Kayıt Ol

Proje: Öykülere İlan-ı Aşk

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Proje: Öykülere İlan-ı Aşk
« : 03 Şubat 2017, 11:51:04 »
14 Şubat Sevgililer Günü olduğu kadar Dünya Öykü Günü'dür de. Hal böyle olunca bu iki günü güzel ve minik bir projeyle neden birleştirmeyelim?

Sadece ama sadece tek bir kuralımız var. Çok sevdiğiniz bir öyküye (roman olmaz) ilan-ı aşk etmenizi istiyoruz :) Sonra bunları derleyip 14 Şubat'ta adınızla yayınlıyoruz.

Öykü eğer bir kitaba aitse sonuna Öykü Adı - Geçtiği Kitap olarak yazarsanız çok şık olur.

İnternette okuduğunuz öyküler de bu projeye dahildir.

Sevgi ve öyküyle,

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Proje: Öykülere İlan-ı Aşk
« Yanıtla #1 : 03 Şubat 2017, 15:14:54 »
Bu başlık altın da mı paylaşalım, yoksa biraz daha sürprizli olması için özelden mi iletelim?

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Proje: Öykülere İlan-ı Aşk
« Yanıtla #2 : 03 Şubat 2017, 15:22:15 »
Nasıl rahat ederseniz.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Proje: Öykülere İlan-ı Aşk
« Yanıtla #3 : 03 Şubat 2017, 17:45:31 »
Çok güzel bir proje :) Eğer yeterli katılım olursa internette bayağı ses getirebilir. Ki olacağına eminim :) Rıhtımca el ele yapalım bu işi! Aklına sağlık Fırtınakıran... Şimdiiii... hangi öyküye ilan-ı aşk etsem acabaaaa?
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Grayswandir

  • ***
  • 815
  • Rom: 14
  • You may have heard of me.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Proje: Öykülere İlan-ı Aşk
« Yanıtla #4 : 03 Şubat 2017, 19:36:04 »
İnternette okuduğunuz öyküler de bu projeye dahildir.

Türkçe olma şartı var mıdır peki acaba, keşke olmasa. :P
In the beginning the Universe was created.
This has made a lot of people very angry and been widely regarded as a bad move.

#hayır

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Proje: Öykülere İlan-ı Aşk
« Yanıtla #5 : 03 Şubat 2017, 20:43:46 »
İnternette okuduğunuz öyküler de bu projeye dahildir.

Türkçe olma şartı var mıdır peki acaba, keşke olmasa. :P

Dil kısıtı yok :) Tek şart öykü olması.

Çevrimdışı Ozymandias

  • **
  • 200
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Proje: Öykülere İlan-ı Aşk
« Yanıtla #6 : 03 Şubat 2017, 21:55:43 »
Yapalım bu işi  :fight:

Çevrimdışı

  • ***
  • 403
  • Rom: 7
  • ☆★
    • Profili Görüntüle
Ynt: Proje: Öykülere İlan-ı Aşk
« Yanıtla #7 : 04 Şubat 2017, 14:43:33 »
Mehmet Emin Arı'nın Bul Beni Bebek adlı bilim kurgu öyküsüne ilan-ı aşk etmek istiyorum ben. Öykü 2003 yılı TBD Bilim Kurgu öykü yarışmasında birinci olmuş. Ben öyküyü TBD'nin çıkarttığı derleme öykü kitabında okumuştum. Hatta kitabı bana Okan Akıncı vermişti. İnternet üzerinden de ulaşılabilir öyküye. Boşa kullanılmış tek bir kelimesi dahi olmayan harika bir öyküdür.

Bir bilgisayar mühendisi bir program yazar (Bebek) ve programın tek bir görevi vardır. Anneyi bulmak. Ve bulamadığı takdirde de evrimleşmek. Ta ki bulana kadar.

Hikayede çok güzel göndermeler var, ben en çok bu yönünü sevdim. Sonunda çok duygulandım. Üç dört defa okuduğum bir öykü ve bu mesajı yazarken iki kez yeniden okudum :). Sonuç olarak kalite kokan ve nefes alıp verdiğiniz ritimde okumanıza müsade eden bir hikaye ortaya çıkmış. Ben çook seviyorum bu hikayeyi ve herkese okumasını tavsiye ediyorum.
İt was one of those March days.
When the sun shines hot,
And the wind blows cold.
When the summer in the light,
And winter in the shade.

Çevrimdışı Lordmuti

  • ****
  • 1123
  • Rom: 35
  • Time is a drug. Too much of it kills you.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Proje: Öykülere İlan-ı Aşk
« Yanıtla #8 : 04 Şubat 2017, 17:26:12 »
Bu güzel proce için kırbaçlı hanımı kutlarım.

Isaac Asimov'un The Last Question (Son Soru) adlı öyküsüne dm'den yürümek istiyorum. http://multivax.com/last_question.html

Asimov'un tarzını, özellikle robotlarını ve onlar aracılığıyla ağır bilim kurguyu sosyal bilimlere vs. bağlamasını severim. Asimov'un bu öyküsünde süper işlem gücüne sahip bir bilgisayar inşa edilmiş. Bu bilgisayar gün geçtikçe de farklı medeniyetler tarafından geliştiriliyor, döneminin en gelişmiş bilgisayarı olarak varlığını sürekli sürdürüyor.

2061'den itibaren gelecek zaman boyunca çeşitli dönemlerden ve uygarlıklardan kesitler şeklinde ilerleyen öyküde, her bölümde bilgisayara bir soru soruluyor ancak bilgisayar bu sorulara aynı cevabı veriyor. Böyle söyleyince fantastik bir şey gibi durdu, spoiler vermemek için soruları veya cevabı söylemiyorum. Öyküyü okursanız her bir sorunun ve verilen aynı cevabın bilimsel olarak da ne kadar mantıklı olduğunu kendi gözlerinizle görebilirsiniz.

Öykünün beni tam olarak tavladığı yön ise en son bölümü. Zaman sıçramaları şeklinde gide gide bir noktaya varıyoruz. Bu anda bilgisayar sonunda bir cevap veriyor. Ve bu son kısım öykü boyunca devam eden "bilim kurgusal gelecek kehanetleri" ve bilimsel bakış açısını bir anda felsefeyle alakalı bir kısma çekiyor ki, muhteşem. Çok muğlak anlattığımın farkındayım ancak yazdıklarım bile aslında fazla, öyküyü okuyup neler olduğunu kendiniz mutlaka görmelisiniz.

Güzel başlayıp ilginçliğini giderek arttıran, sonunda da vaaay diyerek hayran kaldığım nadir öykülerden birisi oldu The Last Question.



İmparator olmayı canım kolay mı sandın?
Dünyaya kazık çaktım duyulsun adım.

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Proje: Öykülere İlan-ı Aşk
« Yanıtla #9 : 04 Şubat 2017, 23:27:08 »
Ee, ben "Seviyorsan git konuş bence." tarzına göre ilan-ı aşk ettim :-[ Ve fazla -çok ama çok fazla- abarttım :-\ Yoldan çıkmışım  :(:

Mantık - Ben, Robot - Issac Asimov

Bir aşığın gözlerinden, sevdasının değer verdiği ruhu yansır. Zeki metal varlıklarına bakıncaysa, parlak cilalı yüzeylerinde ruhumdan fazlası yansıyor. Mantığımın ve inancımın bilemediğim silüetleri, metal derilerinde canlanıyor. Ve dans ediyor o silüetler, pozitronik bilinçlerin parlak derileri üstünde. Yaşayıp da farkında olmadığım bir hikayeyi oynuyorlar. Silüetlerin oyunu bittiğinde, sen de bitiyorsun. Ama ruhuma tuttuğun aynadakiler imgeler oyuna devam ediyor. Ve sonunda, seni sevmemek imkansız oluyor.

Kara Kedi - Edger Allan Poe

Samimiyetin cezbetti. İçtenliğin apaçık yaşanan korkunçluğu anlatsa da. Çürümüşlüğün ve deliliğin elçisi kelimeleri, bir kedinin huzur dolu mırıltılarına sarıp sarmalar gibi anlatmanı takip ettim; sonuna dek. Bir yanım bundan utanmış olsa da; içindeki dehşeti huzurluca dillendirmeni sevdim.

Gördüğümüzü Beğenmek: Bir Belgesel - Geliş (Hayatının Hikâyeleri ve Diğer Öyküler) - Ted Chiang

Güzelliğinin sebebi nedir acaba? Sakın ola "Asıl o senin güzelliğin." diyerek alçak gönüllülük yapma. Aklın, güzelliğin tılsımındaki uğur ve uğursuzluğa takılmış. Ondan mıdır acaba bu dikkat çekiciliğin? Kelimelerini aldatıcı süslerden uzak tutarken, güzelliği savunan, yeren ve olduğu gibi anlatanlarla tanıştırdın. Beraberinde tanıttığın hayat(lar) mı seni hem tanıdık hem keşfedilmeyi bekleyen yapıyor? "Güzellik" senin için basit bir kelime değildi. Seni tanıdıktan sonra, artık benim için de değil. Ve senin de arzu ettiğin üzere, seni sen olduğun için sevmek gerekliydi. Yanılsama olarak değil sahiden sevmek.

Tanrı Misafiri - Tek Kişilik Firar - Tevfik Uyar

İtiraf ediyorum; sıradan biriydin karşılaşmamızın ilk anlarında benim için. Tesadüf kisvesi altında tesadüf olamayacak bir karşılaşmanın olağan eseri gibiydin. Tembel zihnim, bir sonraki adımı tahmin ederek kendini eğlendirme utanmazlığına düşünceyse, minik sürprizlerini gösterdin. Ne olursa olsun yaşanan ve yaşanacak anların başkalarıyla paylaşılma arzusunu anlatıverdin. Sonunda, "Anladın ya?" diyen gözlerle baktın bana. "Galiba..." diyerek, utanç içinde gözlerimi yere dikmiştim. Bir sonraki sayfaya geçip ayrıldığımızda, hissettiğimin utanç olmadığını ancak anlayabildim...

Cadı Evindeki Düşler - H.P.Lovecraft


Uzun zaman önce tanışmıştık. Farelerden korkmam için bana çılgın gerekçeler verdiğini hatırlıyorum. Eski duvarların küflü diplerine açılmış küçük kara deliklerin, akılalmaz dehşetlere açıldığından bahsetmiştin ya hani? Kozmik dünyayla ve tanımlamak için kelimelerin yetmediği varlıklarıyla aramızdaki engellerin, sadece biz farkında olmadığımız için orada durduklarından bahsetmiştin. Vakti geldi, şimdi itiraf zamanı. Seninle olmak ürkütücüydü. Ve bu yüzden seni tanıyabilmiş olmak güzel. Sözlerin, varlığımın önemsiz ve bu yüzden de her zaman tehdit altında olduğunu hissettirmişti. Beni korkutup, ardından alay etmek için bunları anlatmadığını biliyorum. Caziben, asla saklamadığın gizeminden. ("Ya?" diyen sahte şaşkınlık? Bayılıyorum kendinden eminliğine.) Unutulmazlığını dehşetine yormam -benim için- tuhaf kaçmaz. (İçten gülümsemenden, tuhaf iltifatımın onayladığını sanıyorum.)

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Ynt: Proje: Öykülere İlan-ı Aşk
« Yanıtla #10 : 05 Şubat 2017, 10:57:30 »
Birden fazla öyküye aşkımızı ilan edebilir miyiz? Zira her limanda/rıhtımda bir sevgilim var.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Proje: Öykülere İlan-ı Aşk
« Yanıtla #11 : 05 Şubat 2017, 13:05:19 »
Birden fazla öyküye aşkımızı ilan edebilir miyiz? Zira her limanda/rıhtımda bir sevgilim var.

Edebilirsiniz Bülent Bey. Kazanova ruhunuzu dökün ortaya :)
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Proje: Öykülere İlan-ı Aşk
« Yanıtla #12 : 05 Şubat 2017, 20:19:33 »
Diğer öykü sevdalıları? Sevgisini itiraf etmek isteyenler? :)

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Proje: Öykülere İlan-ı Aşk
« Yanıtla #13 : 05 Şubat 2017, 22:47:38 »
Öncelikle en sevdiğim hikâyelerden birinin kökü hâlâ başka birinde olduğundan (yayınlanmadı henüz bir yerde) kendisine olan sevgimi kelimelere dökemiyorum. Mutsuzluk… Ama onun haricindekilere aşkımı ilan ettim gitti <3

Deli ve Ejderha - Hazal "Fırtınakıran" Çamur (Öykü Seçkisi)

Ejderhaları severim. Senden ilk görüşte hoşlanmamın sebebi bu olsa gerek... Öte yandan delilik? Bir şey diyeceğim ama inanmayacaksın. Şakayla karışık da olsa hep delinin teki olduğumu söyler zaten arkadaşlarım. Efendim? Aramızda ortak bir nokta bulup aklını mı çelmeye çalışıyorum dedin? Evet, haklısın; yapıyorum bunu. İkili delilik dedikleri şey bu değil mi zaten?

Ne diyordum? Daha adını görür görmez cezbetmiştin beni. Ama ben ne bileyim bunun tutkulu bir aşkın ilk kıvılcımı olabileceğini? Ne kadar da ince betimlemelerin. Kara bir ejderhanın zar kanatlarının arasından süzülen iç karartıcı güneş ışığı, mağlup olan büyücünün sıkıntıdan sırtına yapışan kalbi… Peki ya “etekleri zil çalmak” deyimini kendine uyarlama zarafetin?

Ama en güzeli aldatışın elbette. Hem de iki kere! Biliyorum, kusurların da var. Ama aşk dediğin karşısındakini tüm hatalarıyla kabul etmek değil midir zaten? Ah, kara sevda...

Zümrüt Soruşturma – Neil Gaiman

Gel şöyle, otur yanıma… Nasıl bir güzellik bu böyle Allah aşkına? En sevdiğim şeylerden ikisinin tek vücutta buluşmuş hâlisin resmen, hey maşallah! Bir yanda Sherlock Holmes, diğer yanda Cthulhu. Olabilir mi böyle bir şey? Lütfen olmuş çünkü…

Üstelik sadece bu bileşim değil gönlümü çalan, kurgu olarak da çok sağlamsın. Son ana kadar beni kandırmış, parmağında oynatmışsın da ruhum bile duymamış! Hem de hilelerini gözüme sokmana, benimle açıkça oynamana rağmen. Seni hınzır! Peki ya aralarda klasik eserlere yaptığın göndermelere ne demeli? Ah ne şeytansın sen… Seni o kadar çok seviyorum ki tutup Türkçeye çeviresim geliyor. Hatta öyle bir tutku ki bu, adama meslek bile değiştirir. Bir bakarsın, muhasebecilik olmuş mazi, “çevirmen” yazmışlar adının yanına ani.

Gölgelet: Kurşun Asker – Onur “DarLy OpuS” Selamet (Öykü Seçkisi)

Defne Dimemma’nın tımarhanelere şenlik dilemması… Nasıl unutabilirim ki seni? Aradan bunca zaman geçti ama hâlâ aklımda gölgesiz Yüzsüz Herif ile kız kurusu Defne’nin hikâyesini kulağıma fısıldayışın. Birbirinden zarif kelime oyunların, aklını kaçırmış birinin yaşadıklarını birinci tekil şahıstan leziz anlatımın, son derece inandırıcı başkarakterin, şaşırtıcı ve gülümseten üslubun… Ah o üslubun yok mu o üslubun! “Üslup” kelimesinin sözlük anlamı gibi. Farklı, özgün, karakteristik, tanınası, tadılası…

Tatlı sözlerin değil beni sana bağlayan tek şey elbette. Bir kere (tembelliği bir yana bırakıp dişini azıcık sıkarsa) önümüzdeki yılların en büyük yazarlarından biri olabileceğini düşündüğüm birinin kaleminden çıkıyorsun. Diğer öykülerini de pek bir severim keratanın. Ama nedense aşk ve öykü dendi mi Onur Selamet’in bu öyküsünü anmalıyım dedim kendi kendime.

Neden mi? Hani bazı öyküler vardır, sadece konusuyla ya da finaliyle değil de her satırıyla, okudukça okuyasınızı getiren birbirinden keyifli cümleleriyle sizi kendine bağlar ya… Her bir cümlesiyle keyif sarhoşu olursunuz hani. Hah! Sen de onlardan birisin işte Gölgelet. Ben âşık olmayayım da kim olsun sana?

(Devam edecek...)
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı estorn

  • **
  • 63
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Proje: Öykülere İlan-ı Aşk
« Yanıtla #14 : 06 Şubat 2017, 02:29:29 »
Ben de Zümrüt Soruşturma'yla başlamak zorundayım.

Zümrüt Soruşturma - Neil Gaiman (Kırılgan Şeyler)

Hem Cthulhu hem Sherlock Holmes olması bile yetecekken bir de Neil Gaiman'ın kaleminden çıkan bir öyküye nasıl aşık olmayabilirdim, bilmiyorum. Daha önsözünde aşık olmuştum zaten, öyküyü okuyunca aklım çıktı resmen. Üstelik bazen ince bazen bodoslama göndermeleri, kurgusu ve hem Cthulhu hem Sherlock Holmes içeriyor olması... Cthulhu ve Sherlock Holmes bir arada demiş miydim?

Deliliğin Dağlarında - H.P. Lovecraft

Okuduğum ilk öyküsü olduğu için mi bilmiyorum ama bu öykü bana bambaşka geliyor gerçekten. Giderek artan temposu, teknik detaylarla gerçekliğe aşırı yaklaşan kurgusu, klasik Lovecraft tekinsizliği... Tamamladığım ilk öykümün (adının bile) bu öyküden esinlenmiş olması kesinlikle bir tesadüf değil.

Çoban Haita - A. Bierce

Mitolojik anlatımı, tatlı alegorisi ve verdiği mesajla çok etkileyen bir öyküydü benim için.
"Her bilge adamın korktuğu üç şey vardır: fırtınalı bir deniz, aysız bir gece ve yumuşak başlı birinin öfkesi.”