Kayıt Ol

Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler

Çevrimdışı BoZCiN

  • *
  • 43
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
« Yanıtla #15 : 24 Ağustos 2008, 14:34:49 »
Şimdi şunları karıştırmamak lazım. Efsaneler orijinaldir. Onları tekrardan yazmaktan bahsedilmiyor. Zaten isteyen efsane adını yazar google'a bulur efsaneyi.

Önemli olan buradan bir karakter almak ve bununla ilgili bambaşka şeyler yaratmak. Efsaneye uyması gerekmez, hatta uymaması yeğdir.

"Türk geleneği"nden ise Türk kültürünü anlıyorum ben. Kısacası kültürümüzün yarattığı yaratıkları değerlendirebilir miyiz?

Neden olmasın? (Tolkien'in Elfleri, efsanelerde anlatılan komik, sevimli yaratıklar iken bakın ne hale geldiler. Noel babanın uşakları oldu ingiliz asilzadeleri, soylu peri vs.)

Peri ve Cin: Görünmeyen mahlukatlar. Arap ve fars kökenli olsalar da Türk kültüründe önemli yerleri vardır. Farklı boyutta yaşadıklarına inanılır. Haliyle buradan çıkarak ilginç öykülerde kullanılabilir.

Korku unsurları: Çoğu korku öğeleri çocukların gitmesinin istenmediği yerde olurlar. Mesela nehir kenarları, ormanlık alanlar ... ya da çocuklar sesszi olsun diye onları gelip alacak yaratıklar olarak tarif edilir.

Çarşamba karısı, Alkarısı, Öcü, Gûlyabani, Karakoncolos, Karakura, Şahmeran aklıma ilk gelenler:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Kategori:Efsanevi_yarat%C4%B1klar
kişioğlu uçamaz kuşlar gibi, ağır sanırlar...
oysa hangi kuş kanadı düşlerimle yarışır.

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
« Yanıtla #16 : 25 Ağustos 2008, 12:50:46 »
Öcü'nün Türklere has bir şey olduğunu sanmıyorum. Yabancı kültürlerde de var, Oogie Boogie öcü olarak geçiyor. Sadece insanları ya da daha da özele indirgersek çocukları korkutan bir yanılsama, korku unsuru. Vampirler gibi.
try again fail again fail better

Çevrimdışı BoZCiN

  • *
  • 43
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
« Yanıtla #17 : 01 Eylül 2008, 13:09:24 »
"öcü" bu topraklara hastir. butun memoratlar birbiine benzer zaten ve aslinda uzerinde anlasilmis tarifleri de yoktur. yoreden yoreye, topluluktan topluluga degisirler. onemli olan bunlar uzerine oyku kurgulayabilmek. dikkat ceken ozgun eserlerin icine bunlari yerlestirebilmek.

turkce korku hikayelerinde zombi, vampir, kurtadam gibi terimler duymak yerine hortlak, öcü, gulyabani, carsamba karisi turu bildik terimleri duymak isterdim. dublaj ya da ceviri kokan denemelerden daha cok sinerdi icime kuskusuz.
kişioğlu uçamaz kuşlar gibi, ağır sanırlar...
oysa hangi kuş kanadı düşlerimle yarışır.

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
« Yanıtla #18 : 07 Mayıs 2010, 18:20:24 »
Tepegözler, simurg kuşları, kaf dağları... Prensesler... İnler cinler periler peri kızları... =)
May the force, be with you.

Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
« Yanıtla #19 : 07 Mayıs 2010, 18:26:47 »
valla adini unuttum ama su mor ve otesi'nin eurovision'a katildigi deli (http://www.youtube.com/watch?v=GZa6CNh_eVg) parcasinin hikayesi vardi. hatta klipte o sekilde makyaj yapilmasini anlatmisti solist.
osmanli ordusunun en onunde cuzzamlilar, hastalikli adamlar yer aliyormus, gorusunuslerinden dolayi rakip ordudaki askerin morali bopzuluyormus ve korkup kaciyorlarmis. bundan daha fantastik bir sey var mi bilmiyorum.
ph'nglui mglw'nafh cthulhu r'lyeh wagh'nagl fhtagn

Çevrimdışı Methanopyrus

  • *
  • 45
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
« Yanıtla #20 : 09 Mayıs 2010, 00:45:42 »
İtbarak vardır :D
İtbarak (ya da İt Barak); eski Türk destanlarında sözü edilen, Türklerin sürekli savaşa tutuştukları, o zamanki Türklerin kuzeybatısında yaşayan "köpek başlı insana benzer yaratıklar". Efsanelere ilk defa "Çok tüylü köpek" manasında geçmiştir. Oguz Kağan destanlarına göre, "Itbarak'ların yurdu, kuzey-batıya dogru uzanan, karanlık ülkeleri içindeydi. Oğuz Han, 'İtbarak'lara karşı bir akın yapmış; fakat yenik ayrılıp, dağlar arasındaki bir nehrin ortasında bulunan, küçük bir adacığa sığınmak zorunda kalmıştı
Order Of The Black Robes
Dinsiz bilim topal,bilimsiz din kördür.

Çevrimdışı Anita

  • **
  • 156
  • Rom: 1
  • Milamber
    • Profili Görüntüle
Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
« Yanıtla #21 : 09 Mayıs 2010, 11:41:24 »
Tanrılar ,yarı tanrılar,tek gözlü devler,şamanlar,kösler Dede Korkut'ta geçen daha niceleri..

Çevrimdışı Bardes

  • **
  • 210
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
« Yanıtla #22 : 07 Eylül 2010, 15:04:06 »
Al bastı veya al karısı. Kazak ve Kırgız Türklerinde sarı ve kara al bastı olmak üzere iki çeşittir. Lohusalara musallat olan, kadının veya bebeğin ciğeriyle beslenen kötü ruhlardır. Şamanların söylediği ilahilerle ıslah edilebilirler. Atlara musallat olanları da vardır. Saçı başı dağınık, çirkin bir kadın şeklinde tasvir edilir. Kuş suretinde görünenler var bir de. Onlara da al kuşu deniyor.

Gagavuzlarda rusali dedikleri mahlukatlar var. Rusali yortusu zamanında kırda uyuyan insanları kaçırırmış bunlar da.

Çevrimdışı Alorka Greenleaf

  • ***
  • 603
  • Rom: 6
  • End of the Ergenism
    • Profili Görüntüle
    • f
Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
« Yanıtla #23 : 07 Eylül 2010, 20:46:56 »
Eftar vardır bizim buralarda. :)
Her istediği kişinin kılığına bürünebilen kurtadam gibi bir şey. Ölülerle beslenir. Padişah kızını alır. Tabi ki kızın sevdiğinin kılığına bürünerek. Sonra kız ondan kaçar, Eftar da kızın peşine düşer. Falan, filan...  :)

Çevrimdışı Bardes

  • **
  • 210
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
« Yanıtla #24 : 07 Eylül 2010, 21:14:06 »
Nasıl unuttum? Dunganga diye de bir korku ögesi vardır. Uyumayan çocuklara psikopat bir ses tonuyla söylenen, söylenmemesi gereken sapık bir ninnimsi bile vardır.

"Bir dunganga var imiş, çocukları yer imiş. Yaparmış hep dunganga, duunnganga dunganga" şeklinde söyleyip çok korkutmuştur beni teyzem. :D

Ama öğrendim ki Ah Belinda filmiyle çıkmış o şeytan şarkısı ve orjinali:

Evvel zaman içinde
Var imiş bir dunganga
Alırmış çocukları atarmış sepetine
Yaparmış hep dunganga dunganga dunganga

Çevrimdışı mbdincaslan

  • **
  • 277
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
    • Baatırdın Sözü
Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
« Yanıtla #25 : 29 Kasım 2012, 12:15:35 »
Bir kaç örnek şöyledir:

Devler. Karaçaylar devlere "emegen" derler ve Dede Korkut'ta da dev motifine rastlanır. Ayrıca Alpamış destanı/efsanesinde de "dev" mevcuttur. Dev motifi diğer dünya mitolojilerinde de mevcuttur, kimileri der ki, söz gelimi tepegöz motifi Türkler'den Yunanlılara geçti, kimileri der ki Yunanlılardan Türklere geçti, kimileri der ki Hint-Avrupa motifidir vs. Ancak benim tuttuğum görüş der ki, bu motifler arketiplerin yansımasıdır, mitolojiler arasında motif alışverişi vardır ancak bu temel motifler özgün bir biçimde her mitolojide, diğerlerinden bağımsız olarak gelişir. Benzerliğin sebebi, "benzer şartlarda benzer evrimleşir" kuralıdır.

Gök Börü/Kurt. Çok eski ve önemli bir motiftir. Tanrı'nın elçisi, yol gösterici olarak karşımıza çıkar. Ayrıca atasal efsanelerde "köksel ata" olarak da, totemik bir öğe olarak karşımıza çıkar. Türklerin kendilerini özdeşleştirdikleri hayvandır. (Göçebe bir millet olan Türklerin yaşam tarzı kurtlar ile homolog benzerlikler gösterir.) Ve bu sebeple, doğrudan "doğadaki kurt" değil, fantastik bir kimlik kazanmış kurt figürü karşımıza çıkar.

Alageyik/Keçi/Koyun: Coğrafyaya göre hayvan değişir, başlarda geyik iken, sonra koyun olmuştur. "Boynuzlu hayvan" desek daha doğru. Temel besin görevi gören hayvanın kutsanması yaygın bir motiftir, boynuzlu hayvan" figürü de, toplumu beslediği için kutsaldır. Anadolu'da yerleşik hayata geçen Türkler için bu motif yerini biçimsel olarak "ekmek"e bırakmıştır, ancak görevi ve anlamı aynıdır. Yine kurt gibi, üstlendiği anlam dolayısıyla karşımıza fantastik bir öğe olarak çıkar.

Al karısı: Genelde hamilelere/lohusalara musallat olan kötü ruhtur. Daha sonra "karabasan" ile birleşmiştir.

"Onen i-estel edain, ú-chebin estel anim"

Çevrimdışı BuzSakal

  • *
  • 30
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
    • Biraz Yazalım Blog
Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
« Yanıtla #26 : 30 Kasım 2012, 09:19:56 »
Bir de bence Türk Geleneğinde yeri olan en önemli unsur Atlar. Kutlu Hayvan olarak geçer. Bazı kaynaklardan araştırırken, masallarda konuşan, uçabilen atlar olduğunu okumuştum.

At'ın rüzgardan yaratıldığı söylenirmiş. Bu yüzden rüzgarın gücü ve hızı Atlara geçmiş.

Atlar konusunda en iyisi biraz araştıma yapayım.
Altın Parlaktır, Elfler Kaypaktır...

birazyazalim.blogspot.com
geocachingmaceralari.blogspot.com

Çevrimdışı Quid Rides

  • **
  • 399
  • Rom: 17
  • #800000
    • Profili Görüntüle
Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
« Yanıtla #27 : 14 Aralık 2012, 09:17:18 »
Bu konuda Deniz Karakurt - Türk Söylence Sözlüğünü tavsiye ederim sitede paylaşılmıştı bir zaman. Farklı Türk boyları için bir çok farklı şeyler var örn. İye ler neredeyse hepsinde var.

Emegen denilen "yeti" diyerek dış görünüşünü tasvir edebileceğimiz ama boyutları devler kadar olan hatta bazılarında titan seviyesine  çıkan bir ırk. Bu ırka  karşı sadece o Türk Boyu savaşabiliyor.
http://turanmemre.wordpress.com/
Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
« Yanıtla #28 : 25 Aralık 2013, 20:16:43 »
periler yok mu yahu :p
peri kızı diye geçiyor masallarda. hatta peri padişahının kızı deniliyor... Çok eskiden bizim oralarda perili bağ vardı mesela. Çocuklar oralara gitmeye korkarlardı...



Al bastı veya al karısı. Kazak ve Kırgız Türklerinde sarı ve kara al bastı olmak üzere iki çeşittir. Lohusalara musallat olan, kadının veya bebeğin ciğeriyle beslenen kötü ruhlardır. Şamanların söylediği ilahilerle ıslah edilebilirler. Atlara musallat olanları da vardır. Saçı başı dağınık, çirkin bir kadın şeklinde tasvir edilir. Kuş suretinde görünenler var bir de. Onlara da al kuşu deniyor.

Gagavuzlarda rusali dedikleri mahlukatlar var. Rusali yortusu zamanında kırda uyuyan insanları kaçırırmış bunlar da.
Bir itirafta bulunmalıyım. Bilgisayarımda "tarla" diye bir bölüm var zaman zaman aklıma gelen konulardan oraya notlar alıyorum, belki ileride işlerim diye. O notların arasında "alkarısı diye bir bölüm var... Çok severek başlamıştım, üzerinde çalışmaya, geliştirmeye zamanım olmuyor... Ama iyi bir şey olsun diye saklıyorum-saklıyordum-...

"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark