Her kitap insana yeni bir şeyler katar. Her kitaptan, hatta en saçma bulduğunuz kitaptan dahi, yeni bir şeyler öğreniriz. Hayatımızda yenilikler oluştururlar. Empati kurmayı, hayalgücümüzün güçlenmesini, karakterimizin oluşmasını, kendi doğru ve yanlışlarımızı bulmayı, bilmediğimiz duygularla başa çıkmayı ve daha bir çok özelliği kitaplardan kazanırız.
Asıl konuya yani fantastik edebiyatın bana ne kattığına gelirsek, cevabım genel bir cevap olacak ve büyük ihtimalle birazda diğer arkadaşların söylediklerine benzeyecek.
Fantastik edebiyatın benim için yeri büyük ve ayrı. Çünkü ben kitap okuma alışkanlığını fantastik kitaplar okuyarak kazandım. Gerçekten severek okuduğum ilk kitap Harry Potter'dı. Harry Potter'dan sonra daha çok kitap okumaya başladım ve kitaplar benim yaşama sebebim oldu. Mesela içim çok sıkıntılı olduğunda bir kitap alıyorum elime ve o dünyanın içinde kayboluyorum.Herkese olduğu gibi ben de kendimi romanın baş karakteriyle kendimi özdeşleştirerek, kendi dünyamdan kaçıyorum. Bazende okuduğum kitapta yaşanan üzücü olaylar yüzünden strese giriyorum. Neyse, konunun biraz dışına çıktım sanırım.
Demek istediğim benim ben olmamı sağlayan kitaplardı ve ben kitapları Harry Potter'la sevmeye başladım. O garip fantastik dünya beni içine aldı ve büyülendim. Ama tabi fantastik edebiyatı sevmemi sağlayan tek sebep bu değil. Onları da anlatmaya kalkışırsam bir destan yazmış olacağım
