Kayıt Ol

Game of Thrones’un Son Bölümüne Geek Dünyası Devlerinden Tepki Yağıyor

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle

Eğer dizinin 6. bölümünü izlemediyseniz bu haberimiz sizin için spoiler dolu olacaktır.

Beşinci Sezon’un son yayınlanan bölümü herkesi birbirine düşürmüş gibi görünüyor. Çünkü 6. bölüm “Unbowed, Unbent, Unbroken” ile birlikte hem Hugo ödüllü bir yazar hem de geek dünyasının önemli sitelerinden biri diziye olan desteğini geri çekti.

Hadi şimdi detaylara bakalım.

Bahsettiğimiz bölüm, aslında yapımcıların son zamanlarda sıkça “Sansa’yı daha çok öne çıkarmak istiyoruz, ona daha çok rol vermek istiyoruz” demelerinin bir yansıması. Ama bazı mecralar bunun çok yanlış yapıldığı yönünde hemfikir.

TheMarySue ekibi resti çekti (CNN'e bile çıktılar. Video haberimizde), Tor yapımcılara hiçbir anlam veremedi ve Hugo ile Locus ödüllü yazar Saladin Ahmed ise Mad Max'i örnek göstererek Game of Thrones'u eleştirdi.


Hepsi ve daha fazlası tüm detaylarıyla haberin devamında.

Çevrimdışı cankutpotter

  • ****
  • 1233
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Büyülü Kale, Hayallerinizin adresi.
Her şey iyi güzel de, dizinin ilerleyişi falan. Yine de son bölüm bence de fazlaydı. Kitaplarda bile açık açık böyle bir şey gösterilmezken dizide bunun yapılması hoş değil.
Spoiler: Göster
Zaten Sansa'nın gerçek kimliğiyle kuzeye dönüp Boltonlara gitmesi bile biraz abes kaçmış ya neyse.
İnsan, hayalleriyle vardır.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Twitter'da bir takipçimiz bize, "Siz de cesur olup desteğinizi çekmelisiniz" demiş. Siz ne dersiniz arkadaşlar :)?

Çevrimdışı mithrandir21

  • **
  • 62
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
:) :) aslında güzel bir fikir ama ülkemizde doğru düzgün sadece sizin sayenizde haberdar oluyoruz

Çevrimdışı Auguste Dupin

  • **
  • 84
  • Rom: 8
  • geceleri esen terör
    • Profili Görüntüle
Başlığı gördüğümde tepkilerin ne kadar haklı olduğunu düşünerek biraz okuyup hak vermek ve kendim de birkaç şey yazmak için tıkladım. Ama tepkilerin nedenini ve özellikle de tepkilerin geldiği insanları görünce sadece şaşırdım ve hızla ölümüne saçma bulanlar arasına katıldım. Ben sadece, okudukları şeyin dizisini izlemek isteyen insanların, dizinin kitapla tüm bağını tamamen kopararak farklı bir eser haline dönüşmesinden duydukları üzüntüyü dile getirdiklerini zannetmiştim.

Bir okuyucunun/izleyicinin tercihini bir eseri okumaktan/izlemekten yana kullanması kadar, okumamak ve izlememek yönünde kullanması da elbette kendisinin hakkıdır, ve bunu tartışmaya açmak bile saçma olur. Örneğin bu dizi/kitap için konuşacak olursak, kişiye fazla sert geliyordur, okuyup izlerken irrite oluyor ve bu hissi yaşamayı sevmiyordur, elbette bunu kendisine yapmamayı seçebilir, ya da tamamen kendisine kalmış sebeplerden ötürü takip etmeyi bırakabilir ve buna da kimse karışamaz. Son derece basit.

Saçma bulduğum nokta, bir yazara "kurguda girilemez bir noktaya girdin ve şimdi başına neler gelecek, bekle ve gör seni lanet olası" şeklinde kurumsal olarak politik yaptırım uygulanması, bazı konuların "kurguda ele alınamaz, gösterilemez" şeklinde genelgeçer bir kural haline getirilmesi, tabulaştırılması. Böylelikle yazarların girmekten korktukları alanların oluşması. Bu, ifade özgürlüğü konusunda neredeyse son yüzyıldaki tüm kazanımlarımızı silip atan, ve bana sorarsanız çok da tırt bir "duyarlılık yapma" pozu. O yüzden tepkinin geldiği insanları görünce bu kadar şaşırdım ya zaten. Benzer bir olay, Batgirl'ün kapağı için de olmuştu ve benzer şeyleri orada da yazmıştım.

Ben, kurguda girilemeyecek hiçbir olayın olmadığını düşünüyorum. Kurguya ve yazarlara bu tarz toplu politik tepkilerle baskı uygulayarak sınırlar çekmenin, engeller koymanın da sansürden bir farkını görmüyorum ve muhafazakarca olmanın ötesinde, direkt olarak yobazca buluyorum. Çünkü olayın niteliklerini düşünmüyor, sorgulamıyor bile. Bir yazar yazdıklarından ötürü okuyucu kitlesinden kayıp yaşayabilir, fakat toplu olarak, birlik olarak onun yazdığı şeye bir karşı duruş sergilemek politik bir tutumdur, ve bu tutumu benimsemeyi reddedenleri, direkt olarak yazarın görüşüne dahil eden bir tavır da yaratır. "Bizden değilsen ondansın." Oysa ortada böyle bir şey yoktur. Sen tecavüze karşısın ve tecavüzün bir kurgu öğesi olamayacağını savunuyorsun. Ben de tecavüze karşıyım fakat kurgu öğesi olabileceğini savunuyorum. "Yazılamaz" diye bir kuralı faşistçe buluyorum. Kurgu öğesi olabileceğini savunmak ile tecavüzü savunmak aynı şey değildir. Ben kurgu öğesi olamayacak bir konunun olmadığını düşünüyorum, tecavüzü filan savunmuyorum. Yazar da eserinde bunu savunmuyor, olumlamıyor. Sadece bir olgu olarak gösteriyor. Ama sen bunu düşünmek istemiyorsun. Sadece görmemek istiyorsun. Bunun için de okumaman yeterli. Ama "ben takibi bırakıyorum, tecavüze karşı olan herkesi de bırakmaya davet ediyorum" kafası çok hastalıklı. Sen sana ait sebeplerle bırakırsan bırak. Ama bunu yazarın kalemine bir müdahale amacı taşıyan, kitlesel politik bir saldırıya, yazara bir baskı aracına dönüştürme. Yani Kayıp Rıhtım böyle bir şeyin dışında kalmak isterse tecavüzü savunuyor filan olmaz, korkmasın.

Kaldı ki, bu dizide gösterilen üçüncü tecavüz. (Üçü de kitapta yoktu.) Aklınız başınıza şimdi mi geldi? Kitapta ise, diziye hiç yansımamış sayısız tecavüz olayı yaşanıyor. Tecavüz o evrende, o devirde adeta sıradan bir şey. Acı, fakat sıradan. Tam bir ortaçağ kafası. Tecavüz yenen taraf için bir hak. Kadınlar için ise acı bir durum. Köle olarak alınıp satılıyorlar, fahişe olarak pazarlanıyorlar, keyif için öldürülüyorlar. Hatta bir karakterin tüm mücadelesi seyirci olduğu bu olaylardan duyduğu tiksinti üzerine başlıyor. Başka bir karakter insanları "tecavüze uğrayanlar sizin kadınlarınız olacaklar" söylemleriyle mücadeleye teşvik ediyor. Yani eserin tüm olayı bu zaten. Kalkıp "Biliyorum, Sansa evliliğini plana göre yürütebilmek için bir cinsel ilişkiyle tamamlamalı, ama o zaman neden ona üstünlük hakkı vermiyorsunuz? Bırakın kontrol biraz onda olsun." demek nasıl bir saçmalıktır? Eser böyle bir dünyada geçmiyor, karşısındaki karakter böyle birisi değil. Ne bekliyorlardı, o dünyada o karakterle romantik bir akşam yemeği ve yorgan altında gıdıklanma mı? O zaman kurgu içinde bunu inandırıcı mı bulacaklardı? Yine kaldı ki, dizide onca seks sahnesi açık açık gösterilirken, bu sahne açıkça gösterilmedi. Sadece bu olay yaşandı, yaşanan şeyin şiddetinin yarattığı tiksintiyi de ona şahit olan karakterin yüz ifadelerinden okuduk. Tüm sahne bundan ibaretti. İnsanlarsa sahnenin olmayan brutalliğini, aykırılığını filan bile değil, "x olayının kurguda yer alıp alamayacağını" tartışıyorlar. Şaka gibi, gerçekten de Ortaçağ'da filan hissettim kendimi. :)

Sonunda varacağı nokta aynı bile olsa, ben okuduğum şeyi izleme hevesiyle diziye başladığım için ekranda tamamen diziden farklı, yeniden kaleme alınmış bir eser görmekten üzüntü duyuyordum. Buna rağmen yazarların yaptıkları işin arkasında durmalarını ve Batgirl örneğinde olduğu gibi takipçi kaybetmemek adına geri adım atmayı reddetmelerini takdir ettim.

“House”
Sometimes I think it’s like I live in a big giant head on a hilltop
made of papier mache, a big giant head of my own head.
I polish the eyes which would be windows, or
mow the lawn, I mean this is my house we’re talking about here
even if it is a big giant papier mache head that looks just like mine.
And people who go past
in cars or buses or see the house the head on the hill from trains
they think the house is me.
I’ll be sleeping there, or polishing the eyes, or weeding the lawn,
but no-one will see me, no-one would look.
And no-one would ever come. And if I waved no-one even knows it was me waving.
They’d all be looking in the wrong place, at the head on the hill.
I can see your house from here.
-Neil Gaiman

Çevrimdışı Rosemary

  • **
  • 282
  • Rom: 12
  • With tired eyes, tired minds, tired souls we slept
    • Profili Görüntüle
    • last.fm
Açıkçası ben sahneden memnun kaldım. Şu sırada kitapla uyumlu olmasını da hiç önemsemiyorum. Hem bu sahneyle Theon'un duygularının vurgulanması bence Sansa'nın muhtemel yükselişinin önemli bir işaretiydi.

Spoiler: Göster
Benim asıl üzüntüm Barristan'ın ölümünün hiçbir etki yaratmayacak ölçüde basit olmasıydı. Bence dizinin şu aşamadaki problemi ilk sezonlardaki samimiyeti yakalayamaması. Ben karakterlerle sıcak bir bağ kurmakta zorlanıyorum birazcık.


Edit: Spoilers! (River Song sesi ile okunacak.)

Spoiler: Göster


Ek: Son bölümden haberdar olan bir öncekinden de haberdardır diye düşündüm. Özür dilerim gerçekten.

Çevrimdışı mithrandir21

  • **
  • 62
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Açıkçası ben sahneden memnun kaldım. Şu sırada kitapla uyumlu olmasını da hiç önemsemiyorum. Hem bu sahneyle Theon'un duygularının vurgulanması bence Sansa'nın muhtemel yükselişinin önemli bir işaretiydi.

Spoiler: Göster
Benim asıl üzüntüm Barristan'ın ölümünün hiçbir etki yaratmayacak ölçüde basit olmasıydı. Bence dizinin şu aşamadaki problemi ilk sezonlardaki samimiyeti yakalayamaması. Ben karakterlerle sıcak bir bağ kurmakta zorlanıyorum birazcık.


Öldü mü, sağolun teşekkür ederim :)

Edit: Spoilers! (River Song sesi ile okunacak.)

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
Bence epey komik. Artık Game Of Thrones haberi yapmayacaklarmış, tüh be.

Dizinin büyük bi hayranı değilim. Hayranı bile değilim. Sanırım yarım bırakmamak için izliyorum. Fakat hâlâ bunları bu şekilde tartışabilen insanların olduğunu görmek beni eğlendiriyor. Adamlar nasıl isterlerse öyle yapabilirler. Buna hakları var. Bu hak için milyonlarca dolar para vermişler.

Ki senaryonun akışına ya da karakterin gelişimine aykırı bi durum da yok. Her şey siz değerli izleyicilerin gönlüne göre olmayacak elbet. Bu kadar da önemli değilsiniz yav.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Facebook hesabımıza çok gereksiz bir sahne olduğunu söyleyen 3 yorum gelmiş.

*grabs popcorn*

Spoiler: Göster
Ben de sosyal medya yorumlarını buraya taşıyarak nasıl ortalık karıştırıyorum yav asasddsfg

Çevrimdışı Maedhros

  • **
  • 200
  • Rom: 2
  • hmm akraba katli mi? bayılırım!
    • Profili Görüntüle
Dizi baştan beri kitaba uymadan gidiyordu ve kimse bundan şikayetçi olmadı çünkü seks, zevk, sefa dolu bölümler çıktı karşılarına ve konuyu saptırmalarına rağmen özellikle bu sahneler insanların hoşuna gitti. Sonra yine kitapta tam olarak olmayan bir tecavüz sahnesi ile karşılaştık ve şimdi cinsellik, aşk, şarap dolu sahnelere güzel diyen, serinin adını batıran sahnelerde eğlenen insanlar, dizinin gidişatına göre doğru yerde konulmuş bir tecavüz sahnesinden şikayetçi oluyorlar. Bu yanlış. Zaten dizideki o sahne tam olarak ekleme sayılmaz çünkü kitapta da ona benzer bir bölüm vardı.

Spoiler: Göster
Aynı Ramsay kitapta Jeyne Poole'e tecavüz ediyordu. Şu an Sansa da kitaptaki Jeyne'in rolünü üstlendiğine göre sahne normal.

Yani demek istediğim her zaman her şey istediğimiz gibi gitmeyebilir. Zaten dizi başından beri kitaptaki konuyu işlemiyor. En başından beri bundan şikayet etmediyseniz hoşunuza gitmeyen şeyler olduğunda şikayet etmeye hakkınız yok.

Diziyi izlemiyorum, yalnızca o sahneyi izledim.

"O çılgınlık anında Iluvatar üzerine ant içtik kardeşim.
Eğer sözümüzden dönersek Sonsuz Karanlığı çağırmış olacağız.
Ve söyle bana, o zaman bizi kim kurtaracak?"

Çevrimdışı dekadans

  • **
  • 261
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Hiç bu açıdan düşünmemiştim açıkçası. Ama evet, bir tecavüz sahnesi üzerinden prim yapılmaya çalışılmış olması sonradan beni de biraz rahatsız etti.

"Bir daha diziyle ilgili haber yapmayacağız." açıklaması ise çok çocukça geldi bana. Daha yerinde bir tepki, bu konuda bir kampanya başlatmak olabilirdi belki. Yoksa sen haber yapmıyorsun diye insanlar diziyi takip etmeyi bırakacak mı? Ya da başka bir blog veya web sitesinden takip etmeyecekler mi? Bu noktada bilinçlendirmeye yönelik şeyler yapmak gerekir diye düşünüyorum. Sonuçta olumlu eleştiri yapılabildiği gibi olumsuz eleştiri yapmak hatta gerekirse taşa tutmak habercinin elinde.

Son olarak bu sezon kesinlikle önceki sezonlarda yakaladığı samimiyet duygusunu yakalayamıyor. Her şey çok tahmin edilebilir olmaya başladı. Şaşırtıcı olmak adına hep aynı yolu izliyor senaristler. George Martin'de bana kalırsa aynı hataya düşmeye başladı. Zira 5. kitabı okurken de aynı şeyi hissetmiştim. Umarım bir sonraki sezon veya kitap birazcık daha taze fikirler barındırır. Çünkü sıkıcı olmaya başladı.
Zaman Çarkı döner, Çağlar gelir ve geçer, efsaneleşen anılar bırakır. Efsaneler solarak mit olur ve onları doğuran çağ yeniden geldiğinde mitler bile unutulur. Bir Çağ’da, kimilerine göre Üçüncü Çağ’da, henüz gelmemiş, çoktan geçip gitmiş bir Çağ’da, Puslu Dağlar’da bir rüzgar yükseldi. Rüzgar başlangıç değildi. Zaman Çarkı dönerken ne başlangıçlar, ne de bitişler vardır…

Çevrimdışı Kitap Adam

  • **
  • 141
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Şiddet ve cinsellik, günümüzde her endüstriyel alanda bir ilgi çekme aracı olarak kullanılıyor. Bu bir gerçek. GoT'da hem kitapların içerdiği gereklilikten hem de bu ilgi çekme arzusundan bu aracı kullanıyor. Ama bir eserin iyi olup olmadığı, tek başına ne kadar ilgi çektiğiyle alakalı değil. Benim için önemli olan bu. Tecavüz vb. toplumsal vicdanı rahatsız eden konularda hassas olmak çok doğal, fakat iş "sen bu diziyi böyle yapamazsın" şekline dönüştüğünde veya bir sansür gerekliliğinden bahsedilmeye başlandığında farklı bir boyuta taşınıyor. Hele baskılardan sonuç alınmaya başlanırsa, bu baskıların sonu gelmez, aksine gitgide artar. Çağımızda bireylerin otokontrol mekanizmasını iyi çalıştırması yeterli olmalı. Yani sevmediğin, irite olduğun veya herhangi bir nedenle tepki duyduğun birşeyi (dizi, kitap, müzik, tv vb.) eleştirirsin hatta tüketmezsin, olur biter.
"Zekâ, zulümle baş ettiği kadar kurnazlıkla baş edemez; kurnazlık vasatın zekâsıdır."

Çevrimdışı Lordmuti

  • ****
  • 1123
  • Rom: 35
  • Time is a drug. Too much of it kills you.
    • Profili Görüntüle
Benim gibi olun, diziyi hiç izlemeyin. Hangi sahne eklendi, ne çıkarıldı, şu karaktere ne oldu falan hiiiiç dert etmiyorum. Sülalem raad

Ciddi olmak gerekirse kahrolsun politik doğruculuk. Birileri alınacak, ay kaynıma ayıp olacak, komşum ne der sonra diye sağa sola müdahale eder, her şeyi (oto)sansürden geçirir hale geldik insanlık olarak. Bu eserde şu konu neden işlenmemiş diyerek suçlamaları bitirdik şimdi de şu konu neden var diye suçlamalara geldik.

Sevmediğiniz bir şeye rastladıysanız izlememe hakkına sahipsiniz. Protesto etme hakkına da sahipsiniz ama başkaları size katılmıyor diye onları suçlamaya hakkınız yok. Bu çok basit aslında ama abartılıyor. Oradan biri çıkıp bir şey diyor, öbürü tweet atıyor, beriki instagram hesabından bir şey paylaşıyor millet kavgaya tutuşuyor iş büyüyor.

Aslında bunların hepsi dizinin reytinglerine pozitif olarak yansıyor, bunu düşünmüyor mu protesto edenler çok merak ediyorum.



İmparator olmayı canım kolay mı sandın?
Dünyaya kazık çaktım duyulsun adım.

Çevrimdışı Grayswandir

  • ***
  • 815
  • Rom: 14
  • You may have heard of me.
    • Profili Görüntüle
Dizi gerçekten saçma sapan gidiyor. Kitaba uymaması mesele değil, ama düzgün yazabildikleri sürece. Kafalarına göre yazmaya çalışıp beceremiyorlar. Yeni bölüm çıktığında izleme isteği bile duymuyorum artık, o hale geldi.
In the beginning the Universe was created.
This has made a lot of people very angry and been widely regarded as a bad move.

#hayır

Çevrimdışı cankutpotter

  • ****
  • 1233
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Büyülü Kale, Hayallerinizin adresi.
Ben tepkili değilim, sadece bayağı bir şaşırdım. Fazla ve sert geldi; ama kimseye bunu yapamazsın diyecek değilim. Zaten sahneyi görmediğim için sıkıntı yok. :)
İnsan, hayalleriyle vardır.