Üniversite sınavı entelektüel gelişimine engel olmadığını düşünüyorum.
Cağaloğlu Anadolu Lisesi 2009 mezunuyum. Bizim dönemimizde dershaneler revaçtaydı.
Benim lisem iyi olduğu için ben gitmeye gerek duymadım.
Lise döneminde çello da çaldım, ALF gibi örgütlerle de çalıştım. Voleybol oynadım, üni. 2. sınıfa kadar da devam ettirdim.
Çılgınlar gibi kitap da okudum ve hatta o zamanlar meşhurdu, rockdays.net, yuzuklerinefendisi.com gibi forumlardan arkadaşlar/ağabeyler/ablalar edinip onlarla da vakit geçiriyordum. SW, LOTR gibi "alışkanlıklarımı" da tam o dönemde kazandım. Bunlar beni yarış atı muamelesi gördüğümüz dönemlerde motive eden şeylerdi. Ağabeyimle birlikte yaşıyordum ama malum o da genç göremiyordum evde, babam Almanya'da işçi, annem ilk okul mezunu bir ev hanımı. Yönlendiren ya da üzerime düşen hiç kimse yoktu.
Ben de hedef koydum kendime ve bunu başardığımı düşünüyorum.
Hiçbir şeyden kısmadım, hiçbir şeyden geri kalmadım ve hatta bir çok kişiden daha çok gezip, eğlendiğimi söyleyebilirim. Sonucunda ise;
Türkiye'de sayısalda ilk 15 bine girdim, başbakanlık bursu kazandım bölüm tercihimden dolayı, 800 TL civarı.
ERASMUS ile İsveç'e gittim. 2+1 olmak üzere 3 dönem orada kaldım ve 18 ülke gezdim.
Okulu zamanında bitirdim (3 dönem boyunca sadece 2 ders Svenska idi, bu benim şansım oldu diyebilirim).
Kimya Yüksek Mühendisi olarak Eti'nin Sakarya'da bulunan Balkan şubesinde Kontrol Mühendisliği yapıyorum.
O zamanlarda da şimdi de elimden kitabı düşürmüyordum/düşürmüyorum, sinemalara, konserlere elimden geldiğince gitmeye çalışıyorum.
Çok ileri düzeyde genel kültür sahibi ya da entelektüeliteye sahip olduğumu düşünmüyorum ama hedeflerime ulaşmak için hiçbir şeyden kendimi alıkoymadım.
Bu düşüneceğin en son şey olmalı. Bu senin için gelişim anlamına geliyorsa ve bunu ertelemeyi düşünüyorsan bence kendine kötülük ediyorsun. Bu şöyle bir şey; bu sene 3 cm boy atmayayım da seneye sınavdan sonra boy atarım?
Üniversitede yurtta tıp hazırlık okuyan bir arkadaşım vardı, bana şöyle demişti; "Bir sana bakıyorum bir de kendime. Her şeyi biliyorsun, her şeyde az da olsa yanlış da olsa fikir sahibisin. Ben de keşke daha çok test çözmek yerine haftada bir kaç kere sinemaya gitseymişim ya da daha çok müzik dinleseymişim, çok pişmanım. Ne için yaşamışım bu zamana kadar? Bu kadar mıydı benim hedefim?"
Aramızdaki fark burada çıkıyor ortaya, ben hiç pişman olmadım, ne yaptıklarımdan ne de yapamadıklarımdan.