Konu: Kayıp Rıhtım İnceliyor! - (Video)

Benim çok sevdiğim bilim kurgu kitaplarından biri. Tabi Kaplan Kaplan'ın yeri başka.

Hazal Hanım'ın da çok güzel belirttiği gibi katman katman açılan çok etkileyici bir kitap.

Sağolun Hazal Hanım, sayenizde (ve elbetteki İthaki sayesinde de) okur üstün nitelikli bir bilim kurgu okuyacak.

[mit]

Spoiler: Göster

"Tarık Kaplan'ın bende yeri başka," diye okudum Bülent Bey'in yorumunu. "Neler oluyor?! diye kaldım birkaç saniye ekrana bakarak. Ehem... Orucun mit üzerindeki etkileri

Çooook uzun zamandır yerli ve yabancı sitelerde adını sık sık duyduğum bir eserdi Yıkıma Giden Adam. Ama doğal olarak okumak hiç fırsat olmamıştı. İşin aslı, Alfred Bester'ı hiç okuma fırsatı bulamadım desek daha doğru olur.

Gelgelelim adını o kadar sık duymama rağmen nedir ne değildir, ne anlatır, bana uygun mudur vs hiç araştırmamıştım. Her zamanki gibi imdadıma koşan Kayıp Rıhtım ve Hazal Çamur oldu İnceleme videosunu izledikten sonra ilk yaptığım şey kitabı okuma listemin üst sıralarına çekmek oldu. Hazal'ın yazılı incelemelerdeki detaycılığını biraz da buraya aktarması, eserin altmetnine ve diğer kısımlarına değinmesi güzel olmuş, çok şokela olmuş. Bence bu da klişelerin yıkımına giden ve Kayıp Rıhtım videolarının benzer vloglardan biraz daha ayrılmaya başladığı nokta olsun bu da

Ellerinize sağlık arkadaşlar.

Spoiler: Göster

O değil de bir haftada iki video izledim, çok tatlı oldu, ehüe 

[yaprak.onur]

Hazal videolara sarınca yazıları sallamaya başladı...
Tamam kabul ediyorum; videolar çok güzel, çok keyifli, Hazal'ı görüyoruz falan ama yazılar da iyiydi be Hazal. Yazıda daha ayrıntılı, spolierları saklayarak falan bir inceleme yapabiliyorsun...
Kısaca ben Yıkıma Giden Adam için Hazal'dan baya detaylı bir incelme bekliyordum, çok güzel olmasına rağmen video tatmin edemedi... :/

[Fırtınakıran]

Yea videolar beni de tatmin etmiyor . Videolarda konuştuğum tüm eserler içimde ukte kalıyor. Ama ne yapayım? Benden başka şu kamera karşısına biri çıksa da ben de ona satıp yazılara dönsem . İkisini birden yapacak vakti bulamıyorum çünkü. Yine de yazıları bırakmayacağım efenim. Her ne kadar hem video, hem de yazılı inceleme yapmam gerçekten çok çok zor olsa da, bazı eserleri yazıyla böyle sayfalarca irdelemeyi bırakmayacağım. Ama benim de sıradan bir çalışan, sabahtan akşama iş yerinde gününü çoğunu geçiren ve akşam 2-3 saat kendine vakit bulup sonra uyumak zorunda olan biri olduğum gerçeğini unutmayalım . Bana sahip çıkın ksadlfasdf.

Yani diyorum ki, ben de aslında yazmak istiyorum ama ille de videolu incele diyen bir güç de var .

[magicalbronze]

Kayıp Rıhtım inceleme videoları kaldığı yerden son hızla devam ediyor! Bu hafta sizlere önereğimiz kitap yine İthaki Yayınları‘nın bilimkurgu klasiklerinden Yıldız Gemisi Askerleri.

Yayınlandığı günden itibaren birçok esere ve yapıma ilham kaynağı olan, bilimkurgunun üç büyük ustasından biri olan Robert A. Heinlein tarafından kaleme alınmış Yıldız Gemisi Askerleri geçtiğimiz aylarda İthaki’nin Bilimkurgu Klasikleri serisi kapsamında raflardaki yerini almıştı.

Tanıtım yazısında neler vardı, kısaca hatırlayalım:

Yayımlandığından itibaren tartışmalar yaratan Yıldız Gemisi Askerleri ilk kez Türkçede. Asimov ve Clarke’la birlikte bilimkurgunun üç büyük ustasından biri olarak görülen, bilimkurgunun dekanı Heinlein’dan vatanseverliğe, militarizme, oy hakkına ve savaşa dair en coşkulu anlatılardan biri olan bu klasik eser, muzip üslubuyla da fark yaratıyor.

“Silahlar tehlikeli değildir; insanlar tehlikelidir.”

İnsanoğlunun başka gezegenlerde koloniler kurduğu ve karşılarına çıkan rakip türlerle savaştığı bir gelecek zaman. Ve Ordu’da iki yıl gönüllü askerlik yapanların vatandaş olup oy kullanabildiği Terra Federasyonu. On sekiz yaşındaki Juan Rico, vatandaşlık hakkını kazanmak (ve bir de çok sevdiği uzayda seyahat etmek için) iki yıl süren askerlik hizmetine yazıldığında ne Rasczak’ın Bıçkınları’ndan biri olacağını ne de ‘Böcek Savaşı’nda müfreze liderliği yapmak zorunda kalacağını biliyordu. Ama öğrenecekti…

Çekimlerini Özgen Berkol Bilimkurgu Kütüphanesi’nde gerçekleştirdiğimiz video incelememizde Hazal “Fırtınakıran” Çamur bizlere Yıldız Gemisi Askerleri’ni anlattı.

Ayrıca yarın bu kitapla ilgili bir başka sürprizimiz daha olacak. Takipte kalın!

Son olarak Kayıp Rıhtım Youtube kanalımıza abone olarak videolarımızdan ilk siz haberdar olabilirsiniz.

İzlemek için BURAYA tıklayın. İyi seyirler!

[Bay_Karamsar]

Kameranın, kitaplıktan, Hazal Hanım'a doğru yavaş yavaş hareket etmesi bayağı estetik olmuş.

Kitabı alır almaz, eve dönmek için otobüse binip, okumaya koyulmuştum. Yanıma oturan kişide, kendi kitabına dalmıştı. İkimizde otobüsün sarsıntısından bıkıp, kitaplarımıza ara verince; okuduklarımız hakkında konuşmaya başladık. Ben kitaba yeni başladığımdan işlenişi hakkındaki pek bir şey diyemedim. O da serüven kitabı olarak değerlendirmişti. Videoda aktarılan bilginin birazına bile sahip olsam, o an, Yıldız Gemisi Askerleri için bir okur daha kazandırmış olurdum . Herkes video incelemeyi bol bol paylaşsın .

Film uyarlaması olarak, kitabın ruhuna en yakın sinema eserinin, bir başka kitap uyarlaması olan Full Metal Jacket olduğunu söyleyebilirim .

Kitapta geçen "Kontrollü Şiddet" ve "Barış" konusundaki alıntılar beni de bayağı etkilemiş -hak vermiştim. Tabii bu kitabın değeri, videoda da belirtildiği gibi hayatımız ve toplumsallığımız ile alakalı hiç düşünülmeyen noktalardan düşünmeye sevk etmesinde.

Kadınlara olan pozitif konumlandırmanın yanıltıcı olduğu fikrindeyim. Kadının belli rol modelinden çıkmadığı sürece olumlandığı, kişilikten arınmış tasvirleri kitapta kol geziyor. Yani kadınlar, iyi pilotlar, aileyi bir arada tutan anneler, emeklilik sonrası evlenilecek harika varlıklar, ama bunun ötesinde bireyselliğe dair ipucu yok. Bireyselliğini kaybetmiş ana karakterin olduğu kitapta bu şaşırtıcı değil elbet. Burada genç bir erkeğin (erkeklerin), zihninde yarattığı ideal kadın imajına göre karşı cinsi algılaması söz konusuymuş gibi geldi bana.

[Fırtınakıran]

Kadınlara olan pozitif konumlandırmanın yanıltıcı olduğu fikrindeyim. Kadının belli rol modelinden çıkmadığı sürece olumlandığı, kişilikten arınmış tasvirleri kitapta kol geziyor. Yani kadınlar, iyi pilotlar, aileyi bir arada tutan anneler, emeklilik sonrası evlenilecek harika varlıklar, ama bunun ötesinde bireyselliğe dair ipucu yok. Bireyselliğini kaybetmiş ana karakterin olduğu kitapta bu şaşırtıcı değil elbet. Burada genç bir erkeğin (erkeklerin), zihninde yarattığı ideal kadın imajına göre karşı cinsi algılaması söz konusuymuş gibi geldi bana.

Kitaba başladığım andan itibaren yazarın bana kesin biçimde hissettirdiği bir şey vardı: Bu erkeklerin hikayesi. O nedenle kadın askerlere dair daha çok şey görmek ve okumak istemiş olsam da, Robert A. Heinlein o heyecanlı anlatımıyla bana bu mesajı verdi durdu. Ben de bir yerden sonra bunun yazarın tercihi olduğunu kabullenerek devam ettim.

Kitapta "kadın karakter" diye bahsedebileceğimiz kimse yok. Ne Rico'nun annesi, ne de pilot olan arkadaşı buna birer örnek teşkil etmiyor. Ama Robert A. Heinlein o heyecanlı anlatımı sırasında yine bana şöyle bir mesaj verdi: kadınları unutmuş değilim, ama anlatmak istediğim onlar değil. Sanki bir Band of Brothers anlatmak istiyordu bize. Hatta, bence yapmak istediği tam olarak buydu.

Ayrıca şu sözünüze ben de katılıyorum:

Burada genç bir erkeğin (erkeklerin), zihninde yarattığı ideal kadın imajına göre karşı cinsi algılaması söz konusuymuş gibi geldi bana.

Yazarın kendi şahsının dışında, ana karakterin yaşı ve konumu bu bakışta büyük pay sahibi. Ben de yukarıda dediğiniz şekilde bir fikre sahibim. Tam da bu nedenlerden, "bu erkeklerin hikayesi, ama kadınları da unutmadım" gibi bir mesaj algılıyorum kitaptan .

Yorumunuz için ayrıca teşekkür ederim.

[Bay_Karamsar]

Kitaba başladığım andan itibaren yazarın bana kesin biçimde hissettirdiği bir şey vardı: Bu erkeklerin hikayesi. O nedenle kadın askerlere dair daha çok şey görmek ve okumak istemiş olsam da, Robert A. Heinlein o heyecanlı anlatımıyla bana bu mesajı verdi durdu. Ben de bir yerden sonra bunun yazarın tercihi olduğunu kabullenerek devam ettim.

Kitapta "kadın karakter" diye bahsedebileceğimiz kimse yok. Ne Rico'nun annesi, ne de pilot olan arkadaşı buna birer örnek teşkil etmiyor. Ama Robert A. Heinlein o heyecanlı anlatımı sırasında yine bana şöyle bir mesaj verdi: kadınları unutmuş değilim, ama anlatmak istediğim onlar değil. Sanki bir Band of Brothers anlatmak istiyordu bize. Hatta, bence yapmak istediği tam olarak buydu.

Hemen hemen yaptığı da bu. Tamamen erkeklere ait olan dünyadan kadınların nasıl göründüğünü okuyoruz. O dünyadaki kadının varlığı, simgelediği arzu ve zayıflık mitiyle önemli bir yer tutuyor. Aynı sebepten ötürü, o dünyaya fazla nüfus etmesine de izin verilmiyor. Askerlik kurumunda olduğu gibi, gerek duyuldukları kadar kadına yer verilmiş. Ha, kadının eril söylemde zayıflık temsilini sadece "korunması gereken" olarak görüyoruz. O eril dil içerisinde, bir de, "olunması utanç duyulası varlık" kısmı da vardır. Kitapta bu kısım sadece çavuş küfürleri olarak imada bulunulmuş. Kitapta olmalı mıydı derseniz? Olmaması olmasından daha iyi olmuş derim. Zayıflık kavramının, "korunması gereken" olarak kendine yer bulması; bu dünyanın bakış açısını aktarmak için yeterli zaten. Gereksiz yere kadın düşmanlığı suçlamalarıyla uğraşmanın alemi yok.

Yazarın kitaplarındaki kadın varlığının, süper güçlere sahip olsa bile (Kaybolan Miras), erkek varlığının yanında silikleştiğini hissetmiştim (Uzayda Kaybolanların sonuna kadar, yok gibi bir şeydiler). Cinsiyetleri kullanma konusunda, Heinlein'ın dişiyi geri planda tutmak gibi bir alışkanlığı var galiba. Okuyabildiğim üç Robert A. Heinlein kitabı içerisinde, kadın varlığına karşı memnuniyet duygusunu ileten bir tek Yıldız Gemisi Askerleri oldu. Erkek dünyası olarak bilinen askerliği anlatan kitabındaki kadın varlığı; serüven kitaplarındaki kadın varlığından daha canlıydı. Belirttiğiniz özel çaba, gerçekten de Heinlein'ın kadın olgusu üstüne daha incelikli ve işlevsel düşündüğünü gösteriyor.

"bu erkeklerin hikayesi, ama kadınları da unutmadım" gibi bir mesaj algılıyorum kitaptan  .

Kadınları unutsaydı, kitap gerçekten eksik kalırdı . Heinlein'ın önceki kitaplarını düşününce, kadınlar, Yıldız Gemisi Askerleri'nde olmaları gereken her noktasında varlar.

[mit]

Bence kitapta erkeklerin daha çok yer almasının sebebi yazıldığı dönemde askerliğin sadece erkeklerin yapabileceği bir iş olarak görülmesi. Sonuçta 1959'da yazılmış bir eserden bahsediyoruz burada. O zamanlar Alien'a kök söktüren Ripley gibi dişli ve sert kadın askerler ne filmlerde ne de kitaplarda vardı. Tabii okumadığım için yanlış da değerlendiriyor olabilirim.

Videoya gelirsek, uzunluğunun da ipucunu verebileceği gibi Hazal'ın yazılı incelemelerine en çok yaklaşan bu oldu şu ana kadar. Alıntı deseniz var, alt metinden bahsetmek deseniz var, kitabın konusunun dışındaki etmenlere değinmek deseniz var, karşılaştırma deseniz o da var. Kısacası daha dolu, daha doyurucu ve buna paralel olarak da izlemesi daha keyifli bir video çıkmış ortaya.

Bir de daha önce özelden de demiştim ama tekrar değinmeden geçemeyeceğim, Hazal'dan pilot olurmuş Emeği geçen herkesin eline sağlık.

[mit]

Kayıp Rıhtım İnceliyor video serimizde bu sefer bir kitap değil, bir kitabevi incelemesi yapıyoruz!

Bu hafta Kadıköy’de geçtiğimiz aylarda açılan çiçeği burnunda bir mekanı, Tudem Kitabevi‘ni gezdik! Hazal Çamur‘un anlatımıyla şahane bir yolculuk sizleri bekliyor.

Videomuza buradan ulaşabilirsiniz. İyi seyirler!

[salvorhardin]

Ellerinize sağlık. Bir gün yolumuz düşer elbet Kadıköy' e.
Hazal abla, bir yere yetişiyormuşsun sanki

[mit]

Spoiler: Göster

Hoş geldin salvorhardin. Seni yeniden görmek güzel Askerliği bitirip sağ salim geri dönmene sevindim.

Bir süredir methini duyduğum ama gerek tema değişikliği gerekse de ülke gündemindeki tatsız olaylar nedeniyle izleme fırsatını bir türlü bulamadığım, bulamadığımız bir videoydu Tudem Kitabevi tanıtımı. Hazal bana ilk çıtlattığı gün bayağı heyecanlıydı, o yüzden ben de merak ediyordum nasıl bir şey çıktığını ortaya.

Gayet keyifli, kıpır kıpır ve son derece enerjik buldum ben Özellikle de Hazal'ın 2:26'da "Hemen aşağıda da linki var," derken ki hâli videonun enerjikliğinin bir özeti olmuş âdeta. Link yoktu ama olsun; İç Horner’ın engin (!) topraklarında kaybolmuş sanırım. E kitaplar zaten şahane. Daha ne olsun?

Ellere sağlık...

[Fırtınakıran]

Ellerinize sağlık. Bir gün yolumuz düşer elbet Kadıköy' e.
Hazal abla, bir yere yetişiyormuşsun sanki

O benim her zamanki halim xD. Doğal yaşam alanında Hazal

[mit]

"Kayıp Rıhtım İnceliyor"da bu hafta Hazal Çamur bizlere Shaun Tan'nın "sessizliğin gücünü içinde barındıran" görsel romanı Uzak'ı tanıtıyor.

Oscar ödüllü Avustralyalı çizer-yazar Shaun Tan'in hiç yazı kullanmadan hazırladığı "sessiz kitap" Uzak, göç ve göçmenlik çerçevesinde, okurların zihin ve ruhlarındaki uzak kavramına imgesel bir anlam kazandıran çarpıcı bir eser.

Dört yıllık uzun bir araştırma, geliştirme ve çizim döneminin ürünü olan Uzak, büyük bir ustalıkla ince ince işlenerek yayına hazırlanan her sayfasıyla olağanüstü bir görsel okuma deneyimi sunuyor.

Genç yaşına rağmen, çizerlik ve yazarlık kariyerine sayısız büyük ödül sığdıran Shaun Tan, 2011 yılında çocuk ve gençlik edebiyatına katkılarından ötürü Astrid Lindgren Anma Ödülü'nü (ALMA) almaya hak kazanarak son yılların en ünlü illüstratörlerinden biri olarak anılmaktadır.

Uzak okurlarını, her göçmenin, her sığınmacının kısacası yurdundan edilmiş herkesin umuduna ışık olmaya çağırıyor...

Çekimlerini Tudem Kitabevi'nde gerçekleştirdiğimiz incelemeyi izlemek için buraya tıklayın. Keyifli seyirler...

[Bay_Karamsar]

Hele şükür izleyebildim:

Tudem Videosu:
Sağ veya sol üst köşede tv kanalı amblemi olsa televizyon programı zannedilir. Bazı kitapların kapaklarına meraklandırıcı yazılar eklemeleri albeniliği arttırır .

Uzak:
Kameranın Hazal Hanım ile beraber mekanı da tanıttıktan sonra Hazal Hanım'a odaklanması güzel. Ey ahali, burası yeni mekan. M. İhsan Tatari Bey'in yazısı ile Hazal Hanım'ın incelemelerini birleştirince durum, kaymaklı ekmek kadayıfı . Bir sonraki incelemenin konusu olacak kitabı da kaş göz arasında öğrenmiş olduk .

Videoların harika olduklarından kuşku duymuyorum. Ama... Lanet! İnternetin çekim alanından gıdımlık faydalanmak ne kötü arkadaş. Merak ettiğim hiçbir videoyu izleyemiyorum  .

Not: O yeni açılacak kitapevi Tudem'miş ha? Hımm. Hazal Hanım'ın gözdesi eserleri çıkaran yayın grubu; çekimler beklenmedik şekilde daha uzun sürüyordur .