J. Steinbeck tarafından yazılmış bir klasik hiç şüphesiz. Ziraa, adını bilmeyen yoktur.
Lennie oldukça iri bir adamdır. O kadar güçlüdür ki, iki adamın yapabildiği işi tek başına yapabiliri. Ancak, zekası cüssesi kadar iyi değildir. Onun bir de bu hayatta her şeyden çok değer verdiği bir tutkusu vardır: dokunmak. Yumuşak şeyleri okşamaya karşı karşı konulmaz biz isteği vardır. Bu yüzden cebine koyduğu fareleri severken öldürü genelde.
Her ne kadar kalbi de en az boyutları kadar büyük olsa da, onun pek de parlak olmayan zekası bazen başına işler açmaktadır. Güçlü elleri, sadee dokunmak ve sevmek için uzandığında karşısındakine zarar verebilmektedir. Ama o, yine de çok iyi bir insandır.
George ise, Lennie'yle birlikte gezen zeki bir adamdır. Ufak tefek olmasıan rağmen oldukça uyanıktır. LEnnie'ye sözünü herzaman geçirir. Lennie'nin hayran olduğu kişiliktir ve kendisi her ne kadar bunu pek sık dile getirmese de LEnnie yanında olduğu için mutludur. Eh, onu sık sık fırçalaması aksini gösterir gibi dursa da, amacı onu yanlış anlayabilecek kişilerden korumaktır.
Onların bir hayalleri vardı... Para biriktirip ucuza kapatabilecekleri 10 dönümlük bir arazi ve bir ev... Sonra Lennie bahçelerinde yetiştierecekleri tavşanları besleyecekti. Ama hayır, onları beslemeyi kesinlikle unutmayacaktı.
Kendilerinin patronu olacaklardı. Ve tek yapmaları gereken biraz daha çalışmak... Hepsi bu.
Bu amaçla yola çıkarak bir çiftlikte işe girerler ve böylece hikyemiz de başlamış olur.
144 sayfalık minicik, ama içi sayfa sayısına taş çıkartacak kadar dolu bir kitap.
Kişisel yorumum: Sonu insanı tam orta yerinden vuruyor. Boğazımda düğümlendi gözyaşlarım. Her ne kadar akmasalar da, kalbime bir acı oturdu. Hem güzel, hem yalın hem de gerçekçi. Kesinlikle okunmalı.
Ayrıca birçok kez beyaz perdeye de uyarlanmıştır.