Konu: Elric Destanı Eylül'de Geliyor!

Hazal, inceleme harikaydı! Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, artık ben de bekliyorum.

[Fırtınakıran]

Dolores ve Hatunkız'a teşekkür ederim .

[cankutpotter]

Ben bu yazıyı daha önce de okumuştum, şimdi tekrar okudum ve gerçekten söyleyebilirim ki, sadece şu yazı bile insanın tüylerini diken diken etmeye yetiyor.

Ama benim bu yazıda en çok ilgimi çeken şey evrendi.

Spoiler: Göster

çoklu evren hikâyesi olması ayrı bir güzelmiş. Elric'le beraber aynı amaçlara hizmet eden diğer evrenlerdeki karakterleri görmek ilgi çekici olacaktır.

Bana fazla sabırsız, biraz yavaş git falan diyebilirsiniz; ama bunu duyduktan sonra ister istemez merak ettim.

İthaki bu kadar özenli bir çalışma yapıyorsa sizce bahsedilen bu çoklu evrenleri de bir araya getirir mi?

*Sabırsızlığıyla herkesi şaşırtır, cahilliğiyle hayrete düşürür ve gider.*

[Subotai]

Elric' in tanıtılması ve etkisi -ister kavram, ister tüm fantazya- konusunda "ışıklı fantezilerden" örnekler verilmesini isabetli bir seçim olarak görmüyorum. Genel olarak Moorcock fantezisini "Kılıç ve Büyü" konsepti içinde değinilebilecek ve REH' ten gelen bir geleneğin yeni kavramlarında katıldığı (Multiverse, Eternal Champion) geliştirilmiş bir yansıması olarak gördüğümü de belirtmeliyim.

Yansıma olarak bir Raistlin ve Drizzt örnekleri en fazla metin düzeyinde şeklen/formülasyon bir iki özellik (hastalık, hırs, iç sorgulama ekle) alabilir lakin ardılları için örnek gösteremesem dahi öncülü olarak ve iyi bir karşılaştırma yapabilmek adına REH' in Conan ve diğer bir çok karakterini şekilden ziyade kavram olarak Elric' e daha çok benzetebilirim -ki bu yüzden Conan ile Elric arasında bir macera ve ilişki kurulabilirken (Marvel Comics) kimse Rasitlin ve Drizzt ile Elric' in ortak bir macerada koşabileceği bir iş çıkarmamıştır. Birçok bilim kurgu dahi Moorcock evrenlerine, karakterlerine ve konseptine "ışıklı fanteziler" den daha çok yaklaşmıştır -ki Moorcock çoklu evrenlerinin hepsi fantastik diyarlarlardan oluşmaz. Zaten Moorcock' ın kendisi dahi şekilden ziyade "kavram olarak benzetmekten/öz paylaşımından/şeylerden" Eternal Champion kavramını geliştirmiştir.

Ama mesela Moorcock' ın TSR kadrosunda bir dönem yer edindiğini, Alignment kavramı, Multiverse kavramı ve Monster Manuel gibi bir çok kavram ve kaynağa katkı sağladığını söyleyebilirim.

Örnek gösterebileceğim yazılar:

http://hititgunesi.blogspot.com.tr/2006/11/micheal-john-moorcock.html

Spoiler: Göster

http://tvtropes.org/pmwiki/pmwiki.php/Creator/MichaelMoorcock

http://tvtropes.org/pmwiki/pmwiki.php/Literature/TheElricSaga

Hazır eklemişken son dönemde Moorcock elinden çıkmamış olsa da çok hoşuma giden bir grafik romanı önermek isterim:

http://www.comicvine.com/elric-the-balance-lost/4050-40072/

[Fırtınakıran]

Subotai, beklediğim bir yorum almışım sizden . Ama bunu herkesin bakış açısı farklıdır şeklinde görüyorum. Zaten farklı düşünceler okurlara katkıdır. Bu nedenle hemfikir olmamamızın yararı yine bize. O nedenle yorumunuz için teşekkürler.

Konudan fazlaca sapmamak ve son iki konuyu birleştirmek adına son bir şey diyeyim:

Elric projemizin bir parçası olan yazının, yayınladığı dönemden bu zamana kadar amaçladığı kamuoyu oluşturma işi de bu başlıktaki haberle tamamlandı. Hatta bu uzun süreçte emek verdiğimiz Elric üzerine her şey o amaca ulaştı. O dönem insanlar sorar olmuştu, "Kitapları nerede?"
Özellikle bu sitede başlayan Elric akımıyla İthaki'nin dikkatini nasıl çektiğimizi eski üyelerimiz hatırlayacaktır. Malum, sitemizi takip ettiklerini biliyorsunuz. Portaldaki haberlerimizde editörlerinin bizzat yorumları da mevcut. Hatta daha da azınız yayıneviyle Elric üzerine olan yüzyüze görüşmemizi de hatırlar.

Bu süreçte yayın yönetmeni değişikliği yaşayan yayınevi ve çevirmenle başta yaşadıkları bazı sorunlar nedeniyle kitap bu kadar zaman içinde gecikti. O kötü oldu ama geç olsun güç olmasın. En azından şimdi elimizde somut gelişmeler var. Kapağı da cabası . (İhsan Tatari çevirseydi keşke, ne var yani ? Halk onu istiyor)

Şimdi bizlere kitap çıktıktan sonra da iş düşüyor. Bu defa eserin basılı halinin daha çok kişiye ulaşması için diğer okurların dikkatini çekmemiz gerek. Sonra yayınevi "ama bakın satmıyor" demesin . Dresden Dosyaları'ndaki gibi olursa bu defa gerçekten kan beynime fırlar . Tabii bu tepki yayınevine.

Birlikte başardık, meyvesini de birlikte yiyeceğiz . Kayıp Rıhtım ahalisi hanelerine 1 puan daha yazsın derim ^^. Ben şahsen hepinizi tebrik ediyorum  

Not: Ön okumayı hunharca istedik, meraklılarına duyurulur.


Alakasız not: Bir Dresden Dosyaları'nda yapamadık şunu ama -_-.

Alakasız not 2: Biz Bunu İstiyoruz projelerimiz de çeşitli yayınevlerinin dikkatini çekiyor. Biraz daha somutlaşsın bazı şeyler, bir şeyler anlatacağım .

[Subotai]

Öncelikle yorumumu bir saldırı olarak algılamayıp fikir farklılığı kapsamında değerlendirdiğin için teşekkür ederim. Ortak deneyimlerin farklı algılaması doğal bir süreç zaten.  

Devamlılık ve girişim konusu ise yayın evlerinin finansman yapılarının güçlülüğü ile sınırlanıp kalmış ülkemizde. Mesela Yapı Kredi, Dost, İletişim en satmaz dediğin eserleri bile çatır çutur basabiliyor. Öte yandan finans yapısı güçlü olup tüm yatırımlarını risksiz girişimlere harcayan yayın evine ise ticareti dahi kavrayamamış, politika geliştirmekten yoksun, amatör ve kötü yöneticilere sahip olarak sınıflandırabilirim. Biraz öngörü lazım -tabi şuursuz bir öngörüde felakete götürür. O da vasıfla alakalı bir konu. Sezgisel doğru karar alabilmekte bir yetenek ki sistemler bile buna evriliyor zaten. "Optimali sadece piyasadan takip ve tespit edebilmek zor!" diyorum yani.

[mit]

Ben de tam aksine Raistlin ve Drizzt (hatta Dark Fantasy'nin en iyi temsilcilerinden biri olan Witcher) örneklerini çok yerinde buluyorum

Robert E. Howard'ın Kılıç ve Büyü karakterleriyle Elric'i pek özdeştiremedim açıkçası. Neden derseniz, Howard'ın karakterleri (Conan, Red Sonja, Kull) her zaman güçlü kuvvetli, sağlıklı ve her zaman galip gelen taraf olarak betimlenmiştir. Hikayenin sonunda mutlu sonu görmeleri hemen hemen kaçınılmazdır. İyi ve kötü birbirlerinden kesin çizgilerle ayrılmıştır. Evet, Conan'ı yağmacı, korsan ve hırsız rollerinde de defalarca gördük fakat iş ahlaki seçimlere geldiğinde Kimmeryalı'nın "doğru seçimi" yapacağına her zaman güvenebiliriz.

Fakat Elric öyle değil. Kılıç ve Büyü karakterlerinin aksine o alabildiğine gridir, hastalıklıdır, her zaman iyi şeyler yapmaz, çıkarını önde tutar ve çoğunlukla seçimlerinin kötü sonuçlarına katlanır. Galip geldiğinde bile bir bedel öder.

Raistlin ve Drizzt konusuna gelecek olursak: (Ejderha Mızrağı serisini, Drizz kitaplarını ve Elric'i okumayanlar için çok ciddi spoiler geliyor.)

Spoiler: Göster

Benim gözümde bu iki karakterin Elric'ten esinlendiği çok açıktır. Dış görünümleri, beyaz saçları ve renk farklılıkları göze ilk çarpanlar elbette. Elric ile Raistlin'in güçlerini koruyabilmek için bitkilerden hazırlanmış, özel bir karışımı içmeye mecbur olmaları bir diğer bariz örnek. Ama en çarpıcı olanı şu: Elric yaşadığı dünyayı sona erdirip bildiğimiz dünyanın başlamasını sağlar. Peki Raistlin? O da tanrı olma sevdasıyla çıktığı yolda büyünün yok olmasına, o dünyanın sona ermesine ve bizimkinin başlamasına neden olur!

Drizzt'in de bu konuda ondan aşağı kalır yanı yok. Elric sevdiği kadının uğruna soyunun tükenmesine ve doğduğu şehrin yıkılmasına neden olur. Drizzt de aynı şekilde babası olarak gördüğü kişinin öldürülmesi üzerine halkını ve doğduğu şehri felakete sürükler. İç çekişmelerinin aynı olduğunu da es geçmemek gerek tabii.

O nedenle bu isimlerin kullanılmasındaki amaç Elric'in tanıtılmasından ziyade, fantastik edebiyat üzerinde ne kadar büyük bir etkisi olduğunu, kimlere ilham verdiğini ve neden okunması, el üstünde tutulması gerektiğini göstermek bence Bu da benim fikrim.

Son olarak... forum farklı fikirlerin saygı ve sevgi çerçevesinde paylaşıldığı, fikir alışverişinde bulunulduğu bir yerdir zaten. Öyle saldırı maldırı falan, gerek yok öyle algılara ve hareketlere

Edit: Bunu yazmazsam çatlarım! Hazal'ın "birlikte başardık" notunu okuyunca ben de birkaç kelam edeyim dedim. Kralkatili Güncesi, Silo ve Dresden Dosyaları 4 ve 5'in basılmasını sağladıktan sonra Elric'in de yeniden basılmasında katkımız olduğu için mutlu ve de gururluyum. Hepimize bir tebrik de benden gelsin. Darısı diğerlerinin başına!

[Subotai]

İlkin Conan her zaman kazanmaz, mutlu sonlara erişmez ama hayatta kalır. Bunun sebebide Conan' ın medeniyet ve insanların medeniyet altında taktığı maskeleri düşürüp yozluklarını gösterdiği bir simge olmasıdır. REH bu konuda çok sabit fikirlidir. İyinin içine giydirilmiş kötü, gri ve yozluk o kadar fazladır ki bu şudur diye keskin ayrımlar yapamazsın. Kanon kötüler ne kadar REH hikayelerinde varsa Moorcock hikayelerinde de vardır. Ama kanonların olması ikisini de kötü ve iyi ayrımında keskin sınırlara götürüyor diyemezsin.

İkincisi Conan genel geçer bir ahlak sahibi değildir ve nokta atışları yapmaz. Kadında öldürür, çocukta öldürür. Sadece sevişmek için bir kadına yardım dahi edebilir. Kendisine yapılanı asla affetmez. Fazla gridir yani. Sebepleri vardır.

Conan' ı anlamak için (REH' in bir çok konudaki sabit fikrinide gözeterek) Two-Gun Bob' u ve mektuplarını bir gözden geçirmenizi öneririm.

"Kılıç ve Büyü" karakterlerini genel olarak grilikten uzak tutmanıza zaten bir anlam veremediğimden oraya değinmiyorum.

Red Sonja' yı ise Howard' ın haçlı seferlerine yönelik bir hikayede ateş başında anlatılan bir backround karakteri olarak hatırlıyorum. Sadece ismen REH' e aittir. Var olan çizgi romanlar önce Marvel' ın sonrasında Dynimite' ın giydirmesinden ötesi değildir.

Kull ise REH araştırmacılarının söylediğine göre Conan' ın prototipi zaten.

Raistlin ve Drizzt dediğiniz gibi şeklen benzetilmiş ama kavram ve konsept olarak çok farklılar. Hem REH hemde Moorcock fazla eleştirel yazan ve hayatta da fazla sabit fikirli (ortak paydaları var) insanlardır. REH safi eleştiriyken Moorcock gönderme doludur. Ne Raistlin' de ne de Drizzt' te bu derinlikte bir eleştiri ve göndermeye rastlayabilirsiniz.

İşin kaynağına bakarsak keskin fikirleri ile Moorcock ve REH eleştirel olma yanlarıyla benzeşirken, Weis, Hickman ve Salvatore gibi yazarlar ortam adamı olmaktan ve güzel bir kaç fikirin üzerine ortama göre serüvenler inşa etmekten öteye gidemezler. Özgünlükleri sıfıra yakın neredeyse. Hani şu Atv' de sonu gelmez Delta Force serileri gibi derinliksiz görüyorum.

Yansıma mıdır? Belki... Lakin özgünden şekil olarak araklanan ve çok çok çok zayıf bir gölge belirginliğinde bir yansıma.

[mit]

Bence farklı şeylerden bahsediyoruz, ondan anlaşamıyoruz

Raistlin ve Drizzt'in derinlikli karakterler olduğunu ben de düşünmüyorum. Weis ve Salvatore'un kitapları fantastiğe başlamak, kafa dağıtmak ya da eğlencelik bir şeyler okumak için iyidir. Sonuçta ben de her ikisini de bu türle ilk tanıştığım yıllarda (1998-99) okumuştum. O zamanlar sevmiştim de. Çünkü ilktiler benim için. Ama Salvatore dendi mi bucak bucak kaçıyorum bugünlerde Weis ile Hickman ikilisineyse gençliğimde okuttukları güzel maceralar için müteşekkirim. Ama onları da okumuyorum artık (Belki Ölüm Kapısı'nı sonuna kadar okurum ama, o da övgülerinin uyandırdığı meraktan).

Elric'in onlara göre çok daha derinlikli ve eleştirel bir karakter olduğu aşikar. Zaten onu bir kez okudunuz mu diğerleri sönük kalıyor. O farklı, unutulmaz ve akıldan çıkmayan biri. Zaten kaç yıl geçmesine rağmen bugün bile hâlâ açıp okuyasım gelir, kitaptan sahneler anımsarım ansızın, Arioch'a el sallarım falan... Benim anlatmaya çalıştığım, yine söylüyorum, bu karakterin fantastik edebiyattaki önemini vurgulamak.

Conan... Conan benim gözümde hem hayatta kalıp hem kazanıyor. Şöyle bir düşünüyorum; "Kılıçtaki Anka" macerasında düşmanlarını yenip tacını koruyor; "Kızıl Hisar"da düşmanlarının zindanından kurtuluyor, hepsini öldürüyor ve ülkesini koruyor; "Kara Devlerin Havuzu"nda hem adadan kaçıyor hem göz koyduğu geminin kaptanı oluyor hem de kızı kapıyor; "Kayan Gölge"de hem lanetli şehirden kaçıyor hem o uğursuz iblisi geldiği çukurlara geri döndürüyor hem de sevgilisini kurtarıyor (burada daha seksi olanı seçmek yerine eski sevgilisine sadakat gösteriyor bir de)... Belki bir tek "Kara Kıyıların Kraliçesi"nde Belit için mutlu sona ulaşmadı diyebiliriz. Ha, çizgi-romanlar üzerinden konuşursak evet. O zaman başka kötü sonlarla karşılaştığı da oluyor.

Neyse, neyse... Konumuz Elric ve yeniden basılması. Hem de koleksiyonluk, evladiyelik bir çalışmayla. Biz bunlardan bahsedelim derim

[Subotai]

Şeklen benzemeyi (saç, ten, hastalık vs.) edebiyat açısından yansıma olarak görmüyorum demek istiyorum açıkcası.

Ekleme: Kılıç ve Büyü öyküleri, Karanlığın Halkı hikayesinde O' Brein ağzından Conan portresine bak mesela. Hatta karakterlerin Eternal Champion olarak olmasa dahi iç içe geçmeleri gibi bir olaya dahi girilmiş.

[Lordmuti]

Bence bin Elric on bin Drizzt'i yok eder

Tekrar basılacak olmasına seviniyorum, okuma imkanım olmamıştı ama övgülerden dolayı okumak istediğim bir seriydi. Güzel reklamını da yapsınlar, sonra ağlamasınlar satmıyor diye. Düzgün iş yapmıyorlar, suçu okuyucuya atıyorlar beni kızdırıyorlar. 

Kayıprıhtım farkı ile bu günleri de gördük

[VeRMiNaaRD]

Eğer başıma birşey gelmeyecekse söyleyim Drizzt çok şişirme bir karakter bence
Kitapları da bir yerden sonra kendini tekrar ediyor. Lisedeyken filan okuyabiliyordum ama artık elime aldığımda çok saçma çok gereksiz geliyor. Hatta Neverwinter serisini yarıda bırakmak zorunda kaldım.

[Fırtınakıran]

Eğer başıma birşey gelmeyecekse söyleyim Drizzt çok şişirme bir karakter bence
Kitapları da bir yerden sonra kendini tekrar ediyor. Lisedeyken filan okuyabiliyordum ama artık elime aldığımda çok saçma çok gereksiz geliyor. Hatta Neverwinter serisini yarıda bırakmak zorunda kaldım.

Önce ona saldırın, ben de tam olarak böyle düşünüyorum  ama önce o dedi .

[VeRMiNaaRD]

Eğer başıma birşey gelmeyecekse söyleyim Drizzt çok şişirme bir karakter bence
Kitapları da bir yerden sonra kendini tekrar ediyor. Lisedeyken filan okuyabiliyordum ama artık elime aldığımda çok saçma çok gereksiz geliyor. Hatta Neverwinter serisini yarıda bırakmak zorunda kaldım.

Önce ona saldırın, ben de tam olarak böyle düşünüyorum  ama önce o dedi .

Alacağın olsun iki dakikada sattın beni

[mit]

Eğer başıma birşey gelmeyecekse söyleyim Drizzt çok şişirme bir karakter bence
Kitapları da bir yerden sonra kendini tekrar ediyor. Lisedeyken filan okuyabiliyordum ama artık elime aldığımda çok saçma çok gereksiz geliyor. Hatta Neverwinter serisini yarıda bırakmak zorunda kaldım.

Önce ona saldırın, ben de tam olarak böyle düşünüyorum  ama önce o dedi .

(VeRMİNaaRD'ın arkasına iyice saklanarak, incecik bir sesle) +1 diyorum! Ayrıca başına bir iş gelmez korkma, Ejderfelaketi gelir gelse gelse (Ejderha Yüceefendisi Verminaard'ın başına Ejderfelaketi'nin gelmesi de pek bir manidar oldu canııım.)