Dünyanın en çalışkan disiplinli akıllı milleti olmayabiliriz ama merhamet konusunda epey öndeyiz.
Şey... Niyetinizin iyi olduğunu ve ne kast ettiğinizin farkındayım da... Bu son cümlenizde dehümanizasyona kapı aralamış biraz.
Bireysel meziyetlerin belli bir topluluğa mal edilmesi, her bireyin o özelliği göstermesi gerektiği hükümlülüğünü getirir. Bu çerçevede eğer topluluktan tek bir kişi bile o meziyeti göstermezse ait olduğu topluluğun tamamı eleştiri hedefinde olur.
Etnik ayrımcılıkta bunun tersi işler. Kötü özellikler o topluluğa aittir. Olumlu özelliklerse bireyseldir. "Şunlardandır ama iyi biridir." cümleleri hep böyle kurulur.
Konuya döneyim: Çalışkanımız, disiplinlimiz, akıllımız ve merhametsizimiz de var; diğer insan topluluklarında olduğu gibi. Ve bu bizlerin de insan olduğunu gösteren basit ama önemli şey.
Bir önceki cümleniz:
Türk insanı olarak eminim çoğumuz öyle bir durumda olsak o çocuğu sahiplenirdik.
Tamamen olumluluk taşımasıyla dehümanizasyondan ve "övünmek için önce kendini hor görden" uzak.
Yorumumu şahsınıza yönelik algılamayın. Ötekileştirme konularına meraklıyımdır. Son cümlede övünç duyarken yergi niyetine aşağılama ve dehumanizasyon kalıpları kullanılması dikkatimi çekti de
Son izlediğim filmler:
Candyman filmini sevmeme rağmen devam filmlerinden uzak durdum. İyi olmadıklarını tahmin edebiliyordum. Ama izlemeden, nerede ve nasıl yetersiz kaldıklarını bilemezdim. Ben de en sonunda peş peşe iki filmi izledim.
Candyman: Farewell to the Fleshİlk filmin kötü bir kopyası bile olacak kadar kalitede değil. Yerli yersiz jumpscarele korkutmaya çalışıyor. İlk filmin atmosfer yaratan müzikleri gerilim için gereksiz yere çarçur edilmiş. İlk filmi bilmeyenler için Şeker Adam'ın geçmişinin anlatıldığı bölümler fena değil.
Candyman: Day of the Deadİlki gibi korkutamıyor. Ama hikaye ve tarz açısından ondan daha iyi.
Şeker Adam lanetine getirilen yeni yorum ikinci filmdekinden daha dikkat çekici. Kötü şeyi anmak onu yaşatır fikri, eski kültürlerde de karşılığı olan bir şey.
İkinci gibi jumpscareye abanılmamış. İlk filmdeki gibi atmosferle gerilim oluşturulma var. Bunda başarılı oluyor denilemez. Ama takdir edilesi bir çaba.
Afro-Amerikan kültüründe yer etmiş varlık, Meksikalı göçmen kültürüyle bezenmiş bir hikayede ağırlanıyor. İlk filmdeki Afro-Amerikan varoşuyla bazı toplumsal sorunlara da dikkat çekişmişti. Bu filmde de Meksikalı göçmenler vasıtasıyla ufaktan bazı sorunlara değinilirmiş gibi oluyor.
Bu film ilki gibi olamasa da, resmen ikincinin gerisinde bıraktığı enkazını toparlamış. Korkutmayan korku filmi. Üçleme olarak planlanmamış seri içinse iyi bir son.