Bence tepki daha çok kitabın kapağının dizinin/filmin afişiyle değiştirilmesinden kaynaklanıyor, ki bence de itici duruyor.
İhsan ağabeye katılıyorum. Esas itici olan budur. Zaten yayınevleri değirmenini döndürme üzerine iş yapar, vakıf hizmeti, kooperatif veya kamu kurumu değildir oralar. Adamlar kârına bakar...
Bu açıdan bakarsak, ölmüş insanın kitaplarının parayla satılması da yayınevlerinin işgüzarlığı olarak görülür. Yayınevi maalesef üzerine düşeni yapıyor kendini de sıkmadan. Belli bir kitlesi olan kitabı basmanın da manası yok. Bir kitabın ancak üç yüz kişilik bir meraklı kitlesi varsa kimse basmaz onu maalesef.
Mesela Sword of Truth, dizisi yapıldı, dizisinden önce de biliniyordu ki kaliteli bir seri ama Türkiye'de kaç kişi alıp okur kaliteli olmasına göre? Hiç kimse... Bu işler artık medyatikleşti, yazarın, eserin medyatik değeri daha ön planda, George R.R. Martin'in uğraştığı saçma sapan işler bile kaç satıyor halbuki, hatta boş sayfalı kitap çıkarsa o bile satılır.
Tavsiyem ise, Türkçe basım kitap bulamayanlar, lisanı varsa yabancı baskıdan okusun, lisanı yoksa okumaya çalışsın, en azından yabancı lisanı gelişir. Bu da bir adımdır. Zorlana zorlana günde bir sayfa sözlük-kitap arası ilerleyerek gitmek bile zamanla bir şeyler kazandıracaktır. Kitabın sonunda günde beş, on sayfa okuyacak duruma geleceksinizdir.