Kayıt Ol

Aşk ve Yaşam

Çevrimdışı Sindella

  • *
  • 30
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aşk ve Yaşam
« Yanıtla #15 : 21 Ocak 2017, 15:05:19 »
Guy Fawkes, aşkla cinsel isteği karıştırmış sanırım veya bu onun görüşüyse kesinlikle saygı duyarım. Fakat burda bahsedilen aşk cinsel istek veya hormonların kontrol ettiği bir duygudan çok farklı olduğunu sanıyorum. Aşkı sekse indirgemek ve hormonlarla açıklamaya çalışmak insanı robotlaştırmak demek fakat bunları görmezden gelmek bazı gerçeklere göz yummak olur. Guy Fawkes'in söylediği gibi aşk, doğal bi seçilim sonucu insanların birbirine ilgi duyması olsa da aşkı bu dar alana hapsetmemek gerek . Aşk birçok farklı şeye duyulabilir ve edebiyatımıza ilahi aşk gibi birçok farklı ifadeler yer almış. Üstelik asexüal insanların da  aşık olabildiği zaten bilinen birşey. Bu tür aşkların da hormonel bir oluşum olduğunu sanmıyorum.   Bu tür farklı aşkları sevgiye bağlamak anlamsız olur çünkü sevgi aşkı kapsar, her aşkta sevgi vardır.
 Yine ilk yorumuma dönecek olursam aşk tehlikeli bir duygudur. Açıkçası 20-21 yaşından küçük insanların yaşadıkları kadına/erkeğe yönelik aşklarda gördüğüm kadarıyla bu duyguyu mutluluğa çevirebilmek çok zor. Bundan dolayı aşk en azından belli bir dönem olmaması gereken bir duygu.
Hayat; yalan karanlık bir boşluk ve ben o boşluğun içinde kaybolan bir gerçeğim.

Çevrimdışı Guy Fawkes

  • **
  • 266
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aşk ve Yaşam
« Yanıtla #16 : 21 Ocak 2017, 15:34:41 »
Ben eşcinsellik ile ilgili olumsuz şeyler düşünüyorum, o yüzden aşkını bilemem; fazla girmeyelim o konuya.

Bağlılık ve tutku benim için tek kişiye karşı olur. Sevdiğin kız bugün senin elini, yarın başkasının elini tutkuyla tutacak, ister mısın böyle bir şey? Olaya sadece el ele tutuşmakla bakma. Birden fazla kişiye bağlanmış birine ben güvenmem. Duyguları gelişmemiştir zira.

Ben cinsel isteği karıştırmadım. Söylediklerim nesnel bilgilerdir. Aşkı hormonlarla açıklamak robotlaştırmak ise üzgünüm, hepimiz birer robot oluyoruz. Çünkü çoğu duygunun hormonlarla ilişkisi vardır. Ben insan ilişkilerindeki aşkı açıklamaya çalıştım.

Yalnız dediğin bir şey damarıma dokundu. Ben aseksüelim ve aşık olabilirim, hatta şevişebilirim. Önce aseksüeliği öğrenmeni tavsiye ederim. Bu bir seçim ve biz bu seçimle aşkı kendimize yasaklamıyoruz.

Çevrimdışı Alanna Mosnavi

  • **
  • 64
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aşk ve Yaşam
« Yanıtla #17 : 21 Ocak 2017, 15:55:42 »
^Sanırım cinsellikten uzak durmayı tercih etmek ile aseksüelliği karıştırıyor olabilirsin. Yaşadığım ortam ve arkadaşlarım arasında ve okul ortamında aseksüel olan birçok tanıdığım var. Aseksüel kişi öncelikle çekim hissetmez, cinsel arzu duymaz veya az duyar(ama bu da daha çok demiseksüelliğe kayıyor.)

Bana kendini yanlış tanımlıyorsun gibi geldi daha çok.

Tamam, birden fazla kişiye bağlılığın sence olamayacağını söylüyorsun ama aynı zamanda birden fazla kişiye bağlanmış birisinden bahsedip ona güvenemeyeceğini söylüyorsun. Demek istediğin bu kişinin aslında birden fazla kişiye bağlanmış olamayacağı mı?

Çevrimdışı Rang Baru

  • **
  • 168
  • Rom: 0
  • "Ningun mar en calma hizo experto a un marinero"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aşk ve Yaşam
« Yanıtla #18 : 21 Ocak 2017, 17:31:27 »
Aşk kalbimi yakan bir volkan gibidir
En sevdiğim tatlı kazandibidir

Çevrimdışı Guy Fawkes

  • **
  • 266
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aşk ve Yaşam
« Yanıtla #19 : 21 Ocak 2017, 18:28:41 »
Hiç istek olmaması psikolojik bozukluktur. Bunu ben değil, doktorlar söylüyor. Geçici ve sürekli diye ikiye ayrılır aseksüelik. Sürekli olan hormon salımından dolayıdır. Geçici olan psikolojiktir. Eğer bunların dışındaysa kusura bakma senin arkadaşlarının durumu normal değil.

Çevrimdışı Alanna Mosnavi

  • **
  • 64
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aşk ve Yaşam
« Yanıtla #20 : 21 Ocak 2017, 19:13:04 »
^Guy, hangi doktorların söylediğini bilmiyorum ama bu konuda yapılmış onlarca araştırma var, BBC'ninki de dahil olmak üzere. İnanmıyorsan aç araştır.

Üstelik aseksüelliğin sebebi de bulunabilmiş değil. Hormon yalnızca bir tahmin. Tıpkı genetik olduğu iddiaları gibi. Ama hormon testi yaptıran aseksüellerin çoğunda "normalin üstünde" eşey hormonu seviyesine bile rastlanabiliyor. Açıkçası hormon ile arasında belirgin bir korelasyon yok.

Hayır, böyle bir yorumda bulunmanın ne gereği vardı arkadaşlarım hakkında, güzel güzel tartışıyoruz işte. Kimin normal olup olmadığına karar verecek olan, teşhisi koyacak olan ne sensin ne de benim. Kaldı ki başımıza ne geldiyse "normal" diyerek insanları içine kapattığımız kutudan kaynaklanıyor. Kime göre normal, neye göre normal? Boş muhabbet bunlar...

Çevrimdışı Guy Fawkes

  • **
  • 266
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aşk ve Yaşam
« Yanıtla #21 : 21 Ocak 2017, 19:18:19 »
Haklısın, arkadaşların için özür dilerim. Ancak diğer söylediklerim de benim bildiğim bilgiler. Doğru ya da yanlış. Onları savunmak istiyorum haliyle. Bahsettiğin araştırmalara bakacağım.

Çevrimdışı Alanna Mosnavi

  • **
  • 64
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aşk ve Yaşam
« Yanıtla #22 : 21 Ocak 2017, 19:40:51 »
Neyse, ben de sorularımla fazla üstüne gittim sanırım :3 E tabi insan bildiğini düşündüğü şeyi savunmayı sever :) Benim yaptığım da buydu sonuçta.

Çevrimdışı bakirbukowski

  • *
  • 1
  • Rom: 0
  • We are live in a yellow submarine!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aşk ve Yaşam
« Yanıtla #23 : 15 Aralık 2017, 04:25:08 »
Bukowski'den bir kesitle...

"seni sever miydi?

kendinin bir uzantısı olarak, evet.

sevgi başka nedir ki?

iyi bir şeye değer verecek kadar sağduyulu olmaktır. kan bağı gerekmez. kırmızı bir deniz topu ya da üzerine tereyağı sürülmüş kızarmış ekmek de sevilebilir.

tereyağlı kızarmış ekmeğe AŞIK olabileceğini mi söylüyorsun, Stirkoff?

her zaman değil, efendim. bazı sabahlarda, güneş ışınları belli bir açıdan gelirken belki. aşk habersiz gelir gider.

bir insanı sevmek mümkün mü sence?

iyi tanımadığınız biri ise belki. ben insanları pencereden seyretmeyi severim."
"...düşüşten bahsetmeyen herhangi bir 'öykü'  olamaz -tüm öyküler nihai olarak düşüş hakkındadır- en azından biz bu düşüşleri gördüğümüz ve yaşadığımız müddetçe."