Kayıt Ol

kargasiz - Pire Reis / Hjotar

Çevrimdışı Lordmuti

  • ****
  • 1123
  • Rom: 35
  • Time is a drug. Too much of it kills you.
    • Profili Görüntüle
kargasiz - Pire Reis / Hjotar
« : 29 Haziran 2015, 18:47:25 »
Oyun Sayfası

Seviye: 0

İsim: Pire Reis, Yahya
Yaş: 30
Cinsiyet: Erkek
Bağlılık: Hjotar Krallığı
Erdem ve Kusur: Adalet/Tembellik
Karakter Tasviri: 1.60 boylarında, siyah küt saçlara sahip, mavi gözlü, beyaz tenli, çenesinden aşağı doğru uzatılmış ince sakallı. Rahat hareket edebileceği kıyafetler(budist rahipler gibi) giyer ama temizliği ve düzenliliği ile karşıdaki onun konuştuklarından önce görünüşünden etkilenir. Boyu kısa olsa da diğer insanlardan çok daha yükseklere sıçrayabilir(pire). Matematiksel yetenekleri ve hafızası çok iyidir. Gittiği yerlerin haritasını çıkartabilir.
Özgeçmiş: Denizci/Misyoner

Gemisi/gemileri:
Kevser[*]Kadırga[/*] - Kaptan Pire Reis
-

Subaylar:
-

İtibar:
Kerak Krallığı: -15
Hjotar Krallığı: +20
Einfergel Cumhuriyeti: -5
Ghaccio Düklüğü: -5
Caballo Cumhuriyeti: -10
Malhonette Krallığı: 0
Pendros İmparatorluğu: +5

Başarımlar:
-



İmparator olmayı canım kolay mı sandın?
Dünyaya kazık çaktım duyulsun adım.

Çevrimdışı Lordmuti

  • ****
  • 1123
  • Rom: 35
  • Time is a drug. Too much of it kills you.
    • Profili Görüntüle
Ynt: kargasiz - Pire Reis / Hjotar
« Yanıtla #1 : 01 Temmuz 2015, 19:51:57 »
Langelby limanı, Hjotar - 11 Temmuz 758, saat 15.00

"Kardeşlerim! Şüphesiz ki tanrı tektir, her şeyi bilendir ve her şeyi yaratan da odur. Biz aciz kullar olarak, Yüce'ye ve onun yeryüzündeki sözcüsü Muhteşem Peygamber-Kral Ragnar'a şükranlarımızı sunarız. Yüce olmasaydı biz müminler bugün burada bulunamazdık, Peygamber-Kral ve ataları olmasaydı da bugün burada müminler olarak bulunamazdık!"

"Ey yücelerin yücesi, ışığıyla bize yol gösteren, zamanın efendisi! Sen burada kalplerini ve ruhlarını açıp sana yakaran kullarına yol göster. Gemilerimizi kutsa, denizcilerimize güç ver! Bize bilgeliğini ihsan eyle ki biz de senin ışığını her yere yayalım ve bilgisizleri aydınlatalım, sen bize bitmek bilmez gücünden bir parça ver ki kafirleri bulalım, onların hepsini kutsal ateşlerde yakalım! Yeni Dünya'ya gidecek bu kullarına uzun ömürler bahşet ki orada da Tek'in emirleri yayılsın, kutsal amaçlar uğruna yapılan bu gemileri kazadan beladan koru ki kafirlerden önce oraya ulaşıp hak yolunu tek yol yapalım!"

"Ey alemlerin yaratanı, işte sana yakarıyor ve canlarımızı sana emanet ediyoruz. Dualarımızı kabul et ey Yüce!"[*]Duayı yazarken ben imana geldim.[/*]

Langelby limanındaki büyük sefer duası işte böyle söylendi Yüce'nin rahipleri tarafından. Onlarca gemi ve yüzlerce denizci, kafirlerin bulduğu ve büyük ihtimalle üstünde de kafirlerin bulunduğu yeni dünyaya gidip tanrının kelamını yaymak için hevesle dua ediyordu. Hjotar'ın tek tanrılı dini hakkında pek çok görüş vardı. Kimileri her şeyin büyük bir uydurmadan ibaret olduğunu düşünürken kimileri de Yüce, Tek ya da Yaratan olarak andıkları tanrıları için canlarını vermeye hazırdı.

Bu dine inananlar arasında ortak olan en önemli özellik de kafirleri bulup yok etmeye duydukları arzuydu. Yüce'nin emirleri kesindi, kafirliğe tolerans gösterilemezdi. Eski tanrılara tapanlar hatta daha da kötüsü, hiçbir tanrıya inanmayanlar, müminler tarafından ya doğru yola döndürülmeli ya da ruhları bedenlerinden ayrılıp gerçeği görecekleri ve zamanında inanmadıkları için kendi kendilerine kahrolacakları Öte Dünya'ya gönderilmeliydi. Öte Dünya, inanmayanlar için yerlerin en kötüsü iken müminler için cennetin tam karşılığıydı. Tabii ki oraya giden kimse geri dönüp nasıl bir manzarayla karşılaştığını söylememişti ancak rahiplerin dediğine göre bu böyleydi ve rahiplerin sözleri sorgulanamazdı.

Sefer duası tamamlanıp insanlar işlerinin başına dönmeye başladığında, Pire Reis'in yanına bir kişi geldi. Kevser'in serdümeni Baldor Stenson. Adamın yanında biraz önce ve savaş görüp geçirdiği belli olan, üstlerinde Tek'in işaretlerini taşıyan zırhlar içinde üç kişi vardı, iş hakkında kısa bir sohbet ettiklerini biliyordu Yahya.

Baldor her zamanki gibiydi; kısa kesilmiş saçları, yeni temizlendiği belli zırhı ve belinde silahıyla kafir avlamaya hazır ve nazır. Adam için herkes örnek gösterilecek bir mümin tabirini kullanırdı. İnançlarıyla çelişmedikçe hiçbir emri sorgulamaz, söylenen şeyi en hızlı ve etkili şekilde yerine getirmeye kendini adardı. Kafirlere karşı gösterdiği nefret, din kardeşlerine olan bağlılığıyla yarışsa kimin kazanacağını kimse bilemezdi.

Baldor kaptanının yanına geldiğine başını hafifçe eğerek selam verdi. "Kaptan, deminki üç kardeşimiz gemide çalışabilecek birkaç subay tanıdıklarını söylüyorlar. Tilki Kovuğu'nda iş arayan birilerini görmüşler. Ayrıca etraftan duyduğuma göre bazı rahipler de sefere katılacak gemiler arıyorlarmış. Tek'in izniyle onlardan biriyle de görüşebiliriz. Kararın nedir, ne yapalım?"



İmparator olmayı canım kolay mı sandın?
Dünyaya kazık çaktım duyulsun adım.

Çevrimdışı kargasiz

  • ***
  • 428
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: kargasiz - Pire Reis / Hjotar
« Yanıtla #2 : 03 Temmuz 2015, 18:50:53 »
Baldor Pire Reis'in cevabını beklerken şehrin üzerine parça parça yayılan gölgeyi seyrediyordu. Sıcaktan çeşmenin başına toplanmış grup gölge üzerlerine gelince bi ferahlama hissediyorlardı. Oruç zamanı yaza denk gelmemişti en azından diye düşündü serdümen. rahiplerin hala zamanı neye göre belirlediğini çözememişti. Tek yardımcımız olsun kaptanımızın hesabı iyi, seferde bile olsak kendisi zamanı hesaplıyordu hemen, gerçi bir defasında gemide erzak azalınca mecburen yaptığını da itiraf etmişti. O sene bir de normal zamanında oruç tutmuştuk.

Pire Reis tüm vücudunu gererek esnemeye başladı. "Rahipler hangi sefer için gemi arıyorlar ki, senin şu adamları da rahipler göndermiş olmasın? Baksana diğer gemilere de uğruyorlar. Sor araştır öğren bakalım neyin nesiymiş. Benim biraz uzanmam gerek sonrasında herkesi toplar fikirlerini alırız."

Baldor Peygamber-Kral'ın gündüzleri de bir müddet kestirdiğini biliyordu ama Pire Reis'in o yaptığı için mi her gün böyle uyuduğunu anlayamyıordu. Zaten bir kaptana göre uzun süre uyuyordu. "Kaptan, Tilki Kovuğu pek tekin bir yer değil, seni geçen seneki hesaplaşmayı çözdüğünden dolayı severler ama yine de dikkatli olmak gerekir. Ben bir grup ayarlıyorum, ön incelemede bulunsunlar bakalım."

Pire Reis gözlerini kısarak ağzını sonuna kadar açmıştı, sağ elinin tersini de ağzını kapatmak için kullanıyordu.


***

Hava kararmasına daha vardı, o arada serdümen tayfayı güvertede topladı ve durumu anlattıktan sonra kaptanı çağırdı. Yahya kaptan tayfanın ihtiyacı olan erzak silah ve subay durumundan bahsetti. Her konuşmasında olduğu gibi bu konuşmasında da Peygamber-Kral'ın hayatından kesitler anlatarak onları canlı tutmayı ihmal etmemişti.

Tayfa yeni subaylara ihtiyaç olduğunu zaten biliyordu, herkesin kafasında farklı istekler olsa da ilk ve en önemli karar tabi ki Tek'e inanan bir subay olmasıydı. İnanmayan birini aralarına alamazlardı. Sonrasında ise insanları dinlemesini bilen bildiğini okuyan biri olmamalıydı. Her konu detaylıca konuşulup akşamın planı yapıldıktan sonra Baldor duasını ederek toplantıyı sonlandırdı.

Pire Reis ve Baldor birlikte Tilki Kovuğuna subay aramaya gittiler aynı zamanda tayfadan üçer kişilik iki grupta etrafta subay adaylarını sorgulamaya başladı. Pire Reis öncelikle rahiplerle konuşmaya karar vermişti. Onlara bildikleri bir subay olup olmadığını ve rahiplere neden gemi lazım olduğunu soracaktı. Aynı zamanda Tek için, dinimiz için bir ihtiyaçları olup olmadığını soracaktı. Oradan sonra hana gidip adaylarla konuşacaklardı.