.
Serüven Aşkı
Gri Ejder, Daern Kasabası’nın üç hanından, hem ana yola, hem büyük nehrin üzerinde beyaz bir gerdanlık gibi duran Taş Köprü’ye, hem de nehir gemilerinin bağlı olduğu işlek liman bölgesine en yakın olanıydı. Dolayısıyla her zamanki gibi kalabalıktı. Fiyatlar az buçuk oturaklı olduğundan kasabanın yerlileri pek uğramazdı buraya; daha çok nehir gemicileri, tüccarlar, yolcular ve serüvenciler. Serüvenciler... Başlarını olmadık belalara sokmak için macera arayan, kısa yoldan zengin olmak isteyen, kelle koltukta heyecan bağımlısı, öylesine dünyayı gezen, paralı askerler, hazine avcısı, ideal peşinde koşan ya da kaybedecek bir şeyi kalmamış çeşit çeşit serüvenci Daern Kasabası’na uğramışsa Gri Ejder Hanına yönlendirilirdi. Burada her türlü iş bağlantısı yapılabilir, bizzat Hancı Bertrand taraflar arasında aracılık ederdi.
Hava kararmış, kimi müşteriler akşam yemeklerini yerken, kimi de içkilerini yudumlayıp sohbet ediyorlardı. Gnome bir Ozan, telli çalgısının hoş tınılarıyla atmosferi yumuşatıyordu. Ancak müzisyen hancının uyarısıyla müziği kesti. Kırk yaşlarında üzgün görünümlü bir adam Bertrand’ın da yardımıyla masaya çıktı. “Afedersiniz, bir dakikanızı alacağım sadece!” diye yüksek sesle bağırarak salondaki herkesin dikkatini çekti. “Adım Oswaldo. Bazılarınızın bildiği gibi bu kasabanın yerlisi bir tüccarım. İkiz kardeşim Samuel 10 gün önce kervanıyla ticaret amaçlı yola çıkmıştı, ancak bugün Samuel’in atı tek başına geri geldi. Kardeşimin başına bir şey gelmemiş olsa, at onu bırakıp asla geri gelmezdi. Ben yarın sabah yola çıkıp, kardeşimin akıbetini bulmaya çalışacağım. Aranızdan bana yardım edecek, bileği güçlü ve gözüpek kişilere, bütün masrafları bana ait olmak üzere, günlüğü 1 altın ödemeye hazırım; ayrıca kardeşimi –ölü ya da diri- bulur da geri getirebilirsek, döndüğümüzde adambaşı 100’er altın ödül vereceğim. Gönüllüler geceyarısına kadar beni odamda görebilir; teşekkürler,” diye derdini anlatan adam masadan inerek odasına yürüdü. Hancı Bertrand, Oswaldo’nun omuzunu teselli eder şekilde tutarak, salondan çıkana kadar eşlik etti. Oswaldo’nun moralinin bozuk olduğu çok belliydi. Birkaç dakika kadar hemen herkes bu olayı konuştu, sonra yine ortam eski hâline döndü.
.