Öncelikle sorununu tanımlamalısın.
Belli serileri okumak için geliştirmek istediğini söylüyorsun. Söz konusu olan bu ise okumak istediğin kitapların düzeyi nedir? Genelde intermediate-upper intermediate arası bir gramer ve güçlü bir kelime dağarcığı sorunun büyük kısmını çözer. Bir çok kitabı okurken en çok başvuracağın ve en çok zamanını alacak şey gramer kitapları değil, sözlük olacak çünkü.
Yok amacın tamamıyla geliştirmek ise:
Önce doğru düzgün kitaplarla ve belki de kurs ile gramerini geliştireceksin(Artık en iyi öğrenme şeklin ne ise...) Genelde kursların tek avantajı interaktif bir ortam sunuyor olması, kurs sana fazla bir şey vermez. Gerisi tamamen senin öğrenme isteğin ve kendi başına çalışman ile çözülecek bir sorun. Advanced düzeyine çıkman lazım. Buraya kadar olan şey tuğla yapmasını öğrenmekten ibaret. Bundan sonra tuğlalardan nasıl ev yapılacağını öğrenemezsen daha ileri gitmen zor olur. Ev yapmanın yolu da bol bol kompozisyon ve çeviri yapmak, bol soru çözmek, hayatın mümkün olan her alanına ingilizceyi sokmaktan geçer. Bu da yeterli değildir. İngilizce çeviri, yaparken, konuşurken, kompozisyon yazarken hızlı düşünmeyi öğrenmen gerekir. Çünkü sen doğru cümleyi düşünüp dururken karşındaki her şey akıp gider, yetişemezsin.
Kursun çeviri konusunda faydası vardır. Ama kaliteli bir hoca şart. Tercihen Türk olması en doğrusudur. Yabancılar senin nerede takıldığını anlamakta çoğu zaman zorlanırlar ve kaliteleri de belirsiz. Dandik bir sınavla sertifika alıp, 3. dünya ülkelerinde maceraperestliğe soyunanları da mevcut sonuçta.
Türkçe-İngilizce, İngilizce-Türkçe... Her iki yönde de çeviri yapmalısın. Çevirilerinde yavaş yavaş basmakalıp kelimeleri,kalıpları bırakıp daha "advanced" kelimeler kullanmalısın. (dictionary.reference.com bu konuda sana çok yardımcı olabilir.)
Konuşmak. Günlük dilde konuşmak aslında en kolay olan, ama Türklerin en çok bocaladığı noktadır. Korkmadan balıklama dalacaksın olayın içine. Kem küm konuşurken bir noktadan sonra bakacaksın ki konuşma esnasında "tense" ler birbirine girmiyor, cümleler daha düzgün kurulmaya başlanıyor. Ve hatta çeviri ve kompozisyonu sık yaparsan orada kullandığın kalıpların kelimelerin bir süre sonra ağzından nasıl kolayca çıkıverdiğine şaşıracaksın.
Listening... Ne dinlediğine ya da kimi dinlediğine bağlı olarak, bir işkence de olabilir, bir eğlence de olabilir . İlk başlarda cümlenin tamamını anlamak zorunda değilsin, aradaki boşlukları nasıl dolduracağını öğrenirsen kolay olur. İyi bir pratikten sonra çeviride olduğu gibi cümleler sana daha anlaşılır gelmeye başlayacak.
VS.VS.VS.....
Ve sonunda her şey dönüp dolaşıp çalışma, disiplin, kaliteli kaynak ve bol pratiğe geliyor.