Mombasi aşağı atlar atlamaz ilk gördüğü şey yüz metre kadar ilerideki kayalıkların üstündeki adamdı.At sırtındaydı. Mombasi,onun o yeşil gözlü adam olduğuna emindi.Bu adama iyiden iyiye gıcık olmaya başlamıştı.Bir kaç saniye dalmış bir şekilde onu izleyen Mombasi’yi yeni yeni fark eden haydutlardan biri tiz bir sesle,
-Orda! Diye bağırarak herkesin dikkatini yorgun olan Mombasi'ye çekti. Daha on beş-yirmi dakika öncesine kadar kolunu dahi kaldıramayacak olan Mombasi şimdi kendini daha iyi hissediyordu.
Mombasi daha önceden elinde olan altın kılıcını iki eliyle daha da sıkı bir şekilde kavradı.Omuz hizasının biraz altında tutarak onu gören o odama doğru koşmaya başladı.Formdan aşırı bir biçimde düşmüştü koşusu bile eski hızındaki yürüyüşüne tekabül ediyordu.O,henüz birkaç adım atmıştı ki adamın önünde üç kişi savunmaya geçmişti bile.Onların bu kadar kalabalık olduğunu tahmin dahi edemeyen Mombasi biraz daha yaklaşınca yavaşladı ve yürümeye başladı.Zırhı olmaması onu biraz korkutsa da bu konuda herkesin emin olduğu yeteneği onu çok güvende hissettiriyordu.Mombasi’nin karşısındaki hiç hamle yapmadan bekleyen adamlar Mombasi’yi biraz korkutuyorlardı. Fakat o onun için kolunu veren Lord Rilebun’u korumak için canını bile verebilirdi. Buda onun cesaretine cesaret katıyordu.Adamlar yavaş yavaş hareketlenmeye başlamışlardı ki gittikleri patikanın sol tarafındaki ormandan iki kişi daha geldi.İyice kalabalıklaşmalarıyla cesaret bulan adamlar iyiden iyiye taaruz etmeye hazırlandıklarını çok belli etmeye başladılar.En soldaki,Mombasi’nin anlamadığı bir dilde nara atarak dikeyleme bir şekilde Mombasi’ye bir hamle yaptı.Bunun hemen ardından Mombasi eski günlerdeki gibi bir çeviklikle,yana çekilip, altın kılıcıyla adamın koluna sert bir darbe indirdi.Ve güneş gibi parlayıp herkesin dikkatini dağıtan kılıcının ışığı dinmeye başladı.Daha sonra onu gören adama bir bakış atan Mombasi kılıcını ona doğru sallasa da başarısız oldu.Ve bunun yanında diğer adamlardan ona doğru salladığı kılıçla darbe almıştı.Kavga hala savaşlara göre çok hareketsizdi ve Mombasi bu kadar uyuşuk kavgalarda pek etkin olamıyordu.Bunu için olduğu yerde ısınmak için ileri geri hareket etmeye başladı.Karşısındaki adamlar,onun delirdiğini düşündüğü anda Mombasi aynen eski günlerde olduğu gibi parmak uçlarında zıplayıp tam karşısındaki adama sert bir tekme attı ve adamı yere yuvarladı.Hemen daha sonra koşarak onlardan uzaklaştı.Adamlar peşinden gelirken,Mombasi tam karşısındaki taşa sert bir tekme atıp havada dikeyleme dönüp en yakınındaki adama sert bir tekme yerleştirdi.Sonra yere düşerken vücuduna kadar hayli büyük olan kafasını kopardı.O bunları yaparken daha demin tekmelediği adam yerden kalkarak onları arkadan takip ediyordu.Henüz yolu yarılamamıştıki Mombasi’nin aldığı darbeyle kanayan yarısı canını iyiden iyiye acımaya başlamıştı.Yani daha fazla sabredemezdi.Bu yüzden ona doğru sürekli kılıç sallamalarına rağmen çevik hareketlerle savuşturduğu adamlardan acilen kurtulmalıydı.Bir nara atıp tam gücüyle kılıcını en sağdakine saplarken birinin arabaya yöneldiğini gördü.Fakat eğer ona müdahale ederse sürekli gelen hamlelerden birinde ölebilirdi.Ve bu çok daha kötü olurdu. Fakat adam arabaya iyice yaklaşmıştı ve ondan kurtulması gerekiyordu.Yanına gitmeyi bir süre aklından geçirse de bunu yapamayacağını anladı.Önündeki adamın onun göğsüne bir kılıç darbesi indirmesiyle bunu aklından sildi.Ve elindeki kılıcı adama fırlattı.Şimdi hem yaralı hemde iki kişiye karşı silahsız kalmıştı adamlardan biri yavaşça arkasına geçti.Mombasi onu öldüreceklerini anlamıştı.Ellerine havaya kaldırdı ve umutsuzca bir nefes aldı.Daha sonra adamlardan biri konuştu,
-Yere çök!
Mombasi eskiden olsa çökmezdi fakat esaret döneminde buna alışmıştı.O yere çöktüğünde tepedeki adamın oradan aşağı indiğini gördü.
kusad&dianaArkadaşlar bu bölümden sonra ikinci kısma geçeceğiz.
