken bazıları alınmamış. Direkt sanki paragraf devam ediyormuş gibi konuşmaya başlıyorlar. Spoiler yememek için kitap hakkında yazılanları da okumadım. Acaba bu özel bir durum mu yoksa Doğan Kitap tırnak işaretini kafasına göre mi kullanıyor? 

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood
« Yanıtla #9 : 17 Mart 2017, 22:59:27 »
Muhtemelen kötü bir editörlük örneği... Tabii eğer karakter "düşünmüyor," direkt konuşuyorsa. Bazı yazarlar karakterin iç sesini, düşüncelerini tek tırnak (') arasına alma ya da italik yazma gibi atraksiyonlara girmiyor, bu da kafa karışıklığına sebep oluyor. Ama konuşuyorlarsa... o zaman kötü. Direkt editörlük hatası. Görüp düzeltmeleri gerekirdi.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Oliver_

  • **
  • 216
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood
« Yanıtla #10 : 17 Mart 2017, 23:08:46 »
Muhtemelen kötü bir editörlük örneği... Tabii eğer karakter "düşünmüyor," direkt konuşuyorsa. Bazı yazarlar karakterin iç sesini, düşüncelerini tek tırnak (') arasına alma ya da italik yazma gibi atraksiyonlara girmiyor, bu da kafa karışıklığına sebep oluyor. Ama konuşuyorlarsa... o zaman kötü. Direkt editörlük hatası. Görüp düzeltmeleri gerekirdi.

Direkt konuşuyorlar. Ama editörlük hatası olarak düşünmüyorum. Çünkü uzun konuşmalarda bile aynı şey var. Bu kadar hata yapılabilir mi? Kitaptan küçük bir bölüm atıyorum, daha iyi anlaşılacak dediğim.
http://i.hizliresim.com/R0kaVZ.jpg

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood
« Yanıtla #11 : 18 Mart 2017, 12:43:53 »
Google Books'tan kitabın orijinal metnine baktım şimdi, tam senin verdiğin örneğe. Ve Atwood'un konuşmalarda tırnak kullanmadığı görülüyor burada. 7. sayfaya baktığımda ilk diyaloglarda da tırnak yok.

Ama 29. sayfadaki diyaloglarda tırnak işareti var. Metnin orijinali böyle anlaşılan. Atwood'un neden böyle bir tercih yaptığını bilmiyorum doğrusu. Belki kitabın ilerleyen noktalarında açığa çıkar.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.